Esenyurt'ta 6. kattan düşen genç kızın cenazesi Adli Tıp Kurumundan alındı
Esenyurt'ta 32 katlı rezidansın 6'ncı katından düşerek hayatını kaybeden Özge Binnur Oruç'un cenazesi, otopsi işlemlerinin tamamlanmasının ardından ailesi tarafından Adli Tıp Kurumundan alındı. Anne ve babası, kızlarının intihar edecek biri olmadığını belirterek, olayın aydınlatılmasını istedi.
Esenyurt’ta 32 katlı rezidansın 6’ncı katından düşerek hayatını kaybeden Özge Binnur Oruç’un cenazesi, otopsi işlemlerinin tamamlanmasının ardından ailesi tarafından Adli Tıp Kurumundan alındı. Anne ve babası, kızlarının intihar edecek biri olmadığını belirterek, olayın aydınlatılmasını istedi.
Olay dün Esenyurt Turgut Özal Mahallesinde meydana gelmişti. Edinilen bilgilere göre, Özge Binnur Oruç (19) 32 katlı rezidansın 6’ncı katından aşağı düşmüş, ihbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından hayatını kaybettiğini tespit edilen genç kızın cansız bedeni otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu’na kaldırılmıştı. Kızlarının cenazesini almaya gelen anne Nefise Oruç ve baba Ferhat Oruç, Özge Binnur Oruç’un yükseklik korkusu olduğunu ve 6. kattan atlayamayacağını belirtti.
"Yükseklik kompleksi vardı onun, yukarıdan aşağıya bakamıyordu"
Anne Nefise Oruç, “Dün öğlen saat 12.30’da üzerini giyinmiş ’anne beni işten çağırıyorlar işe gidiyorum’ dedi. Ne işi bu saatte. İş mi olur dikkat et kendine dedim. İlaçlarımı kullandıktan sonra koltukta yatıyordum. Şöyle bir yüzümü kaldırdım evin önüne doğru baktım. Siyah pardösüsünü giyinmiş gidiyordu. Sonra aradım cevap vermedi. Cevap vermeyince de saat 16.00 gibi arkadaşı aradı ’Özge eve mi geldi’ diye. Bende ’yok gelmedi siz aynı iş yerinde çalışmıyor musunuz senin onu görmen lazım’ dedim. ’Niye evi aradın ki o iştedir’ dedim. ’Sen işte değil misin’ diye sordum. ’Ben hastayım, hastanedeyim. Hastayım ben serum takılacak’ dedi. Ondan sonra bir çok kez aradım ama cevap vermedi. ’Kızım ne serumu normal hasta olan insan serum mu yer’ dedim. ’Benim çocuğuma bir şey mi oldu yoksa’ dedim. Ondan sonra telefonu kapatınca içime bir ateş düştü. Sonra eşim geldi. Namazı zor kıldım. Kimse telefonuma cevap vermedi. Kimse aramadı içime köz düştü. 4 saat benim çocuğum orda kalmış. Bir gören bir bakan yok mu. 4 saat çocuk orda durur da insan aramaz mı. Arıyorum telefonlarıma cevap veren yok. Benim çocuğum bu noktaya gelene kadar arkadaşları hiç mi bir şey bilmiyordu. Kimse benim çocuğumun hatasını söylemedi. Benim çocuğum her zaman için neşeli bir insandı. Öyle bir çocuk değildi. O gün arkadaşlarıyla vedalaşmış. Kızım işi bırak ablanla çalış dedim. O gün de işi bırakmış ne bana ne de ablasına söyledi. İki aylık çalışma esnasında olan bir aşk değil. Kendini oradan aşağı atıp da intihar edecek bir kız değildi. Ajandaya notlar yazmış bırakmış okudum ama ne ablayı ne anneyi ne babayı yazmış. O çocukla arkadaşına yazmış bir de o çocuğun abisinin sevgilisine yazmış. Benim yavrum anneyi babayı unutmuş sanki buna bir şey içirmişler gibi dünyaya kapatmış kendini. 18-19 yaşında iki ayda aşk mı olur. Yükseklik kompleksi vardı onun. Yukarıdan aşağıya bakamıyordu” şeklinde konuştu.
Kızının yükseklik korkusunun olduğunu ve yazdıklarına inanmadığını belirten baba Ferhat Oruç ise, “Üniversiteyi kazanmış gencecik kız. Bir genç için yapılır mı böyle bir şey beklemiyorum kızımdan. Kendi mücadelesini verebilen bir kız. Yani yükseklik korkusu olan bir kızın kendisini 6. kattan atacağına inanamıyorum. Kendini atmadan önce erkek arkadaşıyla konuşup yukarı çıkmış. Bir de erkek arkadaşı bu kız intihar edecek diye polisi aramış. Madem polisi aradın da sen niye kendin gidip durdurmadın. Ben kızımın yazdığı notta anne baba olmaması imkansız ben inanamıyorum” ifadelerini kullandı.
Genç kızın Esneyurt Gülvadi Mezarlığına defnedileceği öğrenilirken, polisin olayın intihar mı yoksa cinayet mi olduğuna yönelik çalışmaları da sürüyor.