- Haberler
- Aktüel
- Erdoğan 'Takipçisiyim' demişti, ikinci Sinan Ateş cinayeti dosyasına takipsizlik geldi
Erdoğan 'Takipçisiyim' demişti, ikinci Sinan Ateş cinayeti dosyasına takipsizlik geldi
Ayşe Ateş karara tepki göstererek Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslendi.
30 Aralık 2022 tarihinde Çankaya ilçesindeki Kızılırmak Mahallesi'nde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Doç. DR. Sinan Ateş’in cinayetiyle ilgili ikinci soruşturma dosyasındaki 22 şüphelinin tamamı hakkında takipsizlik kararı verildi. Takipsizlik kararı verilenler arasında eski MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz da var. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de kabul ettiği Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş ve kızlarına bu dosyanın “takipçisi” olacağını belirterek güvence vermişti.
Ayşe Ateş, kararın ardından sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, cinayete dair önemli soruların cevapsız kaldığını belirtti. Ayşe Ateş, “Bu kararla birlikte Sinan Ateş’in neden katledildiği, katledilmesi talimatını kimlerin verdiği gibi sorular cevapsız kaldı” diyerek yargı sürecine olan tepkisini dile getirdi.
Sinan Ateş’in öldürülmesinin ardından açılan soruşturmalarda 39 kişi hakkında işlem yapılmış, tutuklu 22 sanık hakkında iddianame düzenlenmişti. Ancak, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan dosyada yer alan 22 sanık hakkında takipsizlik kararı verilmesi, soruşturmanın gidişatında büyük bir dönüm noktası oldu. Ayşe Ateş, “Elleri kanlı azmettiricilere normal hayatları hediye edilirken, bana ve iki kızıma bir ömür boyu ölüm tehdidi altında yaşamak layık görüldü” diyerek, kendisi ve çocuklarının yaşadığı tehlikenin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Tepki
Ayşe Ateş, kararın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek, kendisine tahsis edilen iki silahlı korumanın anlamını yitirdiğini ve bu durumda kendisinin ve iki çocuğunun güvenliğinin sağlanamayacağını söyledi. Ayşe Ateş, “Sinan Ateş’i makamınızın bir kilometre ötesinde katlettirenler, bu saatten sonra aldıkları cesaretle Ayşe Ateş’e ve iki kız çocuğuna neler yapmazlar. Değil iki koruma, bir orduyu yanımıza verseniz onları durduramazsınız” diyerek, güvensizlik ve korkularını dile getirdi.
Ayşe Ateş, bu açıklamalarla birlikte, güvende olabilmek için sadece devletten değil, halkın vicdanına ve şefkatine sığındığını belirtti. Bu sözleriyle, toplumun adalet beklentisini ve vicdanını ön plana çıkaran Ayşe Ateş, güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğunu vurguladı.
Dava geçmişi
Sinan Ateş cinayetiyle ilgili soruşturma, birçok önemli gelişmeye sahne oldu. Cinayetle ilgili 22 sanık hakkında dava açıldı. Bunlar arasında, cinayet sırasında tetikçi olarak görev yapan Eray Özyağcı ve ona yardım eden Vedat Balkaya, Doğukan Çep, Tolgahan Demirbaş ve diğer sanıklar yer aldı. Eray Özyağcı, motorla olay yerinden kaçarken, azmettiriciler ise Sinan Ateş'in öldürülmesine yönelik talimatları verdi. Bu süreçte, sanıklardan bazıları hapis cezasına çarptırılırken, bazıları beraat etti.
Sinan Ateş’in suikastına dair yapılan soruşturma, birçok kritik bilginin ortaya çıkmasına neden oldu. Tetikçi Eray Özyağcı’yı İstanbul'dan Ankara'ya getiren özel harekât polisleri Muratcan Çolak ve Mert Gelenbey de tutuklananlar arasındaydı. Ayrıca, sanıklardan Tolgahan Demirbaş’ın telefonunda bulunan yazışmalarda, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın da adı geçti. Demirbaş’ın telefonundan elde edilen verilere göre, cinayet öncesi Yıldırım, Sinan Ateş’in konum bilgisini istemişti.
Demirbaş’ın yazışmalarında dikkat çeken bir diğer detay ise, Sinan Ateş’in eşine ait bilgilerin izlenmesi oldu. 7 Nisan 2022 tarihinde, Demirbaş’a S.Y. isimli bir şahıs, Ateş’in eşine ait kimlik numarası ve adres bilgilerini gönderdi. Bu bilgilerin, cinayet öncesi Sinan Ateş’in ailesiyle ilgili planlama yapıldığına dair şüpheleri artırdı.
MHP ve Bahçeli'nin Tutumu
Sinan Ateş’in öldürülmesinin ardından, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, cinayetin partisiyle bir ilgisi olmadığına dair açıklamalar yaparak, "MHP düşmanları konuyu gerçek mecrasından saptırıyor" demişti. Bahçeli, bu tür olayların MHP’ye yönelik manipülasyon olarak değerlendirilmesini eleştirdi. MHP, bu cinayetle ilgili hiçbir taziye mesajı göndermemişti.
Sinan Ateş’in suikastı, aynı zamanda MHP içindeki iç çekişmelerin de bir sonucu olarak görülmüştü. Ateş, 2019 yılında İYİ Parti'nin kuruluş sürecinde MHP yönetimini eleştiren açıklamalarda bulunmuş ve 2020 yılında Bahçeli'nin talimatıyla Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı görevinden istifa etmişti.
Bakmadan Geçme
