Böyle olur tiyatrocunun düğünü
Zonguldak'ta özel bir firmada mühendis olarak çalışan ve tiyatroculuk yapan Aykut Gümüştaş ve eşi, düğün günü şoka uğradı. Hamile sevgili rolünde salona giren rol arkadaşı, izleyicilerin şaşkın bakışları arasında karnından çıkardığı yastıkla hayatı boyunca unutamayacakları bir gece yaşattı.
Zonguldak’ta özel bir firmada mühendis olarak çalışan ve tiyatroculuk yapan Aykut Gümüştaş ve eşi, düğün günü şoka uğradı. Hamile sevgili rolünde salona giren rol arkadaşı, izleyicilerin şaşkın bakışları arasında karnından çıkardığı yastıkla hayatı boyunca unutamayacakları bir gece yaşattı.
Zonguldak’ta mühendis Aykut Gümüştaş; öğretmen Beyza Uzgören ile dünya evine girdi. Polisevinde gerçekleştirilen düğün için aynı zamanda tiyatroculuk yapan Gümüştaş’ın Zonguldak Sanat Tiyatrosu’ndaki rol arkadaşları unutulmaz bir gece yaşattı. Salona hamile sevgili rolünde giren Serap Dumlupınar, "Aykut bana bunu nasıl yaparsın" diyerek gelin ve damadın yanına geldi. Sanat Tiyatrosu’nun yönetmeni Erhal Koltuk baba, diğer tiyatro oyuncuları da ağabey rolünde içeri girerek damada tepti gösterdi.
Salondaki davetliler çığlıklar arasında olayın şokunu yaşarken gelin Beyza Uzgören ise bir süre yaşananların şokunu üzerinden atamadı. "Bu düğünü yakarız" diyen oyuncuları tanıyan damat Aykut Gümüştaş, yaşananların bir tiyatrodan ibaret olduğunu anlayınca gelini teskin etmeye çalıştı.
Salonun ortasında doğum paniği yaşatıp karnından yastık çıkarttı
Aldatılan sevgili rolünde damat ve gelinin yanında fenalaşan Serap Dumlupınar, "Doktor yok mu" burada demesinin ardından başka bir rol arkadaşının yardımıyla karnından "Bir yastıkta kocayın" yazılı yastık çıkarttı. Yaşananların bir tiyatro olduğunu anlayan davetliler ise rahat bir nefes aldı. Unutulmaz bir gece yaşatmak istediklerini "Böyle olur tiyatrocunun düğünü" diyerek anlatan Yönetmen Erhal Koltuk, "Serap hanım koordinatörümüz. Bir espri, mizah katalım dedik. Anıdır, hatıradır. Böyle bir senaryo yaptık. Aldatılmış kadını oynayıver. Hamile kalmış sözüm ona. Salona giriyor, gelin ve damat masada oturuyorlar. Serap hanım hamile edasıyla kostümlerini hazırlamış. Her şeyini hazırlamış. Bağırarak içeriye giriyor. ’Aykut bunu bize nasıl yaparsın’ diyor. Ben Serap hanım içeriye girerken masayı gözlemliyordum. Aykut kardeşimin bakışlar ilkten gitti geldi. Serap hanım olduğunu fark edince bir rahatladı. Fakat gelin hanım işi algılamadı. O arada diğer oyuncu arkadaşımız ağabeyi rolünde, bende babası rolünde içeriye girdim. Sen bize bunu nasıl yaparsın diye girdik. Seyirci şaşırdı. Sonrasında işin keyfi ortaya çıktı. Tiyatro bizim bir yaşam biçimimiz. Sadece sahnede oyunculuk değil. Yaşamın kendisi tiyatro. Bulduğumuz her fırsatta değerlendirmeye çalışıyoruz" dedi.
Gelinin annesi de oyuna dahil oldu
Tiyatro öncesinde gelinin anne ve babasını da haberdar eden oyuncular salona girince gelinin annesi Fatma Uzgören de "Beyza kızım bizimle İstanbul’a geri dönüyorsun" diyerek oyuna dahil oldu. Aldatılan sevgili rolünde takıyı yastığa taktıklarını anlatan Serap Dumlupınar, "Aykut arkadaşımızı da çok seviyoruz. Bir tiyatrocunun düğününde de mutlaka bir şeyler olmalıydı. Güzel bir mizah kattık. Çok hızlı gelişen ve doğaçlama üzerine çalışılmıştı. Sadece takı merasiminde gelip takımızı takıp gitmez bize yakışmazdı. Böyle bir yastık aklıma geldi. Yastığa takımızı taktık. Yastığı vermektense karnımı taşıdım. Tepkileri de düşündük. Allah korusun ciddi rahatsızlıklara da yol açabilirdik. Gelinin annesi ve babasını da çağırdık. Onlardan izin istedik. Sonucun tatlıya bağlanacağı üzerine böyle bir oyunu oynadık. Bizi tanıyınca eşine telkinlerde bulundu. Çok da hoşgörülüydüler" diye konuştu.
Aykut Gümüştaş ve Serap Uzgören çifti hediye edilen yastığı ömür boyunca saklayacaklarını ifade ettiler.