İşçi alacaklarında 5 yıllık zaman aşımına dikkat
İşçi alacaklarında zaman aşımı süresi beş yıl olarak eşitlendi. Peki, hangi alacaklar için bu süre ne zaman başlar?
İşçi alacakları için uygulanan zaman aşımı süreleri, son yıllarda yasal düzenlemelerle değişiklik gösterdi. Habertürk'ten Ahmet Kıvanç'ın haberine göre, işçi ve işveren arasında ücret, fazla mesai, tatil günlerinde yapılan çalışmalar, kullanılmayan yıllık izin, kıdem tazminatı gibi birçok alacak türü üzerinden doğabilecek anlaşmazlıklarda zaman aşımı süresi, hangi tür ödeme olduğu ve sözleşmenin ne zaman sona erdiğine göre farklı tarihlerde başlayabiliyor. İşçilerin hak kaybı yaşamaması adına bu süreleri bilmesi oldukça önemli.
Geçmişte, işçi alacaklarının zamanaşımı süresi ödeme türüne göre farklılık gösteriyordu. Örneğin, ücret ve fazla mesai gibi ödemeler için zaman aşımı beş yıl iken, yıllık izin ücreti ve kıdem tazminatı gibi haklar için bu süre on yıl olarak uygulanıyordu. Ancak 25 Ekim 2017 tarihli düzenleme ile tüm işçi alacakları için zaman aşımı süresi beş yıl olarak eşitlendi. Bu tarihten sonra işçiler, tazminat ve izin ücreti gibi alacaklar için de beş yıllık süreye tabi oldu.
Geçiş Süreci ve Zaman Aşımının Başlangıcı
Yeni düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle birlikte, 25 Ekim 2017 öncesinde sona eren iş sözleşmeleri için on yıllık zaman aşımı geçiş süreci öngörüldü. Buna göre, bu tarihten önce sona eren sözleşmelerden doğan tazminat ve yıllık izin ücretlerinde 10 yıllık zamanaşımı süresi geçerli oldu. Fakat bu geçiş süreci, 25 Ekim 2022’de sona erdi. Bu tarihten itibaren, işçi alacaklarında beş yıllık zaman aşımı süresi uygulanmaya başlandı.
Zaman Aşımı Tüm Kanunlar İçin Geçerli mi?
Yapılan düzenlemelerle birlikte, zaman aşımı süresi yalnızca İş Kanunu’na tabi çalışanlar için değil, Türk Borçlar Kanunu, Basın İş Kanunu ve Deniz İş Kanunu kapsamındaki işçi alacakları için de beş yıl olarak belirlendi. Bu da kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti gibi tüm alacaklarda tek bir zaman aşımı süresi anlamına geliyor.
Zaman Aşımı Hangi Tarihte Başlar?
Zaman aşımı süresi, her alacak türü için farklı tarihlerde başlayabilir. Ücret, fazla mesai ve bayram gibi ödemelerde, zaman aşımı süresi alacağın doğduğu tarihte başlarken; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı gibi tazminatlar için ise bu süre iş akdinin sona erdiği tarihte başlıyor. Örneğin, bir işçi 2024 Kurban Bayramı’nın ikinci gününde çalışmış, ancak bu çalışmanın ücretini almamışsa, bu alacak için zaman aşımı süresi bayramın ikinci günü olan 17 Haziran 2024 tarihinde başlar ve 17 Haziran 2029’da sona erer. Aynı işçinin kullanmadığı yıllık izin ücreti veya ihbar tazminatı gibi hakları ise iş akdinin sona erdiği 1 Şubat 2024 tarihinden itibaren hesaplanarak 1 Şubat 2029’a kadar talep edilebilir.
Zaman Aşımı Sonrasında Hak Talebi Mümkün mü?
Zaman aşımı süresi dolduktan sonra işçi dava açabilir, ancak işveren bu durumu mahkemede savunma olarak ileri sürdüğünde mahkeme, işçinin alacak talebini zaman aşımı gerekçesiyle reddedebilir. Yargıtay kararlarına göre, işveren tarafından zaman aşımı savunması yapılmadığı takdirde, mahkeme kendiliğinden zaman aşımını dikkate almaz.
Zaman aşımı süresinin dolmaması ve hak kaybı yaşanmaması adına işçilerin hak taleplerini belirlenen süreler içerisinde yapmaları büyük önem taşıyor. İşçi sendikaları da zaman aşımı sürelerinin adil bir şekilde uygulanması ve hak kayıplarının önlenmesi konusunda işçileri bilinçlendirmeye yönelik çalışmalar yürütüyor.