Ayhan Bora Kaplan duruşmada mahkeme başkanına 'Bir tanem' dedi
Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 20'si tutuklu 61 sanığın yargılamasına devam edildi. Duruşmada, Ayhan Bora Kaplan mahkeme başkanına 'Bir tanem' diye hitap etti
Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 20’si tutuklu 61 sanığın yargılamasına devam edildi. Duruşmada, Ayhan Bora Kaplan mahkeme başkanına 'Bir tanem' dedi.
Gazeteci Müyesser Yıldız'ın kişisel blogunda yayımladığı habere göre, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın bugünkü celsesi başlamadan önce avukatları Bora Kaplan’a firari gizli tanık Serdar Sertçelik’in yayınladığı son tape kaydını dinletti. Tapede, Sertçelik’le görüşmeleri yapan, tutuklanan emniyet müdürünün Mahkeme Başkanı’na ilişkin ifadelerinin olduğu öğrenildi. Bu ifşaatları dinledikten sonra Kaplan’ın, avukatlarına, “Şimdilik reddi hakim talebinde bulunmayalım.” dediği duyuldu.
Mahkeme gecikmeli başladı
Dünkü duruşmanın sonunda Mahkeme Başkanı bugünkü celsenin saat tam 09.00’da başlayacağını söylediği halde saat 10.00 itibarıyla heyet yerini almayınca sanıkların yeniden duruşma salonunun altındaki bölüme indirilmesi dikkati çekti. Heyetin 1 saat gecikmeyle yerini almasından sonra söz isteyen sanık Cemil Kumaşçıoğlu şunları söyledi:
“Örgütten değil bir MASAK dosyasından tutukluyum. Bolvadin’den getirildim. Cezaevinde eziyet ediyorlar. 36-37 gündür hücredeyim. Hiçbir talebim karşılanmıyor. Avukatım bunu görüştüğünde, ‘İstediklerini verirsek tefe koyarlar.’ demişler. Bora Kaplan’ın televizyonu var, benim yok. Abdullah Öcalan’a bile televizyon verildi; bomboş bir dosyadan tutukluyum, ama bana yok. Dosya medyatikmiş, Adalet Bakanlığı’na yazmışlar falan. Kuaföre bile çıkarmıyorlar. Psikolojim bozuldu.”
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı şu açıklamayı yaptı: “Bundan sonraki duruşmayı Temmuz’da yapmayı planlıyorduk. Ama başka bir dosyadan dolayı galiba Eylül’e kalacak. O yüzden muhtemelen bu duruşmadan sonra Bolvadin’e göndeririz. Kurumların iç yetkisi var, ‘Şunu şöyle yapın, böyle yapın.’ deme imkanım yok. Olsa yazarım.”
Gizli tanık ifadeleri tartışması
Bora Kaplan’ın avukatları da kimliğini açıklayan gizli tanık M7 ve ifadesini çeken Ü5’in beyanlarının delil olarak dosyadan çıkarılmasını, bu tanıkların ifadesinin savcı tarafından alınıp alınmadığının tespiti için savcılık katı kamera kayıtlarının incelenmesini, ayrıca Ü5’in mahkemede dinlenmesini istedi. Avukatlar Umut Köroğlu ve Rıdvan Şahin’in, “Özel celsede dinlediğiniz gizli tanık Ü5’e nasıl baskı yapıldı, kafasına silah mı dayandı? Neden yeniden dinleyip sormadınız?” şeklindeki soruları üzerine Mahkeme Başkanı, “Gizli tanık dinlenirken yanında naip hakim vardı. Naip hakim heyetimizin dışında. Kimlik tespitini ona yaptırıyoruz. Ben bile kimliğini bilmiyorum.” yanıtı verdi.
Bilirkişi kim?
Av. Sidar Yurtçiçek de tutuklanan polislerin tanık olarak dinlenmesini isterken, sanıklardan Muhammet Kaplan şunları söyledi: “Önceki ifademde ismini verdiğim tüm polisler tutuklandı. Yeni öğrendiğim bilgiye göre HTS’lerle ilgili raporu hazırlayan bilirkişi de Murat Çelik’in altında çalışmış bir polis. Çok şey biliyorum, paraları nasıl bölüştüklerini, ama gündem olmasın diye söylemiyorum. Bu bilirkişinin dinlenmesini istiyorum.”
