Hizmet sınıfı değiştirilen engelli öğretmeninin hakkını yargı korudu
Danıştay, göreve başladıktan kısa bir süre sonra hizmet sınıfı değiştirilen engelli bir öğretmenin davasını inceledi. Öğretmenin performansına dair yeterli süre verilmediği ve adil bir değerlendirme yapılmadığı belirlendi. Sonuç olarak, öğretmenin lehine karar verilerek hizmet sınıfı değiştirilmesine dair işlem iptal edildi.
Danıştay İkinci Dairesi, bir öğretmenin hizmet sınıfının değiştirilmesine ilişkin davayı inceledi. Öğretmenin sağlık durumu ve performansı göz önüne alındı. Ancak, yapılan incelemenin adil ve yeterli olmadığı sonucuna varıldı. İnceleme raporunda öğretmenin mesleki yetersizliğini doğrulayan somut bulguların eksik olduğu belirtildi. Bu nedenle, öğretmenin lehine karar verilerek hizmet sınıfının değiştirilmesi işlemi iptal edildi. Temyiz başvurusu reddedildi ve Bölge İdare Mahkemesi'nin kararı onandı. Danıştay, kararın usul ve hukuka uygun olduğunu belirterek temyiz giderlerini davacı idare üzerinde bıraktı. Dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmesine karar verildi. Bu kararla birlikte öğretmenin hizmet sınıfı değiştirilmesine yönelik işlem hukuka aykırı bulundu ve iptal edildi.
Söz konusu Danıştay kararı:
T.C. DANIŞTAY İKİNCİ DAİRE
Esas No: 2021/18234
Karar No: 2022/1109
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Bakanlığı
VEKİLİ : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU:
…Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:…sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Dava Konusu İstem:
Dava; …Anaokulunda "..." olarak görev yapan davacı tarafından, hakkında yürütülen soruşturmaya dayalı olarak hizmet sınıfının değiştirilmesi suretiyle İl Millî Eğitim Müdürlüğü emrine "..." olarak atanmasına ilişkin… günlü, …sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
…İdare Mahkemesinin …günlü, E:…, K:…sayılı kararıyla;
Davacının, sinir sistemi ile ilgili Srebral Palsy-QUADİPERAZİ-SPASTİSİTE teşhisi ile %40 oranında özür durumuna göre vücut fonksiyon kaybının olduğunun tespiti raporu ile engelli kadrosundan öğretmenlik görevine atandığı, sağlık özrünün sürekli ve kalıcı olduğu, davacı hakkında yapılan incelemeler sırasında, görev yaptığı okuldaki yöneticilerin, öğretmenlerin ve velilerin ifadelerine başvurulduğu, ifadelerde özetle; davacının sınıfa hakim olamadığı, öğrenciler için uygun eğitim öğretim ortamını sağlayamadığı, konuşurken yüz ve el kol kaslarının kasıldığı, veli ve diğer öğretmenlerle iletişim kurmakta ve hareket etmekte zorlandığı, hareket yeteneğinin kısıtlı olması nedeniyle çocukların güvenliğini sağlamakta sıkıntı yaşayacağı, velilerin çocuklarının eğitimi ve davranışları yönünden kaygılandıkları hususlarına yer verildiği; bu nedenle, belirli bir mesleği olan özürlülerin meslekleri ile ilgili işlerde çalıştırılmaları esas ise de, ana sınıfı öğretmeni olan davacı hakkındaki inceleme raporları içeriğinde yer alan tespitlere göre davacının sağlıklı bir eğitim hizmeti vermesi olanağının bulunmadığının ortaya konulduğu dikkate alındığında, kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden davacının genel idare hizmetleri sınıfına tabi memur olarak atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir. Anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …günlü, E:…, K:…sayılı kararı, Danıştay İkinci Dairesinin 02/03/2021 günlü, E:2020/899, K:2021/385 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti:
Bozma kararına uyulmak suretiyle verilen… Bölge İdare Mahkemesi… İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla;
Öğretmenler hakkında yürütülen idari soruşturmaya istinaden hizmet sınıfı değiştirilmek suretiyle görev ve unvan değiştirilmesi neticesini doğuran atama işlemi tesis edilebilmesi için, soruşturulan öğretmenin yetersizliği sebebiyle öğretmenlik görevini yapamayacağı hususunun sabit olduğunun kesin, yeterli ve her türlü şüpheden uzak, inandırıcı delillerle ortaya konulmuş olması gerektiği; davacının son görev yaptığı okulda 01/03/2018 tarihinde göreve başladığı ve 27/03/2018 günlü olurla hakkında inceleme başlatıldığı, 05/04/2018 tarihli rapor doğrultusunda dava konusu işlemin tesis edildiği gözetildiğinde; kısa bir süre önce atandığı okulda görev yapmakta iken hakkında başlatılan incelemeye istinaden tesis edilen işlemin neticesinin ağırlığı dikkate alındığında, yeni görev yerindeki performansı hakkında sağlıklı bir değerlendirme yapılmasının ve söz konusu işlemin tesis edilmesine imkan sağlayacak kadar yeterli sürenin geçtiğinin kabulünün mümkün olmadığı; işleme dayanak alınan rapor tetkik edildiğinde, davacının mesleğini icradan mahrum bırakılmasına yetecek ağırlıkta tespitlerin yer almadığı, herhangi bir mucipli ders denetiminin yapılmadığı gibi davacının ifadesinin/savunmasının dahi alınmadığı, bazı öğrenci velileri ile okul yönetiminin şikayetleri bulunmakla birlikte doğrudan davacının mesleki yetersizliğini ortaya koyan somut tespitlerin bulunmadığı, davacıya belli bir dönem çalışma imkanı verilmeksizin mesleki olarak yetersiz kabul edilmesinin nasıl bir değerlendirme ve tespit neticesi elde edildiğinin ortaya konulamadığı; bu itibarla davacının, Engelli Personel İstihdamına Yönelik Atama kapsamında öğretmen olarak atamasının yapıldığı hususu da göz önünde bulundurulduğunda, usulüne uygun olarak yürütülmeyen inceleme ve soruşturmaya dayalı olarak hizmet sınıfının değiştirilmesine yönelik dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, …İdare Mahkemesince verilen …günlü, E:…, K:…sayılı kararın kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davalı idare tarafından; kurumların, memurlarını meslekleri ile ilgili sınıftan genel idare hizmetleri sınıfına veya genel idare hizmetleri sınıfından meslekleri ile ilgili sınıfa, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle atayabileceği, davacı hakkında düzenlenen müfettiş raporuna istinaden hizmet sınıfı değişikliği yapıldığı, kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI:
Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ DÜŞÜNCESİ:
2577 sayılı Kanun'un 50/4. maddesi uyarınca temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare Mahkemeleri kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkün olup; anılan Kanunun 50. maddesinin dördüncü fıkrasında ise, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
…Bölge İdare Mahkemesi… İdari Dava Dairesinin temyize konu kararı; Danıştay İkinci Dairesinin 02/03/2021 günlü, E:2020/899, K:2021/385 sayılı bozma kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesince verilen …günlü, E:…, K:…sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara ve bir örneğinin …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın, kararı veren …İdare Mahkemesine gönderilmesine, 08/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.