O kadının feryadı: Ölmek istemiyorum

Kartal Anadolu Adliyesi'nde, 'silahla tehdit' ve 'yaralama' suçlarından yargılanan sanık, duruşma sonrasında boşanma aşamasında olduğu karısını adliye koridorunda darp etti. Darp edilen genç kadın, Ölmek istemiyorum, yaşamak istiyorum dedi.

Kartal Anadolu Adliyesi’nde, “silahla tehdit” ve “yaralama” suçlarından yargılanan sanık, duruşma sonrasında boşanma aşamasında olduğu karısını adliye koridorunda darp etti. Darp edilen genç kadın, "Ölmek istemiyorum, yaşamak istiyorum" dedi.

Olay, Kartal’daki Anadolu Adliyesi’nde dün 13.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, 27 yaşındaki Dilan A.B., boşanma aşamasında eşi tarafından silahla tehdit edildi. Avukatı aracılığıyla eşi Yusuf B. hakkında suç duyurusunda bulunan genç kadın, eşi hakkında 6 ay süreyle uzaklaştırma kararı aldırdı. Yusuf B. hakkında “silahla tehdit” ve “basit yaralama” suçundan dava açıldı. Davanın geçtiğimiz gün görülen celsesine taraflar katıldı. Anadolu 25. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma sonrasında, sanık Yusuf B. önce eşinin ağabeyine yumruk atarak yere düşürüp boğmaya çalıştı. Bu sırada duruma müdahale etmeye çalışan Dilan A.B.’nin de saçından tutarak yerde sürükleyen gözü dönmüş koca, genç kadını küfürler ederek darp etti. Olayın ardından darp raporu alarak boşanma aşamasında olduğu Yusuf B.’den şikayetçi olan genç kadın, “Ben ölmek istemiyorum” dedi.

“2 haftalık çocuğumu gördüğüm şiddetlerden dolayı düşürdüm”

Konu hakkında konuşan Dilan A.B., “Havalimanında çalışıyordum. Eşim de havalimanında çalışıyordu. Kendisiyle orada tanıştık. Ondan sonra kısa bir süre sonra evlendik. Evlendiğim günden beri şiddete maruz kalıyorum. İki haftalık çocuğumu gördüğüm şiddetlerden dolayı düşürdüm. Bunun üzerine boşanma davası açtım. Boşanma davası açtığım günden beri hem silahla tehdit ediliyorum hem de saldırılara maruz kalıyorum. Çalıştığım iş yerinde de kendisi herkesin gözü önünde durakta iş servisimi beklerken silahlı saldırıda bulundu. Hem bana hem arkadaşlarıma karşı. Bunun üzerine ben gidip şikayette bulundum, kendisi tutuklandı. Ama bana silah doğrulttuğu için değil, arkadaşlarıma silah doğrulttuğu için tutuklanmıştı. Biz onu tutuklu biliyorduk. Dün duruşmamız vardı. Duruşmaya gittik. Duruşmaya biraz geç kalmıştık. Kendisini içeride görünce şoka girdik. Hem avukatım hem ben. Abim dışarıda bekliyordu. Hiçbir şeyden haberi yoktu. Ondan sonra duruşmadan çıktık. Kendisi abimin yanına yaklaşarak, ‘Ne bakıyorsun’ dedi. Sonra abimin üzerine saldırdı” dedi.

“Hem benim hem de ailemin can sağlığı güvenliği yok”

Dilan A.B. konuşmasının devamında, “Ben araya girdim. Avukatım da araya girdi. Bunun üzerine kendisi beni de darp etmeye başladı. Saçlarımdan tutup yerlerde sürüklemeye başladı. Ufak çaplı bir sinir krizi geçirdim orada. Hakimlere savcılara bu durumu belirtmek istedim. Kapıyı açmak istedim. Mübaşir Bey kapıyı kapattı. Bu olay polislerin, savcıların, hakimlerin önünde gerçekleşti. Kendisinden şikayetçi olduk. Hem ben hem avukatım hem de abim. Ama bizim ifadelerimiz daha alınmamış, bitmemişken Yusuf B. ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Üstelik 2 tane denetimli serbestliği olmasına rağmen. Bu adam şu an eli kolu sallayarak sokakta geziyor. Bugün hem ben hem ailem tehdit altındayız. Ben sadece ayrılmak istiyorum ve beni rahat bırakmasını istiyorum. Ve bir an önce Yusuf adlı şahsın tutuklanmasını talep ediyorum. Biz hukuki olarak arıyoruz hakkımızı, ama maalesef olmuyor. Yetkililerden Yusuf B.’nin tutuklanmasını istiyorum. Hem benim hem de ailemin can sağlığı, güvenliği yok” diye konuştu.

“Ölmek istemiyorum”

Dilan A.B., “Yaşamak istiyorum, ölmek istemiyorum. Çünkü çok fazlaca öldük yaşamak için. Ben ne ilkim ne sonum. Nasıl olacak, biz nasıl yaşayacağız. Özgürce yaşamak istiyorum. Ben eskiden yürürken arkama, sağıma, soluma bakmazken; şu an tedirginlik içerisindeyim, dışarı çıkamıyorum, yalnız dışarı çıkamıyorum“ ifadelerini kullandı.

Bakmadan Geçme