Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: 'Dünyanın ikinci bir Soğuk Savaş'ı kaldırması mümkün değil'

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Dünyanın ikinci bir Soğuk Savaş’ı kaldırması mümkün değil” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, 17. Ankara Kitap Fuarı’nda imza etkinliği düzenledi. ATO Congresium Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekleşen imza etkinliği sonrası basın açıklaması gerçekleştiren Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin ile Zelenski’ye liderler düzeyinde gerçekleşecek görüşmeler için Türkiye’nin arabuluculuk rolü üstlenebileceğini ifade ettiğini belirtti. Zelenski’nin bu teklife açık olduğunu fakat Putin’in müzakere heyetinin çalışmalarının tamamlanması gerektiği kanaatinde olduğunu vurgulayan Kalın, “Bütün çabamız bu savaşı sonlandırmak. Bu savaşın kazananı olmayacak. Dünyanın ikinci bir Soğuk Savaş’ı kaldırması mümkün değil. Ekonomik, toplumsal, siyasi ve küresel etkileri herkes için çok yıkıcı olacak. Cumhurbaşkanımızın, Dışişleri Bakanımızın, Savunma Bakanımızın, İstihbarat Başkanımızın ve ilgili bütün arkadaşlarımızın bütün çabası bu savaşın önlenmesi ile ilgili atılacak adımlara odaklanmış durumda. Cumhurbaşkanımız hem Putin’e hem de Zelenski’ye bir çağrıda bulundu. Bir an önce liderler düzeyinde gerçekleşecek olan görüşmeyle temel konuların ele alınması noktasında bir arabulucu rol oynayacağını ifade etti. Zelenski bu teklife açık ama Putin pozisyonların yeteri kadar yakın olmadığını, liderler düzeyinde gerçekleşecek bir görüşme için müzakere heyetinin çalışmalarının tamamlanması gerektiği kanaatinde. Biz hem Rusya tarafı hem de Ukrayna tarafı ile yakın temas halinde çalışmalarımızı devam ettireceğiz” diye konuştu.

Putin ile Zelenski’nin görüşmesinin önemli olduğunu belirten Kalın, “Belarus’taki müzakere heyeti konuları teknik düzeyde ele alıyor. Bu yüzden Putin ile Zelenski’nin görüşmesi önemli. Şimdi temel konuları çözüme kavuşturacak stratejik düzeyde liderlerin bir araya gelmesi gerekiyor. Bu üçüncü toplantıyı gerçekleştirebilirsek savaşın sonlanması konusunda önemli bir adım atmış olacağız. Burada atılacak adımlar önümüzdeki 10 yılın genel seyrini de belirleyecek. Bu savaş bittiği zaman yeni bir küresel mimarinin inşa edilmesi gerekecek. Bu güvenlik mimarisini inşa ederken Rusya’nın konumu ve Batı ittifakı ile ilişkisi, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü gibi konular, bu başlıklar altında ele alınacak temel konular haline gelecektir. Dolayısıyla bu mimarinin inşa edilmesine dönük adımları çok dikkatli atmak gerekiyor. Biz Türkiye olarak hem Rusya ile hem de Ukrayna ile iletişim kanallarımızı açık tutarak iki tarafın sorunları çözme konusunda bir araya gelmesi için çabalarımızı bundan sonra da yoğunlaştırarak devam edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çarşamba günü gerçekleşecek olan NATO Liderler Zirvesi’nde Ukrayna-Rusya Savaşı ve bundan sonraki durum hakkında önemli istişarelerde bulunacağını aktaran Kalın, “Cumhurbaşkanımızın iki tarafla yoğun bir şekilde telefon görüşmesi devam ediyor. Ayrıca Cumhurbaşkanımızın başka telefon görüşmeleri de olacak. Çarşamba akşamı NATO Zirvesi’ne katılmak için Brüksel’e gideceğiz. Cumhurbaşkanımız orada olağanüstü liderler zirvesine katılacak. Ukrayna-Rusya savaşı ve bundan sonraki durumlar hakkında önemli istişarelerde bulunacak. NATO olarak ittifakın güçlendirilmesi hakkında hem de savaşın sonlandırılmasına dönük atılabilecek kapsamlı değerlendirmeler yapılacak. Cumhurbaşkanımızın ikili görüşmeleri olacak. Benim de yarın Amerikan Ulusal Güvenlik Danışmanı ile görüşmem olacak. Dışişleri Bakanımızın da yoğun görüşme trafiği devam ediyor. Bütün çabamız bu savaşın daha da uzamadan sonlandırılması” açıklamasında bulundu.

Kalın açıklamasının devamında şunları kaydetti:

“ABD Başkanı ve zirveye katılacak liderlerle ikili görüşmeleri olacak. Cumhurbaşkanımız NATO zirvesinde çok önemli mesajlar verecek. Hem NATO ittifakının birlik ve dayanışması hakkında çok önemli mesajlar verecek. Müttefikler ile ilişkilerin hangi temel prensipler üzerine inşa edilmesi konusunda önemli mesajlar verecek. Ayrıca Ukrayna savaşı da sonlandırıldıktan sonra da Rusya ile NATO’nun, Rusya ile Batı ittifakının ilişkilerinin hangi çerçeveye oturtulması hakkında bir perspektif sunacak.”