• Haberler
  • Eşinin sevgisi ve umutla kanseri yendi

Eşinin sevgisi ve umutla kanseri yendi

- Eşinin hastalığı nedeniyle refakatçi olarak girdiği hastane kapısından, kanser hastası olduğunu öğrenerek çıkan Mehmet Özbilen, mide, ince ve kalın bağırsağında çıkan tümörlerden erken teşhis ve eşinin sevgisi sayesinde kurtularak yaşama tutundu - Özbilen: '21 yıldır yaşamaz denilen adam olarak yaşıyorum. Kanserin çok korkunç bir hastalık olduğunu ve bu hastalıktan insanların kurtulamayacağına inananların, inadına kanserinden yenilebilir bir hastalık olduğunu gösterdim''

KIRKLARELİ (AA) - ÖZGÜN TİRAN - Kırklareli'de yaşayan emekli eğitim müfettişi Mehmet Özbilen (68), eşinin hastalığı nedeniyle refakatçi olarak girdiği hastane kapısından kanser hastası olduğunu öğrenerek çıktı ve eşinin sevgisiyle kanseri yendi.

Mehmet Özbilen, 21 yıl önce eşi İncilay Özbilen'in rahatsızlığı nedeniyle İstanbul'da bir hastanede refakatçi olarak kalmaya başladı. Eşinin 20 günlük tedavi sürecinde bir doktorun ısrarıyla sağlık kontrolünden geçen Mehmet Özbilen'in midesi, kalın ve ince bağırsağında kistlere rastlandı.

Erken evre kanser hastası olduğu anlaşılan Özbilen, ameliyat oldu ve ameliyat sonrası 12 gün hastanede kalıp taburcu edildi, ardından bir süre kemoterapi ile tedavi gördü.

Kısa sürede hastalığı yenen Özbilen, 15 yıldır herhangi gibi bir sağlık sorunu yaşamadan hayatına devam ediyor.

Yaklaşık iki yıldır Kırklareli Kanser Savaş Derneğinin başkanlığını yapan Özbilen, kendisi gibi bir çok hastaya yol gösterici oluyor.

Yarım asra yakın evli olan çift, kanser hastalığının tedavi sürecinde birbirlerine sıkı sıkı bağlanarak, verdikleri yaşam mücadelesiyle diğer hastalara da örnek oldu.

Mehmet Özbilen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kanseri yenmesindeki en büyük etkenin eşinin sevgisi, hastalığı süresince eşinin kendisine çok büyük destekçi olduğunu belirterek, eşine çok şey borçlu olduğunu anlattı.

İçinde her zaman bir yaşama sevincinin olduğunu vurgulayan Özbilen, ''1995 yılında eşim rahatsızlandığında, eşimin doktoru bana 'sen zayıflıyorsun, seni sağlık kontrolünden geçirelim' dedi. Eşimin tedavisinin ardından eve geldikten yaklaşık 5 gün sonra bir gece eşime telefon gelerek, hastaneye yatış yapacağımız söylendi. Ben telefon görüşmesi sonrası bir hastalık olduğunu anladım. Hastaneye gittik, odam ve ameliyat saatim hazırlanmıştı. Ameliyatım 8 saat sürdü. Ameliyattan sonra bazı yakınlarımız eşime 'durumu iyi değil kendini hazırla' demiş ama ben hiç bir zaman kendimi bırakmadım. Ameliyatın ardından 12. gün hastaneden taburcu edildim. Kanser hastalığı beni hayata bağladı'' diye konuştu.

- ''Moral bozukluğu kanserin en büyük dostu''

Kanser hastalarının tedavi sürecinde morallerini hep yüksek tutması gerektiğini bildiren Özbilen, morali bozuk olan hastaların tedavilerinin çok zor olduğunu vurguladı.

Kendisinin hastalığı süresince moralini hep yüksek tutarak, hayata hiç bir zaman küsmediğini anlatan Özbilen, kanser hastalığının tedavi edilen bir hastalık olduğunun en büyük örneğinin kendisi olduğuna işaret etti.

Doktorların kendisini biyonik adam olarak nitelendirdiklerini aktaran Özbilen, şöyle devam etti:

''Benim içimde hep bir yaşama sevinci var. Doktorum beni, biyonik adam olarak nitelendirdi. 21 yıldır da yaşamaz denilen adam olarak yaşıyorum. İçimdeki yaşama sevincini hiçbir zaman geriye bırakmadım. Kanserin çok korkunç bir hastalık olduğunu ve bu hastalıktan insanların kurtulamayacağına inananların, inadına kanserinden yenilebilir bir hastalık olduğunu gösterdim. Her insanda bazı hastalıklar ortaya çıkmakta, kanser de bunlardan biri.

Kanserin tedavi edilme yöntemleri çok. Kanser hastalarımızın ilk yapacakları şey moral bozukluğunu üzerinden mutlaka atması gerekir. Moralli insanların psikolojik, yönden, fiziksel yöne etkisi çok büyük. Midemin beşte dördü, ince bağırsağımın 2,5 metresi ile kalın bağırsağımın da 40 santimetresi alındı. 'Bu dünyada ben de varım, ben de yaşıyorum' dedim. Ben yaşamıma moralim yüksek bir şekilde devam ediyorum.''

İncilay Özbilen ise kanser hastalığına boyun eğmediklerini ve sevgileriyle hastalığı yendiklerini bildirdi.

Çok zor günler geçirdiklerini aktaran Özbilen, kanserle mücadelede moralin önemli bir etken olduğunu kaydetti.

Eşine her zaman moral verdiğini dile getiren Özbilen, ''Çok kötü günlerimiz oldu ama bizim eşimiz dostumuz bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı. Eşimin elini hiçbir zaman bırakmadım. Hasta yakınları da hastalar da morallerini hep yüksek tutsunlar. Sevgi olmadan hiçbir şey olmaz'' dedi.

Özbilen, hastalıkların önüne geçebilmek için sigara içilmemesi gerektiğine de işaret etti.

Bakmadan Geçme