• Haberler
  • Memur
  • Eğitim-Bir-Sen: İLKSAN'ın yıllık zararı ortalama 2 milyar lira

Eğitim-Bir-Sen: İLKSAN'ın yıllık zararı ortalama 2 milyar lira

Eğitim-Bir-Sen, İLKSAN'ın mali durumuna dair hazırladığı raporda, sandığın yıllık zararının ortalama 2 milyar lira olduğunu açıkladı.

Memur-Sen konfederasyonuna bağlı Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen), İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığının (İLKSAN) mali durumuna ilişkin çarpıcı bulgular içeren bir rapor yayımladı. Raporda, İLKSAN'ın yıllık zararının ortalama 2 milyar lira olduğu ve sandığın mali yapısının her geçen gün daha da kötüleştiği belirtildi.

Sendikanın açıklamasında, "İLKSAN 2023 yılı mali tabloları, TÜFE artış oranları, üye aidatı artış oranları ve BES fonları getiri oranları üzerinden yapılan değerlendirmelerde, sandığın yıllık zararının ortalama 2 milyar lira olduğu anlaşılmıştır" ifadelerine yer verildi. Sandığın son beş yılındaki mali verilerde de zararın kronik hale geldiği ve varlıklarının enflasyon karşısında değer kaybettiği vurgulandı.

Yönetim Eleştirisi

Açıklamada, İLKSAN'ın yönetiminin ekonomi ve finans alanında uzman olmayan kişiler tarafından yönetildiği ifade edildi. Sandığın, üyelerinden her ay maaşlarının yüzde 2'sini aidat olarak topladığı, ancak bu devasa kaynağın etkili bir şekilde kullanılmadığı belirtildi. 2023 yılına ait verilerle İLKSAN’ın 223 bin emekliye ödemesi gereken toplam emekli yardımının 30 milyar lirayı aştığı, bu nedenle gelecekte sandığın varlıklarını satmak zorunda kalabileceği öngörüsünde bulunuldu.

Denetim ve Şeffaflık Sorunları

İLKSAN Denetleme Kurulu'nun 2023 yılı raporunda sandık yönetiminin başarılı bulunduğu belirtilmesine rağmen, kamuoyuna sunulan raporların eksik ve şeffaflıktan uzak olduğu eleştirisi yapıldı. Ayrıca, sandığın menkul ve gayrimenkul varlıklarının bilanço değerlerinin onlarca yıldır düşük gösterildiği ve bu varlıkların güncel değerleri üzerinden yeniden değerlendirilmediği iddia edildi.

Raporda, İLKSAN'ın mali, hukuki ve yönetsel sorunlarına dikkat çekerek, bu sorunların çözülmesi için adım atılması gerektiği savunuldu.

Eğitim-Bir-Sen'in raporunun sonuç bölümü

Raporun "Sonuç" kısmı şöyle:

 

İLKSAN’ın işletim sorunları olmakla birlikte, ne kadar iyi yönetilirse yönetilsin aşılamayacak düzeyde yapısal sorunları vardır. 1943 model güncelliğini, motivasyonunu, enerjisini ve mücadele gücünü kaybetmiş bir düzenin başarılı olması adeta mucizedir. Yanlış hayat doğru yaşanmaz ilkesi uyarınca Sandığın tüm çalışanları büyük gayret ve ciddi özveriyle işlerini yapsalar bile kurumun verimliliği ve kârlılığının artmayacağını herkes biliyor ancak çıkmazdan kurtulmanın yıllardır neredeyse mümkün olamadığı da görülüyor. Yanlış yerde doğru iş yapılmaz sözü İLKSAN’ın dününü ve bugününü özetlemeye yetmektedir.

İnceleme sonucunda ulaşılan sonuçlar ve geliştirilen öneriler aşağıda özetlenmiştir.

