• Haberler
  • Memur
  • İç güvenlik alanında düzenlemeler içeren kanun teklifinin tam metni

İç güvenlik alanında düzenlemeler içeren kanun teklifinin tam metni

Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tam metni ve geniş bir haber özeti...

Ateşli silahlara ve yetkisiz çakar kullanımına ilişkin ceza hükümleri ile iç güvenlik alanında geniş kapsamlı düzenlemeler içeren kanun teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına sunuldu.

Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tam metni haberimizde... Ama öncelikle MEMUR5.COM editörünün hazırladığı geniş bir özeti:

Kanun teklifinin gerekçesinde, yurdun iç güvenliğini sağlamak ve kamu düzenini korumak amacıyla İçişleri Bakanlığının görev, yetki ve sorumluluklarına yönelik hukuki düzenlemelere duyulan ihtiyaç vurgulanıyor. Özellikle, toplumda yaşanan sosyal, ekonomik ve teknolojik gelişmelerin göz önünde bulundurularak, kamu düzeninin sağlanması adına bu tür düzenlemelerin yapılması gerektiği ifade ediliyor.

Teklifte, Anayasa Mahkemesinin çeşitli dönemlerde vermiş olduğu iptal kararlarının bazı düzenlemeleri hükümsüz bıraktığı belirtiliyor. Bu iptaller sonucunda oluşan hukuki boşlukların kamu yararını ihlal edici nitelikte görüldüğü, bu sebeple iptal kararları doğrultusunda gerekli değişikliklerin yapılmasının zaruri olduğu ifade ediliyor. Örneğin, 1700 sayılı Dahiliye Memurları Kanunu'nda yapılan değişikliklerle kaymakam adaylarında aranacak eğitim şartlarına ilişkin düzenlemeler getiriliyor. Ayrıca, başka kurumlarda geçen sürelerin Mülki İdare Amirliği Sınıfında geçen sürelerden sayılması, mülkiye müfettişi olma şartları ve müfettişlerin yetkilerine dair düzenlemeler de teklifte yer alıyor.

3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 90. maddesinde yapılan düzenlemeyle, Polis Bakım ve Yardım Sandığı'nın amacı ve üyeleri belirleniyor. Emeklilerle ilgili uygulamadaki boşlukların giderilmesi ve sandık gelirlerinin düzenlenmesi hedefleniyor. Ayrıca, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'da yapılan değişikliklerle, kayda tabi olmadan yurt dışından getirilen veya ülkemizde üretilen ateşli silah parçalarının birleştirilerek ateşli silah haline getirilmesinin önlenmesi amaçlanıyor. Son dönemlerde yaşanan şiddet olaylarının çoğunda, bu tür yasadışı silahların kullanıldığı gözlemleniyor.

Kanun teklifinin bir diğer önemli düzenlemesi, ruhsatsız silahlarla mücadelede etkinliğin artırılması ve caydırıcılığın sağlanması amacıyla 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yapılacak düzenlemelerle birlikte ruhsatsız silah kullanımına yönelik cezaların ağırlaştırılmasıdır. 375 sayılı KHK’nın Ek (II) sayılı cetvelinde de AFAD Başkan Yardımcıları ile ilgili düzenlemeler yapılarak, hiyerarşik konumlarına aykırılık teşkil eden durumların ortadan kaldırılması amaçlanıyor. 

Ayrıca 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ve 4678 sayılı Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında Kanun’da yapılan düzenlemelerle, muvazzaf olarak göreve başlayan astsubaylar ile sözleşmeli iken daha sonra muvazzaflığa geçirilen astsubaylar arasındaki eşitsizliğin giderilmesi hedefleniyor. 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nda yapılan değişikliklerle, yabancı memleketlere gönderilecek noterlik işlemlerinin onaylama süreçleri tüm valilik ve kaymakamlıklarca yapılabilmesine olanak tanıyor.

Bunların yanı sıra, 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu’nda yapılan değişiklikler ile kiralanan araçların suçlarda kullanılmasının önlenmesi amaçlanıyor. 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’nda yapılan düzenlemelerle de Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi'nde lisans ve önlisans eğitimi alan öğrenciler ile diğer yükseköğretim kurumlarında okuyan öğrencilerin tazminat yükümlülükleri artırılıyor. 

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nda yapılan düzenlemelerle, mevzuatta belirtilen ışıklı ve/veya sesli uyarı işareti veren cihazların kullanılması yasak olan araçlarda bulunmasının önüne geçilmesi amacıyla ihlallere uygulanacak yaptırımlar ağırlaştırılıyor. Özel güvenlik hizmetleri ile ilgili 5188 sayılı kanunda da değişiklikler yapılarak, özel güvenlik görevlilerinde aranacak şartlarda güncellemeler gerçekleştiriliyor. 

 Anayasa Mahkemesi kararları doğrultusunda 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin kabulü ile 7245 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu'nda düzenlemeler yapılarak, iç güvenlik alanında etkinliğin artırılması hedefleniyor. Kanun teklifi, bu kapsamlı düzenlemelerle iç güvenlik alanında daha etkin bir mücadele yürütülmesini amaçlıyor.

Teklifin tam metni:

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifimiz ve gerekçesi ekte sunulmaktadır.

Gereğini arz ederiz.

GENEL GEREKÇE

Yurdun iç güvenliğini ve asayişini sağlamak, kamu düzeni ve güvenliğini muhafaza etmek, suç işlenmesini önlemek ve suçlarla mücadele etmek, kaçakçılığı engellemek, nüfus ve vatandaşlık hizmetlerini yürütmek ve karayollarında trafik düzenini sağlamak amacıyla ülkemizde yaşanan toplumsal, ekonomik ve teknolojik gelişmeler göz önüne alınarak İçişleri Bakanlığının görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin hususlarda hukuki düzenleme yapılması ihtiyacı hasıl olmuştur.

Anayasa Mahkemesinin çeşitli dönemlerde vermiş olduğu iptal kararlarıyla bazı düzenlemeler hükümsüz kalmıştır. Bu sebeple, söz konusu alanlarda uygulamaya ilişkin doğacak hukuki boşluk kamu yararını ihlal edecek nitelikte görüldüğünden, iptal kararları doğrultusunda Teklifle ilgili mevzuatta değişiklikler yapılarak oluşacak hukuki boşluğun doldurulması amaçlanmaktadır.

1700 sayılı Dahiliye Memurları Kanununda yapılan değişikliklerle kaymakam adaylarında aranacak eğitim şartlarına, başka kurumlarda belirlenen görevlerde geçen sürelerin Mülki İdare Amirliği Sınıfında geçen sürelerden sayılmasına, mülkiye müfettişi olacaklarda aranacak şartlar ile müfettişlerin yetkilerine, mülki idare amirlerinin değerlendirme usullerine ve valilerden genel müdür veya dengi kadrolara atananların özlük haklarına ilişkin düzenlemeler yapılmaktadır.

3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun 90 inci maddesinde yapılan düzenleme ile Polis Bakım ve Yardım Sandığının amacı ve üyeleri belirlenmekte, emeklilerle ilgili uygulamadaki boşluğun giderilmesi amaçlanmaktadır. Madde ile sandık gelirleri, üyelik aidatları ve sandıktan yapılacak yardımlar düzenlenmektedir.

6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda yapılan düzenlemeyle kayda tabi olmadan yurt dışından getirilen veya ülkemizde üretilen ateşli silah parçalarının birleştirilerek ateşli silah haline getirilmesinin önlenmesi amacıyla ateşli silahlara ait ana veya balistik önemi haiz parçaların her biri, Kanun kapsamına alınmaktadır. Son zamanlarda şiddet olaylarının birçoğunda 6136 sayılı Kanun hükümlerine aykırı ateşli silahların kullanıldığı tespit edildiğinden suçlarla etkin mücadele edilmesi ve suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla kurusıkı tabir edilen silahların özelliklerinde değişiklik yaparak Kanun hükümlerine tabi silah vasfına dönüştürenler hakkında ceza hükmünü içeren fıkra, Kanunun 13 üncü madde metninden çıkarılarak daha fazla cezayı öngören 12 nci madde metnine eklenmektedir. Ayrıca Kanun hükümlerine aykırı olarak ateşli silahlar ile bunlara ait mermi veya parçaların her birinin satılması, bulundurulması ve taşınması suçunun cezaları artırılmaktadır.

AFAD Başkanınm, 375 sayılı KHK’nın Ek (II) sayılı cetvelinde; AFAD Başkan Yardımcılarının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Ek (I) sayılı cetveli ile 375 sayılı KHK’nın Ek (II) sayılı cetvelinde yerleri düzenlenerek hiyerarşik konumlarına aykırılık teşkil eden durumun ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır.

926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda ve 4678 sayılı Türk Silahlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında Kanunda yapılan düzenlemeyle; muvazzaf olarak göreve başlayan astsubaylar ile sözleşmeli iken daha sonradan muvazzaflığa geçirilen astsubaylar arasında oluşan eşitsizliğin giderilmesi amaçlanmaktadır.

1512 sayılı Noterlik Kanununun 199 uncu maddesinde yapılan düzenlemeyle yabancı memleketlere gönderilecek noterlik işlemlerinin altındaki mühür ve imzanın onaylanması işleminin tüm valilik ve kaymakamlıklarca yapılabilmesine imkân sağlanmaktadır.

1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanununda yapılan değişiklik ile kiralanan araçların; terör, kaçakçılık, gasp, hırsızlık, dolandırıcılık vb. suçlarda kullanılması veya suçlara konu olmasının engellenmesi ve hizmet piyasasının sağlıklı işlemesi amacıyla düzenlemeler yapılmaktadır.

2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanununda yapılan düzenlemeyle Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisinde lisans ve önlisans eğitimi alanlar ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı nam ve hesabına diğer yükseköğretim kurumlarmda okuyan öğrencilerin ve mecburi hizmetle yükümlü olduğu süre içinde istifa edenler ile disiplinsizlik, işledikleri suç veya her ne suretle olursa olsun ilişiği kesilen personelin; kendilerine yapılan Öğrenim, eğitim ve yetiştirme masraflarına yönelik ödeyecekleri tazminat tutarının artırılması öngörülmektedir.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda yapılan düzenleme ile mevzuatta belirtilen ışıklı ve/veya sesli uyarı işareti veren cihazların kullanılması yasak olan araçlarda bulunmasının önüne geçilmesi amacıyla ihlallere uygulanacak yaptırımlar ağırlaştırılmaktadır.

5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunda yapılan düzenleme ile özel güvenlik görevlilerinde aranacak şartlarda değişiklik yapılmaktadır.

Anayasa Mahkemesinin 16/12/2021 tarihli ve 2021/59 E., 2021/90 K. sayılı iptal kararı üzerine 5253 sayılı Dernekler Kanununda lokallerin açılması ve işletilmesi, denetimi ve kapatılmasına yönelik düzenleme yapılmaktadır. Yine Anayasa Mahkemesi, 29/12/2022 tarihli ve 2018/149 E., 2022/163 K. sayılı kararında, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde iptal hükümlerine yer verdiğinden iptal hükümleri doğrultusunda Kanunun ek 2 nci maddesinde düzenleme yapılmaktadır.

6136 sayılı Kanunun 12 nci ve 13 üncü maddelerinde yapılan değişiklikler doğrultusunda, ruhsatsız silahlarla ve suçlarla mücadelede etkinliğin artırılması ve caydırıcılığın sağlanması amacıyla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda düzenleme yapılarak; 6136 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci ve beşinci fıkrasında belirtilen suçlar seri muhakeme usulü kapsamından çıkarılmaktadır.

6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununda yapılan düzenlemeler ile kısa dönem ikamet izni verilmesine esas olacak taşınmazın niteliği ve değerinin İçişleri Bakanlığınca belirlenmesi düzenlenerek kanşıklıkların giderilmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca sımr dışı etme kararına ve kısa dönem ikamet izni başvurusunun reddi ya da kısa dönem ikamet izninin iptali kararlarına karşı, mahkemeye yapılan başvurularda yargılama sürecinin hızlandırılmasına ilişkin değişiklikler yapılmaktadır.

Anayasa Mahkemesinin iptal kararları doğrultusunda 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun ve 7245 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunda düzenlemeler yapılmaktadır.

