'Emekli ve asgari ücretli ramazan pidesi bile alamayacak durumda'
CHP Sözcüsü Deniz Yücel, ramazanda insanların yaşadığı zorlukları işaret etti ve AK Parti'nin ekonomi politikalarını eleştirerek, milyonlarca emeklinin geçim sıkıntısı yaşadığını vurguladı
CHP Sözcüsü Deniz Yücel, ramazanda insanların yaşadığı zorluklara dikkati çekti. Yücel, iftar sofralarını kurmakta zorlanan halkın, et ve süt kuyruklarında uzun saatler harcadığını belirtti. Emekli ve asgari ücretlilerin ramazan pidesi alamayacak kadar zor durumda olduğunu vurgulayan Yücel, AK Parti'nin ekonomi politikalarını eleştirerek, milyonlarca emeklinin geçim sıkıntısı yaşadığını, çocukların bile vatandaşın alım gücünün düştüğünün farkında olduğunu ifade etti. Yücel, 31 Mart'ta emeklileri haklarını aramak için harekete geçmeye çağırdı.
Yücel, partisinin MYK toplantısı gündemine ilişkin düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Emeklilerin ve diğer yoksul kesimlerin yaşadığı sıkıntılara değinen Yücel şunları kaydetti:
'Bize cehennemi yaşatıyorlar'
"Ramazan bolluk, bereket demektir ama bugün Ramazan’da bile, ne bolluk, ne bereket kaldı memlekette. Vatandaş istediği gibi bir iftar sofrası kuramıyor. Et ve Süt Kurumu önünde kuyruklar uzuyor. İnsanlar gün ağarmadan sıraya giriyor. 1 kilo kıyma alabilmek için saatlerce sıra bekleyen emekliler, artık isyan ediyor.
Bir vatandaşımız: “Bize cehennemi yaşatıyorlar” diyor. Bir başka vatandaşımız “Kaşık ile veriyorlar, kepçe ile alıyorlar. Ben ölümü tercih ediyorum, ölüm bundan daha rahat. Yaşayacak bir halimiz kalmadı” diyor. 30 sene devlete hizmet ettiğini söyleyen bir başka emekli ise; “Döner ekmek alıp yiyemediğinden” yakınıyor. Marketlerde fiyatlar almış başını gidiyor. Orta büyüklükte bir Ramazan kolisinin fiyatı bugün 900 lira olmuş. Bunun da ne kadar yeteceği meçhul. Açlık sınırı 16 bin, yoksulluk sınırı 53 bin lira olmuş. 10 bin lira alan emekli de, 17 bin lira alan asgari ücretli de bu koşullarda; bırakın iftar sofrası kurmayı, Ramazan pidesi bile alamayacak durumda. Mutfaklar tamtakır kuru bakır. Buzdolapları bomboş, evlerde tencere kaynamıyor. AKP hükümetleri dönemi, ülkemizin adeta açlıkla ve yoksullukla sınandığı dönem olarak tarihe geçti. CHP olarak yerel yönetimlerdeki gücümüzle, AKP iktidarında yoksullaşan vatandaşımıza destek olmak ve onları yoksulluktan kurtarmak için hiç durmadan çalışıyoruz."
'Gözlerine ışık tutulmuş tavşan gibi bakarlar'
"Bu fiyatlarda fırıncıların hiçbir suçu günahı yok. Eminiz, kâr dahi etmiyorlar. Yükselen maliyetleri karşılamakta zorlanan esnaf, zam yapmak zorunda kalıyor. Burada asıl sorun, enflasyonun yükselişini önleyememeleri. Burada asıl sorun, 2002 ile 2024 yılları arasındaki maaş farklarıyla övünen, ekonomiden bihaber AKP hükümeti. Burada asıl sorun AKP zihniyetinin, kendine ve yandaşlarına layık gördüğü, lüks ve şatafatlı hayatın binde birini dahi kendi vatandaşına layık görmemesi. Vatandaştan fedakârlık beklerler, işçiden, emekçiden kemerleri sıkmayı beklerler, emekliden sabır beklerler, pandemi olur vatandaşa İBAN atarlar, para beklerler, deprem vergilerini deprem dışında her yere harcarlar, deprem olduğunda da Cumhurbaşkanından, Bakanına, bürokratına gözlerine ışık tutulmuş tavşan gibi bakarlar. Sosyal devlet ilkesini, kendi iktidarlarında tam tersine çevirip, adeta devletin kendi vatandaşını sömürdüğü bir sistem haline getiren AKP hükümetlerinin vatandaştan beklentileri bitmedi ama vatandaş artık bitti, tükendi, illallah etti."
