Çevrimiçi sınavdaki 'kopya tuzağı'nda öğrenciye ret, üniversiteye uyarı
Çankırı Karatekin Üniversitesi Sosyal Bilimler Entitüsü'nde çevrimiçi sınavda 'kopya tuzağı' mağduru olduğunu iddia eden öğrencinin geri dönüş talebine KDK 'ret' kararı verdi.
İdarenin yanlış ve hukuksuz tasarruflarına karşı vatandaşların dilekçe hakkını kullanarak hakkını arayabildiği tek kuruluş olan T.C. Türkiye Büyük Millet Meclisi Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) (Ombudsmanlık) tartışmalı bir karar verdi. Şikayet edilen İdarenin yanıltıcı yanıtlarını kararına olduğu gibi yansıtan KDK, şikayetçinin sunduğu kanıtların hiçbirine de itibar etmedi.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 tarihli depremlerden sonra çevrimiçi yapılan ve 30 soruya 50 dakika süre verilen bahar yarıyılı Mikro İktisat dersi sınavına evinde katılan Çankırı Karatekin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Ana Bilim Dalı Tezli Yüksek Lisans öğrencisi Ahmet Köprülü, bir soruya geri döndüğü sırada sistemin kendisini sınavın başına ittiğini ve tüm yanıtlarının silindiğini fark etti. Sınavda düşük not alan Köprülü aylar sonra yaşadığı olayın üniversitenin ALMS sistemi tarafından alınmış bir “kopya önlemi” olduğunu sınıfın WhatsApp grubundaki yazışmalardan tesadüfen öğrendi. Köprülü finalde ve bütünlemede notunu yükseltse de 70 ortalamayı tutturamadığı için tek dersten Yüksek Lisans’tan atıldı.
“SINAV ÖNCESİNDE HİÇBİR BİLGİLENDİRME YAPILMADI”
“Tuzaklı Sınav” mağduru Ahmet Köprülü, ilk defa çevrimiçi sınava girdiğini ve sınav öncesinde hiçbir bilgilendirme yapılmadığı için sistemin kopya tuzağı nedeniyle düşük not aldığını üniversiteye anlatmaya çalışsa da sonuç alamadı. Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörlüğü, Köprülü’ye Üniversitenin ALMS sisteminde sınavlarla ilgili bilginin yer aldığını savundu. Hak arama mücadelesi başlatan Köprülü olayı basına taşıyınca üniversiteden ilişiği kesildiği halde disiplin soruşturması başlatıldı.
KDK KARARINDA “VAHİM” HATALAR MI VAR?
Kamu Denetçiliği Kurumu’na (KDK) başvuran Köprülü mağduriyetinin giderilmesi için kendisine yeniden eğitim hakkı verilmesini istedi. Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç adına Kamu Denetçisi Arif Dülger’in 6 aylık yasal sürenin bitmesine 2 gün kala açıkladığı kararında “vahim” hatalar bulunduğu ileri sürüldü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, bireylerin hak arama mücadelelerinde çağdaş dünya standartlarını yakalaması adına büyük önem atfettiği ve kuruluş ile raporlama süreçlerini yakından takip ettiği KDK, tartışmalı bir karara imza attı.
KDK kararında; yaşadığı olayla ilgili basına açıklamalar yapan ve üniversiteden atıldıktan sonra bile hakkında disiplin soruşturması başlatılan öğrencinin üniversiteden ilişik kesilme tarihleri iki ayrı tarih olarak karara yazıldı.
Çankırı Karatekin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nün 08.08.2023 tarihli İktisat Ana Bilim Dalı Akademik Kurul kararlarında ilişiği kesilecek öğrencilerin durumunun görüşüldüğü, başvuranın da 29.maddenin 2.fıkrasına istinaden ilişiğinin kesilme kararı verildiği, Çankırı Karatekin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yönetim Kurulu kararları çerçevesinde 10.08.2023 tarihinde Ahmet Köprülü’nün ilişiğinin kesildiğine yer verilen kararda, Prof.Dr. G.Ö. tarafından hazırlanan ön inceleme raporu sonucunda ise şikayette bulunan öğrenci hakkında soruşturma açıldığı ve yapılan soruşturma neticesinde öğrencinin 03.08.2023 tarihinde enstitü ile ilişiğinin kesildiğinin anlaşıldığı kaydedilerek iki farklı ilişik kesilme tarihi açıklandı.
ÖĞRENCİYE RET, ÜNİVERSİTEYE TAVSİYE
Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin yanıtlarına haklılık kazandırılan KDK kararında, üniversitenin uzaktan eğitim platformu Perculus’ta bir hataya rastlanmadığı, üniversitenin sistemi 2020 yılından bu tarafa aktif olarak kullandığına dikkat çekilirken, Yüksek Öğretim Kurumu’nun 27 Mayıs 2020 tarihinde yayınladığı “Üniversitelerde Dijital Ortamlarda Gerçekleştirilebilecek Sınavların Temel İlkeleri” ise hiçbir şekilde dikkate alınmadı. YÖK’ün üniversitelere gönderdiği yazıda “Üniversitelerde çevrimiçi sınav uygulamaları konusunda öğretim elemanları ve öğrenciler için bilgilendirme ve eğitim faaliyetleri yapılacak. Sınav başlamadan önce sınavın işleyişi, sınavın süresi, puanlama ilkeleri, öğrenci sorumlulukları, sınav itirazları ve etik kurallar konusunda öğrencilere açık ve net bilgilendirmeler yapılacak.” hükmü KDK kararında dayanak yapılmadı.
