'Gençlerin başka ülkelerde hayal kurması esas beka sorunu'
CHP lideri Özgür Özel, seçim mitinglerinde emeklilerin yaşadıkları sorunlara ağırlık verirken Türkiye'de gelecek göremeyen gençlerin başka memleketlere akın etmesini de işaret ediyor.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, seçim mitinglerinde emeklilerin yaşadıkları sorunlara ağırlık verirken Türkiye’de gelecek göremeyen gençlerin başka memleketlere akın etmesine de dikkati çekiyor.
İstanbul’un Çatalca ilçesinde halk buluşmasında iktidarın ‘beka sorunu’ kavramını sık sık kullandığını belirten Özel, “Bu memlekette 4 gençten, 3 tanesi bavulları zihninde toplamış. Diyor ki fırsatını bulursam yurtdışına gitmek, orada çalışmak ve orada yaşamak isterim. Dünyanın bütün ülkelerinin senin ülken üzerinde hayal kurması beka sorunu değildir ama senin gençlerinin dünyanın başka ülkelerinde hayal kurması gerçek beka sorunudur. O yüzden işsizlikle mücadele etmek ve gençlerin umutlarını tüketmemek, onları bu memlekette tutmak dünyanın en önemli işidir” ifadesini kullandı.
Özel, “İşsizlik demek yoksulluk demek, yalnızlık demek, çaresizlik demek. En kötüsü de genç işsizliği. Genç işsizliği Türkiye’de yüzde 35’in üzerinde." açıklamasında bulundu.
‘Esas beka sorunu’
Özgür Özel, gençlerin yaşadığı soruna ilişkin şunları kaydetti:
“Esas beka sorunu nedir derseniz. Bu memlekette 4 gençten, 3 tanesi bavulları zihninde toplamış. Diyor ki fırsatını bulursam yurtdışına gitmek, orada çalışmak ve orada yaşamak isterim. Dünyanın bütün ülkelerinin senin ülken üzerinde hayal kurması beka sorunu değildir ama senin gençlerinin dünyanın başka ülkelerinde hayal kurması gerçek beka sorunudur. O yüzden işsizlikle mücadele etmek ve gençlerin umutlarını tüketmemek, onları bu memlekette tutmak dünyanın en önemli işidir.”
‘Bir çeyrek altın değil 5,5 çeyrek altın; bir sefer değil her ay ceplerinden düşürüyorlar’
Emeklilerin sorunlarına da değinen Özel şöyle devam etti:
“Meydandaki emekliler bir elini kaldırsın. Yüzde 70. Peki en düşük emekli maaşı alanlar bir elini kaldırsın. Kaç para alıyorsunuz, hep bir ağızdan 10 bin lira. Herkes 10 bin lira alıyor başkanım. Şimdi bu Tayyip Erdoğan ilk geldiğinde, yani 3 Kasım 2002’de en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretti. Ama eğer o düzeni bozmasaydı, bugün emekli maaşı 26 bin lira olacaktı. Çünkü asgari ücret 17 bin lira. Ama Tayyip Erdoğan her sene enflasyonun altında zam vere vere sizi bitirdi. Maaşları eritti. Şu anda en düşük emekli maaşı 0,59 asgari ücret. Asgari ücretin yüzde 59’u ve bakın şurada banka şubesi var. Yan tarafta herhalde kuyumcu var. Gidin kuyumcuya, gidin banka şubesine, deyin ki en düşük emekli maaşıyla 3 Kasım’da kaç çeyrek altın alınabiliyordu? Tayyip Beyin geldiği gün 8 çeyrek altın alıyordu, en düşük emekli maaşı. Bugün gidin 2,5 çeyrek altın zor alıyor. Yani Tayyip Beyin geldiği günden bugüne kadar emeklinin 5,5 çeyrek altını kayıp. Bakın herhangi bir emeklimiz, Çatalca’da cebinden bir çeyrek altın düşürse bütün gün onu arar. Nerede unuttum diye. Bir emekli değil bütün emekliler. Bir çeyrek altın değil 5,5 çeyrek altın. Bir sefer değil her ay ceplerinden düşürüyorlar. Kim çalıyor o altını, Tayyip Erdoğan çalıyor.”
