- Haberler
- Aktüel
- Bakan Soylu: 'Suriyelilerin de çalışmasını sağlayabilecek bir sigorta sistemi oluşturun' dediler, oluşturduk. Ne yaptılar? Hiçbir şey yapmadılar'
Bakan Soylu: 'Suriyelilerin de çalışmasını sağlayabilecek bir sigorta sistemi oluşturun' dediler, oluşturduk. Ne yaptılar? Hiçbir şey yapmadılar'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 'Ne olur bu Suriyelilerin de çalışmasını sağlayabilecek bir sigorta sistemi oluşturun' dediler. Çalıştık, oluşturduk. Ne yaptılar? Hiçbir şey yapmadılar, çünkü Soros'un çocuklarıyla, operasyon çocuklarıyla hiçbir münakaşası, kavgası olmasın. 'Ahmet gider Veli gelir, ben işimi yürütürüm' diyorlar. Peki insanlığı kim yürütecek?' dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Ne olur bu Suriyelilerin de çalışmasını sağlayabilecek bir sigorta sistemi oluşturun’ dediler. Çalıştık, oluşturduk. Ne yaptılar? Hiçbir şey yapmadılar, çünkü Soros’un çocuklarıyla, operasyon çocuklarıyla hiçbir münakaşası, kavgası olmasın. ‘Ahmet gider Veli gelir, ben işimi yürütürüm’ diyorlar. Peki insanlığı kim yürütecek?” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TGRT Haber Ankara Temsilcisi Ercan Gürses’in sorularını yanıtladı. Suriyeli vatandaşların gönüllü şekilde gönderilmesine, onları en çok sömürenlerin üzüleceğini söyleyen Bakan Soylu, “İstanbul’da otur, fabrikanda Suriyeliyi çalıştır, sömür. Sigortasını da yapma. Ondan sonra da ayak ayak üzerine atıp, gazeteci arkadaşlarınla birlikte ‘ne olacak bu Suriyelilerin hali’ de. Böyle bir ikiyüzlülük olur mu? Şimdi 1 milyon Suriyeli gidecek. Buna ilk önce Türkiye’deki iş insanları isyan edecek. Ben 2015’te Çalışma Bakanıydım. İş insanları geldiler dediler ki; ‘Ne olur bu Suriyelilerin de çalışmasını sağlayabilecek bir sigorta sistemi oluşturun’ dediler. Çalıştık, oluşturduk. Ne yaptılar? Hiçbir şey yapmadılar. Çünkü Soros’un çocuklarıyla, operasyon çocuklarıyla hiçbir münakaşası, kavgası olmasın. ‘Ahmet gider Veli gelir, ben işimi yürütürüm’ diyorlar. Peki insanlığı kim yürütecek?” diye konuştu.
“Dünya tarihinin önemli göçlerinden birisini hep birlikte yaşıyoruz”
Türkiye’nin gerek sınır içinde gerekse sınır dışında istilaya asla izin vermeyeceklerini aktaran Bakan Soylu, “Dünya tarihinin önemli göçlerinden birisini hep birlikte yaşıyoruz. İnanlar eğer iç savaş varsa, yoksulluk varsa, sağlığa, eğitime, suya erişemiyorsa ne yapacaklar? Uyuşturucuyu, silah naklini, insan ticaretini biz yapmadık. Bunu papyon takan batılılar yaptı. Bugün de bu operasyonlar içerisinde bunlar var. İçeriden de çok büyük bir şekilde gayret sarf ediliyor. Orada şu anda büyük bir demografik kıyım var. Bunu kimse görmüyor mu? Bu insanlar çadırda, çamurda, yokluk içerisinde yaşıyorlar. İstila olacakmış. Kim istila yapacakmış? Biz PKK’ya, PDY’ye istila yaptırmadık, Belediye başkanlarının terörist olarak belediyelerine aldıkları paydaşları yapmaya çalıştı. Yapabilirler mi? Nusaybin’de, Kızıltepe’de, Yüksekova’da yapabilirdiler mi? Kendi sınırlarımızın ötesinde de bu ‘İstilaya’ müsaade etmiyoruz” ifadelerine yer verdi.
“Toplam 8 bin kilometrekarelik bölgede güvenli alan oluşturduk”
Sınır güvenliğinin son derece önemli olduğunu vurgulayan Bakan Soylu, “Toplam 8 bin kilometrekarelik alanda bizim şu anda güvenli alan oluşturduğumuz söz konusudur. Şu anda Amanos Dağları’nda bir terörist ya var ya yok. Onu da arıyoruz, bulacağız. Afrin’den çıkarsak, ertesi gün Hatay’dan Adıyaman’a kadar en az 100’ün üzerinde terörist Amanos’a sızar. Türkiye hem terör koridorunu kapatıyor, hem de Türkiye’nin içerisini güvenlikli bir alana dönüştürüyor. Biz Türk düşmanlığı yapıyormuşuz. Bunu da, her gittikleri partilerden kovulanlar söylüyor. Bizim İskandinav ülkesi olduğumuzu sananlara diyorum; Burası Müslüman bir memleket, burası bir Türk memleketi. Bizim geleneğimizde göreneğimizde inancımızda böyle bir şey mümkün değil” şeklinde konuştu.
“Bu insanlar buraya çiftetelli oynamaya gelmiyorlar”
İnsanların yaşamak için ülkelerinden kaçtıklarını belirten Bakan Soylu, “Bu insanlar buraya çiftetelli oynamaya gelmiyorlar. Bu insanlar oradan kaçmışlar. Biz bunlarla 100 önce aynı milletin insanıydık. 1989 yılında Bulgaristan’dan 500 bine yakın insan geldi Türkiye’ye. Türkiye küçüldü mü? Yoksa daha fazla mı büyüdü? Türkiye çok daha büyük bir adım attı. Son 5 - 6 yılda 711 kişinin sadece cesedini denizlerden almışız. Bu insanlar denizlerden nereye gitmek istiyor? Gitmek istedikleri yer Avrupa. Savaştan, yoksulluktan ve öldürülmekten kaçıyor. Biz şu anda Van sınırında karların altından 2 yaşındaki çocukları çıkartıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
“Türkiye bir göç politikası oluşturdu”
Türkiye’nin göç politikasına değinen Bakan Soylu, “Biz Suriye’deki iç savaşa sırtımızı dönemezdik. Biz bu insanları buraya aldık. 2011 yılından itibaren Türkiye bir göç politikası oluşturdu. O tarihten itibaren sadece sınırlarımızın dışında 1 milyon 720 bin kişinin bulunduğunu kampı koordine ediyoruz. Türkiye’nin içerisindeki kampların oluşumu, onların Türkiye’ye girişi, onların biyometrik kayıtları ve güncellemeleri, aşıları dahi olmak üzere, nerede yerleşim oldukları dahil olmak üzere Türkiye bir politika çerçevesi içerisinde bunu geliştirdi” dedi.
“İstanbul’da toplam 500 bin kayıtlı Suriyeli var”
İstanbul’da 1 buçuk milyon Suriye vatandaşının yaşadığına dair iddiaların gerçeği yansıtmadığına değinen Soylu, “İstanbul’da toplam 500 bin kayıtlı Suriyeli var. Bunların içerisinde öğrenciler var, yabancı firmalarda çalışan var. İkametli olarak gelen de var. Çok az miktarda uluslararası koruma statüsünde gelenler de var” diye konuştu.