Anneleri ölmüş kuzulara evinde bebek gibi bakıyor
Adana'da eşi koyun yetiştiriciliği yapan Zehra Uyanık, anneleri ölmüş iki kuzuya evinde bebek gibi bakarak onlara annelik yapıyor. Nohutnaz ve Dalin ismini verdiği kuzuları evlatlarından ayırmayan genç kadın, onlarla alışverişe ve misafirliğe gidiyor.
Adana’da eşi koyun yetiştiriciliği yapan Zehra Uyanık, anneleri ölmüş iki kuzuya evinde bebek gibi bakarak onlara annelik yapıyor. "Nohutnaz" ve "Dalin" ismini verdiği kuzuları evlatlarından ayırmayan genç kadın, onlarla alışverişe ve misafirliğe gidiyor.
Adana’nın merkez Seyhan ilçesinde yaşayan 3 çocuk sahibi Zehra (38) ve Seçkin Uyanık (50) çifti, koyun yetiştirerek geçimlerini sağlıyor. Zehra Uyanık ise yaklaşık 5 sene önce doğum sırasında annesi ölen bir kuzuyu evinde beslemeye başladı. Yaklaşık 1 sene boyunca ‘Balım’ ismini verdiği kuzuya bakan Uyanık, daha sonra da 4 sene boyunca o kuzuya çiftliklerinde bakmaya devam etti. Ancak ‘Balım’ rahatsızlanarak öldü. Bu sırada evde kuzu beslemeye alışan genç kadın, doğum sırasında anneleri ölen kuzuları evinde beslemeye başladı. Bu sene ise 4 ay önce annesi doğum sırasında ölen bir kuzuyu eşi eve getirdi. Hasta olan kuzuya yaklaşık 1 hafta boyunca özel tedaviler uygulayıp bakan Uyanık, onu hayata bağlayıp ‘Nohutnaz’ ismini verdi. ‘Nohutnaz’ ile bebek gibi ilgilenen genç kadın, geçen 23-27 Mart tarihleri arasında düzenlenen 10. Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’na da kuzusunu götürdü. Her yere kuzusuyla giden genç kadına eşi 1 hafta önce de yine annesi ölmüş bir kuzu daha getirdi. Ona da ‘Dalin’ ismini veren Uyanık, onu da biran olsun yanından ayırmıyor. Evinde iki kuzunun altını bezleyip bebek gibi bakarak onlara annelik yapan Uyanık’ın kuzuları da onun yanından ayrılmıyor ve sözünden dışarı çıkmıyor.
“Evde kuzu beslemek bağımlılık yaptı”
Zehra Uyanık, hayvanları çok sevdiğini söyledi. İki kuzusuyla günlük rutinini anlatan Uyanık, “Her sene zorlu doğum oluyor. Annesi ölen kuzular oluyor. Onları alıp evimizde besliyoruz. Bu bende bağımlılık yaptı. Normalde de hayvanları seviyorum. Nohutnaz’ın da annesi doğumda öldü. 1 hafta çok mücadele etti ama hayata tutundu. Şimdi çocuğum gibi evde benimle yaşıyor. Sabah uyandığımda kuzuların bezini çıkarıp dışarıda gezdiriyorum. Mahallede otluk yerler var, oralara götürüyorum. 2 saat kadar sabah gezmemiz var. Sonra birlikte alışverişe gidiyorum. Süt saati geliyor, bir biberon sütünü de içtikten sonra eve çıkarıyorum ve yatıyor” diye konuştu.
“Gece bile kalkıp biberonla besliyorum”
Kuzularına bebek gibi baktığını anlatan Zehra Uyanık, “Nohutnaz’a bebek gibi bakıyoruz. Zaten bebek gibi de ilgi göstermemiz lazım. Koyunlar çok hassas. Normalde yıkanmıyorlar, hastalanıyorlar ancak ben doğduğundan beri evde yaşadığı için mecburen iki defa yıkadım. Dalin de bize yeni geldi. Daha çok küçük olduğu için onu yıkayamadım ama elini yüzünü siliyorum. Süt içmekte biraz zorlanıyor. Gece bile kalkıp biberonla besliyorum” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Uyanık, kuzularının hiçbir zararı olmadığını, sadece evde kablo kemirip, misafir geldiğinde ikramların üzerine atladıklarını söyledi.
Zehra Uyanık’ın kızı Nisan ise artık herkesin kuzulara alıştığını, kuzuları görmediklerinde şaşırdıklarını belirterek, “Alıştık aslında, her sene bakıyoruz. Ama bunda bir ayrıcalık var. Şarj aletlerimizi yemese daha iyi anlaşabiliriz. Gece üzerimize atlıyor. Vuruyor ya da saçımızı kemirip oyun oynamaya çalışıyor. Bazen o durumlar sinir bozucu oluyor ama alıştık, seviyoruz. Komşular artık tepki vermiyorlar. Asıl ‘Zehra hani kuzun yok mu?’ diye tepki veriyorlar. Kuzu olmadığı zaman garipsiyorlar artık” dedi.