MADDE GEREKÇELERİ

MADDE 1- Anayasa Mahkemesi 5/4/2023 tarihli ve 2022/71 E., 2023/65 K. sayılı kararı ile, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin kaymakam adaylığı başvurularında eğitim şartlarını düzenleyen 274/A maddesinin konu bakımından yetki yönünden Anayasa’ya aykırı olduğundan iptaline ve kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar vermiştir.

Anayasa Mahkemesi 7/12/2023 tarihli ve 2023/212 sayılı karan ile, 1700 sayılı Dahiliye Memurları Kanununun namzetlik ve ehliyet şartları başlıklı 2 nci maddesinin (B) fıkrasını 2/7/2018 tarihi itibariyle yürürlükten kaldıran 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 134 üncü maddesinin (a) bendini Anayasaya aykırı olduğunu tespit ederek iptaline karar vermiştir.

Madde ile iptal kararları ile ortaya çıkan hukuki boşluğun giderilmesi için Kaymakam Adaylığı eğitim şartlarının 1700 sayılı Dahiliye Memurları Kanununa eklenmesi yönünde düzenleme yapılmaktadır.

MADDE 2- 1700 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (A) fıkrasının (2) numaralı bendinde yapılan değişiklikle yönetmelik kapsamı ile ilgili düzenleme yapılmış; (B) fıkrasının (1) numaralı bendinde yapılan düzenleme ile mülki idare amirliği niteliğinin değerlendirilmesine yönelik kurumlarda geçen hizmet sürelerinin birinci sınıfa yükseltilme. Mülkiye Müfettişliğine başvurma, sınıf ve bölge mecburi hizmet sürelerinin hesaplamalarında esas alınan Mülki İdare Amirliği Hizmetleri Sınıfında geçen hizmet süresi hesabına dahil edilmediğinden oluşabilecek hak kayıplarının engellenmesi amaçlanmıştır.

MADDE 3- Maddeyle, 1700 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde değişiklik yapılmaktadır.

1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığının görevlerini düzenleyen 260 inci maddesinin ikinci fıkrasında, Teftiş Kurulunun ve mülkiye müfettişlerinin görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usullerinin yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır.

Anayasa Mahkemesi 26/10/2023 tarihli ve 2018/118 E., 2023/180 K. sayılı kararıyla; ikinci fıkrada yer alan "... ve mülkiye müfettişleri...” ibaresini iptal etmiş ve iptal kararının Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar vermiştir. Bu karar 27/2/2024 tarihli ve 32473 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Anayasa Mahkemesinin iptal kararının gerekçesinde; "... Anayasa’nın 128. maddesine göre memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülüklerinin kanunla düzenlenmesi gerekmektedir. Mülkiye müfettişlerinin görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usullerine yönelik bir düzenleme öngören dava konusu kural münhasıran kanunla düzenlenmesi gereken bir konuya ilişkin bulunmaktadır.” denilmiştir.

Mülki İdare Amirliği Hizmetleri Sınıfındaki kamu görevlileriyle ilgili düzenlemeler esas itibariyle 9/6/1930 tarihli ve 1700 sayılı Dahiliye Memurları Kanununda yer almaktadır.

Madde ile 1700 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde değişiklik yapılarak müfettişlerin kimler arasından atanacağına ve teftiş, denetim, inceleme, araştırma ve soruşturma görevlerinin mülkiye müfettişleri tarafından yerine getirileceği hüküm altına alınmakta ve yetkileri düzenlenmektedir.

MADDE 4- Madde ile birinci sınıfa ayrılmak için gerekli şartları kasım ayından önce sağlamış olan mülki idare amirlerinin, tamamlayıcı işlem niteliğinde olan kararın 1700 sayılı Kanunun ek 3 üncü maddesi gereğince her yıl kasım ayında alınması nedeniyle, şartların sağlanmasından kararın alınmasına kadar geçen süreçte meydana gelebilecek vefat ve benzeri sebeplerle uğrayacağı hak kayıplarının engellenmesi amaçlanmaktadır.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilmesi sonucunda Bakanlık Encümeni kaldırıldığından “İçişleri Bakanlığı Encümeni” ibaresi ile diğer encümen ibareleri madde metninden çıkarılmış ve değerlendirme listesinde ismi bulunmayan ilgililerin itiraz merci İçişleri Bakanlığı olarak güncellenmiştir. Hak kayıplarının engellenmesi amacıyla, değerlendirme listesinde ismi bulunmayan ilgililerin iki yıl beklemelerinin önüne geçilerek yapılacak ilk değerlendirmede tekrar birinci sınıf incelemesine tabi tutulmasına imkân sağlanmaktadır.

MADDE 5- Madde ile 1700 sayılı Kanuna eklenen ek madde ile il valilerinden veya il valiliği yapmış olanlardan İçişleri Bakanlığı merkez teşkilatı ile bağlı, İlgili ve ilişkili kuruluşlarında genel müdür kadrosunun dengi kadrolara atananların mali hak kaybına uğramalarının engellenmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 6- 4/6/1937 tarihli ve 3201 sayılı Kanunun 90 inci maddesi ile kurulan, 20/1/1960 tarihli ve 7410 sayılı Kanunla mevcut yapısına kavuşturulmuş olan Polis Bakım ve Yardım Sandığının gerek ilk kuruluş anında gerekse mevcut yasal düzenlemede Emniyet Teşkilatı mensuplarının emekliliklerinde de ihtiyaçlarının karşılanması için faaliyette bulunulması öngörüldüğünden; maddenin birinci fıkrasında, üyelikleri devam etmekte iken görevlerinden emekli olanlardan katılım payını Sandıkta bırakanların Sandık üyeliklerinin devam etmesi yönünde düzenleme yapılarak, emeklilerle ilgili uygulamadaki boşluğun giderilmesi amaçlanmaktadır.

Maddenin ikinci fıkrasında; Sandığın üyeleri ile arasındaki ilişkilerde kamu hukukuna, diğer tüm iş ve işlemlerinde özel hukuk hükümlerine tabi olduğu açıkça belirtilerek, uygulamada ortaya çıkan tereddütlerin giderilmesi amaçlanmakta, yürürlükte bulunan Polis Bakım ve Yardım Sandığı Tüzüğünde de yer aldığı şekilde Sandık gelirleri ve üyelik aidatları düzenlenmektedir.

Maddeye eklenen fıkralar ile 28/12/2018 tarihinden önce Emniyet Teşkilatı kadrosunda göreve başlayanların istekleri halinde Sandığa üye olabilecekleri, bu üyelerin Sandığa girişlerinden itibaren üç yıl geçtikten sonra nemalar dahil aidatlarını alarak ayrılabilecekleri, ancak üyelikten çıkanların bir daha Sandık üyeliğine kabul edilmeyecekleri hususları düzenlenmektedir. Ayrıca Sandığın Emniyet Teşkilatı mensubu olan üyelerine veya ölümleri halinde mirasçılarına emeklilik yardımı, maluliyet yardımı ve ölüm yardımı; emekli olan üyelerine ise katılım payı kâr payı ve ölüm yardımı yapılacağı belirtilerek, Sandıktan yapılacak yardımların kapsamı belirlenmektedir.

MADDE 7- Madde ile 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun 1 inci maddesinde değişiklik yapılmak suretiyle ülkemizin de taraf olduğu 12/2/2004 tarihli ve 5095 sayılı Kanunla onaylanan Sınır Aşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesine Ek Ateşli Silahlar, Parçalar ve Akşamlan ile Mühimmatının Yasadışı Üretimine ve Kaçakçılığına Karşı Protokole uyum sağlanması ve kayda tabi olmadan yurt dışından getirilen veya ülkemizde üretilen parçaların birleştirilerek ateşli silah haline getirilmesinin önlenmesi amacıyla bazı ana veya balistik önemi haiz ateşli silah parçalarının her birinin Kanun kapsamına alınması sağlanmaktadır. Böylelikle bu Kanun kapsamındaki ateşli silahlara ait namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaların her birinin yasa dışı yollarla ülkeye sokulması, üretilmesi, satılması, satın alınması, taşınması veya bulundurulması fiilleriyle etkin bir şekilde mücadele edilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 8- 6136 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasında yapılan düzenleme ile devlet büyükleri tarafından armağan edilen silahların, süreden muaf olması ve armağan

edilen silahların, hediye niteliğini koruması amacıyla kişiye hukuki ve mali yük oluşturması önlenmektedir.

MADDE 9- 6136 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yapılan düzenleme ile devlet büyükleri tarafından armağan edilen silahlann, harçtan muaf olması ve armağan edilen silahlann, hediye niteliğini koruması amacıyla kişiye hukuki ve mali yük oluşturması önlenmektedir.

MADDE 10- Madde ile, 6136 sayılı Kanunun 9 uncu maddesine eklenen fıkralarla ikinci kez silahı çalınan veya silahını ikinci kez kaybedenlere, yeni silah müracaat!annda tek bir silah için taşıma veya bulundurma izni verilebileceği düzenlenmektedir. Ancak, bu hükme göre alınan silahın devri halinde yeniden taşıma veya bulundurma izni verilebilecektir. Belirtilmelidir ki, ruhsat sahiplerinin kayıp veya çalıntı olmayan silahlarına ait ruhsatlarını yenilemesi bu düzenleme kapsamında değerlendirilmeyecektir. Üçüncü kez silahı çalman veya silahını üçüncü kez kaybedenlerin silah vesikasının geri alınacağı ve bu kişilere fiil tarihinden itibaren beş yıl geçmedikçe silah bulundurma ve taşıma izni verilmeyeceği düzenlenmektedir. Bu kişilere, fiil tarihinden beş yıl geçtikten sonra yapacakları yeni silah müracaatlarmda ise tek bir silah için taşıma veya bulundurma izni verilebileceği hükme bağlanmaktadır.

Böylelikle düzenlemeyle, kayıp veya çalıntı olduğu beyan edilen ruhsata bağlanmış silahların suistimal edilerek silah ruhsatı almasında engeli bulunan kişilere, terör örgütlerine veya organize suç örgütlerine gayri resmi yollarla satılmasının engellenmesi, deprem, sel, yangın gibi doğal afetlerin haricinde ruhsatlı silahların yasadışı kullanım alanına çıkarılmasına engel olunması amaçlanmaktadır.

MADDE 11- Maddeyle, 6136 sayılı Kanunun 12 nci maddesinde değişiklik yapılmaktadır.

Düzenlemeyle, 6136 sayılı Kanun kapsamındaki ateşli silahlann bu Kanun hükümlerine tabi tutulan namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik Önemi haiz parçaların her birinin kaçakçılığı suç haline getirilmektedir.

Böylelikle, bu parçaların her birinin ülkeye sokulması, ilgili mevzuat hükümleri dışında üretilmesi veya ülkeye sokulmuş ve ülkede yapılmış olan parçaların silah kaçakçılığı kastıyla; bir yerden diğer bir yere taşınması veya satılması ya da bu amaçla bulundurulması suretiyle gerçekleştirilen silah kaçakçılığı fiillerinin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.

Maddenin dördüncü fıkrasında yapılan değişiklikle silah kaçakçılığı suçuna konu silahların susturucu veya hedef noktalayıcı aparat takılı silahlardan olması halinde bu silahların vahim nitelik arz eden silahlardan sayılacağı ve maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca verilecek cezaların yarı oranında artırılarak hükmolunacağı kabul edilmektedir. Aynca, ateşli silahlara ait ana veya balistik önemi haiz parçaların miktar bakımmdan vahim olması hali de nitelikli hal olarak düzenlenmektedir. Bu durumda da maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca verilecek cezalar yarı oranında artırılarak hükmolunacaktır.

Maddeye eklenen altıncı fıkrayla, kurusıkı tabir edilen ses veya gaz fişeği ya da benzerlerini atabilen silahı, teknik özelliklerinde değişiklik yaparak 6136 sayılı Kanun hükümlerine tabi silah haline dönüştürmek eylemi, Harp Araç ve Gereçleri ile Silah, Mühimmat ve Patlayıcı Madde Üreten Sanayi Kuruluşlarının Denetimi Hakkında Kanun hükümleri dışında yapılmış üretim olarak kabul edilmektedir. Ayrıca bu eylemin, silah kaçakçılığı suçuna konu bu madde hükümlerine göre cezalandırılacağı düzenlenmektedir. Fıkraya göre dönüştürülen silahın sayı ve nitelik bakımından vahim olmaması halinde, verilecek ceza üçte birinden yarısına kadar indirilecektir.

