Erbakan: Emekli maaşını 20 bin TL yapın adayımızı çekelim
Emekli maaşları muhalefetin üzerinde tepindiği bir alan olmaya başladı. Hiçbir hesap kitap yapmadan muhalefetin sürekli olarak 16 milyonun üzerindeki emeklilerin hoşuna gidecek vaatleri kabak tadı vermeye başladı.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, İstanbul adaylarını çekmek için üç şart açıkladı:
1- Ey troller, bizim şartlarımız belli. İktidar İsrail'le ticareti sonlandırdığını ilan etsin, İsrail'e ihracatı kestiğini ilan etsin.
2- Malatya'da İsrail'i korumak için kurulan Kürecik Radar Üssü'nü kapattığını ilan etsin.
3- Emekli maaşını 20 bin TL'ye çıkardığını ilan etsin.
Bu üç şart sağlanırsa biz bugün İstanbul adayımızı çekmeye hazırız. Alın bakalım, size hodri meydan.
YRP Genel Başkanı yerine getirilemeyecek şartlar ileri sürerek hem kendisini küçük düşürüyor hem de tribünlere oynuyor.
Bırakın ilk iki şartın yerine getirildiğini emeklilerin alt sınır aylıklarının 20 bin TL'ye çıkarılması fiilen imkansızdır. Çünkü asgari ücretin üzerinde emeklilere alt sınır emekli maaşı vermek işin doğasına aykırıdır. Yıllarca asgari ücretten prim kesintisi yapılanlara hangi kaynaktan ve niçin asgari ücretin üzerinde emekli maaşı verilecektir. SGK bütçesinden hiçbir şekilde haberdar olmayanların bu tür taleplerle emekllileri kışkırtmaları ve oylarına göz dikilmesi herşeyden önce ahlaki bir yaklaşım değildir.
Basına yansıyan haberlerden de anlaşıldığı kadarıyla birçok ünlü sanatçı primlerini asgari ücretten yatırdığı için düşük emekli maaşı almaktadır. Herşeyden önce emekli maaşı ödenen primlerle paralel olmak zorundadır. Yani emekli maaşı sosyal yardım ödemesi değildir ve ödenen primin karşılığı verilen bir ödemedir. Ne kadar prim ödendiyse yapılan aktüeryal hesaplamalara göre emekli aylığı bağlanmaktadır. Kaldı ki ödenen primlerin bir kısmı da sağlık ödemeleri için kesilmektedir.
Teklif herşeyden önce etik değildir. Muhalefet biran önce elini ve dilini emeklilerden çekmelidir. 16 milyonun üzerindeki emekli kitlesi siyasi emellere alet edilerek ülkeyi batıracak ve iflasa sürükleyecek tekliflerden uzak durulmalıdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan dahi en sonunda EYT düzenlemesinin içine sinmediğini itiraf etmek durumunda kalmıştır. Bu düzenleme, rasyonel düşünen hiçbir siyasinin içine sinmemelidir.
Bir taraftan enflasyondan şikayet edip diğer taraftan enflasyonu azdıracak teklifler sunmak doğru değildir. Sonuçta diyebilirsiniz ki adamın sırtında yumurta küfesi yok ki elbette uçsuz bucaksız vaatte bulunur.