“Benden bakanların bakan yardımcılarının ismini istediler”
Söz alan Bora Kaplan ise duruşmayı izleyen KOM polislerinin not alıp gizli tanıkların ve müştekilerin ifadelerini yönlendirdiğini öne sürerken, “Dün Erkan Doğan niye kağıttan okudu? Polisler yazmış, ‘Git oku.’ demiş. Dün 20 polis vardı. Şimdi niye 2’ye düştü? Erkan Doğan kıvırmasın diye. Buna engel olmanız gerekirdi; ama Erkan Doğan’a tek soru sormadınız, bizim çelişkileri gidermemize de izin vermediniz.” dedi. Bora Kaplan, tutuklanan polislerin dinlenmesi talebinde bulunurken de şunları anlattı:
“Bunlar devlet memuru, ama devlet memuru oldukları şüpheli. Kendi hesaplarının peşindeler. Bana kumpas kurdular; bürokratların, bakanların, bakan yardımcılarının hakkında ifade vermemi istediklerini söyledim, inanmadınız. Kafalarına göre bir savcı bulup istediklerini yaptırdılar. Bana operasyon düzenlerken T24’ü kim aramış? Burası devlete, hükümete muhalif bir kanal. Niye devletin Anadolu Ajansı’nı veya İHA’yı aramıyorsunuz, gaye nedir? FETÖ’cü demiyorum, ama FETÖ’cülerin yaptıklarını yapıyorlar. Bu makam sahipleri hakkında suç duyurusunda bulunulsun ve tanık olarak dinlensinler. Hangimiz yalan söylüyoruz, ortaya çıksın. Beddua etmiştim, Rabbim yargılandıklarını gösterdi. Savcı M.K.’nin de yargılandığını göstersin. Eşim ev hapsinde, Allah’tan korkmuyorlar. Sokaktan adam toplayıp müşteki yaptılar. Aleyhime ifade verdirdiklerinin yüzde 90’ı sabıkalı, dolandırıcı.”
Sanıklardan Cemil Kumaşçıoğlu ise, “Bizi tutuklayan sulh ceza hakimi kapının önüne çıkıp, ‘Ne bu ya? Kendi başıma karar veremeyecek miyim?’ dedi. Ayrıca o gün bir başka sulh ceza nöbetçiyken niye bu sulh cezaya gönderildik?” dedikten sonra bu hakimin beyanının alınmasını istedi.
Son olarak Kaplan’ın avukatlarından Umut Köroğlu, hukuki gerçekleri söylediği için polislere 300 bin dolar verdiği şeklinde iftiraya maruz kaldığını belirtip, “Bir lira veren namussuz, şerefsiz, ahlaksızdır.” deyince Mahkeme Başkanı, “Burası açıklama yapma yeri değil.” karşılığını verdi. Sanıklar ve avukatların bu taleplerinden sonra Başkan, Savcı’nın mütalaasını sormadan karar müzakeresi için duruşmaya ara verdi. Yarım saatlik aranın ardından duruşma yeniden başladığında Savcı’ya mütalaasını soran Başkan, peşinden kararı açıkladı.
Savcı, gizli tanıkların ifadelerinin dosyadan çıkarılması ve ifadesini geri çeken Ü5’in yeniden dinlenmesi başta olmak üzere tüm taleplerin reddini istedi. Mahkeme Başkanı da tüm taleplerinin reddedildiğini açıkladı. Avukatların tepkisi üzerine de Başkan’ın, “Allah’ın emri değil, şimdi verdiğimiz kararlardan dönülmez diye bir şey yok.” dediği duyuldu.
