Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'müjde' üstüne 'müjde'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısının ardından kameralar karşısına geçerek birbiri ardına 'müjde' olarak nitelenebilecek paketler ve hedefler açıkladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısının ardından kameralar karşısına geçerek birbiri ardına "müjde" olarak nitelenebilecek paketler ve hedefler açıkladı.
Konutta yeni düzenlemeler gerçekleştirileceğini belirten Erdoğan, yüzde 0,99'luk kredi oranı müjdesini de duyurdu.
Erdoğan, hem dar gelirli ve ilk evini alacak vatandaş hem de konutlarını satmak isteyen müteahhitler için umut verici açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan, ayrıca enflasyonla mücadelede yeni çalışmalar gerçekleştirildiğini de belirtti.
Kabine toplantısında Suriyeli sığınmacılar, ekonomik gelişmeler, terör operasyonları ve Rusya-Ukrayna savaşı da masaya yatırıldı.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
"Hiç şüphesiz devletlerin ve insanlığın tamamını etkileyen olumsuzlukların, hayat pahalılığı ve enflasyon gibi sonuçları bize de yansıyor. Ama hamdolsun diğer ülkelerden farklı olarak biz, geçtiğimiz 20 yılda inşa ettiğimiz güçlü altyapı ile son 8-9 yılda yaşadığımız tecrübelerin ışığında 2023 hedefleri ve 2053 vizyonuyla sembolleştirdiğimiz kendi yol haritamıza bağlı kalmayı başardık.
BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE'NİN İNŞAASI ADIM ADIM!
Türkiye salgın ve savaş gibi gelişmelerin tetiklediği küresel üretim ve lojistik sistemindeki yeni arayışların merkezi durumundadır. 2. Dünya Savaşı'nın ardından kurulan küresel yönetim ve güvenlik sistemi kökünden sarsılırken, biz sahip olduğumuz tarihi birikimi, siyasi ekonomik ve askeri reformlarla canlandırdık. Artık her anlamda kendi ayaklarının üstünde durabilen, bununla da kalmayıp tüm dostlarına ve kardeşlerine destek verebilen bir Türkiye var.
Yılardır sürekli dile getirdiğimiz büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını adım adım yürütüyoruz. Hiçbir iç ve dış hadisenin, hiçbir açık ve gizli oyunun bizi bu hedeften uzaklaşmasına izin vermiyoruz. Bu mücadelede ülke ve milletçe ödediğimiz bedelleri, güvenli geleceğimizin bir karşılığı olarak görüyoruz.
Gelişmiş ülkelerin bile çaresiz kaldığı sınamaları Türkiye'nin en az kayıpla ve en fazla kazançla geride bırakması elbette birilerinde rahatsızlığa yol açıyor. Ülkemizin önü yıllarca siyasi istikrarsızlıkla, suni ekonomik krizlerle, terör örgütleriyle, darbelerle, evrensel kavramların arkasına gizlenmiş sinsi projelerle kesilmişti. Bizim dönemimizde de benzer senaryolar farklı görünümler ve yöntemlerle hep sahnelendi.
DEMOKRASİ VE KALKINMA REFORMLARI
Bir yandan demokrasi ve kalkınma reformlarımızı kararlılıkla hayata geçirirken diğer yandan da milletimizle birlikte bu kirli oyunları bozarak bugünlere geldik. Eser ve hizmet siyasetimizle Türkiye'nin ayağındaki geri kalmışlık zincirlerini milletimizle birlikte parçalayıp attık.
Hak ve özgürlük alanlarımızı genişleterek ülkemizi vesayetin boyunduruğundan milletimizle birlikte kurtardık. Diklenmeden dik durarak, egemenliğimizi hiçe sayan baskıları milletimizle birlikte göğüsledik. Sokaklarımızı kana ve ateşe boğma gayretlerini dirayetli tavrımızla, milletimizle birlikte akamete uğrattık.
