- Haberler
- Aktüel
- HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan: '27 Mayıs, Türk demokrasisinde yaşanan travmaların başlangıcı'
HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan: '27 Mayıs, Türk demokrasisinde yaşanan travmaların başlangıcı'
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, 27 Mayıs 1960 askeri darbesinin üzerinden tam 62 yıl geçtiğini anımsatarak, '27 Mayıs, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde gerçekleşmiş ilk askeri darbedir. Demokrasimize ilk darbe 27 Mayıs tarihinde vurulmuş, Türk demokrasisinde yaşanan travmaların başlangıcı 27 Mayıs'ta olmuştur. HAK-İŞ olarak, 27 Mayıs askeri darbesini bir kez daha kınıyor, bütün darbeleri ve darbe girişimlerini reddediyoruz' dedi.
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, 27 Mayıs 1960 askeri darbesinin üzerinden tam 62 yıl geçtiğini anımsatarak, “27 Mayıs, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde gerçekleşmiş ilk askeri darbedir. Demokrasimize ilk darbe 27 Mayıs tarihinde vurulmuş, Türk demokrasisinde yaşanan travmaların başlangıcı 27 Mayıs’ta olmuştur. HAK-İŞ olarak, 27 Mayıs askeri darbesini bir kez daha kınıyor, bütün darbeleri ve darbe girişimlerini reddediyoruz” dedi.
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, 27 Mayıs askeri darbesinin yıl dönümü nedeni ile açıklama yaptı.
27 Mayıs 1960 askeri darbesinin üzerinden 62 yıl geçtiğini hatırlatan Arslan, “27 Mayıs, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde gerçekleşmiş ilk askeri darbedir. Demokrasimize ilk darbe 27 Mayıs tarihinde vurulmuş, Türk demokrasisinde yaşanan travmaların başlangıcı 27 Mayıs’ta olmuştur. Ülkemizin baskı rejimine gittiği gerekçe gösterilerek askeri darbe ile demokrasimiz askıya alınmış, ülkemizin uluslararası alandaki itibarı büyük ölçüde zarar görmüştür. Darbenin gerçekleştirilmesinin hemen ardından, demokrasimizin gelişmesi ve yerleşmesi açısından önemli bir rolü olan dönemin Başbakanı Adnan Menderes ile Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan idam edilmiştir. Bu olay toplumsal tarihimizde derin bir iz bırakmış ve kara bir leke olarak hatırlanmıştır. Milli iradenin tecelligahı olan TBMM, darbecilerin hedefi olmuş, meclis silah zoru ile kapatılmış ve meclisten güvenoyu alan hükümet yok edilmiştir” ifadelerini kullandı.
Demokrasinin çok ağır bir yara aldığını söyleyen Arslan şöyle devam etti:
“Ülkemiz, bu utanç verici darbenin sonuçlarını çok ağır bir şekilde ödemiştir. 27 Mayıs darbesini gerçekleştirenlerden hesap sorulamaması, aksine uzun süre alkışlanması da demokrasimiz açısından utanç verici bir durum olarak tarihe geçmiştir.
Türkiye demokrasi tarihimizin büyük bir kısmı darbe, muhtıra, sıkıyönetim ve olağanüstü hallerle geçerken, bir o kadar süresi de bunların konuşulması, çağrısı, daveti ve girişimi ile geçmiştir. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan ve 15 Temmuz başta olmak üzere gerçekleşmiş ya da gerçekleşmemiş birçok darbeyi yaşayan halkımız, darbe istemediğini 15 Temmuz gecesi genci-yaşlısı, kadını-erkeğiyle ellerinde Türk bayraklarıyla sokaklara dökülerek, namluların ve silahların karşısına dikilerek en açık biçimde anlatmıştır. Kahraman milletimiz, 15 Temmuz gecesi kendine yakışanı yapmış, büyük bir demokrasi mücadelesi vererek, darbe geleneğine karşı bir ilki başarmış, hainlere karşı tek vücut olmuş, bu topraklarda artık darbe istemediğini göstermiştir.
Darbe dönemlerinde zararın faturası en büyük faturası emekçilere kesilmektedir. Demokrasimize ve siyasi işleyişe yapılan müdahalelerin sonunda ülkemiz, temel hak ve özgürlükler; ekonomi, siyaset ve sosyal açıdan geriye gitmektedir. Emeğinden başka hiçbir sermayesi olmayan işçilerimiz, çalışanlarımız antidemokratik müdahaleler sonucunda ekonomik ve sosyal açıdan hak ve iş kayıplarına uğramaktadırlar. Ayrıca her darbe döneminde ülkemiz geriye gitmiş, uluslararası alanda itibar kaybına uğramıştır.
HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, 46 yıllık onurlu tarihimizde olduğu gibi bugün de darbe, muhtıra ve başka kılıflara bürünmüş bütün antidemokratik müdahaleleri, girişimleri, oluşumları ve ifadeleri reddediyoruz. Bu tür yollara tevessül edenleri şiddetle kınıyoruz. Demokratik işleyişe karşı çıkanları asla tasvip etmiyoruz. Ülkemizin birlik ve bütünlüğünü hedef alan, darbe ya da başka adlar altındaki her türlü saldırıyı nefretle kınıyoruz. Dün olduğu gibi bugün de demokratik, gelişmiş ve kalkınmış bir ülkede hakkımızı alacağımıza inanıyoruz. Yerli ve milli duruşumuzdan hiçbir zaman taviz vermeden demokrasimize yönelik bütün antidemokratik müdahalelere karşı demokrasiden, milli iradeden, halktan ve özgürlükten yana tavır alıyoruz. Herkesin barış ve istikrar içerisinde, huzur ve güven ortamında, birlik ve dayanışma içerisinde yaşadığı bir Türkiye istiyoruz.
27 Mayıs darbesiyle şehit edilen Başbakan Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ı rahmetle anıyor, 27 Mayıs kanlı darbesini bir kez daha kınıyoruz.”