● İLKSAN’ın kök sorunu, paradigma felci olarak nitelendirilen kurumun değişim enerjisini yitirmiş olması, geçerli modele mutlak bağlılığı, yeni fikir ve yeni yöntemlere kendisini zihnen ve fiilen kapatmış olmasıdır. Sandığın sürekli kâr ettiğini, milyarlarca liralık para havuzunda yüzdüğünü ve “Sandıkta hayat olduğunu” iddia eden İLKSAN yönetimi, şu üç sorunun güncel cevaplarını üyeler ve kamuoyu ile paylaşmalıdır: Birincisi üyelerin tamamının üyelikten ayrılması durumunda Sandığın kasasından çıkacak toplam rakam ne kadardır? İkincisi 10 yılını dolduran yani en az 120 ay aidat ödemiş olan üyelerin sayısı ne kadardır ve onlara yasal olarak ne kadar ödeme yapılma zorunluluğu vardır? Üçüncüsü ise 120 aylık aidat ödemelerini tamamlamamış olan üyelere yapılması gereken “Yasal Faizli Birikmiş Aidat” miktarı ne kadardır?

● İLKSAN’a güvensizlik hâkimdir. Sandık yönetimi üyelere, üyeler ise Sandık yönetimine güvenmemektedir. Sandığın gelir-giderleri, varlıkları, bilançoları MEB’in denetiminden kaçırılmaktadır. 2019’da kurulan SEDDK bugüne kadar Sandığa uğramamıştır. Bağımsız denetim adı altında tutulan bir serbest muhasebeci ile işler yürütülmektedir. Serbest muhasebeci, İLKSAN’daki usulsüzlük ve yolsuzluklara ses çıkarmamaktadır. Denetleme kurulu üyeleri Ana Statüdeki görevlerini yerine getirmemektedir. Sandığın özellikle mali denetimini yapacak bağımsız ve tarafsız bir denetim ekibi 2008 yılından bu yana İLKSAN’a uğramamıştır. İLKSAN’ın mali denetimini yapmaya, kurumu izlemeye ne SPK, ne SAYIŞTAY ne de MEB’in gücü yetmektedir. İLKSAN’da kurulan çarkı bozacak kişi veya kamu kurumu mevcut görünmemektedir. İLKSAN üyelerinin, Sandığın gelir gider durumunu, dürüstçe düzenlenmiş bilançolarını, menkul ve gayrimenkullerinin güncel değerini vb. bilme, öğrenme imkânları yoktur. İLKSAN’da neler olup bittiğini bilebilen herhangi bir devlet kurumu yoktur. Sandık yönetimi, yeni kurulan SEDDK’dan denetim talebinde bulunmalı ve eski adıyla “Hazine Aktüeri” yeni adıyla “Sigortacılık Uzmanı” tarafından yapılacak denetimin sonunda hazırlanacak olan aktüeryal bilanço raporunun sonuçlarını kabul ederek gereklerini yapmak üzere yol haritası çıkarmalıdır. Hiçbir sosyal güvenlik sistemi kontrolsüz, devletin gözetimi ve denetiminden yoksun bırakılmamalıdır.

● İLKSAN’daki keyfi yönetimin 28 yıllık uygulaması; yetkiyi paylaşmama, kapalılık, otoriterlik ve üyelerin iradesini yok saymaktır. Sandıkta üyenin fon tercihi yapması, yatırım tercihlerini değiştirmesi veya üyelikten ayrılması gibi modern ve çağdaş yöntemler yoktur. 5,7 milyar TL’lik Sandık portföyünün %79’u (4,5 milyar TL) ikraz adı verilen ihtiyaç kredisine tahsis edilmiştir. Sandık kaynaklarının beşte dördünün sınırlı sayıda üyeye dağıtılması tercihinin verimliliği tartışılmamakta ve 4,5 milyar TL’nin diğer üyelerin de birikimlerine katkı sağlayacak düzeyde daha kârlı alternatiflerin varlığı hakkında kimseye danışılmamakta, yönetim bildiğini okumaktadır.