Üniversitenin çevrimiçi sınav uygulamasında hata olmadığı belirtilen kararda, Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin veya Sosyal Bilimler Enstitüsü’nün resmi internet sitesinde ya da ALMS platformunda sınava dair bir “Bilgilendirme” kısmının olup olmadığının, ALMS platformunun işleyişine dair bilgilendirme yapılıp yapılmadığının ise tespit edilemediği kaydedildi. Ancak kararda Üniversite tarafından sözkonusu platformun işleyiş özellikleri hakkında her sınav öncesinde kullanıcılara bilgilendirme yapılması ve her ne kadar kopyanın önüne geçilmesi için sınavda sorulara geri dönmeme hususunun kurgulandığı anlaşılsa da sistemin bu anlamda öğrenci lehine iyileştirilmesinin veya alternatif uygulamalara geçirilmesinin (çift kamera sistemi gibi) uygun olacağı tavsiye edildi. Kararda Ahmet Köprülü’nün yeniden öğrenciliğe dönüş talebi reddedilirken, “Tuzaklı Sınav” mağduru Ahmet Köprülü KDK kararını şöyle değerlendirdi:
“KOPYA TUZAĞINI DERSİN WHATSAPP GRUBUNDA ÖĞRENDİM”
“KDK kararında Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin tüm yanıltıcı ve gerçek olmayan beyanlarına itibar edildiğini üzülerek gördüm. KDK incelemesinde Ek’te sunduğum videolar dikkatli izlenmemiş. Benim şikayet gerekçem ilk kez gireceğim ve benim için “bilinmeyen bir platform” niteliğinde olan ÇAKÜ ALMS çevrimiçi mikro iktisat vize sınavı öncesinde hiçbir bilgilendirme yapılmaması ile ilgili olduğu halde üniversitenin yanıtları konu edilmiş. Çevrimiçi vize sınavından sonra şikayet dilekçemi neden geç verdim? Çünkü sınavdaki kopya tuzağını bütün öğrenciler gibi ben de geç anladım. Kopya tuzağını, dönem içinde hiç yüzü yüze gelmemiş öğrencilerin dersin hocasının da bulunduğu bir WhatsApp grubunda başka bir öğrenci arkadaşımızın uyarısı ile öğrenmiş oldum. Sınavın işleyişi ile ilgili önceden hiçbir bilgilendirme yapılmadı.”
“4 KEZ SINAVI BAŞLATAN NASIL 67 ALDI?”
“Karatekin Üniversitesi yönetiminin KDK’ya gönderdikleri yanıtta hala algı peşinde olduklarını üzülerek gördüm. On-line sınava 2 kez giriş yaptığım değerlendiriliyor; oysa Ek’te KDK’ya sunduğum log kaydında 5 kez giriş yaptığım görülmektedir. Bu sistemde 10 değil 100 kez girseniz de sınavı tamamlayamazsınız çünkü yapay zeka sizi mimlemiştir ve artık tuzaktan kaçış yok. Daha önce KDK’ya teslim ettiğim video kaydında, sayın hoca 5 kez giriş yapmış olmamı ısrarla kopya girişimi olarak ima etmektedir. Ancak log kaydında başka bir öğrenci arkadaşımız 4 kez sınavı başlatmış ve 67 alarak sınavda başarılı kabul edilebilecek bir not alarak bu dersten geçmiştir. Bu nasıl bir sistem ki 2 kez giriş hakkı verilen sınavda 5 kez giriş yapanı sistem kilitliyor, 4 kez giriş yapan 67 alıp başarılı olabiliyor? Benim derdim nedir ki 30 soruya 50 dakika gibi kısa bir süre verilen sınava 5 kez yeniden girmeye çalışayım? Sınavın bitmesine son 3 dakika kala kim 30 soruyu baştan çözebilir, işaretleyebilir?
“AFRİKALILARA YAPILAN BİZE YAPILMADI”
“KDK kararına yansıyan; ‘Öğrencinin birden fazla İP’nin bulunduğu tespit edilmiştir’ ifadesi tam anlamıyla bir iftiradır ve kopyaya beni yakıştırma çabasının bir ürünüdür. Mikro iktisat vize sınavına evimde girdim ve bu saatte sadece evime ait İP adresim sözkonusudur. 29.04.2023 tarihinde saat 18.00’de başlayan vize sınavına hangi İP adresinden sınava girdiğim Bilgi Teknolojileri Kurumu’ndan sorulabilir. Final ve bütünlemedeki on-line sınavlardaki IP adreslerimin farklı olduğu ise doğrudur, bu sınavlara evimdeki adresten katılmadım. Haksız yere bir öğrenciyi kaybetmekten bir üniversite yönetimi en ufak bir üzüntü duymuyor öç alma derdine düşüyor. O zaman biz niye Doğramacıların, Kemal Gürüzlerin yönettiği YÖK’ü yıllarca eleştirdik? Üniversiteden KDK’ya verilen yanıtta ‘başka öğrencilerin şikayetinin olmadığı’ söyleniyor, doğru değil, benim gibi şikayet başvurusu yapan ancak dersi tekrar alma hakkı olan iki öğrenci arkadaşım, dilekçelerini geri çekmiştir. Burada baskı ya da rica durumu sözkonusu olabilir. Geçmişte bu üniversitede Afrikalı öğrenciler üniversiteye bağış yaparak yüksek lisans eğitimlerini kolaylıkla tamamlamışlar bu da Sayıştay denetiminde ortaya çıkartılmıştı. Bize ise düşük notumuzu yükseltmek adına ödev hakkı bile vermediler.”