Gümüşhane'nin yeraltı sarayı ziyaretçi kabulüne başladı
Dünyanın sayılı damlataşı mağaralarından birisi olarak kabul edilen ve 'Gümüşhane'nin yer altı sarayı' olarak nitelendirilen 150 milyon yıl yaşındaki Karaca Mağarası yeni turizm sezonuyla birlikte kapılarını yeniden ziyaretçilerine açtı.
Dünyanın sayılı damlataşı mağaralarından birisi olarak kabul edilen ve “Gümüşhane’nin yer altı sarayı” olarak nitelendirilen 150 milyon yıl yaşındaki Karaca Mağarası yeni turizm sezonuyla birlikte kapılarını yeniden ziyaretçilerine açtı.
Yoğun sarkıt, dikit ve damlataşı şekilleriyle Gümüşhane’nin yer altındaki gizemli mekanlarından birisi olan Karaca Mağarası, kış mevsiminin ardından yapılan bakım çalışmalarının tamamlanmasıyla ziyaretçi kabulüne başladı.
Torul ilçesine bağlı Cebeli köyü sınırları içerisinde yer alan, sarkıt, dikit ve damlataşı şekillerinin en yoğun, en güzel, en görkemli ve görenleri büyüleyici örneklerine sahip olan Karaca Mağarası oluşumların yoğunluğu bakımından Türkiye ve dünyanın en zengin mağaralarından birisi olarak kabul ediliyor.
Cebeli köyünün aynı isimli mahallesinin sınırlarında yer alan ve “Yer altındaki gizemli dünya” olarak da nitelendirilen Karaca Mağarası Gümüşhane-Trabzon karayoluna 4 kilometre mesafede, denizden bin 550 metre yükseklikte, ortalama tavan yüksekliği 18 metre ve toplam iç alanı yaklaşık bin 500 metrekare. Mağaraya gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler tavandan aşağıya doğru ve tem tersi istikametteki devasa sütunlar ve diğer oluşumları hayranlık ve şaşkınlıkla karşılıyor.
Gümüşhane İl Özel İdaresi’nin şirketi tarafından işletilen mağarada yeni sezon öncesinde elektrik, yürüyüş yolları ve diğer bakımların tamamlanmasının ardından ziyaretçi kabulüne başlandı.
Yaklaşık 150 milyon yıllık dolomitik kireç taşlarının zengin yeraltı suları tarafından aşındırılmasıyla oluşan ve pasif karakterli bir mağara olan Karaca Mağarasındaki sarkıt ve dikitlerin 15 milyon yıl yaşında olduğu tahmin edilirken, yatay yönde gelişim gösteren 6 ayrı salonun birleşmesinden bir araya gelen mağaranın ılık ve nemli havasının astım hastalarına da iyi geldiği rivayet ediliyor.
Bugüne kadar 1,2 milyonu aşkın kişinin ziyaret ettiği mağaranın içerisinde sarkıt, dikit, sütun, org desenli duvarlar, bayrak şekilleri, perde damlataşları, mağara çiçekleri, mağara incileri, fil kulakları, traverten havuzları, traverten basamakları ve mağara gülleri yer alıyor.
İstanbul’dan arkadaşıyla birlikte Gümüşhane’ye gelen ve mağarayı ziyaret eden Gorgees Ather Putrus isimli ziyaretçi yaptığı açıklamada “Irak’tan geldik, İstanbul’da yaşıyoruz. Buranın çok güzel bir yer olduğunu duyunca görmek istedik. Daha önce hiç böyle bir mağaraya girmemiştim. İlk defa ve gördüm ve çok beğendim” dedi.
Ziyaretçilerden Ali Kemal Akın da “Mağaramız Türkiye’de bulunan ender güzelliklerden birisi. Herkesin görmesi gereken bir mekan burası. Milyonlarca yılda oluşmuş sarkıtların, değişik figürlerin oluşumu insanları çok etkiliyor. Bu güzelliği her yerde göremezsiniz” diye konuştu.
Iğdır’dan kentte düzenlenen yarışmalar için sporcu getiren öğretmen Aynur Güneş ise “Karaca Mağarasını çok beğendik. Herkesin gelip görmesini tavsiye ediyoruz. Gümüşhane’ye özel bir mağara olduğunu gördük. Daha önce ilk defa böyle bir mağarayı geziyoruz. Bizim oralarda da tuz mağaraları var ama burası çok daha güzel” ifadelerini kullandı.