- Haberler
- İşçi
- 'Hedefi tutturamadığı' gerekçesiyle işten atılan satış temsilcisine yargıdan sevindiren karar
'Hedefi tutturamadığı' gerekçesiyle işten atılan satış temsilcisine yargıdan sevindiren karar
Yargıtay'ın emsal nitelikteki kararı, satışa dayalı prim sistemiyle çalışan ilaç mümessilleri için önem taşıyor. Mahkeme, işten çıkarılan bir mümessilin, satış hedeflerini dış etkenlerin belirlediği koşullar altında tutturamayacağı gerekçesiyle işe iadesine karar verdi.
Yargıtay'ın 22. Hukuk Dairesi tarafından verilen karar, satışa dayalı prim sistemiyle çalışan satış temsilcileri arasında büyük yankı uyandırdı.
Yargıtay'ın emsal nitelikteki kararı, satışa dayalı prim sistemiyle çalışan ilaç mümessilleri için önem taşıyor. Mahkeme, işten çıkarılan bir mümessilin, satış hedeflerini dış etkenlerin belirlediği koşullar altında tutturamayacağı gerekçesiyle işe iadesine karar verdi.
İşte olayın detayları...
Ankara'da bir ilaç firmasında tıbbi tanıtım ve satış sorumlusu olarak görev yapan davacı mümessil, iş sözleşmesinin performans düşüklüğü gerekçesiyle feshedilmesine karşı hukuki mücadele başlattı. İş Mahkemesi'nde ve sonrasında yapılan istinaf başvurularının ardından dosya Yargıtay'a taşındı ve burada sonuçlandı. Yargıtay'ın kararında, mümessilin satış hedeflerini tutturamamasının, işveren tarafından belirlenen sistem ve koşulların dışında kalan etkenlerden kaynaklandığı vurgulandı. Bu durumun, mümessilin performansını objektif olarak değerlendirmenin mümkün olmadığı anlamına geldiği belirtilerek, işe iade kararı verildi.
Yargıtay'ın bu kararıyla birlikte, işverenlerin satış hedeflerini belirlerken dikkat etmeleri gereken faktörler ve mümessillerin iş güvencesi konusundaki haklarına ilişkin önemli bir emsal oluşmuş oldu. Karar, satış performansının değerlendirilmesinde adil bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini ve mümessillerin işlerini etkileyen dış faktörlerden dolayı haksız yere işten çıkarılmalarının önüne geçilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Bu bağlamda, Yargıtay'ın ilgili emsal nitelikteki kararı, iş hukuku alanında önemli bir adım olarak değerlendirilmekte ve ilaç sektöründe çalışanların iş güvencesi açısından yeni bir perspektif sunuyor.