- Haberler
- Elleriyle yürüyen Arzu'nun tek isteği annesinin iyileşmesi
Elleriyle yürüyen Arzu'nun tek isteği annesinin iyileşmesi
İzmir'de doğuştan iki bacağı kısa olan ve diz kapağı olmadığı için de ellerinin üzerinde yürüyen 12 yaşındaki Arzu Özbek, geçirdiği hastalıktan sonra bir bacağı kesilen annesinin bakımını üstleniyor.
İZMİR (AA) - İzmir'de doğuştan iki bacağı kısa olan ve diz kapağı olmadığı için de ellerinin üzerinde yürüyen 12 yaşındaki Arzu Özbek, geçirdiği hastalıktan sonra bir bacağı kesilen annesine bakıyor.
İzmir'deki bir gecekonduda komşuların desteğiyle yaşamını sürdüren Elif (42) ve Murat Özbek (60) çiftinin iki çocuğundan biri olan Arzu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ellerinin üzerinde yürümeye artık alıştığını, şimdi tek isteğinin annesinin bir an önce iyileşmesi olduğunu söyledi.
"Mahallenin çocukları tekerlekli sandalyemi bozdu"
Hayırseverlerin 3 yıl önce tekerlekli sandalye aldığını ve bacağına protez yaptırdığını anlatan Arzu, bu sayede ellerinin üzerinde yürümekten kurtulduğunu ancak bir süre sonra sandalyeyi ve protezi kullanamadığını ifade etti. Arzu Özbek, şöyle devam etti:
"Tekerlekli sandalye bozuldu. Ben yolda gidiyordum. Onlar (mahallenin çocukları) zaten direkt uçarlar arkama. 'Babam kızıyor' dedim, dinlemediler. Önünde sonunda bozdular. Şimdi bozuk, aşağıda duruyor. Şimdi tekrar elimin üzerinde yürüyorum. Hala da isterim, ellerimle değil, ayakta yürümeyi. İnsanlar gibi. Hayırseverler ayakkabı (protez) verdiler. O bana çok dar geliyordu, sıkıyordu. Sıktığı için acıdı, giyemedim. Değiştirilebilirdi evet ama bilmiyorum... Canımı acıtıyordu, ben de bırakmak istedim."
"Anneme yardım etmelerini, destek olmalarını isterim"
Doğduğundan bu yana kendisine annesinin baktığını, kucağında okula getirip götürdüğünü dile getiren Özbek, annesinin hastalanmasıyla tüm dünyalarının değiştiğini aktardı.
Arzu, şeker hastalığının ilerlemesi sonucu annesinin bir bacağının kesildiğini ve yatağa mahkum kaldığını, zaman zaman durumunun ağırlaştığını ve ambulansla hastaneye kaldırılıp tedaviye alındığını anlattı.
Boya ustası babasının, hastaneye kaldırıldığı zamanlarda refakatçi olarak annesinin yanında kalması gerektiğini belirten Arzu, "Allah'a binlerce şükür, yatacak yerimiz, yiyecek yemeğimiz var. Olmayanlara da Allah versin, olanlara da. İçinden gelenleri, anneme yardım etmelerini, destek olmalarını isterim. Biz destek oluyoruz da, onların da destek olmasını dilerdim." dedi.
"Anneannem ölünce konuşmamaya, yememeye başladı"
Arzu, yaşadıklarını şu sözlerle ifade etti:
"Kendim gidip gelebiliyorum okula artık. Servis getirip götürüyor. İlkokul birinci sınıfa gidiyorum. Daha önce de başlamıştım okula ama yarım kalmıştı. 6 sınıfa gitmem gerekiyordu. 11.00'de geliyorum okuldan. Annemle film izliyoruz. Bazen dışarı çıkıp arkadaşlarımla oynuyorum. Bazen de yanında akşama kadar oturuyorum. Durumumuzu görüyorsunuz. Bir an önce annemin iyileşmesini diliyorum. Yemek hazırlıyorum ama yemiyor. Anneannem ölünce konuşmamaya, yememeye başladı. Hastaneye gidiyor. Serum veriliyor. Serum doyuruyor onu. Alışmış vücudu. Konuşulanları anlıyor, dinliyor ama tepki vermiyor. Su içiyor ama yemek yemiyor, biz yemesini istiyoruz ama yemiyor. Ayağı kesildi ya, zor bir şey."
"Eşimin tedavi edilmesini istiyorum"
Baba Murat Özbek ise kızının ayaklarının üzerinde yürüyebilmesi için yeni bir protez yaptırmak ve bozulan tekerlekli sandalyesini onarmak için gerekli masrafları karşılayacak maddi durumlarının olmadığını söyledi.
Eşinin sağlıklıyken kızlarını okula kucağında götürüp getirdiğini, bakımını yaptığını ancak hastalanmasıyla hayatlarının alt üst olduğunu vurgulayan Özbek, şöyle konuştu:
"Hepsi üst üste geldi. Maddi olarak durumumuz zaten yoktu ama şimdi daha zor. Eşim hastalanınca birkaç kez kredi çektim, yetmedi. Şu an 30 bin lira kredi borcum var. Emekli maaşımdan kesiliyor. Elimize ayda 300-400 lira geçiyor. Evimizin kirası 400 lira. Eşim hastalandığı için 4-5 aydır boya işine de gidemiyorum çünkü hastaneye yatırdıklarında refakatçi olarak kalmamı istiyorlar."
Özbek, eşinin bir bakımevine yerleştirilerek tedavi edilmesini istediğine işaret ederek "En çok eşim kendine gelsin, toparlasın, yürüme aşamasına gelsin istiyorum. Başka ne isteyeyim?" dedi.