Dünyanın dört bir yanına elbise dikti, yetiştirecek çırak bulamıyor
Zonguldak'ta 62 yıl önce annesinden öğrendiği terzilik mesleği ile dünyanın dört bir yanına elbise diken 77 yaşındaki Cahit Köktürk, şimdilerde ise yetiştirecek çırak bulamıyor. Geçmişte insanların özenle elbise diktirdiğini anlatan Köktürk, Güzel sanatlar bölümüne girmesi gereken mesleğim zor duruma düştü. Giyim kültürü yozlaştı diye konuştu.
Zonguldak’ta 62 yıl önce annesinden öğrendiği terzilik mesleği ile dünyanın dört bir yanına elbise diken 77 yaşındaki Cahit Köktürk, şimdilerde ise yetiştirecek çırak bulamıyor. Geçmişte insanların özenle elbise diktirdiğini anlatan Köktürk, "Güzel sanatlar bölümüne girmesi gereken mesleğim zor duruma düştü. Giyim kültürü yozlaştı" diye konuştu.
Beycuma beldesinde terzilik yapan annesinden öğrendiği mesleği ile 1970 yılına kadar bazı terzilerin yanında çıraklık yapan 77 yaşındaki Cahit Köktürk, askerlik dönüşü kent merkezinde kendine ait bir terzi dükkanı açtı. 15 yaşında başladığı mesleğinde 62 seneyi geçiren Köktürk; bu zaman zarfında başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere Almanya, İngiltere gibi ülkelere de el işçiliğiyle elbise dikerek gönderdi.
Yanında çalıştırdığı üç kalfa ve ailesinin sigortasını da ödeyen Cahit Köktürk, çok sevdiği mesleğini sürdürmeye devam etti. Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda 60 bin işçinin çalıştığı dönemlerde bile gece gündüz çalışarak elbise diken Köktürk; şimdilerde ise yetiştirecek çırak bulamıyor.
"Güzel giyinmek bir kültürdür"
Mesleğinin güzel sanatlar bölümünde öğretilmesi gerekirken zor bir duruma düştüğünü giyim kültürünün yozlaştığını ifade eden terzi Cahit Köktürk, "Askerden geldikten sonra ustamın yanında iki sene daha çalıştım. 1970’de bu dükkanı açtım. 51 sene bitti. Yanımızda 5-6 kalfa çalıştırdık. Aynı zamanda bu dükkandan kendi sigortamı ödedim. Dünyanın her tarafına elbise diktim. İngiltere, Almanya, Amerika’ya elbiseler diktim. Almanya tabiri caizse bizim 68. vilayetimiz gibiydi. Her gelene ikişer üçer takım elbise dikerdim. 1975 senesinde Almanya’ya gidenler ’Burası küçük Almanya’ derdi. TTK’ya ait maden ocaklarında 60 bine yakın işçi vardı. Geceli gündüzlü çalıştık. Sahurlara kadar çalışırdık. Bayram günü de buradan banyoya gider oradan da bayram namazına giderdik. O kadar iş çoktu. Ama gele gele benim bu güzel mesleğim güzel sanatlara girmesi gerekirken çok zor bir duruma düştü. Giyim kültürü yozlaştı. Bir kot, bir mont. Yırtık, pırtık. Adamın bankalarda milyonları var elbise giymiyor. Giyim kültüründen uzak. Şık giyim bir kültürdür. Görünce sadaka veresin geliyor. Ben ömrümde kot giymedim" diye konuştu.
"50 yıldır en şık giyinen adam unvanını taşıyorum"
2018 yılının ahisi ilan edilen terzi Cahit Köktürk, güzel giyinmenin bir kültür olduğunu ifade ederek şöyle dedi:
"Bu Gazipaşa Caddesi’nde 50 yıldır ’en şık giyinen adam’ unvanını aldım. Ve aynı zamanda 2018 yılının ahisiyim. Ahi demek sanatkar, karakter, insan demek. Beni bu unvana layık gördüler teşekkür ederim. Elim tutuyor, gözüm görüyor. Mesleğimi devam ettiriyorum. 77 yaşındayım. Mesleğin son kuşağıyız. Ama mesleğime doyamadım. Herkes baba mesleğini yapar benim annem terziydi. Anne mesleğini yapıyorum. Bu mesleğimle iki kızım var. Bir yurt dışında biri İstanbul’da. Onları okuttum."