MADDE 12- Maddeyle, 6136 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi değiştirilmektedir.

Maddenin birinci fıkrasıyla, ses veya gaz fişeği atabilen silah iken bu Kanun hükümlerine tabi silah vasfına dönüştürülen silahların ve bu Kanun kapsamındaki ateşli silahlar ile bu Kanun hükümlerine tabi tutulan namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaların her birinin bu Kanun hükümlerine aykırı olarak satılması, bulundurulması ve taşınması suç olarak düzenlenmektedir. Son zamanlarda şiddet olaylarının birçoğunda bu Kanun hükümlerine aykırı ateşli silahların kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu sebeple suçla etkin mücadele edilmesi ve suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla bu Kanun hükümlerine aykırı olarak ateşli silahlar ile bunlara ait mermi veya parçaların satılması, bulundurulması ve taşınması suçunun cezalan artırılmaktadır.

Maddenin ikinci fıkrasıyla ateşli silahlara ait ana veya balistik önemi haiz parçaların sayı veya nitelik bakımından vahim olması da suçun ağırlaştırıcı hali kapsamına alınmaktadır.

Maddenin üçüncü fıkrasıyla, ateşli silahlara ait mutat sayıdaki ana veya balistik önemi haiz parçaların ev ve işyerinde bulundurulması fiili suç kapsamma alınmaktadır. Ayrıca vahim niteliğe haiz olmayan ateşli silahın bir adet olması ve mutat sayıdaki mermilerin veya ana veya balistik önemi haiz parçalarının ev veya işyerinde bulundurulması suçuna verilecek cezalar artırılmaktadır.

Maddenin dördüncü fıkrasıyla, ateşli silahlara ait mutat sayıdaki ana veya balistik önemi haiz parçaların pek az sayıda bulundurulması veya taşınması eylemi suçun hafifletici hâli kapsamına alınmaktadır.

Maddenin beşinci ve altıncı fıkrasıyla, bu madde kapsamındaki bulundurma ve taşıma fiilinin; vefat, sağlık durumu, malıkûmiyet, müsadere, satın alma veya devir nedeniyle yapılan ruhsatlandırma ya da ruhsat yenileme işlemlerinde bu Kanunda düzenlenen yükümlülüklere aykırı davranılarak işlenmesi hali ile nakil izin belgesi alınmaksızın, bulundurma izni verilen silahın mesken veya işyeri değişikliği nedeniyle nakledilmesi halinin idari yaptırıma tabi tutulması sağlanmaktadır.

Ayrıca maddenin yedinci fıkrasıyla, bu madde hükümlerine göre idari para cezalarına mülki idare amirince karar verileceği hüküm altına alınmaktadır.

MADDE 13- 9/6/2022 tarihli ve 103 sayılı Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının teşkilat yapısında değişikliğe gidilmiş olup Başkanlık teşkilatında, Başkan Yardımcılarına bağlı dört adet Genel Müdürlük kurulması öngörülmüştür. Anılan Kararnamenin eki cetvelde 2 adet Başkan Yardımcısı kadrosu, 4 adet de Genel Müdür kadrosu ihdas edilmiştir.

İdari teşkilat yapılanması içerisinde yer alan Genel Müdürlerin ek gösterge cetvelleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Ek (I) sayılı Cetvelin “I. Genel İdari Hizmetler Sınıfı” bölümünün (d) bendinde 7000 olarak; Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkan Yardımcılarının ek göstergesi ise Eki (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “I- Genel İdare Hizmetleri Sınıfı” bölümünün (f) bendinde 5400 olarak belirlenmiştir.

657 sayılı Kanunun Ek (I) sayılı cetvelinde belirlenen bu durum, fiiliyatta Başkanlığın teşkilat yapısı itibariyle Genel Müdürün üstü olan AF AD Başkan Yardımcılarının hiyerarşik konumuna aykırılık teşkil etmektedir. Bu nedenle söz konusu aykırılığın ortadan kaldırılabilmesi için 657 sayılı Kanunun Ek (I) sayılı cetvelinde AF AD Başkan Yardımcılarının hiyerarşik konumuna uygun değişikliklerin yapılması amaçlanmaktadır.

MADDE 14- Jandarma Genel Komutanlığı emrinde sözleşmeli astsubay olarak göreve başlayıp daha sonradan muvazzaflığa geçirilen personel tarafından eksik bekletme hükümlerinden faydalandırılmaları için açılan idari davalarda bazı idare mahkemeleri tarafından, sözleşmeli statüden muvazzaflığa geçiş işlemi ilk nasıp gibi yorumlanarak söz

konusu personel hakkında 926 sayılı Kanununun 79 uncu maddesi hükümleri gereği eksik bekletme hükümlerinin uygulanmasına yönelik kararlar verilmektedir. Eksik bekletme işlemi, özü itibarıyla ilk nasıptan önce tamamlanmış lisans eğitimlerine istinaden rütbe bekleme süresinin kısaltılması uygulaması olup, mesleğe başladıktan sonra tamamlanan lisans eğitimlerine karşılık personele statüsü fark etmeksizin (sözleşmeli ya da muvazzaf) Öğrenim intibakı işlemi yapılarak derece/kademe verilmektedir. Sözleşmeli statüde göreve başlayan personelin muvazzaflığa geçiş işlemi ilk nasıp mahiyeti taşımamaktadır. Bu haliyle mesleğe başladıktan sonra lisans eğitimini tamamlayan ve sonrasında muvazzaf olan personelin eksik bekletme hükümlerinden faydalandırılması mümkün değildir. Jandarma Genel Komutanlığının sözleşmeli astsubay mevcutları dikkate alındığında aksi yöndeki mahkeme kararlarının ciddi bir yoğunluk oluşturarak uygulamada sorunlara, hatta sözleşmeli statüden muvazzaflığa geçen astsubaylar lehine eşitsizliğe yol açacağı değerlendirilmektedir. Bu sebeple yorumlama farklılıklarının giderilmesi maksadıyla; 926 sayılı Kanununun 79 uncu maddesinin üçüncü fıkrasından yararlandırılma için aranan kriterlerin doğrudan muvazzaf başlayan astsubaylar ile sözleşmeli başlayıp daha sonradan muvazzaflığa geçirilen astsubaylar için aynı hale getirilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 15-1512 sayılı Noterlik Kanununun mevcut 199 uncu maddesine göre yabancı memleketlere gönderilecek noterlik işlemlerinin altındaki mühür ve imzamn onanması işlemi noterin bulunduğu yer valiliğince yapılmakta iken madde ile teknolojik yenilikler ve e-devlet tarafından sunulan hizmetler de dikkate alınarak tüm valilik ve kaymakamlıklarca yapılabilmesine imkân sağlanmaktadır.

MADDE 16-1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanununda yer alan “kiralama şirketi” ibaresi bireysel olarak şirket kurmadan araç kiralama işi yapan kişilere ceza uygulanmasında hukuki sıkıntılar yaşanmasına neden olmaktadır. Bu sıkıntıların giderilmesi amacıyla “Şirket” ibaresi yerine 1774 sayılı Kanunun lafzına da uygun olarak “gerçek ve tüzel kişilere ait işletme” ibaresi getirilmektedir.

Ülkemizde asayişe müessir olaylar içerisinde araç, gemi/deniz aracı kiralama işi yapan gerçek ve tüzel kişilere ait işyerlerinden kiralanan araçların terör, kaçakçılık, gasp, hırsızlık vb. suçlarda kullanıldığı yapılan analizler sonucu tespit edilmiştir. Bu sebeple suç ve suçlulukla etkin mücadele edebilmek ve kiralık araçların yasadışı amaçla kullanılmasını önlemek amacı ile araç kiralayan müşterilerle ilgili bilgilerin tam ve eksiksiz biçimde toplanması, değerlendirilmesi ve denetimlerin süratle yapılarak, yasadışı eylemlerin engellenmesi, ayrıca Anayasasının 23. maddesinde düzenlenen seyahat hürriyetinin güven içinde kullanılmasını sağlamak amacıyla kolluğun teknik altyapıya sahip olması önemli bir gerekliliktir.

Bu amaçla 1774 sayılı Kanunun Geçici 4 üncü maddesinde; kiralık araç şirketlerine kayıtlarını kolluğa bildirmesi için hazırlanan sisteme belirtilen süre içerisinde kayıt olma zorunluluğu getirilmiş, bu süre de kayıt olmayan İşletmelere idari yaptırım uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Mevcut uygulamada bu hükmün ihlali bu Kanunun Geçici 4 üncü maddesi kapsamında değerlendiriliyor ise de geçici maddede işletmelerin sisteme bağlanma zorunluluğu vurgulanmış, ancak bu maddenin geçerliliğini yitirmesi halinde kayıt olmayan firmalara uygulanacak idari yaptırımlarla ilgili bir açıklık getirilmemiştir. Bu nedenle, sisteme kayıt olma hükmünün ihlalinde uygulanacak idari yaptırımla ilgili hüküm bu Kanunun Ek 3 üncü maddesine kalıcı olarak eklenmektedir. Bununla birlikte terörle, suçla ve suçluyla etkin mücadele edilmesine katkı sağlaması amacıyla araçlarda GPS cihazı (küresel uydu navigasyon sistemi) bulundurulması ve bu cihaz marifetiyle tespit edilecek konum bilgilerinin ilgili işletme tarafından beş yıl süreyle genel kolluk birimlerince talep edilmesi halinde muhafaza edilmesi hususu hükme bağlanmaktadır.

Madde ile araç kiralayanın birden fazla kiralama yapıp yapmadığına ilişkin bilginin genel kolluk kuvvetleri tarafından araç kiralama faaliyeti yürüten gerçek ve tüzel kişilerle paylaşılması ve suçun işlenmesinin Önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.

Ülkemizde faaliyet gösteren araç kiralama firmaları, kiralama işi yaptıktan sonra verilerini sisteme kiraya verdikleri saatte değil, o gün içinde herhangi bir saatte kayıt yaptıklarında mevzuat hükmünde yer alan “kayıtlarını günü gününe tutmak” ibaresi nedeniyle ilgililere idari yaptırım uygulanamamakta ve haklarında adli makamlarca yakalama emri düzenlenmiş şahısların araç kiralaması durumunda anlık bilgi edinilemediğinden şahısların bulundukları konumları değiştirerek yakalanmalarına yönelik yapılacak çalışmalar olumsuz olarak etkilenmektedir. Bu nedenle kiralık araç firmalarının envanterindeki aracın teslim tarihini anlık sisteme girmesiyle amir hüküm gereğince uygulanacak trafik cezalarımn aracı kiralayan şahıslara tam ve doğru zamanlı uygulanması ile bu konudaki mağduriyetlerin giderilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 17- 2692 sayılı Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanununda yer alan mevcut düzenleme ile kendisine tevdi edilen görevleri fiilen hayatını hiçe sayarak üstün bir cesaret, feragat ve kahramanlıkla yerine getirdiği tespit edilen personele İçişleri Bakanı tarafından Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası verilmesine imkân sağlanmaktadır. Maddede öngörülen düzenleme ile Sahil Güvenlik Komutanlığı personelinin moralini yükseltmek, tecrübelerini ve başarılannı gururla resmi üniformalarında taşımalarını sağlamak maksadıyla kendisine tevdi edilen görevleri cesaret, feragat, kahramanlık veya üstün başarı ile yerine getiren personele “Sahil Güvenlik Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası” yanında, “Sahil Güvenlik Şeref Madalyası” ve “Sahil Güvenlik Üstün Hizmet Madalyası” verilebilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 18- Madde ile, 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun 104 üncü maddesi kapsamındaki askeri kantinlerle aynı mahiyette işletilen Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı kantinlerin elektrik, su ve yakacak giderlerinin, Millî Savunma Bakanlığı bağlısı askeri kantinlerde olduğu gibi genel bütçeden karşılanması maksadıyla, 2692 sayılı Kanunun ek 4 üncü maddesinde değişiklik yapılması amaçlanmaktadır.