Ülkemizin bağrına yerleştirilmiş bir bomba olan FETÖ ihanet çetesini canımızı ortaya koyarak milletimizle birlikte tepeledik. Bölücü terör örgütünün kanlı pençelerini, askerlerimizin ve güvenlik güçlerimizin kahramanca mücadelesiyle söküp attık. Sınırlarımıza dayanan tacizleri yaptığımız sınır ötesi operasyonlarla, milletimizle birlikte püskürttük. Her alçak hamlenin bir parçasını oluşturan ve ekonomimizi hedef alan niyetleri aldığımız tedbirlerle birlikte bozduk.
SALGININ ÜSTESİNDEN EL BİRLİĞİYLE GELDİK
İnsanlığın yakın tarihte yaşadığı en büyük sağlık krizi olan koronavirüs salgınının üstesinden sağlık sistemimizin gücü ve dirayetli yönetimimizle birlikte, milletimizle hep beraber el ele yok ettik.
Küresel finans güvenlik, mülteci, sağlık krizleri olarak tezahhür eden çarpıklıkların yükünü ülkemizin üzerine yıkma heveslerini yine milletimizle birlikte kursaklarda bıraktık. Bundan sonraki tüm sınamaları da yine 85 milyon hep birlikte aşarak, bizden sonraki nesillere hak ettikleri Türkiye'yi bırakacağız.
DAR GELİRLİ İNSANIMIZIN ALIM GÜCÜ DÜŞÜŞÜNÜN FARKINDAYIZ
Hedeflerime ulaşmamıza bir el uzatımı mesafe kaldığı bu kritik aşamada vatandaşlarımızın hayat pahalılığının yol açtığı sıkıntılar sebebiyle zor günler geçirdiğini biliyoruz. Bilhassa dar gelirli insanlarımızın alım güçlerindeki düşüşün farkındayız. Bir yandan enflasyonu dizginleyecek tedbirler alırken, diğer yandan da ücretlerde yaptığımız artışlarla alım gücündeki gerilemeyi telafi etmeye çalışıyoruz. Bu çerçevede yılbaşında asgari ücretten, işçi memur ve emekli maaşlarına kadar, geniş bir alanda ciddi artışlar yaptık. Temmuz ayında yapılacak enflasyon farkı artışları ve diğer düzenlemelerle dar gelirlilerin alım gücünü biraz daha iyileştireceğiz. Haziran ayı itibariyle başvuruları başlayacak Aile Destek Programı gibi yeni uygulamalarla da insanımızı sahipsiz bırakmıyoruz.
ELEKTRİK TÜKETİMİNDE 2.5 MİLYON HANEYE KAYNAK
Çeşitli başlıklar altında sadece geçtiğimiz ay milletimizin farklı kesimlerine sağladığımız sosyal desteklerin toplam tutarı 5,3 milyar liradır. Elektrik tüketim desteği için geçtiğimiz yıl yaklaşık 2,5 milyon haneye 2,5 milyar lirayı aşkın kaynak tahsis ettik. Doğal gaz tüketim desteği olarak da son 2 ayda 114 milyon lirayı aşkın bir kaynağı vatandaşlarımıza aktardık. Her iki desteğin de kapsamını geliştirecek çalışmaları sürdürüyoruz. Bu vesileyle şu hususu da kamuoyu ile paylaşmak isterim. Ekonomi programımızın merkezinde istihdamı korumak ve geliştirmek vardır. Çalışmak isteyen hiçbir insanımızın işsizlik sebebiyle ailesi ve çevresinin karşısında boynunun bükük dolaşmasına yol açmayacak bir anlayışla ekonomiyi yönetiyoruz.
