Antik kent Mastaura'da insan boyunda kanalizasyon sistemi bulundu
Aydın'ın Nazilli ilçesindeki antik kent Mastaura'da bir insanın içerisinde rahatlıkla hareket edebileceği bin 800 yıllık kanalizasyon sistemi gün yüzüne çıktı.
Aydın’ın Nazilli ilçesindeki antik kent Mastaura’da bir insanın içerisinde rahatlıkla hareket edebileceği bin 800 yıllık kanalizasyon sistemi gün yüzüne çıktı.
Aydın’ın Nazilli ilçesinde Türkiye’nin en büyük kolezyumlarından birine de ev sahipliği yapan Mastaura antik kentinde o dönemde kurulduğu düşünülen kanalizasyon sistemi tespit edildi. Antik şehrin altına inşa edilen kanalizasyon sisteminin büyüklüğü ve modern hali büyük heyecan oluşturdu. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkilileri bölgeyi inceleme altına alarak günümüzde dahi birçok kentte bile bulunmayan o döneme ait sistemin araştırılmasına başladı.
Antik kentte kamulaştırma çalışmalarının bir kısmının tamamlanmasının ardından önceki yıl başlatılan kazı çalışmalarında benzeri Roma’da bulunan Kolezyum’un ardından, ortaya çıkartılan bin 800 yıllık dev kanalizasyon sistemi hakkında açıklamada bulunan Aydın Kültür ve Turizm İl Müdürü Doç. Dr.Mehmet Umut Tuncer, antik kentte ardı ardına ortaya çıkartılan bulguların bilim açısından çok değerli olduğunu söyledi.
Bir insanın içerisinde rahatça gezebileceği boyutta, taştan örülmüş duvarlarla oluşturulan kanalizasyon sisteminin kentin daha birçok alanında mevcut olduğu ifade edilirken o dönemde sık sık tıkanma yaşandığı için sisteme bir insanın rahatça girerek müdahale edebilmesinin sağlanması amaçlandığı belirtildi.
“Mastaura’da arkeoloji dünyasının gündemini belirleyen eserler ortaya çıktı”
Mastaura’da arkeoloji dünyasının gündemini belirleyen eserlerin ortaya çıktığını ifade eden Aydın Kültür ve Turizm İl Müdürü Doç. Dr. Mehmet Umut Tuncer; “Bildiğiniz gibi son iki yılda burada yürüttüğümüz çalışmalar tüm dünyada arkeoloji camiasının gündemini belirledi. Mastaura’da bulduğumuz amfi tiyatro yani arena yapısının tam yuvarlak eşsiz yapının bütünüyle ayakta duran o mimarinin arkeoloji gündemini belirlediğini, birçok akademik çalışmaya, akademik makaleye kaynak oluşturduğunu biliyoruz. Bu bizi mutlu etmişti. Bölge turizminde daha şimdiden yapının henüz ortaya çıkarıldığını duyurmamızla birlikte bir turist trafiği başladı. Hafta sonları vatandaşlarımız buraya gelip yapıyı incelediler. Bu da bizi ayrıca mutlu etmişti. Çalışmaları yaklaşık 2 yıldır Adnan Menderes Üniversitemizden Doç. Dr. Sedat Akkurnaz hocamız yürütüyor. Birlikte 2 yılda kısa zamanda iyi işlere imza attık. Yaklaşık 2 milyon TL civarında kamulaştırma çalışmamızı da tamamlamış olduk. Dolayısıyla bölgenin artık kazı başkanlığı statüsünde çalışması için gerekli koşulları da süratle sağlamış olduk” dedi.
“Yeni buluşla şaşkına döndük”
Tuncer konuşmasının devamında, “Yeni keşifle birlikte çalışmalar aslında yeni bir soluk kazandı. Tam arkamızda gördüğünüz yaklaşık bin 800 yıllık, M.S. 2. yüzyıldan kalma bir su kanalizasyonu sistemi, atık sistemi ve yapının büyüklüğü bizi de şaşırttı. İçinde yürüyebildiğimiz, çeşitli kollarla şehrin geneline yayılan kompleks bir tesisin bir parçasıyla karşı karşıyayız. Bu anlamda yaklaşık 2 bin yıllık belediyecilik performansına da güzel bir atıf oluşturdu. O günlerdeki kanalizasyon sisteminin hala yapı olarak sağlam karşımızda olması ve tesisin büyüklüğü, kompleksiyle şehrin ihtiyaçlarına cevap veriyor oluşu açıkçası bizi hem şaşırttı hem de mutlu etti. Biz Mastaura’daki çalışmalardan çok mutluyuz. Gelecek adına Nazilli adına önemli bir kazanım önemli bir turistik değeri olduğunu düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi.
