Gaziantep Üniversitesi'nde adrese teslim kadro skandalı
Gaziantep Üniversitesi'nde, araştırma görevlisi alımında torpil iddiaları ve hukuksuz uygulamalar gündeme geldi.
Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Göç Enstitüsü’nde yaşanan kadro alımı süreci, üniversite camiasını sarsan iddialarla gündeme geldi. Araştırma görevlisi alımları sırasında üniversite yönetiminin, belirlediği isimleri kadroya almak için mülakat sonuçlarını manipüle ettiği, hukuksuzluk yapıldığı ve bu sürecin ardından açılan yeni ilanın "adrese teslim" şartlar içerdiği iddiaları, tepkilere yol açtı. Olaylar, yerel basında geniş yankı buldu ve hukuki sürece taşındı.
Aydınlık gazetesinin haberine göre GAÜN'ün Göç Enstitüsü için açtığı araştırma görevlisi ilanları, akademik çevrelerde adil olmayan bir sürecin yaşandığı iddialarıyla gündemde. 24 Kasım 2023 tarihinde yayınlanan ilan, dört araştırma görevlisi alımını hedefliyordu. Ancak süreç, adaylar arasında yaşanan haksızlıklar ve adrese teslim kadro iddiaları ile anılmaya başladı. Mülakata giren ve başarılı olan adayların başarısız sayıldığı, üniversite yönetiminin ise önceden belirlediği dört ismi kadroya almak için süreci manipüle ettiği ileri sürüldü.
İlk Mülakatta Skandal: Tüm Adaylar Başarısız Sayıldı
Göç araştırmaları alanında dört araştırma görevlisi almak amacıyla açılan ilk ilana başvuran ve mülakata giren adaylardan biri olan bir doktora öğrencisi, 26 Aralık 2023’te düzenlenen mülakatta en yüksek puanı aldı. Ancak, kısa süre sonra öğrendiği bilgiye göre, mülakata giren adayların tamamı başarısız ilan edildi. Bu durum, mülakata giren diğer adaylar tarafından da doğrulandı. Mülakatta en yüksek puanları alan birinci ve ikinci adaylar, bu duruma büyük tepki gösterdi ve hukuki süreci başlatmak için hazırlıklara başladı.
Üniversitenin tüm adayları başarısız ilan etmesinin arkasında, mülakatta başarılı olanların üniversite yönetiminin önceden belirlediği isimler olmaması gösterildi. İlk mülakatta başarılı olan adayların hukuksuz bir şekilde elendiğini düşünenler, konuyu yerel basına taşıdı ve üniversite yönetimini eleştiren haberler yayımlandı.
Yeni Mülakat İlanı: Adrese Teslim Şartlar
İlk mülakatın sonuçları tartışmalar yaratırken, 29 Aralık 2023’te GAÜN yeni bir araştırma görevlisi ilanı açtı. Ancak bu kez ilana eklenen özel şartlar dikkat çekti. İddiaya göre, yeni ilan, sadece belirli kişilerin başvurabileceği şekilde düzenlendi. Bu kez ilana sadece beş kişi başvurabildi. Üniversite kaynaklarından elde edilen bilgilere göre, başvuran beş kişiden ikisi yüksek lisans öğrencisi, diğer üçü ise doktora öğrencisiydi. Başvuruların ardından üniversite yönetimi tarafından belirlenen dört kişiden ikisinin bu ilana başvurduğu, ancak yerel basında çıkan haberlerin yarattığı tepkiler nedeniyle sadece ikisinin kadroya alındığı belirtildi.
Bu durum, üniversitedeki torpil iddialarını daha da güçlendirdi. Gaziantep yerel basınında çıkan haberlere göre, alınan kişilerden biri üniversitenin ilahiyatçı akademisyeni M.D.’nin kızı C.Ş.D., diğeri ise rektör yardımcısı M.S.’nin tez danışmanı öğrencisi olarak öne çıktı. Üniversitenin içinden gelen iddialar, bu kişilerin kadroya alınmasının tamamen hukuksuz bir şekilde gerçekleştirildiğini savunuyordu.