MADDE 19- Madde ile, en az dört yıl süreli fakülte, yüksekokul ya da lisansüstü öğrenimi tamamlamış olanlardan temel askerlik veya kolluk eğitimine alınan muvazzaf subay ve muvazzaf astsubay adaylardan aynlmak isteyenlerin, sözleşmeli subay ve astsubay adaylarında olduğu gibi kendilerine yapılan öğretim masraflarım ödemelerinin sağlanması,

Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı nam ve hesabına diğer yükseköğretim kurumlannda okuyan öğrencilerin subay veya astsubay naspedilmeden ayrılmalarım engellemek maksadıyla, yeterlilik sınavından muaf tutulmalarım ve bu okullardan mezuniyet tarihlerinin aym zamanda Subaylığa/Astsubaylığa ilk nasıp tarilıi olarak düzenlenmesi,

Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisinde lisans ve önlisans eğitimi alanlar ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı nam ve hesabına diğer yükseköğretim kurumlannda okuyan öğrencilerin istifa haklarının kısıtlanması, kendilerine yapılan masrafla ilgili tazminat tutarının arttınlması ve öğrenim gördükleri bölümleri/programlan veya okumakta olduklan yükseköğretim kunımlarmı değiştirmelerinin veya yatay geçiş yapmalarının engellenmesi,

Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisinde lisans ve önlisans eğitimi alanlar ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı nam ve hesabına diğer yükseköğretim kurumlannda okuyan öğrencilerden istifa ve sağlık sebepleri haricinde ilişiği kesilenlerin ödeyecekleri tazminat tutarının artınlması amaçlanmaktadır.

MADDE 20- 2803 sayılı Kanunda yapılan düzenleme ile; 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun 104 üncü maddesi kapsamındaki askeri kantinlerle aynı mahiyette işletilen Jandarma Genel Komutanlığına bağlı kantinlerin elektrik, su ve yakacak giderlerinin. Millî Savunma Bakanlığı bağlısı askeri kantinlerde olduğu gibi genel bütçeden karşılanması maksadıyla, 2803 sayılı Kanunun ek 8 inci maddesinde değişiklik yapılması amaçlanmaktadır.

MADDE 21- 2803 sayılı Kanununda yer alan mevcut düzenleme ile kendisine tevdi edilen görevleri fiilen hayatını hiçe sayarak üstün bir cesaret, feragat ve kahramanlıkla yerine getirdiği tespit edilen personele İçişleri Bakanı tarafından Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası verilmesine imkân sağlanmaktadır. Maddede öngörülen düzenleme ile Jandarma Genel Komutanlığı personelinin moralini yükseltmek, tecrübelerini ve başarılarını gururla resmi üniformalarında taşımalarını sağlamak maksadıyla kendisine tevdi edilen görevleri cesaret, feragat, kahramanlık veya üstün başarı ile yerine getiren personele “Jandarma Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası” yanında, “Jandarma Şeref Madalyası” ve “Jandarma Üstün Hizmet Madalyası” verilebilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 22- Madde ile mecburi hizmetle yükümlü olduğu süre içinde; istifa edenler ile disiplinsizlik, işledikleri suç veya her ne suretle olursa olsun ilişiği kesilen personelin (sağlık sebebi hariç) ödeyecekleri tazminat tutarının artırılması,

Öğrenim, eğitim ve yetiştirme masraflarının hangi unsurlardan oluşacağı ve tahsiline ilişkin usul ve esasların kapsamına öğrenciler ile subay ve astsubay adaylarının da eklenmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 23- Mevzuatta belirtilen ışıklı ve/veya sesli uyan işareti veren cihazların mevzuatta izin verilmeyen araçlara takılması ve kullanılması yasaklanmıştır. Bu cihazların hangi durumlarda ve hangi araçlarda kullanılacağı açıkça düzenlenmiştir. Bu cihazların takılması ve kullanılması yasak olan araçlarda bulunması geçiş üstünlüğüne sahip olan araçların bu hakkının kullanılmasını zorlaştırmakta ve trafik güvenliğini tehlikeye atmaktadır. Düzenleme ile ihlal için uygulanan para cezasının miktarı artırılmakta bunun yanında sürücü belgesi otuz gün süreyle geri alınarak araç trafikten menedilmektedir. Ayrıca ışıklı ve/veya sesli uyarı işareti veren cihazların takılacağı yerlerin dışında bulundurulması ve kullanılması durumunda sürücülere idari para cezası yaptırımı artırılmakta tekerrür halinde cezanın artırılarak uygulanması düzenlenmekte ve tekerrür halinde para cezası yanında sürücü belgesi otuz gün süreyle geri alınarak araç trafikten menedilmektedir. Cihazlara el konulması ve mülkiyetinin kamuya geçirilmesi kararı verileceği düzenlenmektedir. Aynı ihlalin bir yıl içinde ikinci ve üçüncü kez tekrarlanması hallerinde ise yaptırımlar ağırlaştırılmakta, geri alınan sürücü belgesinin iade şartlan zorlaştırılmaktadır. İhlale yönelik yaptırımların ağırlaştınlarak caydırıcılığın artırılması ve ihlalin tekrarının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 24- 2918 sayılı Kanunun ek 18 inci maddesinde yapılan değişiklik ile, Türkiye Noterler Birliğince tutulan araç sicil ve tescil sistemi veri tabanında yer alan bilgilerin, Emniyet Genel Müdürlüğünün yanı sıra Jandarma Genel Komutanlığı İle de anlık olarak paylaşılması düzenlenerek Jandarma Genel Komutanlığının sorumluluk sahasında işlenen terör, kaçakçılık ve göçmen kaçakçılığı suçlarında kullanılan araçların takibinin yapılabilmesi, suç işlenmesinin önlenmesi, şüphelilerin yakalanması, asayişin sağlanması ve düzensiz göçün engellenmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 25- Hem sözleşmeli hem de doğrudan muvazzaf olarak göreve başlayan astsubaylarda rütbede eksik bekletmeden yararlanma koşulu olarak "astsubay olmak için

başvuru yapılmadan önce astsubay meslek yüksekokullarından yıl itibariyle fazla olan fakülte, yüksekokul veya meslek yüksekokullarının bitirilmiş olmasımn" arandığı, ancak 4678 sayılı Türk Silahlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında Kanunun 12 nci maddesinde yer alan “...muvazzaf astsubaylığa geçirilenlerin ise astsubay meslek yüksekokulu öğrenim sürelerinden yıl olarak fazla okudukları süreler, rütbe bekleme sürelerinden düşülür...” ibaresinin sözleşmeli iken daha sonradan muvazzaflığa geçen astsubaylann lehine eşitsizliğe yol açmasının önlenmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 26- 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunda özel güvenlik görevlilerinde aranacak şartlarda değişiklik yapılarak, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen kişilerden (3) numaralı alt bentlerde sayılan suçlan işleyenler dışındakilerinin özel güvenlik görevlisi olabilmesi için düzenleme yapılmış; casusluk, gizli kalması gereken bilgileri açıklama gibi nitelikli suçlardan kovuşturma bulunmamak şartının madde kapsamına alınabilmesi için “Devletin güvenliğine” ibaresi madde metnine eklenmiş, ayrıca soruşturma bulunmamak şartı madde metninden çıkarılmaktadır.

MADDE 27-Anayasa Mahkemesinin 16/12/2021 tarihli ve 2021/59 E., 2021/90 K. sayılı karan uyarınca madde ile 5253 sayılı Dernekler Kanununun “Tanımlar” başlıklı 2 nci maddesine lokal tanımı eklenmektedir.

MADDE 28- 5253 sayılı Kanunda yapılan düzenleme ile; Anayasa Mahkemesinin 16/12/2021 tarihli ve 2021/59 E., 2021/90 K. sayılı kararı uyarınca lokallerin açılmasına ilişkin esas ve usullerin yönetmelikle düzenleneceği ifadesinin yürürlükten kaldırılmaktadır.

MADDE 29- Anayasa Mahkemesinin 5253 sayılı Kanunun 26 nci maddesindeki lokallerin işletilmesi ve kapatılmasının yönetmelikle düzenleneceğine ilişkin hükmü iptal ettiği 16/12/2021 tarihli ve 2021/59 E., 2021/90 K. sayılı kararı uyarınca aynı Kanuna yeni madde ilave edilerek lokallerin açılmasına ve işletilmesine ilişkin düzenleme Kanun ile yapılmaktadır.

MADDE 30-Anayasa Mahkemesinin, 5253 sayılı Kanunun 26 nci maddesindeki lokallerin işletilmesi ve kapatılmasının yönetmelikle düzenleneceğine ilişkin hükmü iptal ettiği 16/12/2021 tarihli ve 2021/59 E., 2021/90 K. sayılı kararı uyannca aynı Kanuna yeni madde ilave edilerek lokallerin denetimine ve kapatılmasına ilişkin düzenleme Kanun ile yapılmaktadır.

MADDE 31- Anayasa Mahkemesinin 29/12/2022 tarihli ve 2018/149 E., 2022/163 K. sayılı karan ile 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin “Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü” başlıklı 263 üncü maddesinin (a) ve (b) bentlerinde yer alan “kayıtlarım tutmak” ibaresi ve (g) bendinde yer alan “Türk vatandaşlan tarafından yurtdışında kurulan dernek ve benzeri kuruluşların kayıtlarını tutmak, kuruluş ve faaliyetlerini yurtiçinde ve yurtdışında ilgili makamlar aracılığıyla izlemek, değerlendirmek ve bu derneklerle ilgili gerekli işlemlerin yapılmasım sağlamak” ibaresi söz konusu yetkinin kararname ile düzenlenemeyeceği gerekçesiyle iptal edilmiştir. Madde ile Anayasa Mahkemesinin bu iptal hükümleri doğrultusunda 5253 sayılı Dernekler Kanununda düzenleme yapılmaktadır.

MADDE 32- 6136 sayılı Kanunun 12 nci ve 13 üncü maddelerinde yapılan değişiklikler gereğince 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda düzenleme yapılarak 6136 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci ve beşinci fıkrasında belirtilen suçlar seri muhakeme usulü kapsamına giren suçlardan çıkarılmaktadır.

MADDE 33- Ülkemizde kısa dönem ikamet izni alması öngörülen yabancıların 6458 sayılı Kanunun 32 nci maddesi kapsamında düzenlenen şartları taşımaları gerekmektedir. 6458 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yabancıların “genel sağlık ve güvenlik standartlarına uygun barınma şartlarına sahip olması” ikamet izinlerinin düzenlenmesinin şartları arasında sayılmaktadır. Bu çerçevede yabancıların 32 nci maddedeki söz konusu şarta da aykırı olarak “taşınmaz” kavramı nedeniyle “arsa”, “tarla” gibi çeşitli ana taşınmazları edinerek Kanunun 31 inci maddesinin birinci fırkasının (b) bendi kapsamında “Türkiye’de taşınmaz malı bulunduğu” gerekçesiyle kısa dönem ikamet iznine başvurdukları tespit edilmiştir. Bu durum nedeniyle söz konusu taşınmazların nevinin belirlenmesi için İçişleri Bakanlığına yetki verilmektedir.

Ayrıca madde kapsamında yabancı veya yasal temsilcisi ya da avukatı tarafından, kısa dönem ikamet izni başvurusunun reddi ya da kısa dönem ikamet izninin iptali kararlarına karşı, mahkemeye yapılan başvurularda yargılama sürecinin hızlandırılmasına ilişkin değişiklikler yapılmaktadır.

MADDE 34- Madde ile, yabancı veya yasal temsilcisi ya da avukatı tarafından, sınır dışı etme kararlarına karşı, mahkemeye yapılan başvurularda yargılama sürecinin hızlandırılmasına ilişkin değişiklikler yapılmaktadır.

MADDE 35- 22/1/2004 tarihli ve 5072 sayılı Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair Kanunun 1 inci maddesinde; kamu kurum ve kuruluşlarını, kamu hizmetlerini veya personelini desteklemek üzere kurulan dernek ve vakıfların mezkûr Kanun hükümlerine tabi olacağı, ancak kanunla kurulan vakıfların kapsam dışında tutulacağı belirtilmiştir. Madde ile söz konusu muafiyetin Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı ve Jandarma Asayiş Vakfında olduğu gibi Göç Vakfına (GÖÇ-VAK’a) da sağlanabilmesi maksadıyla, 6458 sayılı Kanunda değişiklik yapılmaktadır.

