• Haberler
  • Memur
  • Kariyer mesleklerde yeterlik sınav tarihine ilişkin hükmüne AYM'den iptal

Kariyer mesleklerde yeterlik sınav tarihine ilişkin hükmüne AYM'den iptal

Anayasa Mahkemesi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun ek 41. maddesinde yer alan ve uzman yardımcılığına atananların yeterlik sınavına girmesine ilişkin hükmü iptal etti. 

Anayasa Mahkemesi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun ek 41. maddesinde yer alan ve uzman yardımcılığına atananların yeterlik sınavına girmesine ilişkin hükmü iptal etti. 

İptal edilen hükme göre, uzman yardımcılığına atananlar en az üç yıl çalışmak ve istihdam edildikleri birimlerce belirlenen konularda hazırlayacakları uzmanlık tezlerinin oluşturulacak tez jürisi tarafından kabul edilmesi şartıyla yeterlik sınavına girmeye hak kazanıyorlardı. Ancak, hükümde yeterlik sınavının ne zaman yapılacağına dair herhangi bir süre belirlenmemişti. Bu eksiklik, yeterlik sınavının genel esaslarının kanunla düzenlenmediği anlamına geliyordu.

Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı, uzman yardımcıları ve müfettiş yardımcılarının kariyerlerinde önemli değişikliklere yol açacak. İtiraz konusu kural, birçok bakanlıkta müfettiş yardımcılarına yönelik yeterlik sınavlarında da uygulama alanı buluyordu.

Kararla birlikte, bakanlıklar bünyesinde istihdam edilen uzman yardımcıları, uzmanlar, müfettiş yardımcıları ve müfettişlerin yeterlik sınavlarına ilişkin düzenlemelerin daha net ve kanunla belirlenmiş esaslara dayanması gerekecek. Bu düzenlemelerin eksikliği, kamu hizmetlerinin yürütülmesinde aksamalara ve belirsizliklere yol açabileceği için kritik öneme sahip.

AYM'nin bu kararı, kariyer meslek mensuplarının görevde yükselme süreçlerinde daha şeffaf ve kesin kurallara ihtiyaç olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

AYM kararı:

Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:

Esas Sayısı : 2023/137
Karar Sayısı: 2024/68
Karar Tarihi: 7/3/2024

İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Danıştay İkinci Dairesi
İTİRAZIN KONUSU: 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na 11/10/2011 tarihli ve 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 3. maddesiyle eklenen ek 41. maddenin beşinci fıkrasının birinci cümlesinin Anayasa’nın 2., 7. ve 128. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebidir.

OLAY: Davacı tarafindan iş müfettişliği yeterlik sınavının yapılması talebiyle yapılan başvurunun reddine dair işlem ile İş Teftişi Tüzüğü’nde (mülga) ve 31/10/2012 tarihli ve 28543 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Yönetmeliği’nde yer alan bazı fıkra, bent ve ibarelerin iptali ve yeterlik sınavının yapılmaması nedeniyle müfettiş yardımcılığı ile müfettişlik kadroları arasında oluşan özlük ve parasal haklannın ödenmesi talebiyle açılan davada itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykın olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.

I. İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME VE İLGİLİ GÖRÜLEN CUMHURBAŞKANLIĞI KARARAMESİ İLE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME KURALLARI
A.    İptali İstenen Kanun Hükmü Hükmünde Kararname Kuralı
65 7 sayılı Kanun’a 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (666 sayılı KHK) 3. maddesiyle eklenen ek 41. madde şöyledir:

'"Uzman istihdamı
Ek Madde 41- (Ek: 11/10/2011 - KHK-666/3 md.)

Uzman yardımcılığına atananlar, en az üç yıl çalışmak ve istihdam edildikleri birimlerce belirienecek konularda hazırlayacaktan uzmanlık teri, oluşturulacak tez jürisi tarafından kabul edilmek kaydıyla, yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar.
 …
B.    İlgili Görülen Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi İle Kanun Hükmünde Kararname Kuralları
1.    10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan (1) numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin (CBK) 95. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:
“Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı
MADDE 95- (Başlığı ile Birlikte Değişik: RG-21/4/2021-31461-CK-73/35 md.)
(1)    Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının görev ve yetkileri şunlardır:
(2)    Başkanlıkta 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 24 üncü maddesine göre müfettiş ve müfettiş yardımcısı istihdam edilebilir."

