'Konu hassas, mağduriyetimiz çok'
İzmir'de, 19 yaşındayken 14 yaşındaki Gülşeref Ö.'yü kaçırdığı suçlamasıyla çocuğun annesi tarafından şikayet edilen ancak sonra şikayetten vazgeçilen Halil Ö., olaydan 8 yıl sonra cezaevine girdi. 18 yaşında resmi olarak evlendiği Halil Ö. ile bir kızları olan Gülşeref Ö., 'Evden kaçtıktan sonra aileler barıştı ve şikayetten vazgeçildi. Eşimle 4 yıl nişanlı kaldık ve bu süre zarfında ailemle yaşayıp liseyi bitirdim. Evlendikten 4 yıl sonra eşim cezaevine girdi. Bu hassas bir konu. Biz bunu savunmuyoruz. Bizim istediğimiz şey herkese uygulansın demiyoruz ama bu yanlıştan bir an evvel dönülmesini istiyoruz. Benim eşim istismarcı biri değil. Madem istismarcıydı, neden bize aile cüzdanı verildi?' dedi.
İzmir’de, 19 yaşındayken 14 yaşındaki Gülşeref Ö.’yü kaçırdığı suçlamasıyla çocuğun annesi tarafından şikayet edilen ancak sonra şikayetten vazgeçilen Halil Ö., olaydan 8 yıl sonra cezaevine girdi. 18 yaşında resmi olarak evlendiği Halil Ö. ile bir kızları olan Gülşeref Ö., “Evden kaçtıktan sonra aileler barıştı ve şikayetten vazgeçildi. Eşimle 4 yıl nişanlı kaldık ve bu süre zarfında ailemle yaşayıp liseyi bitirdim. Evlendikten 4 yıl sonra eşim cezaevine girdi. Bu hassas bir konu. Biz bunu savunmuyoruz. Bizim istediğimiz şey herkese uygulansın demiyoruz ama bu yanlıştan bir an evvel dönülmesini istiyoruz. Benim eşim istismarcı biri değil. Madem istismarcıydı, neden bize aile cüzdanı verildi?” dedi.
İzmir’in Tire ilçesinde yaşayan Gülşeref Ö., 2012 yılında henüz 14 yaşındayken 19 yaşındaki Halil Ö. ile tanıştı. Ailesine Halil Ö. ile nişanlanmak istediğini söylediğini ancak yaşının küçük olması sebebiyle ret cevabı aldığını öne süren Gülşeref Ö., Halil Ö. ile “evden kaçtıklarını” kaydetti. Olayın ardından büyük üzüntü ve korku yaşayan anne Suna Ö. ise Halil Ö.’den çocuğunu kaçırdığı suçlamasıyla şikayetçi oldu. Ailelerin tepkisi üzerine Gülşeref ve Halil, iki aileyi barıştırdı ve anne Suna Ö. şikayetten vazgeçti. Gülşeref ve Halil ise 4 yıl nişanlı kaldı, 2016 yılında da düğün yaparak resmi nikahla dünya evine girdi. Gülşeref-Halil çiftinin evlendikten sonra bir kız çocukları da oldu. Daha sonra vazgeçilen şikayetin üzerinden 8 yıl geçtikten sonra ise Halil Ö.’ye 11 yıl 5 ay ceza verildi. Eşinin 2020 yılından bu yana cezaevinde olduğunu, kendisine ve kızına da ailesinin baktığını ifade eden Gülşeref Ö., "Bu hassas bir konu. Biz bunu savunmuyoruz. Benim de bir kızım var. Biz, yaşım geldiğinde resmi olarak evlendik, düğün yaptık. Bizimki istisnai bir durum oldu. Bizim istediğimiz şey herkese uygulansın demiyoruz ama bu yanlıştan bir an evvel dönülmesini istiyoruz. Benim eşim istismarcı biri değil. Madem istismarcıydı, bize neden aile cüzdanı verildi? Arada bir çelişki var. Biz evden kaçarak hata yaptık ama sonra ailemin yanına döndüm ve liseyi bitirdim. 4 yıl nişanlı kalıp sonra evlendik. Bu süre zarfında eşimle aynı evde yaşamadık” diye konuştu.
“Şikayetten vazgeçilmesi işe yaramadı”
Gülşeref Ö., “2012 yılında ben 14 yaşındaydım, eşim de 19 yaşındaydı. Ben Halil ile nişanlanmak istedim, ailem ise küçük olduğum için nişanlanmamı kabul etmedi. Biz de evden kaçtık. Annem ise eşim hakkında şikayetçi oldu. Ardından ailelerimizi tanıştırıp barıştırdık. 18 yaşına geldiğimde düğün yapmak için sözleştik. Bu süre zarfında annem şikayetinden vazgeçti. 4 yıl boyunca nişanlı kaldık, ben de evlenene kadar ailemle kaldım. 18 yaşına geldiğimde de düğün yapıp resmi olarak evlendik. Ardından kızımız dünyaya geldi. Ancak annemin şikayetinden vazgeçmesi bir işe yaramadı. Kamu davası açıldığı için olaydan 8 yıl sonra eşime 11 yıl 5 ay ceza verildi. Eşim 2 yıldır cezaevinde. Kızımla bir başıma kaldım. Eşim mobilyacıydı. Ben şimdi hem eşime bakmaya çalışıyorum hem de ayakta kalmaya çalışıyorum. Ailemden destek alıyorum. Eşim bir an önce cezaevinden çıkmak istiyor. Çalmadığımız kapı kalmadı ama sonuç alamadık" ifadelerini kullandı.
“Eşim istismarcı değil”
Kızına eşi için “Çalışıyor” dediğini kaydeden Gülşeref Ö., sözlerini şöyle sürdürdü: “Eve polisler geldiğinde eşimin kaza yaptığını düşünmüştüm. Sebebi öğrendiğimde dünyam başıma yıkıldı. Bir günde hayatım değişti. Bu ceza ile kızım babasız büyümeye mahkum oldu. Çocuğum her ‘Baba’ diye ağlayınca benim yüreğim parçalanıyor. Geçmişte yaptığımız bir hata üzerine 8 yıl sonra bu ceza gelmemeliydi. Kızım ‘Herkesin babası eve geliyor, benimki neden gelmiyor? Babam neden uzakta çalışıyor?’ diye soruyor. İlk başlarda Covid sebebiyle olduğunu söylüyordum ama artık büyümeye başladı. Ben de eşimi çok özledim. Haftada bir telefonla görüşebiliyoruz. Eşimin istismarcı değil de bir aile babası olduğunu söylemek istiyorum. Bu durumun düzeltilmesi gerekiyor.”
“Hepimiz mağdur olduk”
Gülşeref Ö.’ün annesi Suna Ö. ise “Biz şikayetçi olduk ama konunun bu noktaya geleceğini tahmin etmemiştik. O anki psikoloji ile şikayetçi olduk. Sonra şikayeti geri çektik ama olay buralara geldi. Kızım zaten nişanlılık süresince 4 yıl bizimle kaldı. Damadım bu süre zarfında oğlum gibi oldu. Düğün yaptık, çocukları oldu. Damadım işinde gücünde bir adam. Yanlış bir insan değil. Sonra bu olay yaşandı. Şu anda hepimiz mağdur durumdayız. Bu olayın çözülmesi lazım. Bizim gibi birçok aile var. Bayram oluyor, doğum günü oluyor ama çocuklar babasız. Bu insanlar yuvalarında mutlu olsun” dedi.