MADDE 36- 6458 sayılı Kanunun 31 inci ve 53 üncü maddelerinde yargılama usulüne yönelik yapılan değişikliklerin uygulamada karışıklığa ve hak ihlallerine sebep olmaması için 6458 sayılı Kanuna “geçici madde” eklenmektedir.

MADDE 37- Anayasa Mahkemesinin 26/1/2022 tarihli ve 2021/22 E., 2022/6 K. sayılı kararıyla “içinde veya” ifadesi akabinde 4/5/2023 tarihli ve 2023/24 E., 2023/91 K. sayılı kararı ile (5) numaralı alt bendi; amir ya da üstlerin eylem veya işlemlerine yönelik olarak getirilen olumsuz eleştirinin otoriteyi zedeleyen, kurumun hiyerarşik düzenine veya işleyişine zarar veren bir unsur taşıyıp taşımadığı yahut genel olarak hizmet anlayışı içerisinde makul karşılanabilir nitelikte olup olmadığma bakılmaksızın her türlü eleştirinin cezalandırılabilmesine imkân tanıdığı gerekçesiyle iptal edilmiştir. Anılan kararlar doğrultusunda kurumun hiyerarşik mahiyetteki işleyişi gözetilerek disiplin cezası verilecek fiillerin niteliği yeniden belirlenmektedir.

MADDE 38-Anayasa Mahkemesinin 9/3/2023 tarihli ve 2023/5 E., 2023/45 K. sayılı karan ile maddenin dördüncü fıkrası iptal edilmiştir. İptal gerekçesinde; ceza verme yetki ve sorumluluğu açısından bir süre belirlenmediği, hukuki öngörülebilirlik ve belirlilik ilkesine uygun bir düzenleme olmadığı belirtilmiştir. Anayasa Mahkemesi gerekçesi doğrultusunda fikra yeniden düzenlenmiş ve disiplin cezasının mahkeme tarafından iptal edilmesi durumunda, karann kesinleştiği tarihteki yetkili disiplin kurulu veya amirinin karar verme süresi karann tebliğinden itibaren altı ay olarak belirlenmektedir.

MADDE 39-Anayasa Mahkemesinin 22/3/2023 tarihli ve 2020/59 E. 2023/53 K. sayılı karan ile 7245 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin ikinci fıkrası; çarşı ve mahalle bekçilerinin amirlerinin meslek hiyerarşileri içinde nasıl ve hangi ölçütler dikkate alınarak tespit edileceği açık ve net biçimde somut olarak ifade edilmediğinden ve belirli ve öngörülebilir nitelikte bir düzenleme içermediğinden dolayı kanunilik ilkesiyle bağdaşmadığı gerekçesiyle iptal edilmiş olup madde ile iptal karan doğrultusunda düzenleme yapılmaktadır.

MADDE 40- Anayasa Mahkemesinin 22/3/2023 tarihli ve 2020/59 E., 2023/53 K. sayılı kararı ile 7245 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ile İçişleri Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenen eğitim, yaş, sağlık ve fiziki yeterlilik gibi özel şartlar” ibaresi ile üçüncü fıkrasında yer alan “İçişleri Bakanlığınca çıkanlan yönetmelikte belirlenen usul ve esaslara göre yapılacak” ibaresi, kamu hizmetine girme hakkını sınırlamaya yönelik bir kanuni düzenlemenin şeklen var olması yeterli olmayıp kuralların keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli ve öngörülebilir nitelikte olması gerektiği ve kamu görevlilerinin niteliklerinin kanunla belirlenmesi yönündeki ilkeyle de çeliştiği gerekçesiyle iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararında belirlenen gerekçeler doğrultusunda madde ile gerekli değişiklikler yapılmaktadır.

MADDE 41- Anayasa Mahkemesinin 22/3/2023 tarihli ve 2020/59 E., 2023/53 K. sayılı iptal kararı ile çarşı ve mahalle bekçilerinin önleyici ve koruyucu görev ve yetkileri kapsamında konut, iş yeri ve araçların sahiplerinin alması gereken tedbirler ile halkın sükun ve istirahatini bozmak ve başkalarını rahatsız etmek eylemlerinin neleri kapsadığının belirli olmadığı gerekçesiyle 7245 sayılı Kanunun 6 nci maddesinin birinci fıkrası (b) ve (g) bentleri iptal edilmiştir. İptal gerekçesi doğrultusunda madde ile gerekli düzenleme yapılmaktadır.

MADDE 42-Çarşı ve mahalle bekçilerine el ile dıştan kontrol yetkisinin tamndığı ancak özel hayatın gizliliği hakkının sınırlanabilmesi için gerekli ölçütlere yer verilmediği belirtilerek 7245 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin altıncı fıkrasının birinci cümlesi Anayasa Mahkemesinin 22/3/2023 tarihli ve 2020/59 E., 2023/53 K. sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Madde ile kararda yer alan hususlar gözetilerek gerekli düzenleme yapılmaktadır.

MADDE 43- Anayasa Mahkemesinin 22/3/2023 tarihli ve 2020/59 E., 2023/53 K. sayılı kararı ile çarşı ve mahalle bekçilerinin çalışma saatlerine ilişkin getirilen sınırlamanın belirli ve öngörülebilir olmadığı gerekçesi ile iptal karan verilmiş olduğundan bu hususlar gözetilerek gerekli düzenleme yapılmaktadır.

MADDE 44- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek (II) sayılı Cetvelinin 4 üncü sırasında Genel Müdür kadrosunda bulunanların ücret ve tazminat göstergesi tespit edilmekle birlikte Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı kadrosu da anılan cetvelin aynı sırasmda düzenlenmiştir. Ayrıca anılan cetvelde Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkan Yardımcısı kadrosuna da ayrıca yer verilmemiştir. Mevcut durumda Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkan Yardımcısı kadrosunun ücret ve tazminat göstergesi anılan cetvelin 7 nci sırasında yer alan “ek göstergesi Genel Müdür Yardımcısı düzeyinde veya daha yüksek tespit edilen kurum ve kurul başkanı, kurum ve kurul başkan yardımcısı unvanlı kadrolarda bulunanlar” ibaresine istinaden belirlenmektedir. Bu sebeple Genel Müdür kadrosunun hiyerarşik üstü konumunda bulunan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkan Yardımcısı kadrosunun 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek (II) sayılı cetveldeki yerinin, hiyerarşik konumuna uygun olacak şekilde belirlenmesi amaçlanmıştır.

MADDE 45- Yürürlük maddesidir.

MADDE 46- Yürütme maddesidir.

DAHİLİYE MEMURLARI KANUNU VE BAZI KANUNLAR İLE 375 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ

MADDE 1- 9/6/1930 tarihli ve 1700 sayılı Dahiliye Memurları Kanununun 2 nci maddesinin mülga (B) fıkrası aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

“B) Kaymakam aday adaylarının yurt içindeki üniversitelerin veya diploma denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından onaylanmış olmak kaydıyla yabancı üniversitelerin en az dört yıllık lisans eğitimi veren fakültelerinin uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, kamu yönetimi, iktisat, işletme, maliye, fınans, ekonometri, çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri bölümlerinden veya bu bölümlerden herhangi birinin müfredatında yer alan derslerin en az yüzde seksenine sahip olan diğer bölümlerden ya da hukuk fakültelerinden mezun olmaları veya üniversitelerin mühendislik fakülteleri ile tarih, sosyoloji, halkla ilişkiler ve tanıtım, psikoloji bölümlerinden veya bu bölümlerden herhangi birinin müfredatında yer alan derslerin en az yüzde seksenine sahip olan diğer bölümlerden en az dört yıllık lisans eğitimi yapmış ve uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, kamu yönetimi, hukuk, maliye ve iktisat alanlarında tezli lisansüstü eğitimini tamamlamış olmaları gerekir.”

MADDE 2- 1700 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (A) fıkrasının ikinci paragrafına “adaylarının” ibaresinden sonra gelmek üzere “mesleğe alınma ve” ibaresi eklenmiş ve (B) fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“En az üç yıl kaymakamlık yapmış olanlardan Cumhurbaşkanınca üst kademe kamu yöneticisi kadrolarına atananlar ile ilgili mevzuatına göre Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi kadrolarına, İçişleri Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının daire başkanı veya dengi veya daha üst yönetici kadrolarına atananlar ve belediye başkanlığı, belediye başkan yardımcılığı, büyükşehir belediyesi teşkilatında genel sekreterlik, büyükşehir belediyesi bağlı kuruluşlarında genel müdürlük kadrolarına seçilen veya atananların bu görevlerdeki hizmet süreleri Mülki İdare Amirliği Hizmetleri Sınıfında geçmiş sayılır.”

MADDE 3- 1700 sayılı Kanunun 8 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 8- Mülkiye Teftiş Kurulunda görev yapacak mülkiye müfettişleri, kaymakam ünvanını kazandıktan sonra Mülki İdare Amirliği Hizmetleri Sınıfında fiilen en az altı yıl çalışmış olanlar arasından atanır. Vali-mülkiye başmüfettişi ünvanlı kadrolara atanmaya ilişkin hükümler saklıdır.

Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığının teftiş, denetim, inceleme, araştırma ve soruşturma görevleri mülkiye müfettişleri tarafından yürütülür.

Müfettişler görevlerini yerine getirirken aşağıdaki yetkileri haizdir:

Denetime tabi kamu kurum ve kuruluşları ile Özel kanunlarla veya Cumhurbaşkanlığı Kararnameleriyle kurulmuş kurum ve kuruluşlar ile bunlara bağlı veya bunlarm kurdukları birlik, işletme, müessese ve teşebbüsler, müfettişin talep etmesi halinde; her türlü gizlilik derecesini haiz olanlar dâhil, bütün belge, defter ve bilgileri ibraz etmek, para ve para hükmündeki evrakı ve ayniyatı, kasa, depo ve ambarları göstermek, sayılmasına ve incelemesine yardımcı olmak mecburiyetindedirler. Müfettişler kasa, depo, ambar, oda, dolap ve benzeri yerleri ve eşyayı mühürleyerek muhafaza altına alabilirler.

Müfettişler, üçüncü fıkranın (a) bendinde belirtilenler dışında kalan diğer kurum ve kuruluşlar ile kamuya yararlı dernekler, gerçek ve tüzel kişilerden de gerekli yardım, bilgi, evrak, kayıt ve belgeleri istemeye yetkilidir. Kanunlarda aksine açık bir hüküm olmadıkça, söz konusu isteğin yerine getirilmesi mecburidir.

Müfettişler, üçüncü fıkranın (a) bendinde belirtilen kurum ve kuruluşlarda, bunların görev ve hizmetlerine tahsis edilmiş bilgisayarları, bilgisayar programlarını ve kütüklerini ve diğer dijital materyaller ile kamuya açık alanlardaki sistemlerini ve kurum ve kuruluşlara ait bina ve tesislerdeki kamera kayıtlarını muhafaza altına alabilirler; bunlar üzerinde inceleme ve kopyalama yapabilirler.

ç) Müfettişler, üçüncü fıkranın (a) bendinde belirtilen kurum ve kuruluşların elektronik belge yönetim sistemlerine erişebilir, inceleme ve kopyalama yapabilirler. Müfettişlerin gerek görmesi halinde, kendilerine ilgili birim tarafından kurumsal ve hizmet veri tabanına erişim için yetki ve şifre verilir.

Müfettişler, görevleri ile ilgili konularda uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde kamu kurum ve kuruluşlarından yeterli sayıda personel görevlendirilmesini talep edebilirler. Bu talep, vali ve kaymakamlar ile ilgili kurum ve kuruluş yetkilileri tarafından gecikmeksizin yerine getirilir.

Müfettişlerin, görevleriyle ilgili konularda kamu kurum ve kuruluşları bünyesindeki teknik ve kriminal laboratuvarlarından istedikleri inceleme ve tespit işlemleri öncelikle yerine getirilir. Bu talepler İçişleri Bakanlığına ve bağlı kuruluşlarına ait laboratuvarlarca ücretsiz olarak yerine getirilir.

Müfettişlere diğer mevzuatla verilen yetkiler saklıdır.”

