İkinci oğlunu da ateşkeste kaybetti

HATAY (AA) - ERDAL TÜRKOĞLU - Suriye'deki iç savaşta 1 yıl önce oğlunu kaybeden Bayırbucak Türkmeni Molla Halil'in diğer oğlu da geçici ateşkesin yürürlükte olduğu Türkmendağı'nda 15 gün önce hayatını kaybetti.

İç savaşın 5 yılı aşkın süredir devam ettiği Suriye'de, geçici ateşkes niteliğindeki çatışmaların sonlandırılması anlaşması yürürlüğe girmesine rağmen acılar dinmiyor. Yaklaşık 4 yıl önce rejime karşı silahlı direnişin başladığı Bayırbucak Türkmen bölgesinde de insanlar, hemen her gün çocuklarını, eşlerini, babalarını gözyaşlarıyla toprağa veriyor.

Son 1 yılda iki oğlunu kaybeden, bir oğlu da vücudunda 7 şarapnel parçasıyla yaşayan Türkmen Riyad Molla Halil (58), gencecik evlatlarını toprağa verenlerden sadece biri.

AA muhabirine açıklama yapan Molla Halil, Suriye'deki zulmün baba Esed döneminden bu yana sürdüğüne işaret ederek Hafız Esed'in korumalığını yaptığı 3 yılda halka yapılan zulme gözleriyle şahit olduğunu anlattı. Molla Halil, oğul Esed'in de babasını aratmadığını vurguladı.

- "Asker oğlum, rejimden kaçtı"

Yaklaşık 4 yıl önce eşi, çocukları ve torunlarıyla Türkmendağı'ndaki köyünden kaçarak Yayladağı'na yerleştiklerini anlatan Halil, şöyle devam etti:

"İlk şehit olan oğlum, o dönemde rejimin yanında askerdi. 'Müslüman, Müslüman'a silah sıkmaz' diyerek oradan kaçtı ve Türkmendağı'na yerleşti. Burada köyünü korumak için abisi ve kardeşiyle beraber rejim ve destekçileriyle savaştı.1 yıl önce de iki oğlumun yaralandığını ve Hatay'a hastaneye getirildiğini duydum. 24 yaşındaki Mahmut isimli oğlum burada şehit oldu. Diğer yaralı oğlum Ziyad ise 1 hafta yoğun bakımda kaldıktan sonra çok şükür hayata tutundu ama vücudundan çıkartılamayan 7 şarapnel parçasıyla yaşıyor."

Oğullarının acısıyla çok zor günler geçirdiklerini ifade eden Türkmen baba, oğlu Mahmut'un ölümünün ardından geride kalan 3 torununa babalık da yapmaya çalıştığını dile getirdi.

- "Ateşkes var dediler, oğlumun ölüm haberi geldi" -

Oğlu Mahmut'un acısı hafiflemeden oğlu Adil'in vefat haberini alan ve o günü anlatırken gözyaşlarını tutamayan Molla Halil, şunları söyledi:

"Suriye'de yaklaşık 1 aydır sözde ateşkes var. Bundan 15 gün önce rejim güçlerinin Türkmen köylerine yaptığı saldırıda Adil ismindeki oğlum ve yanındaki 2 arkadaşı şehit oldu. Duygularımızı kelimelerle anlatmak mümkün değil. O en büyük oğlumdu ve evliydi. Çocuğu henüz yoktu. Onu da kara toprağa vermek zorunda kaldık. Ateşkes var dediler, oğlumun ölüm haberi geldi. Bu nasıl ateşkes? Şu an bir oğlum daha köyünü koruyor. Bu davada iki oğlum canından oldu, bir oğlum da engelli kaldı sayılır. 3 oğlum daha var, hepsi bu dava, vatan uğruna feda olsun."

Esed rejimi güçleri ve destekçilerinin kendilerini vurmaya devam ettiğini savunan Molla Halil, tüm İslam devletlerinin kendilerine destek vermesini ve sahip çıkmasını istedi.

- "İyileşeyim, vatan için bu dava için yeniden döneceğim"

Türkmendağı'na saldırılarda 4 kez yaralanan evin ortanca oğlu Ziyad Molla Halil de (22) 1 yıl önce ağabeyinin öldüğü saldırı anında aynı yerde olduğunu söyledi.

Saldırının ardından ağabeyi Mahmut ile aynı hastaneye kaldırıldıklarını ve burada ağabeyinin hayatını kaybettiğini anlatan Ziyad Molla Halil, şöyle konuştu:

"Saldırıda havan topu bulunduğumuz yere düştü. Zaten gerisini hatırlamıyorum. Benim durumum daha kötüymüş ama ağabeyimi kaybettik. Şu an biri başımda biri boynumda diğer 5'i de karnımda 7 şarapnel parçasıyla yaşıyorum. Doktorlar, hayati risk taşıdığı için çıkartamayacaklarını söyledi. Zaman zaman hafıza kaybı yaşıyorum. Ağrılarım oluyor ama çok şükür halime."

Suriye'deki ilk silahsız gösterilerde Lazkiye'de olduğunu belirten Molla Halil, o zaman özgürlük için sokağa çıktıklarını, rejimin bu isteğe silahla karşılık verip arkadaşlarını öldürdüğünü aktardı.

Ziyad Molla Halil, şunları kaydetti:

"Beni de o dönem hapse attılar. 1 ay kadar hapiste kaldım. Sonra kaçıp Türkiye'ye geldim. Henüz 17 yaşlarındaydım. Türkmendağı'nda abilerimle mücadele verdik. Daha önce 3 kez yaralandım, hiçbirinde vazgeçmedim. Son yaralanmam ise ağır oldu. Şu an iyi olmadığım için benim bölgeye gitmeme izin vermiyorlar. İyileşeyim, vatan için bu dava için yeniden döneceğim."