Cevdet Yılmaz: 2026'da enflasyon gündemde çok fazla yer almayacak
Cumhurbaşkanı Yardımcısı, enflasyonun 2024 ve 2025'te daha makul seviyelere düşmesini beklediklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin ekonomik durumu ve enflasyonla mücadeleye yönelik umut verici açıklamalarda bulundu. Ankara'da TOBB İkiz Kuleler Konferans Salonu'nda düzenlenen TOBB Genel İdare Kurulu toplantısına katılan Yılmaz, enflasyonla mücadelede önemli bir mesafe kat ettiklerini ve 2026 yılı itibariyle enflasyonun Türkiye’nin gündeminde çok fazla yer almayacağını belirtti.
Yılmaz, konuşmasında, dezenflasyon sürecinde önemli bir ilerleme kaydedildiğini vurgulayarak, haziran ayından bu yana yıllık enflasyonda 27 puan civarında bir düşüş yaşandığını belirtti. Enflasyonla mücadelenin kolay olmadığını ifade eden Yılmaz, bu süreçte zaman zaman beklenmedik dalgalanmaların olabileceğine dikkat çekti. Ancak genel olarak enflasyonun düşüş eğiliminde olduğunu belirten Yılmaz, "İnanıyoruz ki gelecek yıl çok daha olumlu bir noktaya geleceğiz. Ondan sonraki 2026'da ise artık enflasyon ülkemizin gündeminde çok fazla tartışılmayacak," şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Türkiye'nin milli gelirinin geçen yıl 1,1 trilyon doları geçtiğini ve 2023 yılı sonunda 1,3 trilyon doları aşacağını öngördüklerini belirtti. Ayrıca, kişi başına gelirin bu yıl 15 bin doları geçmesinin beklendiğini ifade etti. Yılmaz, Türkiye ekonomisinin büyüme ivmesinin sürdüğünü ve dış talep koşullarının iyileşmesinin ekonomik büyümeye katkı sağladığını belirtti.
Türkiye'nin döviz rezervleri konusunda da olumlu gelişmelere dikkati çeken Yılmaz, brüt rezervlerin 160 milyar dolara yaklaşırken, swap hariç net rezervlerin ise 45 milyar dolara ulaştığını söyledi. Bu gelişmelerin, Türkiye’nin döviz rezervlerini güçlendirdiğini ve ekonominin daha sağlam bir temele oturduğunu gösterdiğini ifade etti.
Yılmaz, bütçe açığının bu yıl sonu itibariyle yüzde 4,9’a gerilemesini, gelecek yıl ise yüzde 3,1’e düşürmeyi hedeflediklerini belirtti. Özellikle depreme ve diğer olağanüstü harcamalara rağmen bütçe açığının kontrol altında tutulduğunun altını çizdi. Yılmaz, Türkiye'nin bu yıl sonunda yüzde 1’in altına düşebilecek bir cari açık beklediğini de ifade etti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Türkiye'de işsizlik oranının tek haneli seviyelerde seyrettiğini, toplam istihdamın 32,8 milyon kişiye ulaşarak istihdam oranının yüzde 49,7’ye yükseldiğini açıkladı. İstihdam artışının çok önemli bir gelişme olduğunu belirten Yılmaz, bunun ekonomik ve sosyal hayat açısından çok kıymetli olduğunu vurguladı. Türkiye’nin istihdamdaki artışı sürdürmeye devam edeceğini ifade eden Yılmaz, bu istihdam artışının büyük bir kısmının özel sektör tarafından sağlandığını, bu nedenle girişimcilere teşekkür etti.
Yılmaz, sanayi ve reel sektörde verimliliği artırarak, özellikle enerji ve ithal kalemlerde dönüşümleri hızlandırmayı amaçladıklarını belirtti. Türkiye’nin cari açığını kalıcı bir şekilde düşürmek için çeşitli stratejiler izleneceğini kaydeden Yılmaz, Yatırım Taahhüdü Karşılığı Avans Kredisi kapsamında 25 projeyi finansal aşamaya getirdiklerini ve bu projelerin toplam bedelinin 226 milyar TL olduğunu duyurdu.
Kur Korumalı Mevduat (KKM) sisteminin de iyi sonuçlar verdiğini belirten Yılmaz, geçen yılın ortasında 126 milyar dolar seviyesine ulaşan KKM’nin bugün 40 milyar doların altına düştüğünü söyledi. KKM'nin gerilemesinin finansal piyasalarda istikrarsızlığa yol açmadan hızlı bir şekilde gerçekleştiğini ifade eden Yılmaz, Türkiye’nin risk primlerinde ciddi bir iyileşme sağlandığını ve ülke kredi notunun artış göstermesinin Türkiye'nin politikalarına olan güveni gösterdiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, önümüzdeki dönemde Türkiye'nin ekonomik büyümesinin hızlanacağı ve işsizlik oranının daha da düşeceği beklentisini dile getirdi. Enflasyonun hedeflenen seviyelere düşmesiyle birlikte, 2026’da enflasyonun gündemde fazla yer tutmayacağına inandığını belirten Yılmaz, Türkiye’nin ekonomik geleceği için iyimser bir tablo çizdi.