Hamdolsun bu sayede, üretim tarafında oldukça iyi bir yerdeyiz. Ülkemizde eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, tarımdan spora tüm alanlarda cumhuriyet tarihinin en iyi seviyesine çıkarmak için yaptığımız yatırımların meyvelerini toplama vaktidir. Bugün Türkiye enerji hariç dış ticaret fazlası veren, yani ihracatı ithalatı geçen bir ülke durumunda gelmiştir. Ancak enerji fiyatlarında 10 kata varan artışlar, sadece dış ticaret görünümümüzü bozmakla kalmıyor, ürün maliyetlerinde de ciddi artışlara yol açıyor. Bununla birlikte bazı ürünlerdeki fiyat artışları, ne enerji fiyatlarındaki yükselişle ne döviz kuruyla ne enflasyonla izah edilemeyecek seviyelerdedir.
Hep söylediğim gibi sahir faktörlerle izahı mümkün olmayan, sırf açgözlülükten, fırsatçılıktan kaynaklanan fiyat artışları hukuk değil ahlak meselesidir. Bilhassa da üretim ve satış tekelinin söz konusu olduğu ürün ve hizmetlerdeki dengesiz fiyatlamalara karşı mücadele ediyoruz. Denetimleri sıkılaştırdık. Üretici ve tüketici arasındaki ilişkiyi en sağlık zemine oturtma amacıyla hazırladığımız; hal, perakende ve elektronik ticaret kanunlarıyla ilgili çalışmalar bitmek üzeredir.
STOKÇULUK CEZALARI YENİDEN DÜZENLENİYOR
Stokçuluk ve fiyatları etkileme suçuyla ilgili cezaları da yeniden düzenliyoruz. Bu tür suçlara verilen cezaları, caydırıcılık temelinde yükseltiyoruz. Ayrıca üretim maliyetlerini dengeleyerek arzı arttırmaya ve böylece fiyatları istikrara kavuşturmaya yönelik de hazırlıklar yürütüyoruz. Türkiye'yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayla büyütme politikamızın başarıya ulaşacağından asla şüphe etmiyoruz. Sabırla, azimle, inançla yürüdüğümü bu yolun sonu ülkemizin selametine, milletimizin refahına, insanımızın huzuruna çıkmaktadır. Yeter ki bu zor günleri birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıkarak geride bırakalım. Yeter ki kendimize güvenerek, umudumuzu canlı tutarak, vizyonumuzu genişleterek, hedeflerimizi büyüterek daha çok çalışalım, daha çok üretelim, daha çok mücadele edelim. İşte o zaman aydınlık bir geleceğin bizi beklediğini hep birlikte göreceğiz.
Bu ülkenin her hak ve özgürlük talebini nasıl biz karşıladıysak, her eksikliğini nasıl biz tamamladıysak, her hayalini nasıl biz gerçeğe dönüştürdüysek, asırlık meselelerini nasıl biz hal yoluna koyduysak, hali hazırdaki sıkıntıları da yine biz çözeriz. Bunun için gereken her türlü donanıma ve kararlılığa sahibiz. Siyasetteki 40 yılı aşkın tecrübemize, belediye başkanı, başbakan ve cumhurbaşkanı olarak ülke yönetimindeki 30 yıla yaklaşan birikimimize güveniyoruz."
ÜLKEMİZ GÜNDEMİNDEKİ KİMİ HUSUSLARLA İLGİLİ MÜJDELERİ AÇIKLAMAK İSTİYORUM
Konut almak isteyen ve konut yapan firmalarımızla ilgili müjdemiz var. Ülkemizde 1 milyon üzerindeki konutla vatandaşlarımızı uygun şartlarla ev sahibi yapmıştık. Son dönemde küresel ekonomide ham madde fiyatlarında görülen fahiş yükselişlerle konut satışlarında azalmalar yaşandı. Konut finansmanı konusunda 3 ayrı paket getiriyoruz.
PEŞ PEŞE KONUT MÜJDESİ!
