Darbe girişiminde ailesiyle helalleşip sokağa çıktı, 14 yaşında gazi oldu
15 Temmuz hain darbe girişiminin engellemek için ailesiyle helalleşip sokağa çıkan ve 14 yaşında gazi olan Adviye Gül İsmailoğlu, 'Rabbim bir daha asla 15 Temmuz gibi geceler, günler yaşatmasın bu millete. Ama tekrar böyle bir şey olursa, tekrar böyle bir işgal girişimi olursa elbette ki asla bir kere bile düşünmeden tekrar sokağa çıkarım. Belki daha büyük bir güçle sokağa çıkarım. Daha büyük bir korkusuzluk ve cesaretle çıkarım sokağa' dedi.
15 Temmuz hain darbe girişiminin engellemek için ailesiyle helalleşip sokağa çıkan ve 14 yaşında gazi olan Adviye Gül İsmailoğlu, “Rabbim bir daha asla 15 Temmuz gibi geceler, günler yaşatmasın bu millete. Ama tekrar böyle bir şey olursa, tekrar böyle bir işgal girişimi olursa elbette ki asla bir kere bile düşünmeden tekrar sokağa çıkarım. Belki daha büyük bir güçle sokağa çıkarım. Daha büyük bir korkusuzluk ve cesaretle çıkarım sokağa” dedi.
15 Temmuz hain darbe girişiminin 6. yıldönümünde Kocaeli’nin Gebze ilçesinde şehitleri anmak ve o gece Türk milletinin kazandığı zaferin coşkusunu yeniden yaşamak amacıyla bir program düzenlendi. Bayrağını alan vatandaşlar, ilk gün olduğu gibi yeniden kent meydanını doldurdu. Programın öncesinde vatandaşlar, 15 Temmuz gününe ait fotoğrafların yer aldığı sergiyi gezdi. Program Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından dualar edildi ve eller semaya açıldı. Dua edilmesinin ardından ise program Serdar Tuncer’in şiir dinletisiyle devam etti. Programda, 15 Temmuz günü 14 yaşındayken vatanını savunabilmek için sokağa çıkan ve gazi olan Adviye Gül İsmailoğlu, o gece yaşadıklarını anlattı.
“Abdestlerimizi aldık, birbirimizle helalleştik ve sokağa çıktık”
O gece haberi biraz geç saatlerde öğrendiklerini dile getiren Adviye Gül İsmailoğlu (20) “Televizyonda bir darbeden bahsediyorlardı, bir kalkışma olduğundan bahsediyorlardı. Ne olduğuna anlam veremedik. O yıl 14 yaşındaydım. Darbe ne demek onu bile bilmiyordum. Bir şeylerin yanlış olduğunun farkındaydım. O yüzden sokağa çıkmak istedim ve o askerlerle yüzleşmek, konuşmak istedim. Ama cumhurbaşkanımızın bir açıklama yapmasını bekledik ilk etapta. Cumhurbaşkanımız halkı meydanlara davet edince biz de ailecek annem, babam, ablam ve ben abdestlerimizi aldık, birbirimizle helalleştik, bayrağımızı aldık ve sokağa çıktık. İstanbul Fatih’te oturuyorum. Yakındaki emniyet müdürlüğüne gitmeyi hedefliyoruz ilk önce ama nasibimiz İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin önüne gitmekmiş. Oraya doğru yürümeye başladık” dedi.