İki müşteki daha “polisler zorladı” deyip şikayetçi olmadı
Duruşmaya iki müştekinin dinlenmesiyle devam edildi. Müştekiler Serdar Hoşyiğit de Altan Tozar da sanıklardan şikayetçi olmadıklarını, polislerin kendilerini dosyaya zorla dahil ettiğini öne sürdü. Serdar Hoşyiğit şu iddiada bulundu: “İstedikleri ifadeyi vermeyince, ‘Bora Kaplan bir daha dışarı çıkmayacak, korkma.’ dediler. Kabul etmeyince de, ‘Sen böyle devam et, ikinci operasyona dahil edelim, gör. Git, düşün.’ dediler. Sonra mahkemeye ilişkin tebligatı getirdiler. İmzalamak istemeyince ‘Derdini mahkemede anlatırsın.’ dediler, mecburen imzaladım. Şu anda huzurunuzdayım.” Müşteki Altan Tozar ise, “Ne şikayetim ne davacılığım var. Davaya taraf olmak istemiyorum, ama arkadaşlarımı görmek için gelmek istiyorum.” dedi.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde bazı sanıkların ek savunması alınırken Av. Nazım Orhon, bu davada yukarıda fillerin tepiştiğini, aşağıda insanların ezildiğini belirterek, “Türk Milleti’nin vergilerinden maaş alan devlet memurlarının bu yaptıkları nefret ve üzüntü yaratmıştır. İddianameyi hazırlayan savcı hakkında söylenenler de midemizi bulandırıyor. Kolluk kuvvetlerinin yargıyı bu kadar etkisi altına almasından üzüntü duyuyoruz.” diye konuştu.
Bora Kaplan’ın, M. A.’nın daha önceki üç ifadesinde adından söz etmediği halde son ifadesinde yer alan ismini polislerin mi eklediğini sorması üzerine şu diyaloglar yaşandı:
M. A.: Psikolojik baskı yapmayın. İfadem neyse o. 8 yıl oldu. Evliyim, olaylarla alakam yok. Sayın Hakim, lütfen bizi safdışı bırakın, gelmek istemiyorum.
Kaplan: Ablacığım olaydan sonra sıcağı sıcağına verdiğin ifadelerde adım yok. Hangisi doğru?
Başkan: Biz değerlendiririz.
Kaplan: Bu da gizli tanıklar gibi oldu.
Av. Tarık Teoman: 8 yıl önce söylemediğinizi 8 yıl sonra söylemenizde bir çelişki yok mu?
M. A.: Bora Kaplan’ı herkes tanıyor. Bana çelişkili sorular sormayın. Hamile olabilirim, cocuğum düşebilir. Beni olayların içine çekmeyin.
Sanık Muhammet Kaplan: Eşiniz polis mi?
M. A.: Sizi ne ilgilendirir?
M. Kaplan: Eşi üzerinden tehdit ediyorlar.
Başkan: Nereden biliyorsun?
M. Kaplan: Dışarıdan haber geldi, istiareye yattım.
Bora Kaplan: Kod, takma adınız var mı?
M. A.: Özel hayatıma girmezseniz sevinirim. Şu anda evlendim.
Başkan: Kod adı, terör örgütü üyesi mi? Bu dosyayı ilgilendirmiyor.
B. Kaplan: İlgilendiriyor, izin verirseniz açıklayayım. Adınızı niye değiştirdiniz?
M. A.: Keyfim istedi.
B. Kaplan: Bara kaçta geldiniz?
M. A.: 8 yıl gecmiş. Siz dünü hatırlıyor musunuz?
B. Kaplan: Elinizi ayağınızı öpeyim, böyle olur mu?
M. A.: Gülmeyin, burası ciddi yer. Ben niye buradayım Hakim Bey? Ben tanık değil miyim? Niye suçlanıyorum?
Bora Kaplan: Takma adınız İdil’miş, kod adınız varmış. Benimle hiç karşılaştınız mı? İfade vermeden önce resmimi gösterdiler mi?
Başkan: Beyanlar arasında çelişki oluşturmaya çalışıyorsun.
Bora Kaplan: Beyan bir tane olur. Asıl çelişki, farklı beyan verilmesi olmaz mı?
Kaplan, mahkeme başkanına "Bir tanem" dedi
Tanık Erkan Doğan'ın beyanlarının ardından mahkeme başkanı ile soru yönelttiği Ayhan Bora Kaplan arasında da ilginç bir diyalog yaşandı. Diyalog tutanağa da geçti.
Başkan: Sana niye ihtiyaç duyuyorlar?
Ayhan Bora Kaplan: Efendim bir tanem.
Başkan: Sana niye ihtiyaç duyuyorlar?
Kaplan: Pardon efendim. Bir tanem dedim, ağzımdan kaçtı, çok özür dilerim.