- Haberler
- Aktüel
- 13. Çalışma Meclisi'ne doğru: Bakan DİSK'e gitmeye, o sendikayı davete çekinirken...
13. Çalışma Meclisi'ne doğru: Bakan DİSK'e gitmeye, o sendikayı davete çekinirken...
CHP Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, yaklaşan 13. Çalışma Meclisi toplantısı öncesi sendikalara eşit yaklaşılmadığı ve sosyal taraflar arasında ayrımcılık uygulandığını belirtti.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, yaklaşan 13. Çalışma Meclisi toplantısı öncesi sendikalara eşit yaklaşılmadığı ve sosyal taraflar arasında ayrımcılık uygulandığını belirtti. Çalışma Meclisi öncesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın tarafları ziyaret ettiğini ancak DİSK Genel Merkezi’ne gitmeye çekindiğini belirten Taşcıer, Birleşik Kamu-İş konfederasyonuna hiç davet bile gitmemiş olmasını “Ne her yıl toplanması gerekliliğine uyuyorlar, ne de çağrılması gerekenlerle ilgili yazana uyuyorlar. Bunların hepsi, bu Çalışma Meclisi’nin göstermelik olarak toplanmak istenildiğinin, ‘mış gibi’ yapılmak istendiğinin açık göstergeleridir.” ifadeleriyle eleştirdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Taşcıer’in açıklamaları şöyle:
Çalışma Bakanı DİSK’e Gitmeye, Birleşik Kamu-İş’i Davet Etmeye Bile Çekinirken Bu Meclisten Nasıl Bir Sonuç Çıkacak?
“Önümüzdeki günlerde toplanacak olan Çalışma Meclisi için Bakan Işıkhan işçi ve işveren taraflarını ziyaretlerini sürdürüyor. Ancak maalesef, meclisin toplanmasında gösterilen ‘ben yaptım oldu’ anlayışının, taraflarla görüşme ve davetler konusunda da sürdüğünü görüyoruz. Sayın Bakan kimi sendikalara giderken, bazılarına gitmiyor, bazılarını ise hiç davet bile etmiyor. Bir Çalışma Bakanı’nın, tüm tarafları tek tek ziyaret ederken, en büyük üç işçi konfederasyonundan biri olan DİSK’e gitmeye çekindiği, en büyük kamu emekçisi konfederasyonlarından biri olan Birleşik Kamu-İş’i hiç davet bile edemediği bir meclisten nasıl bir sonuç çıkacak? Çalışma hayatının sorunlarının konuşulacağı bir meclis toplanacağı söyleniyor, ancak sendikalara eşit yaklaşılmıyor, sosyal taraflar arasında ayrımcılık uygulanıyor. Çalışma Bakanı HAK-İŞ Genel Merkezi’ne gidiyor da, DİSK Genel Merkezi’ne neden gitmiyor, neyden çekiniyor? Bu mecliste Memur-Sen’in, Kamu-Sen’in sözü olacak da Birleşik Kamu-İş’in neden sözü olamıyor? Hangi gerekçeye dayanarak 160 binden fazla üyesi olan bir konfederasyona davet gitmiyor? Halbuki yasa çok açık bir şekilde, Çalışma Meclisi’nin ayrım olmaksızın işçi ve kamu emekçisi sendikalarının temsilcilerinden oluşacağını, meslek odaları ve sivil toplum örgütlerinin temsil edileceğini hüküm altına alıyor. Ne her yıl toplanması gerekliliğine uyuyorlar, ne de çağrılması gerekenlerle ilgili yazana uyuyorlar. Bunların hepsi, bu Çalışma Meclisi’nin göstermelik olarak toplanmak istenildiğinin, ‘mış gibi’ yapılmak istendiğinin açık göstergeleridir. Çalışma Bakanı süslü ama içleri bir o kadar boş cümlelerle nasıl emekten yana olduklarını anlatıyor ama yaşananlar gerçek yüzü ortaya çıkarıyor.”