Asırlık iftar geleneği tarihi camide 500 yıldır yaşatılıyor
Kocaeli'nin Gebze ilçesinde 1523 yılında yaptırılan, Anadolu'ya geçmek isteyen kervan ve hacıların dinlenmek için kullandığı Çoban Mustafa Paşa Camii ve Külliyesi'nde 5 asırdır Ramazan ayında ihtiyaç sahipleri için iftar sofraları kuruluyor.
Kocaeli’nin Gebze ilçesinde 1523 yılında yaptırılan, Anadolu’ya geçmek isteyen kervan ve hacıların dinlenmek için kullandığı Çoban Mustafa Paşa Camii ve Külliyesi’nde 5 asırdır Ramazan ayında ihtiyaç sahipleri için iftar sofraları kuruluyor.
Osmanlı döneminden günümüze kadar ulaşan, zamanında bünyesinde dönemin en önemli şeyhülislamlarının müderris olarak görev yaptığı Çoban Mustafa Paşa Camii ve Külliyesi’nde 500 yıllık gelenek yaşatılıyor. Külliye içerisinde bulunan tarihi aşevinde, eski zamanlarda ihtiyaç sahiplerine ve yolculara ücretsiz şekilde yemek verilmesi gelenek haline geldi. Günümüzde ise Çoban Mustafa Paşa Vakfı tarafından Ramazan ayı dışında sabah namazı sonrasında cemaate sıcak çorba ikramı yapılıyor. Bunun yanı sıra, her yıl Ramazan ayında da ihtiyaç sahipleri ve yoldan geçen vatandaşlara iftar sofraları kuruluyor.
"500 yıllık ecdat geleneği yaşatılıyor"
Osmanlı döneminden kalan geleneğin yaşatıldığını söyleyen Çoban Mustafa Paşa Cami İmam Hatibi İrfan Tatlı, "Burası 1523 yılında inşa edilmiş bir İslam eseridir. Sadece namaz kılınan bir cami değil, etrafıyla, medresesiyle, aşeviyle, hanıyla, hamamıyla bir kervansaraydır. Şu anda içerisinde bulunmuş olduğumuz bu imarethane aşevi de asırlardır ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza yemek hizmeti sunmaktadır. 500 yıllık ecdat geleneği, Çoban Mustafa Paşa Vakfı vesilesiyle yaşatılmaya devam etmektedir. Ramazan ayı dışında da her zaman sabah namazından sonra cemaatimize sıcak çorba ikramı yapılıyor. Aynı zamanda gündüzleri de yine ihtiyaç sahibi ailelere kaymakamlığımızın sosyal yardım vakfıyla birlikte onların tespit ettiği ihtiyaç sahibi insanlarımıza bizzat servisle evlerine yemek hizmeti sunulmakta. Ramazan’da da iftar akşamları burada iftar sofraları kuruluyor. Buradan geçen yolculara, ihtiyaç sahibi insanlarımıza iftar hizmeti verilmektedir. Bunun temel gayesi şudur; Peygamber efendimiz; ’Kim bir oruçluyu iftar ettirirse onun sevabıyla birlikte bir misli sevabı kendi hanesine yazılır. Komşusu açken tok yatan bizden değildir’ buyuruyor. Esasında geleneğin temel nokta budur" dedi.
"Bu hizmetleri başlatan Çoban Mustafa Paşa’dır"
Çoban Mustafa Paşa’nın Boşnak devşirme olduğunu aktaran Tatlı, "Sarayda Enderun mektebinde yetişmiş, daha sonra Osmanlı Devleti’nin değişik kademelerinde hizmetler vermiş, Yavuz Sultan Selim Han’ın kızıyla evlenip damat olmuş. Paşa hazretlerinin bir lakabı da ‘Melek’. Eskişehir’de Kurşunlu Külliyesi, Üsküp’te Çoban Mustafa Paşa Cami, Edirne’de köprüsü, Kahire’de camisi vardır. Bu sebeple kendisine Melek lakabı verilmiş. Kendisi en son Mohaç Muharebesinde gazilik unvanı almış, Gazi Mustafa Paşa’dır. Vasiyeti üzerine en büyük eseri olan Gebze’deki Çoban Mustafa Paşa Külliyesi içinde bulunan türbesine defnedilmiş. Bu sene Ramazan ayı Nisan ayına denk geldi. Şöyle bir tevafuk oldu; paşa hazretlerinin de vefat yıl dönümü nisan ayı olması hasebiyle bütün kardeşlerimizin kendisine 3 İhlas, 1 Fatiha hediye etmesini hassaten istirham ediyorum. Bu hizmetleri başlatan kendisidir. Peygamber efendimiz buyuruyor ki; ‘Kim hayırlı bir çığır açarsa o hizmet devam ettiği sürece kişi vefat etmiş olsa da amel defterine sevap yazmaya devam eder’. Burada namaz kılındığı, hizmet yapıldığı sürece paşa hazretlerinin amel defteri açık kalmaya devam edecektir" diye konuştu.