"Mal varlığını dahi açıklayamayan adama oy vermeyin"
Cumhur İttifakı'nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Turgut Altınok'un, mal varlığı ile alakalı soruya verdiği cevabı da eleştiren Yücel şöyle devam etti:
"Bizim belediye başkanlarımız, belediye başkan adaylarımız aslanlar gibi malvarlıklarını açıkladılar. Neden? Çünkü çekinecekleri, gocunacakları bir şey yok. Ankara’nın en büyük 2 ilçesinden birinde 20 yıl belediye başkanlığı yapan, AKP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Turgut Altınok’a malvarlığını açıkla diyorlar; adam büyük bir pişkinlikle, büyük bir yüzsüzlükle diyor ki “Mal bizim değil Allah’ın, biz emanetçisiyiz”. Yav arkadaşlar, bu nasıl bir yüzsüzlük? Bu nasıl bir pişkinlik?
Bunlar, “Allahtan korkmaz, kuldan utanmazlar!” Ben buradan tüm Ankaralılara bir çağrı yapmak istiyorum! Bu adama oy vermeyin! Mal varlığını açıklayamayanlara, “Harun gibi gelip Karun olanlara”, vatandaşın parasıyla, vergileriyle, iktidarın imkanlarıyla saltanat sürenlere oy vermeyin! Türkiye’nin 81 vilayetinde yaşayan, 85 milyon yurttaşımıza buradan bir çağrı yapmak istiyorum! Bu anlayışa oy vermeyin! İşçiyi, emekliyi, memuru, öğrenciyi açlığa ve sefalete mahkûm eden, tüyü bitmemiş yetimin hakkına tenezzül eden ama mal varlığını dahi açıklayamayan bu anlayışa oy vermeyin! Hem mal varlıklarını açıklamıyorlar; hem de biz emekli aylıkları iyileştirilsin dedikçe sinirden köpürüyorlar."
"Çocuklar bile farkında"
Deniz Yücel şunları da kaydetti:
"Cumhurbaşkanı geçenlerde itiraf niteliğinde bir açıklama yaptı. “Muhalefetin söz ettiği artışları, ülkenin tüm yatırımlarını durdursak, eğitim ya da sağlık harcamalarının tamamını buraya aktarsak, kamu görevlilerine maaş vermesek bile bu talepleri karşılayamıyoruz” dedi. Yahu arkadaş, uçan saraya gelince para var, yüzen saraya gelince para var, kışlık saraya gelince para var, milyonluk makam araçlarına para var, beşli çeteye, yandaş müteahhide para var. Emekliye gelince para yok. Madem emekliye para yok, 31 Mart'ta da emekliden AKP’ye ve Cumhur İttifakı adaylarına oy yok. Yıl olmuş 2024, beyefendi hala 2002’deki maaşlarla bugünkü maaşları kıyaslıyor. Ama o zamanki alım gücü ile bugünkü alım gücünü kıyaslamıyor. Yaptıklarını, ülkeyi getirdikleri durumu bir marifetmiş gibi pazarlamaya çalışıyor. Oysa 2002 yılında emekli maaşı, asgari ücretin 1,4 katıydı, şimdiyse emekli maaşları asgari ücretin kat be kat altında kaldı. Bundan hiç bahsetmiyor. 2016'dan sonra emekli maaşları, asgari ücretin altında kalmaya başladı. 2016 yılında asgari ücret 1.301 TL olurken, emekli maaşı 1.265 TL oldu. Böylece en düşük emekli maaşının asgari ücrete oranı 1’in altına düşerek 0,97 oldu. Bundan da hiç bahsetmiyor. 2022’in ilk yarısında bu oran 0,74’e kadar düştü. 2023’ün başında asgari ücrete oranı 0,69’u gören en düşük emekli maaşı, 2023’ün ikinci yarısında asgari ücretin 0,66’sına kadar geriledi. 2024'te en düşük emekli maaşı 10 bin TL olurken asgari ücret ise 17 bin TL oldu. Ve en düşük emekli maaşının asgari ücrete oranı 0,58 oldu. 2002'de en düşük emekli maaşıyla 12 gram altın alınabiliyordu. Şimdi en düşük emekli maaşı olan 10 bin TL'ye yalnızca 4 gram altın alınabiliyor. Erdoğan’ın bilimsellikten uzak, cahilce ve inatla uyguladığı ekonomi politikaları ülkeyi iflasa sürüklerken, emeklinin cebinden altınları her ay birer birer eksiltti. Alım gücü aydan aya değil, günden güne düşüyor. Bu hesaplar için ekonomist olmaya gerek yok. Çocuklar bile vatandaşın alım gücünün düştüğünün farkında, ama Sayın Erdoğan hala laf ebeliğinde. Milyonlarca emekli, geçinemediği için emekli olduğu halde çalışmaya devam ediyor. Yıllarca bu ülkenin ekonomisine katkı sunan, katma değer yaratan emekliler, kendilerini yok sayan AKP’ye 31 Mart’ta hesap soracak. Rahat edip, torun sevecekleri dönemde AKP, emeklileri ucuz et kuyruklarında saatlerce sıra bekleyecek hale getirdi. Emekliler, “Nerede, ne ucuz diye” market market geziyor, pazar pazar dolaşıyor. 70 yaşında insanlar, ekmeği ucuz alabilmek için saatlerce sıra bekliyor, kendilerine uzatılan mikrofonlardan, kameralardan emekliler utanıyor ama asıl utanması gereken AKP utanmıyor."