- Haberler
- Yargı Kararları
- Aynı gün, aynı hastane ve aynı doktordan rapor alarak tatile çıkınca kovuldular
Aynı gün, aynı hastane ve aynı doktordan rapor alarak tatile çıkınca kovuldular
Yargıtay, rapor alıp tatile çıkan iki işçinin tazminatsız kovulma kararını onadı. Sosyal medyada paylaşılan tatil fotoğrafları, işverenin güveninin kötüye kullanılmasına delil teşkil etti.
Yargıtay, aynı hastaneden aldıkları raporla tatile çıkan ve bunu sosyal medyada paylaşan iki işçinin tazminatsız kovulma kararını onadı. Mahkeme, işçilerin işverenin güvenini kötüye kullandığını ve bu nedenle tazminata hak kazanamadıklarına hükmetti.
Aynı iş yerinde çalışan iki kafadar, aynı gün, aynı hastane ve aynı doktordan rapor alarak tatile çıktı. Kendini durduramayan kafadarlardan biri, tatile dair fotoğrafı sosyal medyadan, ‘Tur başlasın, biz yaşayalım, siz dedikodusunu yaparsınız’ notuyla paylaşınca olanlar oldu. İki kafadar tazminatsız kovuldu.
Çalışanlar dikkat! İddiaya göre, şirket çalışanı iki işçi, aynı tarihlerde aynı hastane ve aynı doktordan aynı teşhis ile istirahat raporu alarak seyahat turuna çıktı. İşçilerden birinin sosyal medyadan yaptığı paylaşım ise gerçeği ortaya çıkardı.
Filmlere konu olacak olayda, aynı fabrikada makine operatörü olarak çalışan iki arkadaş, birlikte gittikleri hastaneden aynı doktordan rapor alıp tatile çıktı. Kafadarlardan biri, mesai başında ter döken arkadaşlarına nispet yaparcasına tatile dair fotoğraf karesini sosyal medya hesabından ‘Biz yaşayalım, siz dedikodusunu yaparsınız’ notuyla paylaştı.
İki genç işçinin bu tahrikkar davranışına öfkelenen işyeri yönetimi, raporlu tatilcilerin savunmasını istedi. Doktorun "temiz hava alın" tavsiyesi üzerine memleketlerine gittiklerini belirten iki kafadar tazminatsız kovuldu. İş Mahkemesi’nin yolunu tutan kovulan işçiler, 10 yılı aşkındır çalıştıkları işyerinden haksız olarak atıldıklarını dile getirdiler. Tazminat ve diğer işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret alacağı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ettiler. Davalı işveren ise davacıların istirahat raporu alarak tatile gitmelerinin "güveni kötüye kullanma" anlamına geldiğini dile getirdi. Davacıların tatile gittiklerini itiraf ettiklerini anlatan davalı, işverenin güvenini kötüye kullanması ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması sebebiyle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanamadıklarını savundu. Mahkeme, tazminatsız kovulan davacıların taleplerini reddetti. Davacılar, kararı istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi, davacıların tatildeyken işyerindeki işlerin aksamadığına, raporların sahte olmadığına dikkat çekti. Davacıların kıdem ve ihbar tazminatı almaya hak kazandıklarına hükmetti. Kararı davalı işveren temyiz edince devreye Yargıtay girdi.
Doktor 'Temiz hava al' demiş
Tazminatlarını almak için mahkemeye koşan işçiler, savunmalarında, doktorun temiz hava al tavsiyesinde bulunduğunu, bu nedenle seyahate çıktıklarını savunarak, kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte ödenmeyen fazla mesai alacağını talep etti.
İş Mahkemesi işverenin tazminatsız işten çıkarma kararını haklı bularak, açılan davayı reddetti. İşçiler istinafa başvurdu.
İstinaftan tazminat kararı
Dosyayı inceleyen İstinaf Mahkemesi, işyerinde çalışan iş arkadaşı ile aynı teşhis ile aynı doktordan rapor almış olmalarının tek başına raporun sahte olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını ortaya koymayacağı, dosya kapsamı ile ortada haklı fesih nedeni bulunmadığı, davacının arkadaşı ile raporlu olduğu dönemde şehir dışına çıktığı ve işe gelmediği ve işveren yönünden davranışının güven ilişkisini zedelediği düşünülse dahi bu durumun geçerli fesih nedeni olabileceği ve davacının kıdem ve ihbar tazminatını alabileceğine hükmetti.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, raporlu tatilcilerin haksız olduğuna hükmetti. Kararda şöyle denildi: “Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davacının ve iş arkadaşının aynı tarihte aynı doktordan ve aynı sebeple rapor aldıkları, arkadaşının sosyal medya hesabından raporlu olduğu gün davacı ile birlikte tura çıktıklarını yazdığı ortadadır. Davacının işbu davranışı ile işverenin güvenini kötüye kullandığı, eyleminin yasada öngörülen doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış olduğu, davacının seyahatinin turizm amaçlı olduğu açıkça ortadadır. Davacı savunmasında da bu durumu kabul etmiştir. Bu delil durumu karşısında, davalı işveren tarafından gerçekleştirilen fesih haklı sebebe dayandığından kıdem ve ihbar tazminat taleplerinin reddi yerine, kabulü hatalıdır. Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir”.