Kamu çalışanlarının birden fazla ücret almaları inceleme masasında

Kamu görevlilerinin birden fazla kurum ve kuruluşta görev alarak bu görevlerinden ayrı ayrı ücret almaları uzun yıllardır tartışma konusu olmaya devam ediyor. Eski Milli Eğitim

Eski Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı M. Emin Zararsız, Karar gazetesindeki *Kamuda çalışanların birden fazla yerden maaş/ücret almaları sorunu-2" başlıklı yazısında konuyu etraflıca inceleme masasına yatırdı.

Zararsız'ın altını çizdiği üzere, kamuda çalışanların aynı anda birden fazla yerden maaş veya ücret almaları, uzun süredir tartışılan bir konu olmaya devam ediyor. Bu sorunun çözümü için getirilen son düzenlemeler ve mevcut durumla ilgili yapılan öneriler, kamu yönetimindeki çeşitli zorlukları ve karmaşıklıkları gözler önüne seriyor. 

Mevcut Düzenlemeler ve Yeni Kanun Teklifi

18 Temmuz 2024 tarihinde kabul edilen ve 26 Temmuz 2024 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 7521 sayılı Kanun ile kamuda çalışanların birden fazla yerden maaş veya ücret almalarını düzenleyen önemli değişiklikler getirilmiştir. Bu düzenlemeyle, kamu kurum ve kuruluşlarında görevli personelin aynı anda birden fazla kurumun yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyeliğinde ve benzeri görevlerde bulunmalarının nasıl yönetileceği belirlenmiştir.

Yeni düzenlemeye göre, 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 12. maddesi kapsamındaki personel, sadece bir kurum veya kuruluşun yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyeliğinde veya komisyon, heyet, komite gibi benzeri organlarda görev alabilecektir. Ayrıca, bu görevler karşılığında ödenecek ücretlerin toplamı, belirli bir sınırı aşamayacak şekilde düzenlenmiştir. 1 Temmuz – 31 Aralık 2024 dönemi için bu sınır aylık 108.000 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçemeyecektir.

Yeni Düzenlemenin Getirdikleri ve Eleştiriler

Yeni düzenlemeye göre, bir kişi birden fazla görevde bulunması durumunda sadece bir görev için ücret alabilecek ve bu ücretten ilgili vergi kesintileri, kişinin asli görevli olduğu kurum tarafından yapılacaktır. Üst sınırı aşan veya alınamayan ücretler ise genel bütçeye veya ilgili kurum bütçesine gelir olarak kaydedilecektir.

Bu düzenleme, kamu görevlilerinin birden fazla yerden gelir elde etmelerini sınırlayarak daha adil bir ücret yönetimi sağlamayı amaçlıyor. Ancak, uygulamada bazı zorluklar ve eleştiriler de ortaya çıkmaktadır. Özellikle, önceki sistemde memurların aldıkları ücretlerin doğrudan ilgili kurum veya kuruluş tarafından ödenmesi durumu, yeni düzenleme ile birlikte değiştirilmiş ve vergi kesintileri asli görevli kurum tarafından yapılacak şekilde düzenlenmiştir.

Öneriler ve İyileştirme Önerileri

Eski Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı M. Emin Zararsız, mevcut düzenlemenin yetersiz olduğunu ve bu konuda daha net bir çözüm getirilmesi gerektiğini savunuyor. Zararsız, kamu görevlilerinin sadece bir kurumda görev alabilmesi için yasal bir düzenleme yapılmasının gerekliliğine dikkat çekiyor. Ayrıca, yargı kararlarının ve anayasa hükümlerinin uygulanmadığı bir idarede, kanun hükmünün etkili olmayacağını belirtiyor.

Zararsız, önerisinde, eğer gerçekten memurların ve diğer kamu görevlilerinin birden fazla yerden ücret almaları istenmiyorsa, bu durumun daha açık ve net bir şekilde düzenlenmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, siyasi baskılar ve hatır gibi nedenlerle atamaların yapılmasının önlenmesi için, memur ve diğer kamu görevlilerinin yalnızca bir kurum ve kuruluşta görev alabileceğine ilişkin kesin bir hükmün getirilmesini öneriyor.

Bu öneriler, kamuda ücret yönetiminin daha şeffaf ve adil bir şekilde düzenlenmesini sağlayabilir. Ayrıca mevcut düzenlemenin uygulamasında yaşanan tereddütlerin ve karmaşıklıkların ortadan kaldırılması için daha net ve anlaşılır bir yasal çerçevenin oluşturulması gerektiği vurgulanıyor.

Kamuda çalışanların birden fazla yerden maaş veya ücret almalarına yönelik yeni düzenlemeler, adil bir ücret yönetimi sağlama amacını güderken, uygulamada bazı sorunlar ve eleştiriler de beraberinde getiriyor. Yapılan değişiklikler ve önerilen iyileştirmeler, kamu yönetiminde şeffaflık ve adaletin artırılması için önemli adımlar olabilir. Ancak bu düzenlemelerin etkili bir şekilde uygulanabilmesi için daha detaylı ve net yasal düzenlemelere ihtiyaç duyuluyor.