İSO'ya göre asgari ücret zammı iki tarafı da mutlu etmeyecek
İstanbul Sanayi Odası İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan' açıklamada bulundu.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, 2025 yılı asgari ücreti için süren tartışmalarda işçi ve işveren taraflarının taleplerine yönelik dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Bahçıvan, asgari ücret zammında iki tarafın da tam anlamıyla mutlu olamayacağını belirterek, “Mutsuzluğu en aza indirmenin başarı sayılacağını” ifade etti.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantıları öncesinde, İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın yaptığı açıklamalar, işçi ve işveren tarafındaki beklentilere dair önemli değerlendirmeler içeriyor. Bahçıvan, mevcut asgari ücret artış sürecinin iki tarafı da tam anlamıyla memnun etmeyecek bir noktada olduğunu vurgulayarak, “Bir yanda sanayinin üretim gücünün önemli bir parçası olan çalışanlarımızın yaşam koşulları, diğer yanda ise firmalarımızın rekabet gücü var. İki taraf arasında denge kurmak gerekecek” dedi.
İSO Meclis üyeleriyle deprem bölgesinde bulunan Bahçıvan, hem işçi hem de işveren açısından sürecin hassas olduğunu belirtirken, iş gücü maliyetleri ile sanayi sektörünün rekabet gücünün korunması gerektiğine dikkat çekti. Bahçıvan, “Bu yıl da asgari ücretin en az geçen yılki kadar üzerine çıkması bekleniyor. Her iki tarafın taleplerini göz önünde bulundurarak bir noktada buluşmak önem taşıyor” diye konuştu.
Bahçıvan ayrıca, ücretlerdeki vergi bandının yukarı çekilmesi gerektiğini, bu konuda Maliye Bakanlığı ile iletişimde olduklarını ve vergi dilimleri için umut verici adımlar atılabileceğini belirtti.
İşgücü ithalatı ve gençlerin yurt dışına gitmesi konusundaki endişelerini de dile getiren Bahçıvan, işgücü ithalatının kontrolsüz olmasının gelecekte daha büyük sorunlara yol açabileceği uyarısında bulundu. Gençlerin yurtdışına göç etme nedenlerinin iyi analiz edilmesi gerektiğini söyleyen Bahçıvan, rekabetçi bir iş gücü sağlanmasının önemini vurguladı.
Konkordato uygulamalarıyla ilgili görüşlerini paylaşan Bahçıvan, konkordatoların sadece kamu ve finans alacaklarıyla sınırlandırılması gerektiğini belirterek, reel sektör alacaklarının kapsam dışında tutulması gerektiğini savundu.
Bahçıvan, ayrıca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadele konusunda yaptığı çalışmaların önemine değinerek, mevcut faiz politikasının fazla zorlanmaması gerektiğini ve sanayinin en büyük risk faktörünün enflasyon olduğunu ifade etti. Bahçıvan, 2025 yılında sanayinin üzerindeki en büyük yükün enflasyon olduğunu belirterek, Asya ve ABD pazarlarındaki fırsatların da iyi değerlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.