Asgari ücret 27 bin lira olsa ne fayda, yoksulluk sınırı 70 bin liraya dayanmışken
Tüketici Birliği Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Rifat Bayatlıoğlu, asgari ücretin 27.017,87 TL olarak belirlenmesi durumunda, bu rakamın sadra şifa olmayacığını işaret etti.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun 2025 yılı için asgari ücrete ilişkin toplantı maratonu yarın başlıyor. Ekonomik veriler, asgari ücretin mevcut yaşam koşullarını karşılamakta yetersiz kalacağını işaret ediyor.
Ekonomistler ve sivil toplum kuruluşları, mevcut enflasyon oranları ve yükselen yaşam maliyetleri göz önüne alındığında, 27 bin TL’lik bir asgari ücretin çalışanlar için yetersiz kalacağını belirtiyor. TÜRK-İŞ ve Tüketici Birliği Federasyonu’nun verilerine göre, yoksulluk sınırı 70 bin TL’ye dayanmışken, 27 bin TL’lik bir ücret, milyonlarca çalışanın temel gereksinimlerini karşılamaktan uzak kalıyor. Bu durum, asgari ücretin yalnızca enflasyonu dengelemekle kalmayıp, aynı zamanda onurlu bir yaşam için yeterli bir seviyeye yükseltilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Tüketici Birliği Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Rifat Bayatlıoğlu, asgari ücretin 27.017,87 TL olarak belirlenmesi durumunda, bu ücretin çalışanların temel yaşam gereksinimlerini karşılamakta yetersiz kalacağını belirtti. Bayatlıoğlu, "Asgari ücret, yurttaşa onurunu iade etmelidir" diyerek, asgari ücretin artırılması gerektiğine dikkati çekti.
Asgari ücret, her yıl Aralık ayında Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirleniyor ve bu yıl da asgari ücretin tespit edilmesi süreci, büyük tartışmalara yol açtı. 2025 yılı için asgari ücretin belirlenmesi, 10 Aralık 2024 tarihinde başlayacak. Ancak bu süreçte, ekonomistler ve sivil toplum kuruluşları, asgari ücretin yalnızca enflasyonla mücadele etme değil, aynı zamanda çalışanların onurlu bir yaşam sürdürebilmesini sağlayacak bir seviyeye ulaşması gerektiğini savunuyor.
TÜİK verilerine göre, Aralık 2024’te Türkiye’nin yıllık enflasyon oranı %60,45 seviyelerine ulaşacak. TÜRK-İŞ tarafından yapılan açıklamalara göre, dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı ise 66.976,07 TL’ye yükseldi. 2024 yılı itibarıyla yoksulluk sınırındaki artış oranı %67,20 olarak kaydedildi. Bu rakam, asgari ücretin, yoksulluk sınırının çok gerisinde kalmasına neden oluyor. Bayatlıoğlu, 27.017,87 TL’lik bir asgari ücretin sadece mevcut yaşam düzeyini sürdürebileceğini, ancak çalışanların yaşam koşullarında herhangi bir iyileşme sağlamayacağını vurguladı.
Tüketici Birliği Federasyonu, 2024 yılı sonu itibariyle yalnızca gıda ve temizlik ürünlerinden oluşan Market Endeksi'nde artışın %50 civarında gerçekleşeceğini öngörüyor. İstanbul Ticaret Odası tarafından açıklanan İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi’ne göre ise, İstanbul’daki ücretlilerin yaşam maliyetindeki artış oranı %57,99 olarak hesaplandı. Bu veriler, asgari ücretin çalışanların temel yaşam gereksinimlerini karşılamakta yetersiz kalacağı ve yoksulluk sınırını aşamayacağına işaret ediyor.
Bayatlıoğlu, son altı yılda çalışanların refah seviyesinin geriye gittiğini belirterek, “27.017,87 TL, sadece şu anki durumu koruyacak bir ücret olur. Ancak, altı yıldır yaşam standartları gerileyen milyonlarca çalışan için asgari ücretin bu rakamın üzerinde olması gerektiği açıktır” dedi. Ayrıca, bu rakamın yalnızca 2025 yılının başında belirlenmemesi gerektiğini, Temmuz 2025’te enflasyon verileri dikkate alınarak yeniden güncellenmesi gerektiğini ifade etti.