Cumhurbaşkanı Erdoğan 109. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni'nde konuştu
Erdoğan, kaymakamların devletin müşvik eli olması gerektiğini belirtti ve görev yaptıkları ilçelerde halkla aralarındaki mesafeyi kapatmalarını istedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen 109. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni’nde konuştu. Erdoğan, yeni atanan kaymakamlara önemli mesajlar verirken, görev yapacakları ilçelerde ayrım yapmadan halkın hizmetinde olmalarını vurguladı.
Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi: “Ülkemizdeki 81 vilayetimiz nazarımızda değerlidir, önemlidir. Görev yapacağınız ilçeler arasında asla uzak yakın, küçük büyük ayrımına gitmemenizi rica ediyorum. Milletimizin her bir ferdi, devletimizin eşit vatandaşıdır. Ülkemize sığınan biçarelere kardeşlik görevimizi ifa etmek vazifemizdir. Şahsımı temsilen ilçelerimizde görev yapan kaymakamlarımızdan özellikle hassasiyet ve özveri bekliyorum.”
Erdoğan, kaymakamların aldıkları eğitimin önemine de değinerek, “Devletimiz unvanınıza uygun vasıflarla donanmanız için her türlü gayreti göstermiştir. Toplam 42 ay süren yoğun, kapsamlı bir eğitim programını alnınızın akıyla tamamladınız. Bu zaman zarfında tecrübe paylaşımından mevzuata, iletişimden protokol kurallarına kadar ihtiyaç duyacağınız her konuda en üst düzeyde eğitim aldınız” dedi. Kaymakamların, devlet ile halk arasında köprü görevi görmeleri gerektiğini belirten Erdoğan, “Milletin adamı olunmadan, milletin gönlüne girilmeden, milletin duasını kazanmadan hakiki manada devlet adamı olunmaz” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Türkiye’nin bir hukuk ve merhamet devleti olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye bir hukuk devleti, merhamet devletidir. Adaleti yücelttiğimiz ölçüde devleti yüceltiriz. Devlet ile millet arasındaki mesafe açılırsa kamu olarak yaptığımız hizmetlerin hiçbir anlamı olmaz” dedi. Geçmişte devlet ile millet arasında duvarlar ören elitist zihniyetin büyük zararlar verdiğini belirten Erdoğan, “İrticacı, takunyalı, cemaatçi diyerek insanlarımızı birbirine düşürmeye çalıştılar. Vatandaşına üstten bakan, tehdit kaynağı gören bürokratik oligarşinin devlet tasavvurumuzda yeri yoktur” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaymakamlardan vatandaşa her daim yakın olmalarını isteyerek, “Atandığınız her yerde devletin müşvik eli olmanızı bekliyorum. Vatandaşıma hiçbir zaman ‘devlet nere?’ dedirtmeyeceksiniz. Siz gidip mağdur vatandaşımı bulacaksınız” diye konuştu.
Halktan kopuk idarecilere tahammmül yok
Erdoğan şöyle devam etti:
"İhtiyacı olan vatandaşın gelip sizi bulmasını da beklemeyeceksiniz. Tam tersine önce siz davranacak, ihtiyaç sahibini, mazlumu, mağduru, garip-gurebayı bulup derdiyle hemdert olacak, hemhal olacaksınız.
Görev yaptığınız mahalde sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınmayı koordine edecek, vatandaşın talep ve şikâyetlerine 24 saat kapınızı açık tutacaksınız. İnsanımızı devletinden uzaklaştıracak veya soğutacak gelişmelere karşı sıfır toleransla yaklaşacaksınız.
Şu noktada özellikle dikkat etmenizi sizlerden rica ediyorum. Halktan kopuk, sokaktan kopuk; ilçesindeki esnaftan, iş adamından, köylüden, çiftçiden kopuk idareci profiline tahammülümüz yoktur. Aynı şekilde sorumluluğu altındaki personeli, makamının gücünü de kullanarak ezen mütekebbir idareci tipine de tolerans göstermeyiz. Devlet sistemimiz içerisinde koltuğuna güç ve itibar kazandırmak yerine koltuğundan güç devşiren, bununla da kalmayıp hukuk dışı, etik dışı, adap ve edep dışı yollara tevessül edenlere müsamahayla bakamayız. Bu konuda, sizlerin de çok yüksek bir hassasiyet düzeyiyle hareket edeceğinize inanıyorum."
"Mevcudu korumak, gerilemek demektir"
22 yılı devlet yönetiminde olmak üzere yarım asrı bulan siyasi hayatımızda elde ettiğimiz tüm başarıları, milletimize kulak verdiğimiz ve milletimizin sağduyusuna güvendiğimiz için elde ettik. Sizden de milletimizle gönül bağlarınızı, irtibat ve muhabbetinizi daima güçlü tutmanızı bekliyorum. Bizim yönetim anlayışımıza göre mevcudu korumak, gerilemek demektir. Dünyada yaşanan hızlı gelişme ve baş döndürücü dönüşüm, her alanda eskiye göre çok daha hızlı olmamızı, daha çok çalışmamızı, kaybedilen onlarca seneyi telafi etmemizi kaçınılmaz kılıyor. Türkiye'nin her alanda girdiği atılım sürecine en büyük destek, yerinden kalkınma çabalarının başarıya ulaşmasından gelecektir.
Sizlerin yerel çaptaki vizyoner her projesi, Türkiye'nin bir bütün halinde çok daha hızla kalkınmasını kolaylaştıracaktır. Görev yapacağınız yerin ekonomik, sosyal, kültürel ve tarihi dokusunu ve derinliğini iyi bilerek hareket etmeniz bu süreçte sizlere yardımcı olacaktır. Görev ve sorumluluk sahanızda yaşayanları aileniz kabul edecek, ailenizin istikbalini nasıl düşünüyorsanız, vatandaşın geleceğini da aynı hassasiyet ve fedakarlıkla planlayacak, emanete sıkı sıkıya sahip çıkacaksınız.
Unutmayın sizler, mülki idare amirisiniz. Sizler, devleti temsil gibi şerefli bir sorumluluk üstlendiniz,
Sizler nasıl olursanız; maiyetinizde görev yapanlar da size göre kendilerini, çalışma tarzlarını, vatandaşla münasebetlerini ayarlayacaktır. Çalışma arkadaşlarınıza örnek olacaksınız. Bununla da yetinmeyecek onları motive ederek, varsa sorunları çözerek, vatandaşa bir bütün halinde, tam bir uyum ve heyecan içerisinde hizmet götürülmesini temin edeceksiniz. Ortaya koyacağınız projeler ve hizmetlerle, Türkiye Yüzyılı hedeflerine çok daha hızlı bir şekilde ulaşacağımıza yürekten inanıyorum. Sizlerden, Anadolu'nun berrak kalemlerinden Yavuz Bülent Bakiler Beyin kelimelere döktüğü şu acı hatıraları asla unutmamanızı rica ediyorum."