Gerçekleştirme görevlisinin kamu zararından sorumlu tutulmasına AYM'den onay

Anayasa Mahkemesi, gerçekleştirme görevlisi olan başvurucunun kamu zararını tazmin etmeye mahkûm edilmesini mülkiyet hakkı ve makul sürede yargılanma hakkı ihlali saymadı.

Anayasa Mahkemesi (AYM), gerçekleştirme görevlisinin kamu zararından sorumlu tutulmasının hukuka uygun olduğuna karar verdi.

AYM, kamu zararını doğuran eylemler nedeniyle gerçekleştirilen görevden kaynaklanan tazminat yükümlülüğünün, mülkiyet hakkı ve makul sürede yargılanma hakkı ihlali oluşturmadığına hükmetti. Mahkeme, kamu kurumlarında çalışan ve belirli bir görevi yerine getiren gerçekleştirme görevlisinin, görevini yerine getirirken oluşan zarardan sorumlu tutulmasının yasal ve anayasal çerçevelere uygun olduğuna hükmetti.

Karar, kamu görevlilerinin sorumluluklarına ilişkin önemli bir referans olarak değerlendiriliyor. Yargıtay, daha önce benzer davalarda, gerçekleştirme görevlisinin görevini kötüye kullanması halinde ortaya çıkan zararların kamu görevlisinin şahsi sorumluluğunda olduğunu vurgulamıştı. Anayasa Mahkemesi, bu tür sorumlulukların yerine getirilmesinin, hem kamu kaynaklarının korunması hem de devletin doğru bir şekilde işleyişinin sağlanması açısından gerekli olduğuna işaret etti.

Dava, bir kamu kurumunda çalışan gerçekleştirme görevlisinin yaptığı bir hata sonucu kamu zararı oluşması üzerine açılmıştı. Davacı, gerçekleştirme görevlisinin kendisini zarardan sorumlu tutmasının mülkiyet hakkına ve adil yargılanma hakkına aykırı olduğunu iddia etmişti. Ancak Anayasa Mahkemesi, başvuruyu reddederek, görevlilerin sorumluluğunun devlete karşı değil, kişisel sorumlulukla bağlantılı olduğu görüşünü benimsedi.

Mahkemenin bu kararı, kamu sektöründe görev yapan çalışanların, görevlerini yerine getirirken daha dikkatli olmalarını ve kamu kaynaklarının kötüye kullanılmaması için daha titiz bir yaklaşım sergilemelerini gerektiriyor. Aynı zamanda, bu tür durumlarda yasal sorumlulukların belirlenmesi ve takibi de önem kazanmış oldu.

Bakmadan Geçme