"24 kilo kıyma alan emekli ikramiyesi bu bayramda verilecek olan 3 bin lira 6 kilo dana kıyma alıyor”
“Şimdi bir de şunu söyleyeyim. Bir de emekli ikramiyesi alıyorsunuz değil mi? Bir Ramazan’da bir de Kurban Bayramında. Burada yeri gelmişken hatırlayalım ve selamlayalım. Kimin sayesinde alıyoruz, Kemal Kılıçdaroğlu’nun. Kemal Bey, ben emeklilere birer maaş ikramiye vereceğim dediğinde, bunlar veremezsin dedi. 7 Haziran 2015 seçimini kaybettiler, 1 Kasım gelirken biz de vereceğiz dediler. Sonra 2018’e kadar unuttular, uyuttular, kulaklarının üstüne yattılar. 2018’de seçime birkaç ay kala, bin lira verdiler. Biz itiraz ettik, dedik ki bin lira yetmez. Bir emekli maaşı kadar, hiç değilse bir asgari ücret kadar vermelisiniz. Bin lira vereceğim dedi. O beğenmediğimiz bin lira 2018’de tam 24 kilo dana kıyma alıyormuş. Ramazan mübarek gündeyiz. İlk sahura kalkıldı. İlk iftar yapılacak. Allah gani gani oruçlarınızı kabul etsin. Ramazanınız mübarek olsun. Ancak düşünün ki, bu Ramazan’da 30 gün var, 24 kilo kıyma alan emekli ikramiyesi şimdi bu bayramda verilecek olan 3 bin lira 6 kilo dana kıyma alıyor. Yani 18 kilo dana kıyma, emeklinin sofrasından, mutfağından, dolabından, çoluğunun, çocuğunun kursağından eksiltildi. Kendi dönemi. 2018’de 24 kilo dana kıyma parası veren, bugün emekliye 6 kilo dana kıyma parası veriyor. Yani bu hesabı görünce ben Tayyip Erdoğan’a dedim ki acilen Meclis’i toplayalım. Hatta açıktı, 3 gün daha çalışalım dedim. Bir emekli kart çıkaralım dedim. Umut Akdoğan kanun teklifini partimiz adına verdi. Emekli kart çıkaralım, asgari ücret ile 10 bin lira arasındaki 7 bin lirayı emeklinin kartına yatıralım, o kart elektrik, su, doğalgazda yüzde 25 ila 40 indirim yapsın. Emekli rahat nefes alsın diye.”
‘Bundan sonra sıkı para politikası diyor Mehmet Şimşek. Ağzından kaçırdı’
“Ne söylesen duymazdan gelir, emekliye verelim dedim ertesi sabah hesap yapmış. 1,4 trilyon lazım, böyle bir para yok. Birincisi sana emanet edilen hazinenin içi doluydu, boşaldıysa herhalde hesabı emekliler vermeyecek, sen vereceksin. İkincisi, öyle 1,4 trilyon değil 690 milyara ihtiyaç var. Peki bu 690 milyar para bulunamaz mı? Geliyordu, son anda mani oldu. Bu İliç’te 9 kişiyi öldüren altın şirketi 222 milyon vergi ödeyecekmiş, affetti. Beşli çetenin, yandaş müteahhitlerin, saray müteahhitlerinin 2024 yılında ödemesi gereken toplam 680 milyar lira vergiden vazgeçti bunlar. Size 690 milyar lira para olsa herkese her ay 7’şer bin lira fark ödeyebilir ve elektrik, su, telefon, doğalgaz faturanızda yüzde 40 indirim yapabilir ama beşli çeteye para var, emekliye para yok. Yandaş müteahhide para var, emekliye para yok. Uçan saraya, yüzen saraya, kışlık saraya, yazlık saraya, bin odalı saraya para var, emekliye para yok. O zaman madem emekliye para yok, 31 Mart’ta da Tayyip Beye oy yok. Ben CHP’lilerin, Atatürkçülerin, milliyetçilerin niye CHP’ye oy vermesi gerektiğini birazdan anlatacağım ama AKP ve MHP’lilerin mutlaka son seçimde Tayyip Beye oy veren herkesin bu seçimde Tayyip Beye oy vermemesi lazım. Çünkü 4 yıl seçim yok. 4 yıl boyunca kemer sıkacağız diyor, acı reçete içireceğim diyor. Bundan sonra sıkı para politikası diyor Mehmet Şimşek. Ağzından kaçırdı.”
