'İşini dikkatli ve özenli yap' diyen amirini dava etti
Isparta'da bir emniyet müdürünün yaşadığı olay, kamu görevlilerinin nasıl bir hassasiyet ve yasal çerçevede hareket etmesi gerektiğine dair önemli bir örnek teşkil edecek niteliğe sahip.
Isparta'da bir emniyet müdürünün yaşadığı olay, kamu görevlilerinin birbirleriyle nasıl bir hassasiyet ve yasal çerçevede hareket etmeleri gerektiğine dair önemli bir örnek teşkil edecek nitelikte. Görevdeki bir 3. sınıf emniyet müdürü, amirinin kendisine gönderdiği ve görevini "daha dikkatli ve özenli yapması" gerektiğini belirten yazılı uyarıyı yargıya taşıyarak, kamu yönetimi ve hukuk alanında yeni bir tartışma başlattı.
Olay, emniyet müdürünün, görevini daha iyi yapması gerektiğine dair yapılan yazılı uyarının ardından bu uyarıyı yargıya taşımasıyla başladı. İlk derece mahkemesi, bu uyarının disiplin cezası olmadığını belirterek davayı incelemeksizin reddetti. Ancak bu karar, emniyet müdürü tarafından temyiz edildiğinde, Danıştay 12. Dava Dairesi'nin yaklaşımıyla yeni bir boyut kazandı. Danıştay, bu tür yazılı uyarıların, özellikle özlük dosyasına konulduğu durumlarda, memurun hukuki durumu üzerinde ciddi etkileri olabileceğine ve bu nedenle idari bir işlem niteliğinde olduğunu ve dava konusu yapılabilirliğine hükmetti.
Kararda şu ifadelere yer verildi:
"Davacının tutum ve davranışlarında daha dikkatli ve tutarlı davranması hususunda ikaz edilmesine ilişkin işlem her ne kadar disiplin cezası niteliği taşımasa da, davacının özlük dosyasına konulması karşısında davacı hakkında davalı idarenin takdir yetkisini kullanacağı çeşitli işlemlerde dikkate alınması olasılığı karşısında; davacının hukuki durumuna ciddi etkiler yapabileceği görüldüğünden söz konuşu işlemin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olduğu açıktır.
Bu durumda uyuşmazlığın esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, davacının yazılı olarak ikaz edilmesine ilişkin uyuşmazlıkta idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu idari nitelikte bir işlem olmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır."
Bu karar, memura yönelik herhangi bir yazılı uyarının, gelecekteki kariyeri ve idari işlemlerdeki takdir kullanımı üzerinde etkili olabileceği, dolayısıyla dikkatle ele alınması gerektiğini gösteriyor. Ayrıca, Danıştay'ın bu kararı, kamu görevlilerine yönelik uyarı ve ikazların, sadece geçici bir uyarı olmanın ötesinde, daha geniş hukuki sonuçlar doğurabileceği anlamına geliyor. Bu durum, kamu yönetimi uygulamalarında, memurların görevlerini yerine getirirken gösterdikleri dikkat ve özenin yanı sıra, yöneticilerin de bu tür uyarıları yaparken göstermeleri gereken özeni hatırlatıyor.
Kamu yönetiminde yazılı iletişimin ve yöneticilerin aldığı kararların, memurların kariyeri üzerinde uzun vadeli etkilere sahip olabileceğini ve bu tür işlemlerin hukuki bir temele dayandırılarak yapılması gereği bu örnek olayla bir kez daha belleklere kazınmış oldu.
İçtihat Metni:
12.DD, 24.02.2010tarih, 2007/4200Esas, 2010/1065Karar
........
Dava, davacının 3. sınıf emniyet müdürü olan … hakkında disiplin mevzuatı uyarınca işlem yapılmaması, dosyanın işlemden kaldırılması ve kendisi hakkında görevinde daha dikkatli ve duyarlı olması konusunda yazılı ikaz edilmesine ilişkin 12.3.2007 günlü, 2007/191 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Isparta İdare Mahkemesince verilen 24.5.2007 günlü, E:2007/1734, K:2007/761 sayılı kararıyla; davacının amirine disiplin cezası verilmemesine ilişkin kısmı hakkında davacının menfaatini etkilemediği gerekçesiyle ehliyet yönünden reddine, kendisinin yazılı olarak ikaz edilmesine ilişkin kısmı için ise idari davaya konu olacak kesin ve yürütülebilir idari işlem niteliğinde bulunmadığı gerekçesiyle incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Davacı, dava konusu işlemin hukuk ve idare hukukunun temel esaslarına aykırı olduğunu öne sürmekte ve idare mahkemesi kararının bozulmasını istemektedir.
Davacının temyiz dilekçesinde, Mahkeme kararının; dava konusu… hakkında disiplin mevzuatı uyarınca işlem yapılmayarak dosyasının işlemden kaldırılmasının ehliyet yönünden reddine ilişkin kısmı hakkında ileri sürülen hususlar 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49/1.maddesinde belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında kararın bu kısmının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Davanın, davacının görevinde daha dikkatli ve duyarlı olması konusunda yazılı ikaz edilmesine ilişkin kısmına gelince;
Davacının tutum ve davranışlarında daha dikkatli ve tutarlı davranması hususunda ikaz edilmesine ilişkin işlem her ne kadar disiplin cezası niteliği taşımasa da, davacının özlük dosyasına konulması karşısında davacı hakkında davalı idarenin takdir yetkisini kullanacağı çeşitli işlemlerde dikkate alınması olasılığı karşısında; davacının hukuki durumuna ciddi etkiler yapabileceği görüldüğünden söz konuşu işlemin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olduğu açıktır.
Bu durumda uyuşmazlığın esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, davacının yazılı olarak ikaz edilmesine ilişkin uyuşmazlıkta idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu idari nitelikte bir işlem olmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle, Isparta İdare Mahkemesince verilen 24.5.2007 günlü, E:2007/1734, K:2007/761 sayılı kararın… hakkında disiplin mevzuatı uyarınca işlem yapılmaması, dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin kısmında usul ve hukuka aykırılık bulunmadığından davacının temyiz isteminin reddi ile kararın bu kısmının onanmasına davacının kendisi hakkında görevinde daha dikkatli ve duyarlı olması konusunda yazılı ikaz edilmesine ilişkin kısmı yönünden ise davacının temyiz isteminin kabulüyle kararın bu kısmının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin l/b fıkrası uyarınca bozulmasına,...