• Haberler
  • Aktüel
  • AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş: 'Türkiye NATO'nun üyesi olarak İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya girmesi ile ilgili süreçte imzayı atıp, 'Tamam bunlar girebilir' dememiştir'

AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş: 'Türkiye NATO'nun üyesi olarak İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya girmesi ile ilgili süreçte imzayı atıp, 'Tamam bunlar girebilir' dememiştir'

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, 'Türkiye NATO'nun üyesi olarak İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya girmesi ile ilgili süreçte imzayı atıp, 'Tamam bunlar girebilir' dememiştir. Sadece yolu açmış, rezervini bir şekilde askıya almış, süreci başlatmış ama bu süreçte verdikleri sözlere uymazlarsa İsviçre ve Finlandiya'ya asla yeşil ışık yakmayacağını, kırmızı kartın cebimizde olduğunu NATO toplantısında onlara ilan etmiştir' dedi.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, “Türkiye NATO’nun üyesi olarak İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya girmesi ile ilgili süreçte imzayı atıp, ‘Tamam bunlar girebilir’ dememiştir. Sadece yolu açmış, rezervini bir şekilde askıya almış, süreci başlatmış ama bu süreçte verdikleri sözlere uymazlarsa İsviçre ve Finlandiya’ya asla yeşil ışık yakmayacağını, kırmızı kartın cebimizde olduğunu NATO toplantısında onlara ilan etmiştir” dedi.

AK Parti Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Cihannüma Derneği 4’üncü Olağan Genel Kurulu’nda konuştu. Cumhuriyet gazetesi yazarı Özdemir İnce’nin ezanın Arapça’ya çevrilmesinin hata olduğu ve Türkçe okutulması gerektiği sözlerini değerlendiren Kurtulmuş, “İki gün evvel ismini anarak ağzımı kirletmeyeceğim bir herif kalkıyor televizyon kanalarında diyor ki, ‘Türkiye demokrasiye çok erken geçti. 1950’de değil, 1975’te geçecekti. Biz bu milletin üstünden şöyle bir silindir gibi geçecek, bunların değerlerini ve inançlarını yok edecektik.’ Hızını alamıyor beyefendi arkasından diyor ki, ‘Nedir böyle Allahuekber diye ezanı getirdiler’ diyor. Dilinin altındaki baklayı söylemiyor. Ama Menderes’in suçu buydu diyor. Allahuekber seslerini yeniden koymak. Yeniden ezanı okutmaktı diyor. ‘Şimdi ne olurdu’ diyor. ‘Tanrı uludur, Tanrı uludur. Tanrıdan başka yoktur tapacak’ desek. ‘Çünkü o Arapların dilidir, biz ise Türk’üz’ diyor. ‘Arap emperyalizminin etkisinde kalamazdık’ diyor. Buna cevap bile vermeye gerek yok da, şunu hatırlatmak istiyorum. Bu fosiller, bu gericiler, bu yobazlar, bu millet düşmanları, bu Türkiye düşmanları, bu insanlık düşmanları bilsinler ki kılıçlarının iki tarafının kestiği devirler çok geride kalmıştır, bir daha da geri gelmeyecektir” ifadelerini kullandı.

“Allah bizlere nasip etti, zincirleri kırıldı, Ayasofya açıldı”

Ayasofya’nın ibadete kapalı olduğu dönemde açılması için oldukça yoğun çaba sarf ettiklerini vurgulayan Kurtulmuş, “Ayasofya’nın önünde yumruklarımızı sıkarak, ‘Zincirler kırılsın, Ayasofya açılsın’ diyerek nice dualara iştirak etmiş olan birisiyim. Ama onları dinlerken, bizim neslimiz ve bizden sonraki arkadaşlarımız hep bir taraftan bunları niyaz ediyor, bir taraftan da ‘Acaba açılır mı’ diyorduk. Bu büyük mücadelelerin, bu anlamlı çalışmaların sonucu olarak içinde yaşadığımız dönem içerisinde Allah bizlere nasip etti. Zincirleri kırıldı, Ayasofya açıldı. Kıyamete kadar Müslüman milletimizin camisi olarak ibadete açık olacaktır” açıklamasında bulundu.

“Türkiye NATO’nun üyesi olarak İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya girmesi ile ilgili süreçte imzayı atıp, ‘Tamam bunlar girebilir’ dememiştir”

İspanya’nın Madrid şehrinde düzenlenen NATO Liderler Zirvesi sırasında İsveç ve Finlandiya’nın üyeliği konusunda imzalanan mutabakat metnine de değinen Kurtulmuş, “Türkiye NATO’nun üyesi olarak İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya girmesi ile ilgili süreçte imzayı atıp, ‘Tamam bunlar girebilir’ dememiştir. Sadece yolu açmış, rezervini bir şekilde askıya almış, süreci başlatmış ama bu süreçte verdikleri sözlere uymazlarsa İsviçre ve Finlandiya’ya asla yeşil ışık yakmayacağını, kırmızı kartın cebimizde olduğunu NATO toplantısında onlara ilan etmiştir. Şunu çok açık söyleyebilirim. Finalde açıklanan bildiri hemen hemen Türkiye’nin hazırlamış olduğu metnin birebir aynısıdır. Bu anlamda Türkiye elindeki veto kartını çok iyi kullanarak, bundan sonraki süreçte de terör örgütlerine hiçbir şekilde destek vermeyeceklerini onlardan teminat alarak yoluna devam edecektir. Söz verdiler yerine getirirler kendileri bilir, yerine getirmezler kendileri bilir. Türkiye ne yapacağını biliyor bu anlamda, elindeki imkanı kullanarak Türkiye’yi terör örgütlerine karşı korumakta kararlıdır” şeklinde konuştu.

“O ismi anılmayan 1 var ya dese ki, ‘biz size oy vermiyoruz’ feriştahını getirseler Tayyip Erdoğan’ın karşısında yarışa dahi katılmalarının imkanı yoktur”

6’lı masa toplantıları esnasında hala bir adayın belirlenemediğini hatırlatan Kurtulmuş, masanın 6 artı 1 şeklinde kurulu olduğunu ve asıl etken faktörün bir olarak tabir ettiği HDP olduğunu vurguladı. Kurtulmuş şunları kaydetti:

“Kim aday olursa olsun inşallah Tayyip Erdoğan’ın karşısında hiçbirinin şansının olduğunu düşünmüyorum. İnşallah milletin oyları ve desteği ile Cumhurbaşkanımız yeniden seçilecektir. Her 6’lı masa, 6 artı 1, o 1’in de hakkını unutmayalım. Esas o masanın en etkili aktörü 1’dir, o ismi anılmayan 1’dir. O 6 tanesinin hepsi de biliyor ki, o ismi anılmayan bir var ya dese ki, ‘biz size oy vermiyoruz’ feriştahını getirseler Tayyip Erdoğan’ın karşısında yarışa dahi katılmalarının imkanı yoktur. Onun için HDP’nin yetkilileri de zaman zaman haklı olarak canları sıkılıyor, ‘ya bizim oyumuz olmasa zaten siz o meclis kürsüsünde oturamazsınız’ diyor. Aday tespiti onun için zor da şimdi bir zorluk daha geldi. Demokrasiye aşık olan birisi aday olacak. Okudunuz. Herhalde bundan sonra aralarındaki tartışma demokrasiye en çok aşık olan kimdir onun tartışması olacaktır. Biz rahatız hedefimiz ve istikametimiz belli.”

Bakmadan Geçme