“Antik kent 160 dönümlük bir alana yayılıyor”
Müdür Tuncer konuşmasının sonunda şunları kaydetti: “Mastaura antik kenti 160 dönümlük bir alana yayılıyor. Bunun yaklaşık 50 dönümünü, yani kazı programında olan ilk etabını kamulaştırdık. Kamulaştırma bildiğiniz gibi önemli bir süreç. Bence çok yakın zamanda çok önemli bir antik kenti hem Aydın turizmine hem Türkiye turizmine armağan etmiş olacağız. Hayırlı olsun” dedi.
Adnan Menderes Üniversitesi’nden Araştırma Görevlisi Kazı Başkanı Doç.Dr. Sedat Akkurnaz ise, antik kentle ve yeni buluşa ilgili yaptığı bilgilendirmede: “Mastaura antik kenti Nazilli’nin kuzeyinde, Aydın Dağları’nın yamaçlarında kurulmuş bir antik kent. Ve kentin içinden Cruzeiros, yani Altın Kılıç Zeus Deresi gibi bir anlama gelen dere geçiyordu. Derenin iki yanında da antik kentin yerleşim alanları vardı. Bugün gördüğümüz o kalıntıda o antik kentin yeraltındaki kanalizasyon sistemi. İnşaat tekniğine, malzemesine baktığımız zaman tipik Roma İmparatorluk Dönemi dediğimiz zaman dilimi olan M.S. birinci-ikinci yüzyılda inşası başlanmış, zaman içinde tadilatlar görerek antik dönem boyunca kullanılmış bir kanalizasyon sistemi. Bu kanalizasyon sistemi kentin sokakları ve caddelerin altından geçerek kentteki insanların atıklarını şehirden dışarı tahliye etmekte kullanılan bir sistemdir. Ve gördüğümüz gibi bir insanın rahatlıkla içinden geçebileceği gezebileceği bir boyutlarda. Çünkü antik dönemde tadilatlar, tamiratlar ve çeşitli tıkanmalar için müdahale edilmesi gerekiyordu. Bu gördüğümüzde ana çıkışlardan bir tanesi. Bunun gibi bu derenin kenarında onlarca var. Kentin ara sokaklarında biriken akarak gelen malzeme bu ana çıkışlardan geçerek şu anda bulunduğumuz yerdeki bir arıtma noktasına dökülüyor. Kanalizasyon giderleri burada arıtıldıktan sonra biraz daha saflaştırılmış temizlenip dereye akıyordu. Ve böylece günümüzden 2 bin yıl - bin 800 yıl önceki Roma İmparatorluğu döneminde günümüz şehircilik, kent planlaması anlamında önemli bulgulardan bir tanesini Mastaura’da görüyoruz. Mastaura daha önce hiç çalışılmamış bir yer. Biz 2 yıldır çalışarak Anfi Tiyatro, Roma Hamamı, çeşitli su yapıları ile beraber kanalizasyon sistemini de ortaya çıkardık. Ve böylece daha önce bilinmeyen bir antik kentin ki Menderes Havzasındaki antik kentlerin en önemlilerinden bir tanesi Mastaura. Bu şekilde kentin tamamen ortaya çıkarıp, arkeoloji bilimi adına önemli katkılar sağlıyoruz” dedi.
Akkurnaz son olarak, “Bu sistemin girişinde ancak 20 metre gidebiliyoruz. 20 metreden sonraysa bazı noktalarda göçükler var. Göçüklerden sonra tabi ki daha önce başka yerde bildiğimiz örneklerle sistem devam ediyor. Devam etmesi de gerek ve çeşitli birleşme noktalarını görüyoruz. Daha küçük sokaklardan gelip bu ana hatta bağlanan kanallar var” dedi.