MADDE 4- 1700 sayılı Kanunun ek 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İçişleri Bakanlığı Encümenince her yıl kasım ayında” ibaresi “her yıl en fazla iki defa İçişleri Bakanlığı tarafından” şeklinde, ikinci fıkrasında yer alan “Bakanlık Encümeni" ibaresi “İçişleri Bakanlığı” şeklinde değiştirilmiş, “Encümen” ibaresi madde metninden çıkarılmış, “verir” ibaresi “verilir” şeklinde, üçüncü fıkrasında yer alan “itibaren iki yılda bir tekrar birinci sınıf incelemesine tâbi tutulurlar” ibaresi “sonra yapılacak ilk değeriendirmede tekrar birinci sınıf incelemesine tâbi tutulabilirler” şeklinde değiştirilmiş ve “ve Encümen çalışmasına” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.

MADDE 5- 1700 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

K MADDE 7- İl valilerinden veya il valiliği yapmış olanlardan İçişleri Bakanlığı merkez teşkilatı ile bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarında genel müdür kadrosunun dengi kadrolara atananların mali hakları, atandıkları kadrolarda bulunmaları kaydıyla, fiili çalışmaya bağlı ödemeler hariç olmak üzere il valisine ait ödeme unsurları esas alınarak verilmeye devam edilir.”

MADDE 6- 4/6/1937 tarihli ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun 90 inci maddesine “Polis Bakım ve Yardım Sandığı” başlığı eklenmiş, birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Bu Kanunda yazılı sosyal yardımları üyelerine sağlamak üzere Polis Bakım ve Yardım Sandığı kurulmuştur. Sandık üyeleri, Emniyet Teşkilatı mensupları ile üyelikleri devam etmekte iken emekli olup katılım payını Sandıkta bırakanlardan oluşur.

Sandık, üyeleri ile arasındaki ilişkilerde kamu hukuku, diğer tüm iş ve işlemlerinde özel hukuk hükümlerine tabi olup mali ve idari bakımdan özerk ve tüzel kişiliği haiz bir teşekküldür. Sandığın gelirleri; üyelik aidatları, katılım payı, bu aidat ve katılım paylarının nemalandırılması için yapılan her türlü yatırım ve faaliyetten elde edilen gelirler ile bağış ve yardımlardan oluşur. Üyelik aidatı, emeklilik keseneğine esas aylık tutarının veya prime esas kazanç tutarının yüzde dokuzudur. Sandık Genel Kurulu bu oranı beş puana kadar artırmaya veya azaltmaya yetkilidir.”

“28/12/2018 tarihinden önce Emniyet Teşkilatı kadrosunda göreve başlayanlardan Teşkilattaki görevi devam edenler Sandığa üye olabilirler. Bu üyelerin Sandığa girişlerinden itibaren üç yıl geçtikten sonra nemalar dahil aidatlarını alarak ayrılabilmeleri mümkündür. Ancak üyelikten çıkanlar bir daha Sandık üyeliğine kabul edilmezler.

Sandığın Emniyet Teşkilatı mensubu olan üyelerine veya ölümleri halinde mirasçılarına emeklilik yardımı, maluliyet yardımı ve ölüm yardımı; emekli olan üyelerine ise katılım payı kâr payı ve ölüm yardımı yapılır.

Sandığın organları, kurul üyelerinin ne suretle ve hangi esaslar dairesinde tespit edileceği, seçimler, görevleri, üyeliğe giriş, aidat, katılım payı, ortaklıktan ayrılma ve ortaklığın dondurulması, yapılacak kesintiler, yardımlar ve katılım payı kâr payı, Sandığın gelirleri ve mevcutlarının işletilmesi ve yapılacak sosyal hizmetler, denetim ve soruşturma, hesap yılı, bütçe, safı kârın dağılımı ve yapacağı hizmetlere ilişkin diğer usul ve esaslar Cumhurbaşkam tarafından çıkarılan yönetmelik ile belirlenir.”

MADDE 7- 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasına “mermilerinin” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya bu silahlara ait namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaların” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 8- 6136 sayılı Kanunun 6 nci maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Bu Kanun hükümlerine göre armağan edilen silahlar için kişilere bulundurma veya taşıma izni veren kayıt ve belgelerde süre kaydı aranmaz.”

MADDE 9- 6136 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Ayrıca, bu Kanun hükümlerine göre armağan edilen silahlar için kişilere bulundurma veya taşıma izni veren kayıt ve belgeler, her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.”

MADDE 10- 6136 sayılı Kanunun 9 uncu maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“İkinci kez silahı çalınan veya silahını ikinci kez kaybedenlere, yeni silah müracaatlannda tek bir silah için taşıma veya bulundurma İzni verilebilir. Bu silahın devri halinde yeniden taşıma veya bulundurma izni verilebilir. Ruhsat sahiplerinin kayıp veya çalıntı olmayan silahlarına ait ruhsatlarının yenilenmesi bu fıkra kapsamında değerlendirilmez.

Üçüncü kez silahı çalınan veya silahını üçüncü kez kaybedenlerin silah vesikası geri alınır ve bu kişilere fiil tarihinden itibaren beş yıl geçmedikçe silah bulundurma ve taşıma izni verilmez. Fiil tarihinden beş yıl geçtikten sonra bu kişilerin yeni silah müracaatlarında tek bir silah için taşıma veya bulundurma izni verilebilir.”

MADDE 11- 6136 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “silahlarla bunlara ait mermileri” ibaresi “silahları, bunlara ait mermileri veya bunlara ait namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçalan” şeklinde değiştirilmiş, “veya mermileri” ibaresinden sonra gelmek üzere “ya da namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkancı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçalan” ibaresi eklenmiş, dördüncü fıkrasında yer alan “otomatik veya dürbünlü” ibaresi “otomatik, dürbünlü, susturuculu veya hedef noktalayıcı aparat takılı” şeklinde değiştirilmiş, “her türlü mermilerin” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı,

çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaların” ibaresi ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Kurusıkı tabir edilen ses veya gaz fişeği ya da benzerlerini atabilen silahı, teknik özelliklerinde değişiklik yaparak bu Kanun hükümlerine tabi silah haline dönüştürmek eylemi, 5201 sayılı Kanun hükümleri dışında yapılmış üretim olarak kabul edilir ve bu madde hükümlerine göre cezalandırılır. Dönüştürülen silahın sayı ve nitelik bakımından vahim olmaması halinde verilecek ceza üçte birinden yarısına kadar indirilir.”

MADDE 12- 6136 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ateşli silahlarla bunlara ait mermileri” ibaresi “ateşli silahları, bunlara ait mermileri veya bunlara ait namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçalan ya da ses veya gaz fişeği atabilen silah iken bu Kanun hükümlerine tabi silah vasfına dönüştürülen silahları” şeklinde, “bir yıldan üç yıla kadar hapis ve otuz günden yüz” ibaresi “iki yıldan dört yıla kadar hapis ve yüz günden beşyüz” şeklinde, ikinci fıkrasında yer alan “silah veya mermilerin” ibaresi “silahın, mermilerin veya namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaların” şeklinde değiştirilmiş, üçüncü fıkrasına “mermilerinin” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik Önemi haiz parçaların” ibaresi eklenmiş, “iki yıla kadar hapis ve yirmibeş günden yüz” ibaresi “üç yıla kadar hapis ve yüz günden beşyüz” şeklinde değiştirilmiş, dördüncü fıkrasına “mermilerin” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya bunlara ait namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaların” ibaresi eklenmiş, “yüz” ibaresi “otuz günden beşyüz” şeklinde, beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Bu madde kapsamındaki bulundurma ve taşıma fiilinin; vefat, sağlık durumu, mahkûmiyet, müsadere, satın alma veya devir nedeniyle yapılan ruhsatlandırma ya da ruhsat yenileme işlemlerinde bu Kanunda düzenlenen yükümlülüklere aykırı davranılarak işlenmesi halinde onbin Türk Lirasından yirmibeşbin Türk Lirasına kadar idari para cezasına hükmolunur.”

“Nakil izin belgesi almaksızın, bulundurma izni verilen silahını mesken veya işyeri değişikliği nedeniyle nakledenler hakkında onbin Türk lirasından yirmibeşbin Türk lirasına kadar idari para cezasına hükmolunur.

Bu madde hükümlerine göre idari para cezası vermeye mülki idare amiri yetkilidir.”

MADDE 13- 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Eki (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “I- Genel İdare Hizmetleri Sınıfı” bölümünün (f) bendinde yer alan “Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Başkan Yardımcısı,” ibaresi çıkarılmış, (d) bendinde yer alan “Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkan Yardımcısı,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Başkan Yardımcısı,” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 14- 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 79 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “nasbedilenlerin,” ibaresinden sonra gelmek üzere “ilk defa astsubay olmak için başvuru yaptıkları tarihteki öğrenim süreleri itibariyle” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 15- 18/1/1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 199 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “noterliğin bulunduğu yer valiliği” ibaresi “herhangi bir il veya ilçenin en büyük mülki amiri” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 16- 26/6/1973 tarihli ve 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanununun ek 3 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, bu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş, mevcut ikinci fıkrasında yer alan “Araç” ibaresinden sonra gelmek üzere “, gemi/deniz aracı” ibaresi eklenmiş ve mevcut üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Araç, gemi/deniz aracı kiralama faaliyeti yürüten gerçek ve tüzel kişilere ait işletmenin sorumlu işletmecileri ve yöneticileri, kiralanan araç bilgileri ile aracı, gemi/deniz aracını kiralayanların kimlik bilgileri ve kira sözleşmesi ile buna ilişkin tüm bilgi, belge ve kayıtları usulüne uygun şekilde bilgisayarda tutmak, genel kolluk kuvvetlerinin her an incelemelerine hazır bulundurmak, bilgisayar terminallerini genel kolluk kuvvetlerinin bilgisayar terminallerine bağlamak ve kiralayan şahıs ile kiralanan araç bilgilerini araç teslimi esnasında genel kolluk kuvvetlerine sistem üzerinden anlık olarak bildirmek ve kiralanan araçlarda GPS cihazı (küresel uydu navigasyon sistemi) bulundurarak, araçlara ait konum bilgisine ilişkin kayıtları 5 yıl saklamak zorundadırlar. Ancak araç kiralayanın kamu kurum veya kuruluşu olması hâlinde sadece kamu kurum veya kuruluşuyla yapılan sözleşme ile araç bilgileri sisteme kaydedilir.”

“Genel kolluk kuvvetleri tarafından tutulan verilerden şahısların devam eden aktif araç kiralamasının olup olmadığı bilgisi araç kiralama faaliyeti yürüten gerçek ve tüzel kişilere ait işletmelerle paylaşılır.”

“Birinci fıkrada belirtilen bilgi, belge ve kayıtları bilgisayarda tutmayanlara, bilgisayar terminallerini genel kolluk kuvvetlerinin bilgisayar terminallerine bağlamayanlara, gerçeğe aykırı kayıt tutan veya bilgi verenlere, kiralanan araçlarda GPS cihazı (küresel uydu navigasyon sistemi) bulundurmayanlara ve araçlara ait konum bilgisine ilişkin kayıtlan saklamayanlara doksan dokuz bin sekiz yüz doksan altı Türk lirası, ilgili bilgi, belge ve kayıtlan genel kolluk kuvvetlerinin incelemelerine hazır bulundurmayanlara, kiralayan şahıs ile kiralanan araç bilgilerini araç teslim edilmeden genel kolluk kuvvetlerine sistem üzerinden anlık olarak bildirmeyenlere kırk dokuz bin dokuz yüz otuz sekiz Türk lirası idari para cezası, mülki idare amirlerince verilir. Bu maddede sayılan fiillerin işlendiği takvim yılı içinde tekran halinde en son kesilen para cezasının iki katı uygulanır. Ayrıca sayılan fiillerin işlendiği takvim yılı içinde dördüncü defa işlenmesi halinde işletme ruhsatları iptal edilir. Bu Kanuna göre verilen idari para cezaları tebliğinden itibaren 1 ay içinde ödenir. İşlenen bir suçun gizlenmesi amacıyla bilgilerin yok edilmesi halinde işletme ruhsatı iptal edilir. Bu fıkraya göre idari yaptırımların uygulanması ceza soruşturması ve kovuşturması yapılmasına engel değildir.”