“Yoğun bakıma alındığımda o karanlık gece aydınlık bir yarına uyanmıştı”
Saraçhane parkının önünde hainlerin yola barikat kurduklarını dile getiren İsmailoğlu, “100-150 kişilik halk da onların üzerine yürüyordu. Hiç kimsede silah yoktu. O kadar insan silahların, tankların önünde göğsünü siper ediyordu. Dillerinde sadece tekbir vardı ve ‘Asker kışlaya’ diyorlardı. Bizim sayımız giderek arttı. En öndekileri ayaklarından vurmaya başladılar. Ama bu bizi korkutmadı, geri çekilmedik ve üstlerine yürümeye devam ettik. Sonra bizim korkmayacağımızı anladıkları zaman öldürmek niyetiyle taramaya başladılar. İnsanları başlarından, gövdelerinden vuruyorlardı bu sefer. Biz de mecburen yere çöktüğümüz sırada benim yanıma bir yaralı düştü. Bacağından vurulmuştu. Ona yardım etmek için refleksle ayağa kalktım ve o sırada ben de sırtımda bir acı hissettim. Bir G3 mermisiyle vurulmuşum. Tabii o zaman G3’ün adını bile duymamıştım. Bu geçen 6 yıl boyunca G3 mermisinin nasıl bir mermi olduğunu, insan vücudunda nasıl bir etki bırakabileceğini öğrenmek zorunda kaldım. Benim sol kolumdan girmiş. Küçük bir giriş yarası oluyor. Kürek kemiğimin altını parçalamış. Akciğerlerimin ikisine de hasar vermiş ve sırtımda 15 santimetre genişliğinde orayı parçalayarak dışarıya çıkmış. İlk etapta hastaneye zorlukla yetiştirildim. İlk gittiğim hastanede her yerde yaralılar vardı. Benim yarama müdahale edemeyeceklerini söyleyip beni gönderdiler. Sonra bir vatandaşın aracıyla başka bir hastaneye götürüldüm. Orada yarama müdahale edildi ve yoğun bakıma alındım. Ben yoğun bakıma alındığımda elhamdülillah o karanlık gece aydınlık bir yarına uyanmıştı. Türk milleti demokrasi savaşından alnının akıyla çıkmıştı. Benim aylarca tedavim devam etti. 1 hafta yoğun bakımda kaldım. Ama her zaman gaziliğimle, o geceki yaramla gurur duydum” diye konuştu.
“Tekrar böyle bir işgal girişimi olursa bir kere bile düşünmeden tekrar sokağa çıkarım”
O süreçten sonra 15 Temmuz’un unutulmaması için çaba sarf ettiğini vurgulayan İsmailoğlu, “Rabbim bir daha asla 15 Temmuz gibi geceler, günler yaşatmasın bu millete. Ama tekrar böyle bir şey olursa, tekrar böyle bir işgal girişimi olursa elbette ki asla bir kere bile düşünmeden tekrar sokağa çıkarım. Belki daha büyük bir güçle sokağa çıkarım. Daha büyük bir korkusuzluk ve cesaretle çıkarım sokağa. 6 yıldır en büyük hedefim 15 Temmuz’un unutulmaması. Ben o gece ölmediysem, şehadet nasip olmadıysa bunun bir anlamı olduğunu düşündüm. Gazi olarak yaşadıklarımı herkese anlatmaya çalıştım. İnşallah bundan sonra tekrarlanmaması için, 15 Temmuz gecesi unutulmaz, anlatır ve bizim gençlerimiz inşallah bu destanlarımızı, bu hikayelerimizi her zaman diri tutar, nesillerden nesillere aktarmaya ve bu kahramanlıkların devamına sebep olurlar” şeklinde konuştu.
“Bu milletin evlatları tarih boyunca mücadelede var oldular”
Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz ise “Bundan sonra 15 Temmuz belki asırlarca bu milletin evlatları tarafından hatırlanacak. Biz bugün burada 15 Temmuz’u anlamak, anlatmak ve gelecek kuşaklara nasıl anlatacağımızın bir anlamda destanını tekrar etme, çocuklarımıza aktarma noktasında çaba gösteriyoruz. İnşallah bu bundan sonraki yıllarda daha da kalıcı etkiler bırakarak yoluna devam edecektir. Ama özetle şunu söylüyoruz ki, bu milletin evlatları tarih boyunca mücadelede var oldular ve mücadelelerini sürdürmeye devam edecekler. İnşallah tekrar böyle bir musibeti rabbim bizlere yaşatmaz, gelecek kuşaklara böyle acı hatıralar aktarmak zorunda kalmayız diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.