Yargı Süreci: Mahkeme Mülakat Kayıtlarını İstedi
İlk mülakatta birinci ve ikinci olan adaylar, yaşanan hukuksuzlukları yargıya taşımakta kararlıydı. İki aday, Gaziantep 3. İdare Mahkemesi’ne başvurarak, mülakat sürecinin iptal edilmesini talep etti. Mahkeme, iddiaları ciddiye alarak, mülakatların görüntü kayıtlarını talep etti. Ancak üniversite yönetimi, bu kayıtları mahkemeye sunmakta direnç gösterdi.
Mahkemenin kayıtları zorla talep etmesi üzerine üniversite yönetimi, görüntüleri teslim etmek zorunda kaldı. Mahkeme, görüntülerin bilirkişiye gönderilerek incelenmesini kararlaştırdı. Bilirkişinin yapacağı değerlendirme, dava sonucunu belirlemede kritik bir rol oynayacak. Adaylar, mülakatların iptali ve adil bir sürecin başlatılması için hukuki mücadelesini sürdürüyor.
Sosyal Medyada Tepkiler: "Adrese Teslim Kadro"
Gaziantep Üniversitesi’nde yaşanan bu olaylar, sosyal medyada da büyük yankı uyandırdı. Özellikle Gaziantep yerel haberlerini paylaşan "Gaziantep Gündem" isimli sosyal medya hesabı, durumu gündeme getirerek üniversite yönetimini eleştirdi. Hesap, 19 Aralık 2023’te yaptığı paylaşımda, "GAÜN Göç Enstitüsü’ne toplamda 4 araştırma görevlisi alınacak. 2’si doktora şartlı diğer 2’si de yüksek lisans şartlı. Doktora şartlı ilana başvuran 44 kişi içinden ve yüksek lisans şartlı ilana başvuran 31 kişi içinden yarınki sınava girmeye hak kazananlar aşağıdaki gibi… Bakalım, bir milletvekilinin alınmasını istediği kişi ve bir de babası öğretim üyesi olan kişi mi alınacak?" ifadelerini kullandı.
Bu paylaşım, olayların sosyal medya üzerinden geniş bir kitleye ulaşmasına ve üniversite yönetimine yönelik eleştirilerin artmasına yol açtı. İddialarda adı geçen C.Ş.D.’nin babası M.D.’nin, rektör yardımcısı M.S. ile yakın arkadaş olduğu ve C.Ş.D.’nin kadroya alınmasının bu dostluk ilişkisi üzerinden gerçekleştiği öne sürüldü.
Akademisyenlerin Tepkisi: Kadro Bekleyenler Rahatsız
Gaziantep Üniversitesi’nde yaşanan bu olaylar, diğer akademisyenler arasında da büyük bir rahatsızlık yarattı. Üniversitenin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ndeki bazı öğretim üyeleri, uzun süredir bekledikleri kadroların verilmemesi üzerine durumu sosyal medya üzerinden eleştirdi. Doç. Dr. Erkan Alsu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Gaziantep Üniversitesi’nde dün gece 62 kişinin ilanı çıktı. İnsanların özlük hakkının verilmesine sözüm yok. Herkesin hakkı sonuçta. Lakin üç ay önce doçentliğini alanların kadrosunun çıkıp, 50 aydır kadro bekleyen birisinin kadrosunun çıkılmaması görevin kötüye kullanılmasıdır.” ifadelerini kullandı.
Aynı fakültede görev yapan Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe de benzer bir rahatsızlık dile getirdi. Gökçe, “Ben de 28 aydır profesör kadrosu bekliyorum. Tabii ki hukuk çerçevesinde hesabı sorulacak. Şimdilik YÖK zırhı kuşanmış.” diyerek, durumun hukuki yollardan çözüleceğini vurguladı.
Eski Rektörün Eleştirileri: “FETÖ Bağlantılı Kişilere Kadro Açılıyor”
Üniversitenin eski rektörü Prof. Dr. Ali Gür de yaşanan olaylara kayıtsız kalmayarak, sosyal medya üzerinden mevcut yönetimi sert bir şekilde eleştirdi. Gür, Ali Fuat Gökçe ve Erkan Alsu’nun yaşadığı durumu dile getirerek, “Ali Fuat ve Erkan Hocalarım sizin gibi vatansever akademisyenlere yıllardır kadro vermeyip mobbing uygulayan yönetim, FETÖ’den işlem görmüşler için özel kadrolar tahsis etmekte ve onları üniversiteye doldurmaktadır. FETÖ’den işlem görenler üniversitede böylesine rahat hareket edebiliyorlarsa, devletin yetkili kurumları, üniversite üst yönetiminin ilişkilerini elbette gözden geçirecektir. Asıl üzücü olan, üniversitemizin kaybettiği yıllarını sessizce seyredenlerdir.” ifadelerini kullandı.
