- Haberler
- Atatürk'ün fotoğrafındaki 'asırlık' tanık
Atatürk'ün fotoğrafındaki 'asırlık' tanık
- Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü, 1923 yılındaki Konya ziyareti sırasında karşılayan ve birlikte çektirdikleri fotoğrafta yer alan öğrencilerden Sabiha Özar, 100 yaşını geride bıraktı - Atatürk'e verdiği sözü yerine getirerek öğretmen olan Özar, emekliliğinin ardından yerleştiği Buca'daki evinde eski günleri anıyor -Özar: - 'Bugün yaşananları da değiştirecek olan, ülkemizi kalkındıracak olan yine öğretmenlerdir'
İZMİR (AA) - Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 1923'deki Konya ziyaretinde karşılayan öğrenci grubuyla çektirdiği fotoğrafta yer aldığında 7 yaşında olan Sabiha Özar, 100 yaşını geride bıraktı. Atatürk'ün tavsiyesini yerine getirerek öğretmen olan Özar, emekli olduktan sonra yerleştiği Buca'da mütevazi bir hayat yaşıyor.
Konya'da 1916 yılında harap durumdaki bir evde dünyaya gözlerini açan Sabiha Özar'ın yoksulluk ve mücadeleyle dolu ömrünün 100. yılını İzmir'in Buca ilçesindeki evinde doldurdu.
Mustafa Kemal Atatürk'ün 22 Mart 1923 tarihindeki Konya ziyaretine istasyonda tanıklık eden bir fotoğrafta henüz 7 yaşında bir ilkokul öğrencisi olan Sabiha Özer, o gün Atatürk'ün tavsiye ettiği gibi başarılı bir öğretmen oldu ve Anadolu'nun dört bir yanında gençleri yetiştirdi.
Cumhuriyetin ilk öğretmenlerinden olmanın gururunu yaşayan Özar, öğrencilerini, iki çocuğunu ve torunlarını ülke sevgisiyle yetiştirmeyi, okumayı hiç bırakmadı.
- İlk karşılaşma heyecan verici
Özar, kitaplarla dolu evinde ağırladığı AA muhabirine yaptığı açıklamada, hasta babası çalışamadığı için zor bir çocukluk geçirdiğini anlattı.
İptidai Okulu adı verilen mahalle mektebinde hazırlık öğrencisi olduğunu dönemde Mustafa Kemal'in Konya'ya geleceğini öğrendiklerini ve hazırlanıp istasyona gittiklerini söyleyen Özar, tarihi fotoğrafa yansıyan anları şöyle anlattı:
"O devrin anaokulu sayılan mektepte öğrenciydim. Gazi Mustafa Kemal trenden indi, yanımıza geldi. İki kız öğrenciydik zaten. Eliyle başımı okşadı ve 'Siz okuyun, öğretmen olun' dedi. Yüzümü kaldırdı, gözlerini gördüm ve çok etkilendim. İşte o gün öğretmen olmayı her şeyden çok istedim."
- İkinci görüşü 10. yıl törenlerinde
Numune Kız Ortaokulu öğrencisiyken Cumhuriyet'in 10. yıl törenlerine okulla birlikte katıldıklarını belirten Özar, "Eski meclis binasının önünde tak kuruldu. Atatürk'ün tam karşısında duruyorduk. 10. Yıl Nutku'nu okudu. Ağladığımı hatırlıyorum" dedi.
Mustafa Kemal Atatürk'ü son görüşünün ise Bursa'daki öğretmen okulunda eğitim alırken gerçekleştiğini dile getiren Sabiha Özar, 2 Şubat 1938 günü Bursa Merinos Fabrikası'nın açılışı için Büyük Önder'in kente geldiğini dile getirdi.
Atatürk'ün arabasının tam önlerinde durduğunu dile getiren Sabiha Özar, onu duygulandıran son sahneleri şöyle özetledi:
"Atatürk açık bir araba içinde oturmuştu, elinde kahverengi şapkası vardı. Halkı selamlayarak geldi. Tam bizim okulun önüne geldi, bir şey söyledi yanındakilere. Araba bize daha yakın olarak yavaşladı ve durdu. Bizleri görmek istedi. Öğretmen çıkacak kızlarla konuşmak için iki adım attı. Çok üzüldüm çünkü artık yüzü solmuş, gözlerinin feri gitmişti. Arkasında insanlar vardı, sanırım doktorlarıydı. Ben aslında yoluna çıkıp 'Ben çocukken gördüğünüz ve öğretmen ol dediğiniz çocuğum. Bakın öğretmen oldum baba' diyecektim. Hasta olduğu için yanındakiler arabaya dönmesinde yardımcı oldular. Ben de sarılamadım."
Büyük Önder'in ölümünü radyodaki ajans haberlerinden duyduğunu söyleyen o gün babasını kaybetmiş gibi üzüldüğünü de söyledi.
Sabiha Özar, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün sözünü Gazi Eğitim Fakültesini bitirip tarih öğretmen olarak tuttuğunu da dile getirdi.
- "Öğretmenler daha mükemmel olmalı"
Öğrencilik ve öğretmenlik yıllarında çok fakirlik yaşadığını anlatan Sabiha Özar, hiç şikayet etmediğini, öğrencilerine de her zaman vatan, millet, devlet ve cumhuriyetin faziletlerini öğrettiğini kaydetti. Birlik ve huzur içinde bir yaşamın ancak iyi bir eğitim ile mümkün olduğunu söyleyen Özar, şu değerlendirmede bulundu:
"Ben cumhuriyet kadınıyım, cumhuriyet öğretmeniyim. Öğrencilerime de vatanı, milleti öğrettim. Yeni nesil öğretmenlere biraz kızıyorum. Biz Türkiye Cumhuriyetin ilk öğretmenlerinin aldığı paralar çok azdı. Evlendiğim zaman bir iskemlem bile yoktu. Eşim de öğretmendi. Hiç gocunmadık. Şimdi öğretmenler böyle devirler geçirmiyor. Daha rahatlar, iyi imkanlara sahipler, daha mükemmel olmaları lazım. Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni neslini eğiten hep öğretmenlerdir. Şehit haberlerini alınca çok üzülüyorum. Bunun sebebi nedir ? Şehit verir insan ama düşman olur karşıdaki. İyi eğitilemedi halk. Bugün yaşananları da değiştirecek olan, ülkemizi kalkındıracak olan yine öğretmenlerdir. Onlara büyük görev düşüyor."