'İfade tutanağı' adı altında 100 milyon TL dolandırdılar
İstanbul'da yaşayan çift, 100 milyon TL değerindeki arazilerini mafya takibinde oldukları hilesiyle, dolandırıcılara kaptırdı. Soruşturmanın 4 yıldır sürdüğünü, maddi ve manevi olarak mağduriyet yaşadıklarını söyleyen çift, 'Bir noter ve avukat organize suç çetesine üyelik yapar, vatandaşları bu şekilde dolandırırlarsa biz kime güveneceğiz? 4 yıldır bir dava açılmaz mı?' dedi.
İstanbul’da yaşayan çift, 100 milyon TL değerindeki arazilerini mafya takibinde oldukları hilesiyle, dolandırıcılara kaptırdı. Soruşturmanın 4 yıldır sürdüğünü, maddi ve manevi olarak mağduriyet yaşadıklarını söyleyen çift, “Bir noter ve avukat organize suç çetesine üyelik yapar, vatandaşları bu şekilde dolandırırlarsa biz kime güveneceğiz? 4 yıldır bir dava açılmaz mı?” dedi.
İstanbul’da yaşayan Murat ve Burcu Kartay çifti, Kocaeli’nin Derince ilçesinde bulunan 100 milyon TL değerindeki arazilerini 2018 yılında satışa çıkardı. İddiaya göre, kendisini Çin Yatırım Fonu Başkanı olarak tanıtan Oktay Ö., Çin’in Türkiye’de arazi alarak yatırım yapmak istediğini söyledi. Uzun bir süre güven telkin eden şahıs, Kartay çiftinin arazilerinin bir mafyanın takibinde olduğunu ve kendilerini mafyadan koruyabileceğini, ancak ne derse yapmaları gerektiğini söyleyerek kaygı uyandırdı. Çifti evlerinden alarak bir otele yerleştirdi. Bunu can güvenliklerini sağlamak için yaptığını söyledi.
‘İfade tutanağı’ adı altında imza aldılar
6 Mart 2018 tarihinde şüpheli Oktay Ö., polis olduğunu söylediği şahısla birlikte otelde kalan müştekilerin yanına gelerek müştekilere, "Mafya yerinizi öğrendi. Polis getirdim, ifadenizi alacak, şikayetçi olacaksınız" dedi. Aralarında satış sözleşmesi, vekaletname, muvafakatnamenin bulunduğu evrakları ‘ifade tutanağı’ adı altında müştekilerin okumasına izin vermeden alelacele imzalattı. 2019 yılı Mayıs ayında dolandırıldıklarını fark eden Kartay çifti, savcılığın kapısını çalarak aralarında Oktay Ö., bir noter ve iki avukatın bulunduğu 6 şüpheli hakkında suç duyurusunda bulundu. Şüpheliler şikayetçileri telefonla arayarak, "Polise, savcıya gitseniz de çevrem var. Rüşvet veririm, işi çözerim" diyerek tehdit etti. Şikayet üzerine Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından şüpheliler hakkında “tehdit”, “nitelikli dolandırıcılık”, “görevi kötüye kullanma”, “resmi belgede sahtecilik” suçlarından soruşturma başlatıldı.
“Kendisini, Çin Yatırım Fonu Başkanı olarak tanıttı”
Mağdur Murat Kartay, “Derince’de eşime ait olan ticari imarlı ve akaryakıt imarlı 9 adet parsel vardı. Biz buraların satışıyla uğraşırken Oktay Ö., kendisini bize Çin Yatırım Fonu Başkanı olarak tanıttı. Çin hükümetinin Türkiye’de yatırım yaptığını ve burayı almak istediğini söyledi. Bize güven telkin etmek için bazı bakanlıkların, güvenlik kuvvetlerinin isimlerini kullandı. Yaklaşık 1 ay kadar güven telkin etti. Bize bir mafya adı vererek bizim can güvenliğimizin tehlikede olduğunu, arazilerimizin elimizden alınacağını söyledi. Daha önce arazilerimiz çeşitli gruplar tarafından işgal altında olduğu için ve geçmişte tehdit edildiğimiz için biz buna inandık. Bizi apar topar evimizden alarak otele götürdü” dedi.
“Bugünkü değeri 150 milyon TL olan araziyi 10 milyon TL’ye satmışlar”
Kartay, “Şüpheli, olay günü akşam saatlerinde, polis olduğunu söyleyen şahıslarla beraber geldi. Bu şahıslar bize ifade tutanağı altında satış sözleşmesi, muvafakatname, kendi avukatlarına vekaletname ve eski avukata azilname şeklinde evraklar imzalattılar. Tabii biz bunu bilmiyoruz. Daha sonra 3 gün içerisinde davalık olduğumuz, Kocaeli’deki firmalara satmışlar. Bugünkü değeri yaklaşık 150 milyon TL olan araziyi davalık olduğumuz şirketlere 10 milyon TL’ye satmışlar" diyerek bu paraların kendilerine ödenmediğini öne sürdü.
“Biz kime güveneceğiz?”
Soruşturmanın 4 yıldır devam ettiğini söyleyen Kartay, “Bir noter ile avukatlar organize suç çetesine üyelik yapar, vatandaşları bu şekilde dolandırırlarsa biz kime güveneceğiz? Bu insanlar resmi görevlerini kötüye kullanıyorlarsa ne yapacağız? Biz bu insanların, avukatların ve noterin mesleklerinden atılmasını, hapis cezası varsa hapse girmelerini ve malımızı da aynen geri almak istiyoruz. Soruşturma süreci uzadıkça maddi ve manevi olarak mağduriyet yaşıyoruz. İnsanlar artık bize inanmıyor. 4 yıldır bir dava açılmaz mı?” diyerek duruma tepki gösterdi.