‘Siyasette kuraldır. Sarı kartı gösterirsen, kırmızı ışığı yakarsan…’
“Eğer bu seçimde emeklinin, yoksulların bu haline rağmen, işçiler, emekçiler veya millette para yok diye dükkanını çeviremeyen esnaf, hak ettiği desteklemeyi alamayan, göremeyen çiftçi, buna bu sefer de oy verirse ne yaparsak yapalım oy alıyoruz dediği için bundan sonra bugünleri arar olacak AKP’nin seçmeni. Siyasette kuraldır. Sarı kartı gösterirsen, kırmızı ışığı yakarsan, beni hesaba kat, ben çantada keklik değilim dersen, hesabı ve kitabı değişt
irecek, senin değil o çetelerin, holdinglerin, ultra zenginlerin vergilerini artıracak, başka çare yok. O yüzden hep beraber, bu seçimde, bunun bir genel seçim olmadığını görüp, yerelde dürüst, çalışkan, namuslu insanlara oy verip, Ankara’dakilere bu yoksulluk canıma tak etti, bak bundan sonrası garanti değil mesajı vermeniz son derece önemlidir.”
Özgür Özel, Küçükçekmece Ayamama Kaynarca Yağmur Suyu Tünelleri Kazı Başlatma Töreni’nde yaptığı konuşmada da emeklilerin sorunlarına değindi.
“İsrail’deki zulmün bitmesini istiyorsan önce ticareti bitireceksin”
“Kavga yapacaksak, emeklinin, emekçinin, esnafın, çiftçinin talepleri üzerinden bir kavga yapıyoruz ve temiz bir dil kullanmaya çalışıyoruz” diyen Özel, “Buradan iktidar partisinin ve ittifak ortaklarının liderlerini ve onların Ramazanlarını kutluyorum. Artık Türkiye’ye yakışmayan, hiçbirimize yakışmayan bu dili terk etmeye davet ediyorum onları. Korkuyu, öfkeyi örgütlemek, keskin bir bıçaktır, döner, dolaşır kendini vurur. Kimseye faydası olmayan bir dildir. Biz özenli dilimizi sürdüreceğiz. Ramazan’ın ilk gününde Türkiye’deki çok sayıda insanın, özellikle geçmişte Tayyip Erdoğan’ı çok desteklemiş, onunla çok yol yürümüş ama derin hayal kırıklıkları yaşayan insanlar var. Diyorlar ki İsrail ile ticaret ihanettir. Siz bir yandan Filistin’de yaşananlara gözyaşı dökeceksiniz, bir yandan yakınlarınızın, arkadaşlarınızın, yakın çevrenizin, siyaset arkadaşlarınızın, destekçilerinizin gemileri İsrail ile Türkiye limanları arasında mekik dokuyacak diyorlar. Afrika ülkeleri kara sularını İsrail ticaretine kapatmışken Çin’den gelen gemiler 20 günde alacakları yolu bazı ülkelerin tepkisi yüzünden 40 günde almak zorunda kalıyorken Filistin’i dilinden düşürmeyenlerin, İsrail ile yapılan ticareti misli ile artırmasını, daha dün akşam saatlerinde Türkiye’den çimento taşıyan gemiler ayrıldı. Gübre taşıyan gemiler ayrıldı ki gübre dediğinizin aslında patlayıcı yapımında kullanılabilen bir madde olduğunu hiç kimsenin unutmaması gerekiyor. İğneden ipliğe kargo gemileri ayrıldı ve bir yandan Filistin’de zulüm sürüyor. Tayyip Erdoğan, eğer İsrail’le ilgili bir şey söyleyeceksen, yandaşlarının ticaretini keserek söyleyeceksin. Bu Ramazan mübarek günde İsrail’deki zulmün bitmesini istiyorsan önce ticareti bitireceksin diye bir hatırlatma ile başlayalım” dedi.
Özel şunları da kaydetti:
“Kemal Çebi Başkanım bir şeyi hatırlattı. Ben onu hep takdir ederim. İlçede 15 tane kreş yaptım diyor. Bir de 5 tane sosyal tesisim var, emekli kafelerim var, çayı da 1 liraya satıyoruz hala diyor. Sayın başkanım metro tartışmasında herkes her şeyi gördü. 65 kilometre metroyu, nasıl gizleyecek? Yerin altında diye çıkmış dün şöyle bir şey söylüyor. Metro mu yapmış o, hepsi yalan diyor. Ben biliyorum, İstanbul Genel Sekreter Yardımcısıydı, biz İstanbul Büyükşehir’i alınca ulaşımdan sorumlu genel sekreter yardımcısını Ulaştırma Bakanı yaptı. İlk bütçede biz ona dedik ki 7 metronun inşaatını durdurmuşsun. Dedi ki dış kaynak olmadan yapılamaz. Maliyetler yüksekti. Durdurduk, bulunduğunda yapılır. O 7’ye 3 daha eklendi. 10 metro. Dünyada hiçbir metropolde 10 metro inşaatı birden yok.”