Asgari ücret artışı işverenin yükünü artırırken devleti âbâd ediyor
Türkiye'de asgari ücretin ve emekli aylıklarının toplumun büyük kesimini yoksulluğa mahkûm ederken ve reform beklentileri her zamankinden daha yoğun bir şekilde gündemde.
Dünya gazetesi yazarı Özgür Erdursun, Türkiye'de asgari ücretli çalışan sayısının yüksek olması ve emekli aylıklarının düşük kalmasının toplumsal refahı olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Erdursun, yazısında asgari ücretin Türkiye’de neden yaygın olarak ödendiğini, ücretlerin yetersizliğiyle çalışanların ve emeklilerin karşı karşıya kaldığı ekonomik zorlukları rakamlarla ortaya koydu.
Türkiye'de eski SSK ve yeni 4/A kapsamında çalışanların sayısının 18 milyon 372 bin 784 olduğunu belirten Erdursun, bunların hepsinin zorunlu sigortalılık kapsamında olmadığını vurguladı. Zorunlu sigortalı olarak çalışan sayısının 16 milyon 790 bin 201 olduğuna işaret eden Erdursun, geri kalan 1 milyon 582 bin 583 kişinin çırak, stajyer ve yurtdışı topluluk statüsünde olduğu için zorunlu sigortalı olmadığını belirtti.
Erdursun, zorunlu sigortalı çalışanların yarısına yakınının asgari ücret veya asgari ücrete yakın bir ücretle çalıştığını ifade etti. Türkiye’de asgari ücretin 17.000 TL olduğunu, ancak bu rakamın bir yaşam standardı sağlamaktan uzak kaldığını vurguladı. Avrupa’da asgari ücretle çalışma oranının %3 ile %5 arasında olduğunu hatırlatan Erdursun, Türkiye’de ise çalışanların %50’den fazlasının asgari ücretle geçimini sağlamak zorunda kaldığını belirtti. Bu durumun asgari ücretin ülkede ortalama bir gelir haline geldiğini ve çalışanların büyük bölümünün yoksulluk sınırında yaşamaya çalıştığını gösterdiğini dile getirdi.
2025 yılı için asgari ücretin 21.250-22.000 TL bandında olması gerektiğini öngören Erdursun, asgari ücrete yapılacak zammın maliyetini işverenlerin üstlendiğini, devlet kasasından para çıkmadığını, aksine devletin gelirinin arttığını ifade etti. Erdursun, işverenin maliyet yükünün bir kısmının devlet tarafından karşılanarak ücret artışlarının çalışanlara daha fazla yansıtılabileceğini önerdi.
Emeklilik ve Yoksulluk
Türkiye’de en son yayımlanan SGK verilerine göre, toplamda 11 milyon 826 bin 453 emekli olduğunu belirten Erdursun, dul ve yetim aylıkları dahil edildiğinde bu sayının 16 milyon 437 bin 571 kişiye ulaştığını ifade etti. Emeklilere toplamda aylık 245 milyar 897 milyon TL ödeme yapıldığını ve ortalama emekli maaşının 14.959 TL olduğunu belirtti. Ancak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın açıklamalarına atıfta bulunan Erdursun, bazı emeklilerin 50 bin TL, hatta 80 bin TL maaş aldığını, ancak emeklilerin %75’inin asgari ücretin altında aylıklarla geçindiğini aktardı.
Reform Önerileri
Erdursun, yazısında Türkiye’de asgari ücretli çalışan sayısının azaltılması ve emekli maaşlarının artırılması gerektiğini savundu. Asgari ücretin, çalışanların mesleğe yeni başladıkları dönemde, örneğin ilk 6 ay ya da 1 yıl gibi kısa sürelerle uygulanması gerektiğini; aynı meslekte yıllar geçirdikten sonra daha yüksek bir ücretin hak edilmesi gerektiğini önerdi. Prim gün sayısına göre ücretlerin belirlenmesi gerektiğini belirten Erdursun, gerçek maaşların SGK’ya bildirilmesiyle çalışanların emeklilik dönemlerinde daha iyi bir yaşam standardına kavuşabileceklerini vurguladı. Ayrıca, kayıt dışı çalışmanın önlenmesinin çalışanların sosyal güvenlik hakları açısından önemine değindi.
Erdursun, emeklilere yapılacak enflasyon farkı ödemelerinin, hayat pahalılığı karşısında yetersiz kaldığını belirterek, emekli maaşlarının değerinin mal ve hizmet fiyatları karşısında koruyamadığını ifade etti. Ocak ayında yapılması beklenen %10-11 oranındaki artışların, çalışanları ve emeklileri daha da derin bir yoksulluğa sürükleyeceğini belirtti.