MADDE 17- 9/7/1982 tarihli ve 2692 sayılı Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanununun 19 uncu maddesine birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş, mevcut ikinci fıkrasının birinci cümlesi yürürlükten kaldırılmış ve mevcut üçüncü fıkrasında yer alan “verilen” ibaresinden sonra gelmek üzere “madalya ve” ibaresi eklenmiştir.

“Sahil Güvenlik Komutanlığı personelinden kendisine tevdi edilen görevleri cesaret, feragat, kahramanlık veya üstün başarı ile yerine getirenlere İçişleri Bakanı tarafından aşağıda isimleri yazılı madalyalar verilebilir:

Sahil Güvenlik Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası,

Sahil Güvenlik Şeref Madalyası,

Sahil Güvenlik Üstün Hizmet Madalyası.”

MADDE 18- 2692 sayılı Kanunun ek 4 üncü maddesine üçüncü fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Kiraya verilen veya üçüncü şahıslara işlettirilen kısımları hariç olmak üzere kantinlerin elektrik, su ve yakacak giderleri genel bütçeden karşılanır.”

MADDE 19- 10/3/1983 tarihli ve 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanununun 13/A maddesinin ondördüncü fıkrasına birinci cümleden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle, onbeşinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiş, onaltıncı fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanunu” ibaresi “25/6/2019 tarihli ve 7179 sayılı Askeralma Kanunu” şeklinde, dördüncü ve beşinci cümleleri aşağıdaki şekilde, onyedinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “ahlak” ibaresi “disiplin” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye onyedinci fıkradan sonra gelmek aşağıdaki fıkralar eklenmiştir. “Bu fıkra kapsamında olanlardan temel askerlik veya kolluk eğitimine almanlar, yemin ettikten itibaren subay veya astsubay nasbedilinceye kadar geçecek süre içinde kendilerine yapılan masrafları kanuni faiziyle birlikte tazminat olarak ödemek suretiyle istifa edebilirler.” “Bu fıkra kapsamında olan öğrenciler için yeterlilik sınavı şartı aranmaz ve bu öğrencilerin teğmenliğe veya astsubay çavuşluğa nasıp tarihleri mezuniyet tarihidir.” “Subay veya astsubay nasbedilmek üzere lisans veya önlisans eğitimi yapanlar (yabancı uyruklular hariç) eğitime başladıklarının ilk eğitim-öğretim yılının son gününe kadar öğretim masraflarının iki katını kanuni faizi ile birlikte tazminat olarak ödemek suretiyle istifa edebilirler. Bu fıkra kapsamında olanlar öğrenim gördükleri bölümleri/programları veya okumakta oldukları yükseköğretim kurumlarını değiştiremezler veya yatay geçiş yapamazlar. Ancak Akademide eğitim alan öğrencilerden Meslek Yüksek Okulunda eğitim görenler, Akademi Senatosu tarafından belirlenen dikey geçiş koşulları ve esaslarına göre fakülteye dikey geçiş yapabilirler.”

“Subay veya astsubay nasbedilmek üzere lisans veya önlisans eğitimi yapanlardan (yabancı uyruklular hariç) sağlık sebebi hariç öğrenciliği sona erdirilenler, kendilerine yapılmış olan öğretim masraflarını hesaplanacak tutarın iki katını, disiplinsizlik nedeniyle ilişiği kesilenler dört katını kanuni faizi ile birlikte tazminat olarak ödemek zorundadırlar.

Akademide önlisans, lisans, lisansüstü eğitimi veya eğitim merkezlerinde subay ve astsubay nasbedilmek üzere eğitim alan şehit veya vazife malulü eş veya çocukları, akademik başarısızlık sebebiyle ilişiklerinin kesilmesi hallerinde tazminat yükümlülüğünden muaf tutulurlar.”

MADDE 20- 2803 sayılı Kanunun ek 8 inci maddesine üçüncü fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Kiraya verilen veya üçüncü şahıslara işlettirilen kısımları hariç olmak üzere kantinlerin elektrik, su ve yakacak giderleri genel bütçeden karşılanır.”

MADDE 21- 2803 sayılı Kanunun ek 9 uncu maddesinin başlığı “Madalyalar ve nakdi ödül” şeklinde değiştirilmiş, birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş, mevcut ikinci fıkrasının birinci cümlesi yürürlükten kaldırılmış ve mevcut üçüncü fıkrasına “verilen” ibaresinden sonra gelmek üzere “madalya ve” ibaresi eklenmiştir.

“Jandarma Genel Komutanlığı personelinden kendisine tevdi edilen görevleri cesaret, feragat, kahramanlık veya üstün başarı ile yerine getirenlere İçişleri Bakanı tarafından aşağıda isimleri yazılı madalyalar verilebilir:

Jandarma Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası,

Jandarma Şeref Madalyası,

Jandarma Üstün Hizmet Madalyası.”

MADDE 22- 2803 sayılı Kanunun ek 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve dördüncü fıkrasında yer alan “ile uzman jandarma statüsündeki personelin” ibaresi “, uzman jandarma ve öğrenciler ile bunların adaylarının” şeklinde değiştirilmiştir.

“Durumları birinci fıkra hükümlerine uyanlardan mecburi hizmetle yükümlü olduğu süre içinde istifa edenler veya sağlık sebebi hariç her ne suretle olursa olsun ilişiği kesilenler,

Jandarma Genel Komutanlığı tarafından belirlenen; öğrenci, subay ve/veya astsubay nasbedildikten sonra kendilerine yapılan öğrenim, eğitim ve yetiştirme masraflarının iki katını, bu Kanunun 15 inci maddesi kapsamında ilişiği kesilenler ile 31/1/2018 tarihli ve 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun kapsamında meslekten veya Devlet memurluğundan çıkarılanlar belirlenen masrafların dört katını yükümlülük sürelerinin eksik kalan kısmı ile orantılı olarak kanunî faizi ile birlikte tazminat olarak öderler.”

MADDE 23- 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 26 ncı maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, bu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra, mevcut yedinci fıkrasına aşağıdaki cümle ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Bu maddenin birinci fıkrası hükmüne uymayan sürücüler ile üçüncü fıkrasına göre çıkarılacak yönetmelik hükümlerine aykırı davranan sürücülere 690 Türk lirası, ikinci fıkra hükümlerine uymayan sürücülere ise 96.000 Türk lirası trafik idari para cezası uygulanarak sürücü belgeleri otuz gün süreyle geri alınır ve araç otuz gün süre ile trafikten menedilir. İkinci fıkrası hükümlerinin son ihlalin gerçekleştiği tarihten geriye doğru bir yıl içinde iki veya daha fazla kez ihlal edilmesi halinde sürücülere her seferinde 192.000 Türk lirası trafik idari para cezası uygulanarak sürücü belgeleri altmış gün süreyle geri alınır ve araç altmış gün süre ile trafikten menedilir. Sürücü, aynı zamanda araç sahibi değilse, ayrıca, tescil plakasına da aym miktar için ceza tutanağı düzenlenir.”

“Bu maddenin ikinci fıkrasına göre çıkarılan yönetmelikte belirtilen araçlarda; ışıklı ve sesli uyarı işaretlerinin takılacağı yerlerin dışında bulundurulması ve kullanılması durumunda sürücülere 96.000 Türk lirası trafik idari para cezası uygulanır. Son ihlalin gerçekleştiği tarihten geriye doğru bir yıl içinde iki veya daha fazla kez ihlal edilmesi halinde sürücülere her seferinde 192.000 Türk lirası trafik idari para cezası uygulanarak sürücü belgeleri otuz gün süreyle geri alınır ve araç otuz gün süre ile trafikten menedilir.”

“Ayrıca ikinci fıkra kapsamındaki cihazlara mülki amir tarafından el konulur ve mülki amir tarafından mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir.”

“Sürücü belgesi geri alma işlemleri bu Kanunun 6 ncı maddesinde sayılan görevliler tarafindan yapılır. Altmış gün süre ile sürücü belgesi geri alınanlann sürücü belgeleri psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri uzmanının muayenesinden geçirilerek sürücü belgesi almasına mâni hâli olmadığının anlaşılması halinde iade edilir. Bu madde kapsamında geri alınan sürücü belgeleri bu Kanun kapsamında verilen trafik idari para cezalarının tamamının tahsil edilmiş olması şartıyla iade edilir.”

MADDE 24- 2918 sayılı Kanunun ek 18 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci cümlesine “Emniyet Genel Müdürlüğü” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Jandarma Genel Komutanlığı” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 25- 13/6/2001 tarihli ve 4678 sayılı Türk Silahlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında Kanunun 12 nci maddesinin dördüncü fıkrasına “muvazzaf astsubaylığa geçirilenlerin ise” ibaresinden sonra gelmek üzere “sözleşmeli astsubay olmak için başvuru yaptıkları tarihteki öğrenim süreleri itibariyle” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 26- 10/6/2004 tarihli ve 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun 10 uncu maddesinin (d) bendinde yer alan “veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş” ibaresi bent metninden çıkarılmış, (d) bendinin (2) numaralı alt bendine “mahkum olmamak” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya bu suçlardan hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmemiş olmak” ibaresi eklenmiş, (3)

numaralı alt bendinde yer alan “Anayasal düzene” ibaresi “Devletin güvenliğine, anayasal düzene” şeklinde değiştirilmiş ve “soruşturma veya” ibaresi alt bent metninden çıkarılmıştır.

MADDE 27- 4/11/2004 tarihli ve 525 3 sayılı Dernekler Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

“j) Lokal: Derneklerin tüzüklerindeki amaçları gerçekleştirmek üzere mülki idare amiri izni ile açılan, üyelerinin bir araya geldiği sosyal mekanları,”

MADDE 28- 5253 sayılı Kanunun 26 nci maddesinin birinci fıkrasımn ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 29- 5253 sayılı Kanuna 26 nci maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

“Demek lokallerinin açılması ve işletilmesi

MADDE 26/A- En az bir yıldan beri faaliyette bulunan dernekler lokal açabilirler. Federasyon ve konfederasyonlarda bu şart aranmaz. Çocuk demekleri lokal açamaz.

Patlayıcı, parlayıcı ve yanıcı gibi tehlikeli maddeler üretilen, satılan, kullanılan ve depolanan yerlerde, öğretim kurumlannda, ibadethanelerde, öğretim kurumlanna ve ibadethanelere yüz metreden yakın mesafe içinde, öğrenci yurtlarının bulunduğu binalarda, itfaiye ve ambulans gibi müdahale ve yardım hizmetlerinin kolaylıkla ulaşamayacağı yerlerde, binaların ortak kullanılan bağımsız bölümlerinde, sabit veya seyyar olarak kullanılan kara, deniz, hava ve her çeşit taşıma araçlarında lokal açılamaz. Lokallerin açılmasına ilişkin usuller yönetmelikle düzenlenir.

Lokalin hangi demeğe ait olduğunu belirten tabelanın dışarıdan ilk bakışta görülebilecek bir yere asılması zorunludur. Demek lokallerinde bir sommlu müdür bulunur. Demek lokallerine mülki idare amiri tarafından alkollü içki izni verilebilmesi için lokalin içkili yer bölgesi içinde bulunması zorunludur. Demek lokallerinde mülki idare amirinin karanyla canlı müzik izni verilebilir.

Dernek lokalleri, yönetim kurullarınca hazırlanan yönergeye göre işletilir. Lokallerin işletilmesine ilişkin usuller yönetmelikle düzenlenir.

MADDE 30- 5253 sayılı Kanuna 26 nci maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

“Demek lokallerinin denetimi ve kapatılması

MADDE 26/B- Lokallerin denetimi mülki idare amiri tarafindan kamu görevlilerine veya kolluk kuvvetlerine yaptırılır. Lokal denetiminde önceden bildirimde bulunma ve mesai saatleri içinde yapılması şartı aranmaz. Lokallerin denetimine ilişkin usuller yönetmelikle düzenlenir.

