Bir bakanın iş adamının jetiyle Almanya'ya gitmesi ne kadar doğru?
Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun Almanya'nın Leipzig kentinde düzenlenen Uluslararası Ulaştırma Forumu'na Rönesans Holding başkanı Erman Ilıcak'ın jetiyle gitmesi, Türkiye'de siyaset ve iş dünyasındaki ilişkilerin uzun süredir var olan bir gerçeği olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum, bir siyasinin ya da iş insanının özel jetlerle seyahat etmesinin, sıradan bir durummuş gibi algılanmasına ve normalleştirilmesine işaret ediyor.
İşadamalarının imkanlarını siyasilere sunması "normalleşmiş" gibi
Patronlardünyası Gazetesinden Toygun Atilla'nın haberine göre; siyasetçilerin iş dünyasının jetlerini kullanması, ilişkileri güçlendirmek ve etkili iletişim kurmak amacıyla sıkça başvurdukları bir yöntem olarak biliniyor. Bazı iş insanlarının ise jetlerini siyasilerin hizmetine sunarak, ilişkileri geliştirmeyi ve çıkarlarını korumayı amaçladıkları söyleniyor. Bu durum, zamanla normalleşmiş ve kabul görmüş bir uygulama haline gelmiş gibi görünüyor.
Bakanın ihale verdiği kişinin jetini kullanması etik mi?
Ancak, Ulaştırma Bakanı'nın, iş insanının jetini kullanarak seyahat etmesi, kamu görevlisi olarak ulaştırma konusunda özel bir gereksinim olmasıyla çelişiyor gibi görünüyor. Ayrıca, Rönesans Holding'in Ulaştırma Bakanlığı'ndan ihale alan bir firma olması, bu durumun etik açıdan sorgulanmasına neden oluyor.
Türkiye'de bu tür ilişkilerin ve uygulamaların normalleşmesi, çürümenin fark edilmesini geciktiriyor. Kamu görevlilerinin ve iş insanlarının arasındaki bu tür ilişkilerin, toplumun güvenini sarsabileceği ve çıkar çatışmalarına yol açabileceği düşünülüyor. Ancak, bu tür anormalliklerin normalleştiği bir ortamda, durumun fark edilmesi ve değiştirilmesi zaman alabilir. Sonuç olarak, toplumun çıplak gerçeği görmesi ve bu tür uygulamalara karşı tepki göstermesi gerekiyor.