- Haberler
- Yargı Kararları
- AYM'den özel güvenlik kimlik kartına ilişkin önemli karar
AYM'den özel güvenlik kimlik kartına ilişkin önemli karar
Çalışma hakkına yönelik düzenlemede ölçülülük ilkesine aykırılık tespit edildi.
Özel güvenlik görevlilerinin kimlik kartının, haklarında soruşturma veya kovuşturma açılması halinde iptal edilmesini öngören düzenleme Anayasa’ya aykırı bulundu. Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) kararında, daha hafif tedbirlerle kamu yararının sağlanmasının mümkün olduğu, doğrudan kimlik iptalinin çalışma özgürlüğüne ölçüsüz bir sınırlama getirdiği ifade edildi.
Düzenlemede, kamu güvenliği amacıyla getirilen sınırlamaların ölçülülük ilkesi çerçevesinde ele alınması gerektiği vurgulanırken, söz konusu kuralla anayasal düzen ve kamu güvenliğini korumaya yönelik hedeflerin, daha hafif tedbirlerle de ulaşılabileceği belirtildi. Mahkeme, özellikle kesinleşmiş bir mahkûmiyet olmaksızın alınan tedbirlerin, gereklilik ve orantılılık ilkelerine aykırılık teşkil ettiğini değerlendirdi.
MEMUR5.COM editörü, kararı detaylıca haberleştirdi...
Anayasa Mahkemesi (AYM), özel güvenlik görevlisinin kimlik kartının iptaline yönelik işlemle ilgili yapılan başvuruyu karara bağladı. Davanın temelini oluşturan düzenleme, 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un, özel güvenlik görevlilerinde aranan şartlara ilişkin hükümlerinde yer alan ve belirli suçlardan dolayı hakkında soruşturma veya kovuşturma açılmış kişilerin kimlik kartlarının iptal edilmesini öngören maddelerden kaynaklanıyor.
AYM, başvuru kapsamında, özel güvenlik görevlilerinin kimlik kartlarının iptal edilmesine neden olan düzenlemeleri ve bu düzenlemelerin çalışma hakkı üzerindeki etkilerini kapsamlı şekilde inceledi. Mahkeme, incelemelerinde Anayasa’nın 13., 48. ve 49. maddelerini esas alarak, sınırlamanın ölçülü olup olmadığını değerlendirdi.
İtiraz Konusu Düzenleme
5188 sayılı Kanun’un 10. maddesinde, özel güvenlik görevlisi olabilmek için belirli suçlardan soruşturma veya kovuşturma bulunmama şartı öngörülüyor. Kanun’un 11. maddesinde ise bu şartlardan herhangi birinin kaybedilmesi halinde kimlik kartının iptal edilmesi düzenlenmiş durumda. Mahkeme, ilgili hükümlerin, hakkında henüz kesinleşmiş bir yargı kararı bulunmayan kişilere ağır sonuçlar doğurabileceği gerekçesiyle ölçülülük ilkesine aykırı olabileceğini değerlendirdi.
Çalışma Hakkı ve Ölçülülük İlkesi
Anayasa’nın 48. ve 49. maddeleri, herkesin çalışma hakkını ve özgürlüğünü güvence altına alırken, bu hakların ancak kanunla sınırlanabileceğini ve sınırlamanın ölçülülük ilkesine uygun olması gerektiğini ifade ediyor. Ölçülülük ilkesi, sınırlamanın:
- Elverişliliği (amaca ulaşmada uygun olup olmadığı),
- Gerekliliği (aynı amaca daha hafif tedbirlerle ulaşılıp ulaşılamayacağı),
- Orantılılığı (sınırlamanın etkisinin, ulaşılmak istenen amaca uygun bir denge gözetip gözetmediği) yönünden değerlendirilmesini zorunlu kılıyor.
AYM, özel güvenlik görevlilerinin kimlik kartlarının iptal edilmesiyle kamu güvenliğinin sağlanmasının amaçlandığını ancak bu sınırlamanın, bireylerin çalışma hakkı üzerinde gereğinden fazla ağır bir yük oluşturduğunu tespit etti.
Mahkeme’nin Tespitleri
Mahkeme, kararında şu önemli noktalara dikkat çekti:
1. Kimlik Kartının İptali Çok Ağır Bir Tedbirdir
Hakkında henüz kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı bulunmayan kişilerin yalnızca soruşturma veya kovuşturma nedeniyle kimlik kartlarının iptal edilmesi, kişilerin çalışma hakkını doğrudan ortadan kaldırıyor. Mahkeme, bu durumun, suçsuzluk karinesine de zarar verebileceğine işaret etti.
2. Alternatif Tedbirler Mümkündür
Mahkeme, aynı amaca ulaşmak için daha hafif tedbirlerin uygulanabileceğini belirtti. Örneğin, kimlik iptali yerine, iş sözleşmesinin geçici olarak askıya alınması veya tedbirin soruşturma-kovuşturma sürecine uygun şekilde periyodik olarak gözden geçirilmesi gibi yöntemlerin kullanılabileceği vurgulandı.
3. Kural Belirli, Ancak Ölçüsüzdür
Kanunda belirtilen düzenlemelerin açık, anlaşılır ve öngörülebilir olduğu ancak bu kuralların, çalışma hakkına ölçüsüz bir sınırlama getirdiği ifade edildi.
Sonuç ve Anayasa’ya Aykırılık Hükmü
AYM, itiraz konusu kuralın anayasal düzeni ve kamu güvenliğini koruma amacını taşıdığını ancak bunu sağlamak için daha hafif sınırlamaların yeterli olabileceğini belirtti. Bu kapsamda, kuralın çalışma hakkı ve özgürlüğünü ölçüsüz şekilde sınırladığı sonucuna vardı. Mahkeme, ilgili düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğuna hükmederek iptaline karar verdi.
Bu karar, özellikle özel güvenlik sektörü ve bu sektörde çalışanların hakları açısından önemli bir emsal niteliği taşıyor. AYM’nin kararı doğrultusunda, ilgili düzenlemelerin yeniden ele alınması bekleniyor.