- Haberler
- 'Daha kaliteli bir demokrasi için çabalarımızı sürdürüyoruz'
'Daha kaliteli bir demokrasi için çabalarımızı sürdürüyoruz'
Başbakan Davutoğlu, 'Daha kaliteli bir demokrasi için çabalarımızı kesintisiz olarak sürdürüyoruz.' dedi.
ANTALYA (AA) - Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Daha kaliteli bir demokrasi için çabalarımızı kesintisiz olarak sürdürüyoruz. Bugün etraftaki ateş çemberine rağmen Türkiye, geleceğine umut ve güvenle bakabiliyorsa vatansız, yersiz, yurtsuz kalan, iç savaştan kaçan milyonlarca insanın güvendiği bir sığınağı olabiliyorsa ,bu durum şüphesiz Türkiye'nin gelişmiş demokrasisi, güçlü ekonomisi, kısacası huzur, refah ve istikrar odaklı yapısından kaynaklanıyor ama en fazla da milletimizin engin misafirperverliğinden ve derin vicdanından kaynaklanıyor." dedi.
Davutoğlu, EXPO Kongre Merkezi'nde düzenlenen, EXPO 2016 Antalya'nın açılış törenine katıldı.
Fuarın hayırlı olmasını dileyen Davutoğlu, son yıllarda her alanda büyük ilerlemeler kaydeden Türkiye'nin, uluslararası çapta düzenlenen organizasyonları da yüz akıyla gerçekleştirdiğini söyledi.
NATO Zirvesi, G20 Zirvesi gibi uluslararası organizasyonların bir kısmının Antalya'da gerçekleştirildiğini anımsatan Davutoğlu, bu uluslararası organizasyonlardan bir olan EXPO 2016 Antalya'ya 53 ülkenin katıldığını belirterek, katılımcı ülkelerin temsilcilerine teşekkür etti.
Bu günün "Dünya Toprak Ana Günü" olduğunu da hatırlatan Davutoğlu, "Hepimizin bir biyolojik anası var, sonunda kendisine sığınacağımız toprak anamız var. Allah toprak anaya sahip çıkanlardan eylesin bizi. İnsanoğlu topraktandır ve toprağa dönecektir. Toprağı en iyi koruyan, çevreyi en iyi koruyan insan aynı zamanda kendisine saygısı olan insandır. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti olarak, Türkiye'nin ve dünyanın topraklarının korunması için de elimizden gelen her gayreti göstereceğiz." diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, EXPO 2016 Antalya'nın temasının "Çocuk ve Çiçek" olmasının en doğru tercihleri olduğunu vurguladı.
"EXPO'lar düzenlendiği alanda ilerlemeyi, teşvik etmeyi, değişimi paylaşmayı, eğitmeyi ve diyalog yoluyla deneyimleri aktarmayı hedeflemektedir" diyen Davutoğlu, EXPO'ların çok geniş kitlelere hitap ettiğini, uzmanlar, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve politikacıların bir arada çalışmalarına imkan tanıdığını kaydetti.
"Çocuklarımızı birer çiçek gibi gelecek nesillere yetiştireceğiz"
Türkiye'nin EXPO 2016 Antalya hedefine ilişkin bilgi veren Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Çocuk teması ve geleceği yeşertmek sloganıyla tarım, bahçecilik alanları ile şehirlerdeki çevresel yapıyı iyileştirmeyi, bu çevrelerdeki yeşillendirmelere katkıda bulunmayı, sağlıklı bir çevre için gerekli bilinci oluşturup, bu deneyimleri paylaşmayı, bütün bunların toplamında da kalkınmada katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. 'Çocuk ve çiçek' ne güzel bir tema, çünkü her çocuk bir çiçektir, her çiçek şefkat bekleyen bir çocuktur. Çocuklarımızı birer çiçek gibi gelecek nesillere yetiştireceğiz."
Türkiye'nin biyoçeşitlilik alanında sahip olduğu zenginlik dikkate alındığında 2016 Uluslararası Bahçecilik sergisinin ülkede ve Antalya'da düzenleniyor olmasının bir tesadüf olmadığına dikkati çeken Davutoğlu, "Antalya ve genel olarak bölge, sahip olduğu endemik türlerle bir yıldız gibi parlamaktadır." ifadesini kullandı.
"Daha kaliteli bir demokrasi için çabalarımızı kesintisiz olarak sürdürüyoruz"
Türkiye'nin demokrasisinin gelişmiş, köklü ve milli iradeye dayanan bir demokrasi olduğunu dile getiren Davutoğlu, "Daha kaliteli bir demokrasi" için çabalarını kesintisiz sürdürdüklerini aktardı.
Davutoğlu, "Bugün etraftaki ateş çemberine rağmen Türkiye, geleceğine umut ve güvenle bakabiliyorsa vatansız, yersiz, yurtsuz kalan, iç savaştan kaçan milyonlarca insanın güvendiği bir sığınağı olabiliyorsa, bu durum şüphesiz Türkiye'nin gelişmiş demokrasisi, güçlü ekonomisi, kısacası huzur, refah ve istikrar odaklı yapısından kaynaklanıyor ama en fazla da milletimizin engin misafirperverliğinden ve derin vicdanından kaynaklanıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Davutoğlu, Türkiye'nin dünyaya günlük ve kısa vadeli çıkarların merkez alan bir gözle bakmadığını, Türkiye'nin Akdeniz havzasını tehdit eden tüm meselelere yaklaşımında da aynı bakış açısı hakim olduğunu söyledi.