İlk defa konut sahibi olacaklara 2 milyon liraya kadar birinci el satın almalar için 10 yıla kadar vadeli, aylık yüzde 0,99 faizli konut kredisi sağlıyoruz. İkinci paket konut değerinin en az yarısı 1 Nisan 2022 tarihinden önce açılıp döviz hesaplarının bozdurulması veya fiziki altınların merkez bankasına satılarak alınmasıyla bu paketten yararlanabilecekler. Üçüncü paket inşaat sektörüne yöneliktir. Mayıs başı itibarıyla yüzde 40'ı tamamlanmış ve asgari yüzde 50'si satılmamış inşaat projelerinin tamamlanabilmesi için 20 milyar liralık kaynak ayırdık.
TOKİ'YE HIZ VERİLİYOR
TOKİ'nin projelerine de hız veriyoruz. Düşük gelirli vatandaşlarımızı ev sahibi yapmaya yönelik projeler için TOKİ'ye 30 milyar TL'lik destek sağlayacağız. TOKİ'nin projelerine de hız veriyoruz. Düşük gelirli vatandaşlarımızı ev sahibi yapmaya yönelik projeler için TOKİ'ye 30 milyar TL'lik destek sağlayacağız. Rezerv alanlarla yapılan uygun maliyetle desteklenen konutlarda 5 yıl süreyle satışına izin verilmeyecek. Kentsel dönüşüm çalışmaları konut arzını artırmak için vereceğimiz diğer bir alandır. Vatandaşlarımızı hızlı güvenli ve ekonomik şekilde konut sahibi yapmayı amaçlayan bu destek ve konut adımlarının hayırlı olmasını diliyoruz.
YENİ PASAPORT ÜRETİMİ
Yerli ve milli pasaport üretimini ülkemizde gerçekleştirecek altyapıyı kurduk. Yeni pasaportumuzun sayfaları Topkapı Sarayı ile başlayıp, 1. Meclis'le sona eriyor, tam ortasında Ayasofya Camisi bulunuyor.
MİLLETİMİZİN GÖNÜL SINIRLARI BAŞKADIR
Bu topraklarda yaşayanlar da canını ve onurunu kurtarmak için gelenleri el görmemiş, dışlamamış hele hele husumet asla beslememiştir. Sık sık dile getirdiğimiz gibi bizim devletimizin sınırları başkadır, milletimizin sınırları bambaşkadır. Tarih ve medeniyet birlikteliğimizin olduğu coğrafyalardaki kardeşlerimizle çok yakın bağlarımızın olduğunu kimse inkar edemez. Hiçbir zaman bu kardeşlerimizle aramızdaki gönül bağını koparmadık. 1. Dünya Savaşı ve ardından Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduktan sonra binlerce insan Anadolu'ya geldi. Farklı kökenlere sahip kardeşlerimizin Anadolu'nun çeşitli yerlerinde kendilerine yeni bir hayat kurdular. Cumhuriyet dönemi boyunca da her yerde başı dara düşen kardeşlerimize kapılarımız açık oldu. Şimdi Bay Kemal ne diyor: Biz bunları tekrar Suriye'ye süreceğiz. Bunları yapamayacaksın. Bunları yapmaya hiçbirinizin gücü yetmez. Zira biz Ensar kökeniyle yetişmişiz. Suriyeli kardeşimize sahip çıktık, sahip çıkacağız Bay Kemal. Asla taviz vermeyeceğiz. Ancak inanalar kardeştir ve kardeşliğimizi koruyacağız.
