İsrail'le ticareti protesto edenlere polis çemberinde darp, ters kelepçe ve gözaltı
Özlük hakları ve sosyal hakları anlamında devlet memurları arasında 'en alttakiler' kategorisinde olan emniyet mensupları İsrail'i, İsrail'le ticareti protesto eden gençleri karga tulumba gözaltına almakla görevlendirildi. İstanbul'un gözde alışveriş ve eğlence mekanlarından İstiklal Caddesi'nde 'Filistin İçin Bin Genç' isimli platformun düzenlediği protesto yürüyüşüne polis müdahalesine ilişkin yeni görüntüler ortaya çıktı
İstanbul'un gözde alışveriş ve eğlence mekanlarından İstiklal Caddesi'nde "Filistin İçin Bin Genç" isimli platformun düzenlediği protesto yürüyüşüne polis müdahalesine ilişkin yeni görüntüler ortaya çıktı.
Özlük hakları ve sosyal hakları anlamında devlet memurları arasında "en alttakiler" kategorisinde olan emniyet mensupları İsrail'i, İsrail'le ticareti protesto eden gençleri ters kelepçe ile karga tulumba gözaltına almakla görevlendirildi.
"İsrail ile Ticarete Dur De" sloganıyla yapılan protesto gösterisine Polisin müdahalesi sonucunda yaşanan arbede sırasında bazı protestocular gözaltına alındı. Protestocular arasındaki başörtülü bir genç kadın da ters kelepçe ile gözaltına alınarak ite kaka polis midibüsüne bindirildi.
Olayların yaşandığı sırada çevredeki bir binadan kuş bakışı çekilen görüntüler, sosyal medyada hızla yayıldı. Görüntülerde, polis tarafından çembere alınmış göstericilere karşı kullanılan şiddet ve gözaltı anları yer aldı.
Kamuoyu araştırmacısı Mehmet Ali Kulat, olayları gösteren bir videoyu paylaşarak, "Bu fotoğrafı 'Filistin için yüreği yanan bu millete' nasıl izah edeceksiniz?" sorusunu gündeme taşıdı.
Ortaya çıkan ve çevredeki bir binanın üst katlarından kuşbaşı çekilmiş yeni görüntülerde, İstiklal Caddesi'nde protesto eylemi yapmak isteyen bir avuç gencin polis çemberine alındığı görülüyor.
Bu sırada arbede yaşanıyor ve bazı protestocular polis tarafından darbediliyor, tartaklanıyor, bazıları da gözaltına alınıyor.
Bu görüntüler sosyal medyada büyük infial yarattı.
Sosyal medya paylaşımlarında İsrail, siyonizm, Gazze'deki soykırım, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Ticaret Bakanlığı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti, "İslamcı" ya da "muhafazakar" kimlikleri ile ön plana çıkan devlet ve siyaset adamları eleştirilerin odak noktasını teşkil etti.
Uzun yıllar Refah Partisi, Fazilet Partisi, HAS Parti ve CHP'de siyaset yapan, HAS Parti ve CHP Genel Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulunan eski milletvekili Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu, sosyal medyadan olaya ilişkin bir görüntüyü alıntılayarak "Bu, AKP’nin bitişinin resmidir.." yorumunda bulundu.
"LGBT’ye gösterdiğiniz müsamahayı bu insanlardan neden esirgediniz!"
Gazeteci Mehmet Ali Önel de tepkisini şöyle dile getirdi:
^Bir avuç duyarlı insan Beyoğlu’na çıkmış katil İsrail’i protesto ediyor. Belli ki izinsiz gösteri sebebiyle polis göstericileri gözaltına alıyor. O da yetmiyor kadınlara bile ters kelepçe yapılıyor. Taksim’de ilk kez mi izinsiz gösteri yapılıyor! Ne olur yani bir avuç insan protesto gösterisi yapsa, İsrail’e katil dese! LGBT’ye gösterdiğiniz müsamahayı bu insanlardan neden esirgediniz! Düzelir, ders alırlar derken daha da beterini yapıyorlar! Böyle devam edin!
Paylaşılan görüntüde genç bir kadın elindeki pankart eşliğinde şunları söylüyor: "Toplandık, Siyonizme hayır dedik, bütün arkadaşlarımı gözaltına aldılar. Sadece İsrail ile ticareti kes dedik. Katliama destek olma dedik. Şu anda demir çeliğin yüzde 65'i İsrail'e Türkiye'den gidiyor. Ve bu Ticaret Bakanlığının ihracat raporlarında var."
Sözlerinin burasında arka fondan sesler geliyor, polis müdahalesinin başladığı anlaşılıyor ve birkaç saniye sonra kadraja çevik kuvvet polisleri giriyor.
"Savaşın başından beri TÜİK'in açıklamalarına göre..." diye kurduğu cümle yarıda kalıyor, çünkü hızlıca polis barikatına alınarak kamera açısından uzaklaştırılıyor ve sesi duyulamaz hale geliyor."
Provokasyon ihtimali: Yeşilli kadın polis durduk yere vurmamış, protestocu öncesinde tükürüyor
Polisin müdahale biçimine yoğun eleştiri gelirken provokasyon ihtimalini gündeme getirenler de oldu. Bunlardan biri de Emre Erciş’ti. Erciş, video eşliğinde şu paylaşımda bulundu:
“Çok fena algı operasyonu yapılıyor. Yeşilli polis kadın durduk yere vurdu gibi manipülasyon yapılıyor. Videoyu sizin için kısalttım. 16. saniyede yeşilli polise ÖNCE TÜKÜRÜYOR SONRA 'ALLAH SENİN BELANI VERSİN' diyor. Polis, aleni şekilde tahrik ediliyor ve kimse olayın bu yönünü paylaşmıyor…”
Külünk’ün yorumu:Çok profesyonel bir operasyonla karşı karşıyayız.
