Diyarbakır'ın tarihi moda ile canlandı
Türkiye'nin en büyük moda etkinliklerini gerçekleştiren bir firma, Doğubayazıt ve Kapadokya'nın ardından bu kez Diyarbakır'da moda rüzgarı estirdi. Diyarbakır'ın tarihi ve turistik bölgeleri arasında yer alan On Gözlü Köprü, Cemil Paşa Konağı ve Keçi Burcu'nda gerçekleştirilen çekimlerde ünlü mankenler boy gösterdi.
Türkiye’nin en büyük moda etkinliklerini gerçekleştiren bir firma, Doğubayazıt ve Kapadokya’nın ardından bu kez Diyarbakır’da moda rüzgarı estirdi. Diyarbakır’ın tarihi ve turistik bölgeleri arasında yer alan On Gözlü Köprü, Cemil Paşa Konağı ve Keçi Burcu’nda gerçekleştirilen çekimlerde ünlü mankenler boy gösterdi.
Türk tekstil ürünlerini dünyaya pazarlarken Türkiye’nin turizm açısından önemli bölgelerini de tanıtmayı öncelikleri arasında tutan ünlü bir firma, bu kez Diyarbakır’da büyük bir projeye imza attı. Diyarbakır’ın tarihi ve turistik alanları arasında yer alan On Gözlü Köprü, Cemil Paşa Konağı ve Keçi Burcu, gerçekleştirilen dijital platform defilesinin çekimlerine ev sahipliği yaptı. Aralarında Tülin Şahin, Demet Şener, Zeynep Sever Demirel, Buse İskenderoğlu, Dilara Korkmaz, Cemrenaz Turhan, Şira Sahilli, Deren Talu, Derin Talu ve Madelein Sarıkabadayı’nın da olduğu 25 manken; Koreograf Yasin Soy eşliğinde gerçekleştirilen çekimlerde görev aldı. Çekimlerin finalinde mankenler, ellerindeki beyaz güvercinleri uçurdu.
“Diyarbakır görülmeye değer bir yer”
Daha önce Doğubayazıt ve Kapadokya’da yaptıkları başarılı çalışmalara bir yenisini eklemek için Diyarbakır’a geldiklerini belirten firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eraslan, Diyarbakır’ın görülmeye değer bir yer olduğunu söyledi. Eraslan, “Ülkemizin en güzel köşelerinden biri olan Diyarbakır’ın tarihi ve turistik güzelliklerini moda aracılığıyla dünyaya göstermeyi planlıyoruz. Yaptığımız çalışmanın şehrin tanıtımına ve ticari kalkınmasına destek olacağına inanıyoruz. Defile çekimleri yaklaşık 50 ülke televizyonlarında gösterilecek. Biz sadece bir moda etkinliği değiliz, aynı zamanda ülkemizi dünyaya tanıtan da organizasyonuz. Bir yandan Diyarbakır’ın güzelliklerini gösteren bir yandan da Diyarbakır’ın tarihi özelliklerini gösteren bir sunum niteliğinde çekim yapıyoruz. Bunun bir sosyal sorumluluk olarak adlandırıyoruz. Çünkü firmamız yüz milyonlarca insana ulaşabilen büyülü bir gücü kullanıyor. Modanın gücünü kullanıyor ve biz bunu bir misyon olarak görüyoruz. Moda bir kültürel sanatsal etkinliktir. Bizlerden desteğini esirgemeyen Diyarbakır Valimiz Münir Karaloğlu’na da ev sahiplikleri için teşekkürlerimi sunuyorum. Diyarbakır görülmeye değer bir yer. Ben Doğubayazıtlıyım. Önceki defilemizi orada gerçekleştirdik. İlgi duyulan bir defile olmuştu. O defilenin ardından yine memleketim diye adlandırabileceğim Diyarbakır’da da aynı etkiyi oluşturmak istiyorum” dedi.
“İlk defa geliyorum”
Ünlü manken Demet Şener, Diyarbakır’da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Şener, “Diyarbakır’a ilk defa geliyorum ve geldiğim için çok mutluyum. Böyle bir projenin içinde bulunmaktan gurur duyuyorum. Bu projenin nerelere gittiğini ve ne şekilde ülkemizi tanıttığını da çok iyi bildiğim için bu beni daha da mutlu ediyor. O yüzden ne kadar insana ulaşırsak Türkiye’nin, ülkemizin güzelliklerini ne kadar çok insana gösterirsek bizler o kadar mutlu oluruz” diye konuştu.
“Her seferinde aynı sıcaklık”
Defilede görev alan mankenler arasında bulunan Tülin Şahin ise, daha önce birkaç kez Diyarbakır’a geldiğini anımsatarak, “Her seferinde aynı sıcaklık ve güzellik ile karşılaştık. O yüzden tekrardan çok teşekkür ediyorum herkese. Hikmet beyler burada çok güzel bir şey yapıyorlar. Modanın güzelliğinin gücünü, turizmin güzelliğinin gücünü, Türkiye’nin güzelliğini ve gücünü hepsini bir araya koyup bütün dünyaya sunuyorlar. Burada olmak çok güzel” şeklinde konuştu.