DÖNMEK İSTEYEN SURİYELİLERİN SAYISI 1 MİLYONDAN FAZLADIR
Mesela Körfez savaşı başladığında Irak'tan ülkemize gelen 1 milyon kişi savaşın ardından ülkelerine döndü. Şimdi Suriye'nin kuzeyinde briket evleri yapıyoruz. Bunların inşası devam ediyor. Çatışmaları halen devam ettiği, toprak bütünlüğünün hala sağlanamadığı Suriye'nin istikrarını sağlaması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 4 milyon kişinin de İdlib başta olmak üzere bulundukları yerde kalmasını sağlıyoruz. Antalya'da 2015 yılında yapılan G20 zirvesine katılan liderlere Suriyeli sığınmacılar için süratle 1 milyon kişinin barınması için teklifte bulunmuştuk. Maalesef bu projeye destek vermediler. Türkiye bu yükün büyük bölümünü hem kendi sınırı içinde hem de Suriye topraklarında üstlenmek zorunda kaldı. 57 bin briket evi tamamladık. Bu sayıyı daha da artırmamız mümkün olabilir. Yeni bir adımı daha atıyoruz. Uluslararası kuruluşların desteğiyle Suriye topraklarında 13 ayrı yerde okuluyla, hastanesiyle tarımıyla 200 bin konut inşa edilmesini sağlıyoruz. Ülkemizde yaşayan 1 milyon Suriyelinin geri dönüşümünü temin etmektir. Kurumuzun yaptığı çalışmalar bu geri dönmek isteyen sığınmacı Suriyelilerin 1 milyondan fazla olduğudur. Kimse ülkesini, evini, işini ailesini bağlarını sebepsiz yere terk edip bilinmezliğe yola çıkmaz. Bizim insani, vicdani, tarihi görevimizdir.
MAZLUMLARI KATİLLERE TESLİM ETMEDİK
Bir süre sonra batı ülkeleri desteklerini, Suriye halkı yerine bu ülkedeki terör örgütüne yönlendirdi. Bu terör örgütüne binlerce araç, silah gönderdiler. Suriye'de Rejim'in zulmüne karşı çıkmanın yanı sıra tüm terör örgütleriyle en etkin mücadeleyi Türkiye yürütmüştür, yürütmeye devam edecektir. Ülkemiz içindeki Suriyeli sığınmacılar ile diğer statülerde yaşayan yabancıları da yakından takip ediyoruz. Kurallara uymayanları da geldikleri yerlere gönderiyoruz. Bu şekilde ülkesine gönderilen Suriyeli sayısı 20 bini bulmuştur. Çeşitli yollarla sınırlarımıza giren ve ülkelerine gönderdiğimiz göçmen sayısı 2016'dan bu güne kadar 320 bini aşmıştır. Ukrayna krizi öncesi son 7 yılda AB ülkelerine ulaşan çoğu Suriye ve Irak kökenli sayısı 1 milyon olarak ifade ediliyordu. Savaştan ülkelerini terk edip AB ülkelerine giden Ukraynalı sayısı 4 milyonu aştı. Ülkemize gelen Ukraynalı sayısı da 100 bini aştı. Görüldüğü gibi sığınmacı sorunu sadece bizim ülkemize mahsus değildir. Tüm dünyanın meseledir. Dün onların dedelerini nasıl bağrımıza basmışsak, bugün bize sığınanlara aynı şekilde davranıyoruz. Mazlumları katillere teslim etmedik, etmeyeceğiz. Suriyelilere ya da diğer ülkelerden gelen vatandaşlara hiçbir kaynak tahsis edilmemektedir. Gönüllü dönüşler için gereken imkanları sağladıkça, ülkemizdeki Suriyeli sayısının makul sayılara gerileyeceğinden kimsenin şüphesi olmasın.
Biz 2023 hedeflerimizden, 2053 vizyonumuzdan asla şaşmadan yolumuza devam edeceğiz. Gençlik ve Spor Bakanlığımızın düzenlediği gençlik kaplarının başvuruları başladı. Bu kamplardan yararlanma sınırı 25 yaşa yükselttik. Bu yıl yaklaşık 200 bin gencimizi bu kamplarda hizmetler verilecek. Ayrıca cumartesi günü Rize-Artvin havalimanın açılışını yapacağız. Dünyada 5 tane deniz üzerine kurulu havalimanı vardır, bunlardan 2 tanesi bizdedir. Bu açılış töreninde Aliyev kardeşim de bizle birlikte olacak."
GENÇLERE DE MÜJDE