Bu Kanuna aykın faaliyet gösterdiği, kumar oynandığı, alkollü içki sunumuna ilişkin izinler alınmaksızın alkollü içki kullandırıldığı, 24/6/2004 tarihli ve 5199 sayılı Hayvanları Komma Kanunu kapsamında hayvanlara kötü muamelede bulunulduğu, fiziki veya psikolojik acı çektirildiği denetimde yetkilendirilmiş kişiler tarafından tespit edilen lokaller mülki idare amiri tarafından otuz günü geçmemek üzere geçici süreyle faaliyetten men edilir.

Lokallerde 5237 sayılı Kanun kapsamında kumar oynanması için yer ve imkan sağlanmasının, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticaretinin, kullanımının, kullanımının kolaylaştırılmasının, 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna aykın silah bulundurulmasının veya satılmasmın denetimde yetkilendirilmiş kişiler tarafından tespiti durumunda veya ikinci fıkrada belirtilen fiiller nedeniyle bir yıl içinde üç defa faaliyetten men edilen lokallerde, bu fiiller tekrar işlendiği takdirde lokal açma ve işletme belgesi mülki idare amirince iptal edilir.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usuller yönetmelikle düzenlenir.”

MADDE 31- 5253 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesinin başlığı “Derneklerin kayıtlarının tutulması ve işlemlerin elektronik ortamda yapılması” şeklinde değiştirilmiş, maddeye birinci ve ikinci fıkra olarak aşağıdaki fıkralar ve mevcut birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Bu Kanuna ve 4721 sayılı Kanuna göre kurulan derneklerin, 26/3/1987 tarihli ve 3335 sayılı Uluslararası Nitelikteki Teşekküllerin Kurulması Hakkında Kanuna göre kurulan teşekküllerin ve bunlara ait müesseselerin; bunların tabi olduğu kanunlara istinaden elde edilen bilgi ve belgelerin kayıtları İçişleri Bakanlığınca ve mülki idare amirliklerince tutulur. Bu kayıtlar İçişleri Bakanlığınca oluşturulan dernekler kütüğüne kaydedilir.

İçişleri Bakanlığınca, Türk vatandaşları tarafından yurt dışında kurulan demek ve diğer kâr amacı gütmeyen kuruluşlara yurt içinde ve yurt dışında ilgili makamlarla iş birliği dâhilinde idari, mali, teknik destek sağlanabilir ve bunlara ilişkin gerekli kayıtlar tutulabilir.”

“Bu maddede belirtilen kuruluşlarca, İçişleri Bakanlığınca belirlenen iş ve işlemler de elektronik ortamda yapılabilir. ”

MADDE 32- 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 250 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan “birinci, üçüncü ve beşinci fıkraları” ibaresi “üçüncü fıkrası” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 33- 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun 31 inci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“(6) Kısa dönem ikamet izni verilmesine esas olacak taşınmazın niteliği ve değeri Bakanlıkça belirlenir.

(7) Yabancı veya yasal temsilcisi ya da avukatı tarafından, kısa dönem ikamet izni başvurusunun reddi ya da kısa dönem ikamet izninin iptali kararlarına karşı, mahkemeye yapılan başvurularda savunmanın verilmesi veya savunma verme süresinin geçmesiyle dosya tekemmül etmiş sayılır. Davacının gösterdiği adrese tebligat yapılamaması halinde, 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 26 nci maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen süre iki ay olarak uygulanır. Duruşma yapılması mahkemenin takdirine bağlıdır.”

MADDE 34- 6458 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(3) Yabancı veya yasal temsilcisi ya da avukatı, sınır dışı etme kararma karşı, karann tebliğinden itibaren yedi gün içinde idare mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvuran kişi, sınır dışı etme kararını veren makama da başvurusunu bildirir. Mahkemeye yapılan başvurularda savunmanın verilmesi veya savunma verme süresinin geçmesiyle dosya tekemmül etmiş sayılır. Davacımn gösterdiği adrese tebligat yapılamaması halinde, 2577 sayılı Kanunun 26 nci maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen süre iki ay olarak uygulanır. Duruşma yapılması mahkemenin takdirine bağlıdır. Başvurular dosyanın tekemmülünden veya ara karar ya da duruşma yapılması gereken hâllerde bunlann tamamlanmasmdan itibaren on beş gün içinde sonuçlandırılır. Mahkemenin bu konuda vermiş olduğu karar kesindir. Yabancımn nzası saklı kalmak kaydıyla, dava açma süresi içinde veya yargı yoluna başvurulması hâlinde yargılama sonuçlamncaya kadar yabancı sınır dışı edilmez.”

MADDE 35- 6458 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Göç Vakfı

EK MADDE 2- (1) Türkiye’nin göç yönetiminin geliştirilmesi ve kısa, orta ve uzun vadeli göç politikalarının desteklenmesi amacıyla kurulan ve vakıf senedi 20/6/2024 tarihli ve 32578 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilen Göç Vakfı (GÖÇ-VAK), 22/1/2004 tarihli ve 5072

sayılı Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair Kanunun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası kapsamındaki vakıflara ilişkin hükümlere tabidir.”

MADDE 36- 6458 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 3- Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, 31 inci ve 53 üncü maddelerde yapılan değişiklikler bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılan davalar hakkında uygulanır.”

MADDE 37- 31/1/2018 tarihli ve 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanunun 8 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen (5) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

“5) Görev sırasında veya dışında kurumun hiyerarşik düzenini bozacak veya amirin ya da üstlerinin otoritesini zedeleyecek şekilde amir ya da üstlerinin eylem veya işlemlerini olumsuz yönde eleştirici nitelikte söz söylemek ya da yazı yazmak.”

MADDE 38- 7068 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

“(4) Fiilin hatalı olarak vasıflandırıldığı veya düzeltilebilir bir şekil noksanlığı bulunduğu gerekçeleriyle disiplin cezasının mahkeme tarafından iptal edilmesi durumunda, kararın kesinleştiği tarihteki yetkili disiplin kurulu veya disiplin amiri, kararın tebliğinden itibaren altı ay içinde ceza verme yetki ve sorumluluğu kapsamında yeniden değerlendirme yapar.”

MADDE 39- 11/6/2020 tarihli ve 7245 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunun 2 nci maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(2) Polis memuru ve üstü rütbelerde bulunan personel, Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde istihdam edilen çarşı ve mahalle bekçilerinin rütbece üstü, kadro ve kuruluş yönünden bağlı oldukları ve amir olarak yetkilendirilmiş olan diğer personel ise çarşı ve mahalle bekçilerinin amiridir.”

“(3) Subay, astsubay ve uzman jandarma çavuşlar Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde istihdam edilen çarşı ve mahalle bekçilerinin rütbece üstü, kadro ve kuruluş yönünden bağlı oldukları ve amir olarak yetkilendirilmiş olan diğer personel ise çarşı ve mahalle bekçilerinin amiridir.”

MADDE 40- 7245 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Adaylarda aranacak şartlar ve sınav

MADDE 3 - (1) Çarşı ve mahalle bekçisi olarak istihdam edileceklerde aşağıdaki niteliklerin bulunması şarttır:

Türk vatandaşı olmak.

Son başvuru tarihi itibarıyla en az lise veya dengi okul mezunu olmak.

Son başvuru tarihi itibarıyla erkek adaylar için askerlik ödevini bitirmiş olmak.

ç) 18 yaşını tamamladıktan sonra yaptırılan yaş düzeltmelerinde düzeltmeden önceki yaş dikkate alınmak şartıyla, sınavın yapıldığı yılın 1 Ocak tarihi itibarıyla 18 yaşını tamamlamış ve 31 yaşından gün almamış olmak.

26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile;

l)Kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla hapis cezasına mahkûm olmamak.

2)Affa uğramış olsa bile 5237 sayılı Kanunun İkinci Kitap Birinci Kısım Birinci ve İkinci Bölümünde tanımlanan suçlar, Devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, millî savunmaya karşı suçlar, Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçları ile yabancı devletlerle olan ilişkilere karşı suçlardan veya zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık veya cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, hayasızca hareketler, müstehcenlik ve fuhuş suçlarından mahkûm olmamak veya bu suçlardan hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmemiş olmak.

Kamu haklarını kullanmaktan yoksun bırakılmış olmamak.

Silah taşımaya veya silahlı görev yapmaya engeli bulunmamak.

İlgili mevzuattaki sağlık şartlarını taşımak.

ğ) İlgili mevzuata göre sağlık nedeniyle ilişiği kesilenler hariç olmak üzere;

Herhangi bir nedenle askeri okullardan, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ile Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığına bağlı okul ve eğitim/öğretim kurumlarından çıkarılmamış olmak.

Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik Komutanlığında görevli iken kusuru nedeniyle ilişiği kesilmemiş olmak.

Başvuru tarihinde herhangi bir siyasi partiye veya siyasi partilerin yan kuruluşlarına üye olmamak.

ı) Son başvuru tarihi itibarıyla yerleşim yeri son bir yıldır başvuru yapılan ilin sınırları içerisinde bulunmak.

Çarşı ve mahalle bekçisi olarak istihdam edilmek için Polis Akademisi Başkanlığınca veya Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığınca yapılacak giriş sınavı; yazılı sınav, fiziki yeterlilik sınavı ve mülakat sınavı aşamalarından oluşur. Sınav sorularının hazırlanması, basımı, saklanması ve sınavın yapılması işlemi Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezine veya Millî Eğitim Bakanlığına yaptırılabilir.

Başarılı olmak için yüz tam puan üzerinden en az; yazılı sınavdan elli puan, fiziki yeterlilik sınavından altmış puan, mülakat sınavından ise yetmiş puan alınması şarttır. Başarı sıralamasına esas puanı; adayın yazılı sınav puanının %25’i, fiziki yeterlilik sınav puanının %25’i ve mülakat sınav puanının %50’sinin toplamıdır. Çarşı ve mahalle bekçisi olarak istihdam edilmek için yapılacak giriş sınavına ilişkin usul ve esaslar ile diğer hususlar, İçişleri Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikte belirlenen usul ve esaslara göre yürütülür.”

MADDE 41- 7245 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının Anayasa Mahkemesi tarafindan iptal edilen (b) ve (g) bentleri aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

“b) Görev bölgeleri içerisinde bulunan konut, işyeri veya araçların güvenliğini temin edecek tedbirleri almak,”

“g) Görev saatleri içinde görevlendirildikleri bölgede tespit ettikleri kabahat fiillerini önlemek ve genel kolluğa bildirmek,”

MADDE 42- 7245 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin altıncı fikrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(6) Çarşı ve mahalle bekçisi durdurduğu kişi üzerinde veya aracında silah veya kendisinin veya başkasının yaşamım tehlikeye sokabilecek bir eşyanın bulunduğu hususunda yeterli şüphenin varlığı hâlinde, kendisine veya başkasına zarar verilmesini önlemek amacıyla kişiler üzerinde yoklama suretiyle el ile dıştan kontrol yapabilir. Araçlarda ise aracın dışarıdan bakıldığında içerisi Görünen bölümlerini kontrol edebilir. Bu amaçla kişinin üzerindeki elbisenin çıkarılması veya aracın, dışarıdan bakıldığında içerisi görünmeyen bölümlerinin açılması istenemez.”

MADDE 43- 7245 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) Çarşı ve mahalle bekçilerinin haftalık çalışma süresi kırk saattir. Personel yetersizliği, görev yoğunluğu ve benzeri durumlarda emniyet ve asayişin gerektirdiği hallerin ortaya çıkması halinde valinin onayı ile haftalık kırk saatlik çalışma süresi en fazla elli altı saate kadar artırılabilir. Belirtilen durumların ortadan kalkması ile fazla çalışılan süre istirahat süresine eklenir.”

“(3) Çarşı ve mahalle bekçileri olağanüstü hâl, terör, toplumsal olaylar, doğal afet, salgın hastalık, mevsim koşullan ve benzeri durumlarda güvenlik veya kamu düzeni ile görevi etkileyen zorunluluk hallerinin ortaya çıkması halinde Bakan Onayı ile ikinci fıkrada belirtilen zaman dilimi dışında çalıştırılabilir.”

MADDE 44- 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki (II) sayılı Cetvelinin 3 üncü sırasına “Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı,” ibaresi eklenmiş, 4 üncü sırasında yer alan “Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı,” ibaresi çıkarılmış ve aynı sıraya “Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Yardımcısı,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkan Yardımcısı,” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 45- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 46- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.

Bakmadan Geçme