Kamudaki şefler seslerinin duyulmasını istiyor
Kamu personel rejimi alanındaki duayen isimlerden Ahmet Ünlü kamu kurumlarında görev yapan şeflerin sorunlarını gündeme taşıyarak seslerinin duyulmasını sağlıyor.
Yeni Şafak gazetesi yazarı Ahmet Ünlü kamu kurumlarında görev yapan şeflerin sorunlarını gündeme taşıyarak seslerinin duyulmasını sağlıyor.
Kamuda görev yapan şeflerin sorunlarına değinen Ünlü, özellikle ek gösterge, ek ödeme oranları ve kadro ilerlemesi gibi konuların çözülmesi gerektiğini vurguluyor. Bir okuyucunun gönderdiği e-postada, şeflerin önemine dikkat çekiliyor ve talepleri sıralanıyor. Ancak, toplu sözleşmelerdeki farklılıklar ve İçişleri Bakanlığı'nda yaşanan 1. dereceli kadro iptalleri gibi sorunlar, çözüm sürecini karmaşık hale getiriyor. Ünlü'nün aktardığına göre, şeflerin mali açıdan da şube müdürlerine göre dezavantajlı duruma düşmesi, sorunun boyutunu artırıyor.
Kamu personel rejimi alanındaki duayen isimlerden Ünlü yazısında şunları kaydediyor:
"Kamuda görev yapan şefler sorunlarının dinlenmediğinden ve dikkate alınmadığından oldukça dertli. Bazı kurumlarda görev yapan şefler hem geniş yetkilere sahip hem de önemli fonksiyon ifa etmektedirler. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının taşra teşkilatında görev yapan şefleri bu kapsamda sayabiliriz. Bunlar adeta birçok kurumdaki şube müdürlerinden daha etkin ve daha çok yetki kullanmaktadırlar.
Bir okuyucumuz göndermiş olduğu e-postada; “…Kamu kurumlarında iş ve işlemler öncelikle şeflerin sevk ve idaresiyle yürümektedir. İşleri çekip çeviren, vatandaşla doğrudan muhatap olan, sorunları çözen öncelikle ve genellikle şeflerdir. Belli bir kıdeme, liyakate ve bilgi birikimine ulaştıktan sonra, görevde yükselme sınavında gösterilecek başarıyı müteakip şeflik kadrosuna atama yapılmaktadır.
Bu nedenle, Şeflere verilmeyen 3600 ek göstergenin bir an önce verilmesi, aynı unvanda, farklı kurumda olan şefler arasında farklı uygulanan ek ödeme oranları ile ilgili sorunun çözülmesi, özel hizmet tazminat oranından kaynaklı sorunun çözülmesi, şeflerin aylık derecesi 1 inci derecenin 4 üncü kademesine ilerlese de, kadro derecesi 3 üncü derecenin altına ilerleyememesi nedeniyle 1. derece kadro verilmesi beklenmektedir.” ifadelerini kullanmış.
Toplu sözleşmelerde kurumlara özgü getirilen mali iyileştirmeler ister istemez kurumlar arasındaki çalışma barışını zedelemektedir. Bu nedenle şeflerin sorunlarına bir bütün içerisinde bakılarak köklü çözüm üretilmesi gerekmektedir
Ancak gelinen noktada şeflerin birçok talebinin haklı olduğu dikkate alındığında çözüm üretilmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Özellikle 1'inci dereceli kadrolara atanma talebinin beklenmeden yerine getirilmesi gerekmektedir. Bazen şefler için 1'inci derece kadro ihdas edildiğine şahit oluyoruz. Ancak anlaşılmaz bir şekilde verilen 1. dereceli kadro tekrar iptal edilmektedir. Örnek İçişleri Bakanlığında şeflere verilen 1. dereceli kadrolar daha sonra iptal edilmiştir.
3600 ek gösterge talebi ise geniş bir yelpazede talep haline gelmiş ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından da bu konuda söz verilmiştir. Doğrusunu söylemek gerekirse 3600 ek gösterge düzenlemesinin yaygınlaştırılmasının üstesinden nasıl gelineceğini merak ettiğimi ifade etmem gerekiyor."
Ayrıca şube müdürleriyle mali olarak aralarındaki farkın açılması da başka bir sorun.