Gür’ün bu açıklamaları, üniversite yönetimi ile FETÖ bağlantılı akademisyenler arasında bir ilişki olduğu iddialarını güçlendirdi ve kamuoyunda büyük bir tartışma başlattı.
Rektör Özaydın: “Herkesin Kadrosunu Verdik”
Gaziantep Üniversitesi Rektörü Arif Özaydın, katıldığı televizyon programında yaşanan eleştiriler ve iddialara cevap verdi. Özaydın, “Rektörlüğüm döneminde herkesin kadrosunu verdim. Kadrosunu vermediğim kimse yok” diyerek, üniversite yönetimi olarak adil ve şeffaf bir kadro alım süreci yürüttüklerini savundu. Ancak bu açıklamalar, özellikle uzun süredir kadro bekleyen akademisyenler tarafından inandırıcı bulunmadı. Üniversite yönetimine karşı olan eleştirilerin dozu, Özaydın’ın bu açıklamalarının ardından daha da arttı.
15 Temmuz Sonrası FETÖ Bağlantılı Akademisyenler İddiası
Rektör Özaydın, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında üniversiteden ilişiği kesilen bazı FETÖ bağlantılı akademisyenlerin kadrolarının yeniden verilmesi için girişimlerde bulunduğu iddialarıyla da karşı karşıya kaldı. Bu iddialar, Özaydın’ın üniversitedeki bazı kadro atamaları sırasında FETÖ bağlantılı kişilere öncelik tanıdığı yönündeki eleştirileri yeniden gündeme taşıdı. Özaydın’ın göreve geldiği 2020 yılından bu yana pek çok tartışmalı karara imza attığı, bu süreçte çok sayıda usulsüzlük ve yolsuzluk iddialarıyla karşılaştığı belirtildi.
Akademisyenlerin Sosyal Medya Tepkileri ve Hukuki Adımlar
Üniversitede yaşanan bu olaylar, sosyal medyada geniş yankı bulmaya devam ederken, birçok akademisyen ve öğrenci, hukuki yollarla haklarını aramaya başladı. Kadro alamayan akademisyenler, konuyu Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) ve ilgili diğer mercilere taşıyarak, hukuki süreç başlattı. Özellikle uzun süredir kadro bekleyen akademisyenler, sosyal medyada oluşturdukları etkileşimle üniversite yönetimine karşı seslerini duyurmaya çalışıyor.
Gaziantep Üniversitesi’nde yaşanan bu kadro skandalı, Türkiye genelinde akademik camiada büyük yankı uyandırdı. Bu süreç, akademik kadroların belirlenmesinde liyakat ve şeffaflığın önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Pek çok üniversite öğrencisi ve akademisyen, kadro alımlarında şeffaflık ve adalet taleplerini dile getirirken, üniversitelerdeki kadrolaşma iddialarının son bulması gerektiğini vurguluyor.
Gaziantep Üniversitesi’nin Geleceği: Akademik Güven ve Liyakat Tartışmaları
Gaziantep Üniversitesi’nde yaşanan bu olaylar, kurumun akademik itibarını ciddi şekilde zedeledi. Üniversitenin akademik kadro alımlarındaki şeffaflık ve liyakat ilkelerine ne kadar bağlı kalacağı, gelecekteki öğrenci ve akademisyenlerin üniversiteye olan güvenini belirleyecek. Mevcut yönetimin bu süreci nasıl yöneteceği, üniversitenin akademik ve idari yapısında köklü değişiklikler yapılmasının gerekip gerekmediği gibi konuların da tartışılmasına neden oldu.
Önümüzdeki dönemde, Gaziantep Üniversitesi’nin bu krizden nasıl çıkacağı, Türkiye genelindeki diğer üniversiteler için de örnek teşkil edecek. Hukuki süreçlerin tamamlanmasının ardından ortaya çıkacak sonuçlar, üniversitenin akademik kadrolarındaki olası değişiklikler ve bu süreçte sorumlu tutulan kişilere yönelik alınacak kararlar, kamuoyu tarafından merakla bekleniyor.