● BES’in üyelerine sunduğu kolaylıkları, fon seçme hakkından şeffaflığa, güvenilirliğe ve %30 devlet katkısına kadar çok sayıda avantajı mevcut İLKSAN yönetimi görmek istememekte ve üyelerin birikimlerini BES’e transfer etmelerine kesinlikle yanaşmamaktadır. BES’in olduğu bir ekonomik sistemde İLKSAN gibi, insanların birikimlerini değersizleştirerek yok eden yapıların yaşama şansı yoktur. İLKSAN yönetimi, yıllardır alışılan konfor alanını terk etmemek için ve Sandığı yöneten küçük kliğin çıkarlarına halel getirmemek için büyük çabalar harcamaktadır. Sandık yönetimi tasasız bir yaklaşımla 295 bin üyenin çoluk çocuğunun kul hakkına giren, sürekli zararda olan bu bozuk ve yararsız düzenin devamından yana tavır koymakta, en küçük değişime yanaşmamakta, ipe un sermektedir.

● İLKSAN yönetimi tarafından gerçekleştirilen ve raporda somut örnekleriyle sunulan usulsüzlük, yolsuzluk, kayırmacılık ve yasa dışılıkların hesabını MEB sormalıdır: 

   - Sandığa ait tüm arazi ve arsaların gerçek değerlerinin gizlenmesi; SPK lisanslı uzman firmalardan “Gayrimenkul Değerleme Raporu” alarak güncel değerlerinin mali tablo ve bilançolara yansıtılmaması; 
   
   - Personel arasında ayrımcılık yapılması; akrabalık - yakınlık ilişkilerine göre işe alınan personele, KPSS ile işe alınan personelden daha yüksek ücret ödenmesi, personel ücret artışlarının kişiye özel belirlenmesi; 
   
   - Kamu Kurum ve Kuruluşlarında İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümlerine aykırı olarak kamu kurumu olan İLKSAN’ın sınavsız-duyurusuz personel alımı gerçekleştirilmesi; 
   
   - Personelin keyfi bir şekilde işten çıkarılarak çok sayıda işe iade ve tazminat davasına sebebiyet verilmesi; 
   
   - Sandık iştiraklerinden olan otellerin sürekli zarar etmesine rağmen herhangi bir yönetim/yönetici değişikliğine gidilmemesi, zararın sona erdirilmesi için çaba harcanmaması; 
   
   - Kamudan emekli olan İLKSAN yönetici ve çalışanlarının 5335 sayılı Kanun hükümlerine rağmen hem emekli maaşlarını almaları hem de görevleri karşılığı Sandıktan maaş almaları; 
   
   - Sandık aleyhine sonuçlanan mahkeme kararlarının, keyfi bir şekilde sandık yöneticileri tarafından uygulanmaması; 
   
   - Otel yöneticilerinin, İLKSAN eski personelinden ve bunların yakınlarından alınması ve bu kişilerin otel yönetimine ilişkin bilgi, beceri ve tecrübelerinin olmaması.

İLKSAN, ne dernek ne vakıftır, ne sigorta şirketi ne de bankadır, hayır kurumu hiç değildir. Tabiri caizse nevi şahsına münhasır bir müessese olarak varlığını 81 yıldan bu yana sürdürmektedir. Banka değildir ama ikraz adı altında yüksek faizle ihtiyaç kredisi kullandırarak bankacılık yapmaktadır. Tamamlayıcı (munzam) nitelikte sosyal güvenlik kurumu da sayılamaz çünkü OYAK gibi emekli maaşı da vermemektedir. İLKSAN, iş hayatının, ekonomi dünyasının, tamamlayıcı mesleki emeklilik sisteminin gereklerini yerine getirememektedir. Kamu kurumlarının iş yapış şeklini taklit eden ancak özel sektör kuruluşu gibi bağımsız iş görme becerisi de sergileyemeyen Sandık, zamanın dışında kalmış; her şey olanın hiçbir şey olamadığı bir acayipliğin vücut bulmuş halidir. “Aslında hiç yapılmaması gereken bir işi, büyük bir verimlilikle yapmaya çalışmak kadar boşa harcanan bir çaba olamaz.” sözünün muhatabıdır.

 

Bakmadan Geçme