Eski AK Parti kurmaylarından Metin Külünk de provokasyon ihtimalini, Gezi Olaylarını ve FETÖ kumpaslarını hatırlatarak gündeme getirdi.
Külünk şu paylaşımda bulundu:
“Çok profesyonel bir operasyonla karşı karşıyayız.
Başlangıç bakımından bize önemli mesajlar veren Gezi Eyleminde, ağaç ve çevre duyarlılığı, sürecin kitleselleşmesi ve sokak üzerinden hükümet darbesi için bir araç haline getirilmişti.
Şimdi de masum olarak başlayan Gezi benzeri bir model ile,son derece masum olan GAZZE’ye duyarlılık noktasında kendini ifade etmek isteyen vatandaşlarımızın arasında ki adını vermeyeceğim partinin mensupları süreci araç haline getirmiş ve Gazze masumiyeti, beraberinde eylemi maksadını aşar hale getirmiştir
Olaylar esnasında polisin orantısız müdahalesi maalesef kamuoyunda infiale neden olabilecek ve Sayın Cumhurbaşkanımız ile millet arasındaki bağları tamamen ortadan kaldırmayı hedefleyen profesyonel bir eylem halini almıştır.
Nitekim Gezi'de çadırların yakılmasını emreden aklın, “bugün Gazze için ağlayan, Gazze için Türkiye'de bir refleks olduğunu gösteren gençlere” sille tokat girişmesi için polise emir verdiğini canlı canlı görüyoruz.
Hâlâ sızıntılarla uğraşıyoruz.
Ancak hâlâ sızıntıları saklayanlarla da uğraşıyoruz.
Evet, biz bu modeli Gezi'den tanıyoruz.
Ortalıkta gözükmeyen ama her şeyin arkasındaki FETÖ ve işbirlikçisi akıl, demek oluyor ki ortalıktan kaybolmamış.
31 Mart’ta neden insanlar sandığa gitmedi ve bir anda Yeniden Refah Partisi nasıl bu kadar çok oy aldı sorusunun cevabını mı arıyorsunuz?
Cevap, Gazze için sessizlikte gizli!
Cevap, bugünkü son derece demokratik hak olan eyleme kim müdahale etme talimatı vermişse orada gizli.
Özellikle de 31 Mart’tan sonra kendisini çok açık ifade ediyor.
Gezi'de çadırları yaktıran akıl FETÖ saklandığı yerlerde
bugün de son derece önemli bir konuda insanlığın vicdanını ateşler içerisinde bırakma derdinde.
Makul cümlelerle kendilerini anlatan vatandaşlara bu şekilde davranma talimatını veren kim ise,
Hükümetimiz gereğini yapacağından eminiz
Bugünden sonra hayatın bütün alanlarında hem siyaset kurumu hem de kamu yönetimi.
son derece dikkatli olmak zorundadır."
“İçişleri Bakanlığı’nı siyonist Moshe Arbel mi yönetiyor?”
Sosyal medya kullanıcısı Furkan Bölükbaşı da şu paylaşımda bulundu:
İsrail’le ticaret yapılmasın diye gösteri yapan gruba böyle muamele edilir mi?
İçişleri Bakanlığı’nı siyonist Moshe Arbel mi yönetiyor?
Velev ki bunlar provokatör olsun
Sn. İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, bunlara ters kelepçe taktırıp tartaklatınca ne gibi bir kazanç elde etmiş oluyoruz?
Siz böyle görüntüler vererek Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a düşmanlık mı ediyorsunuz?
Sayın Valim Davut Gül, tüm bunlar yaşanırken siz neredesiniz, iftarla mı meşgulsünüz?”"
"Dertlerinin Gazze olmadığı anlaşılmıştır umarım"
Kendine Muhabir adlı sosyal medya hesabından ise “Daha dün; “biz kazanırsak Gazze’li mazlumlar sevinecek” diyenler, bugün “İsrail’le alışverişi kes” diyenleri döve döve gözaltına alıyor. Dertlerinin Gazze olmadığı anlaşılmıştır umarım. Asıl dertlerinin ne olduğunu anlamanız dileğiyle…” paylaşımında bunuldu.
Fatih Tezcan: Gösteri özel bir grubun işi!
AK Parti’nin sosyal medya trollerinden Fatih Tezcan da şu paylaşımı yaptı:
“Yerel seçim sonrası, bayram öncesi Milletin moralini iyice düşürmeye çalışıyorlar.
“Ak Parti döneminde dayak yiyoruz!” dedirtmeye çalışıyorlar.
Gösteri özel bir grubun işi!
Filistin konusu ve başörtülüler kasten seçilmiş!
Kamera açısına kadar herşey hazırlanmış!
Polis de ‘yemiş’!”
Kılıçarslan: Bi dahaki eyleme Mustafa Kamal fotoğrafıyla mı gelsinler ters kelepçe ile gözaltına alınmamak için?
Yazar İsmail Kılıçarlan ise şu paylaşımda bulundu:
“Feyza Altun kadar da mı olamadılar sayın @AliYerlikaya? Protesto haklarını kullanan bu gençlere polisin yaptığı muamele nedir? Bi dahaki eyleme Mustafa Kamal fotoğrafıyla mı gelsinler ters kelepçe ile gözaltına alınmamak için?”