2.    27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu, 2914 Sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu, 5434 Sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu ile Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması, Devlet Memurları ve Diğer Kamu Görevlilerine Memuriyet Taban Aylığı ve Kıdem Aylığı ile Ek Tazminat Ödenmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin (375 sayılı KHK) ek 24. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:
“Müfettiş, denetmen, denetçi, kontrolör, aktüer istihdamı
Ek Madde 24- (Ek: 2/7/2018 - KHK-703/178 md.)
Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilatlanmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde öngörülmesi kaydıyla bakanlık, kurum ya da birim düzeyinde müfettiş, denetmen, denetçi, kontrolör, aktüer ile müfettiş yardımcısı, denetmen yardımcısı, denetçi yardımcısı, aktüer yardımcısı ve stajyer kontrolör istihdam edilebilir.
Bu madde kapsamında merkez teşkilatına ait kadro veya pozisyonlarda istihdam edilecekler hakkında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ek 41 inci maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile yabancı dil şartı hariç olmak üzere beşinci fıkrasında yer alan hükümler kıyasen uygulanır.

II.    İLK İNCELEME
1.    Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca Zühtü ARSLAN, Haşan Tahsin GÖKCAN, Kadir ÖZKAYA, Engin YILDIRIM, Muammer TOPAL, Rıdvan GÜLEÇ, Recai AKYEL, Yusuf Şevki HAKYEMEZ, Selahaddin MENTEŞ, Basri BAĞCI, İrfan FİDAN, Kenan YAŞAR ve Muhterem İNCE’nin katılımlanyla 13/9/2023 tarihinde yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.

III- ESASIN İNCELENMESİ
2.    Başvuru karan ve ekleri, Raportör Cem GÜNDOĞDU tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu ve ilgili görülen KHK ve CBK kurallan, dayanılan Anayasa kurallan ve bunlann gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
A, KHK'nn Yargısal Denetimi ile 6771 Sayılı Kanun’la Yapılan Anayasa Değişikliğinin Yargısal Denetime Etkileri Hakkında

Genel Açıklama
3.    Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) daha önceki hükümet sisteminde yer alan Bakanlar Kuruluna KHK çıkarma yetkisi verebileceğini hükme bağlayan ve KHKTann hukuksal rejimini düzenleyen Anayasa’mn 91. maddesi 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 9/7/2018
tarihinde yürürlüğe giren 16. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış, böylece KHK çıkanlabilme imkânına anayasal olarak son verilmiştir.

4.    Buna karşılık 6771 sayılı Kanun’la Anayasa’ya eklenen geçici 21. maddenin (F) fıkrasının birinci cümlesinde “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler, tüzükler, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikler ile diğer düzenleyici işlemler yürürlükten kaldırılmadıkça geçerliliğini sürdürür” denilmek suretiyle Anayasa’mn 91. maddesinin yürürlükten kaldınlma tarihine kadar çıkarılmış ve yürürlükte bulunan KHK’lann geçerliliklerini sürdürmeye devam edeceği hükme bağlanmıştır.

5.    Anılan fıkranın ikinci cümlesinde ise “Yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler hakkında 152 nci ve 153 üncü maddelerin uygulanmasına devam olunur” hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu cümlede KHK’lann iptal davası yoluyla Anayasa’ya aykırılığının ileri sürülebilmesine ilişkin Anayasa’mn 150. ve 151. maddelerine açıkça yer verilmemiş ise de anılan hükmü yorumlayan Anayasa Mahkemesi İptal davası yönünden de olağan KHK’lara ilişkin yargısal denetim yetkisinin devam ettiğini kabul etmiştir (AYM, E.2018/114, K.2018/91,25/9/2018, §§ 8,9).

6.    Anayasa’mn 148. maddesinin birinci fıkrasının 6771 sayılı Kanun’la değiştirilmeden önceki hâlinde Anayasa Mahkemesinin KHK’lann Anayasa’ya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetleyeceği kurala bağlanmış ve 2017 yılında yapılan söz konusu Anayasa değişikliği ile KHK rejimine son verilmeden önce Anayasa Mahkemesi Anayasa’nm mülga 91. maddesini ölçü norm olarak esas alarak bu madde uyarınca KHK’lan yetki kanununa dayamp dayanmadığı, yetki kanununun kapsamında olup olmadığı ve yasak alan içinde kalıp kalmadığı hususlarında denetime tabi tutmuştur. Anayasa’mn geçici 21. maddesinin (F) fıkrasının ikinci cümlesinde KHK’larla ilgili denetim yetkisinin devamı öngörülmekle birlikte söz konusu denetimde mülga normların ölçü norm olarak dikkate alınıp alınamayacağı hususunda bir hükme yer verilmemiştir.

7.    Bu bağlamda mülga normların niteliklerini dikkate alan Anayasa Mahkemesi 19/2/2020 tarihli ve E.2018/122, K.2020/14 sayılı kararında mevcut KHK’lann Anayasa’ya uygunluk denetiminde Anayasa’mn mülga 91. maddesinin ölçü norm olarak dikkate alınmaya devam edilmesi gerektiğine karar vermiştir. Amlan kararda içerik bakımından Anayasa’ya uygunluk denetiminde Anayasa’mn üstünlüğü ve bağlayıcılığı ilkesi gereğince kural olarak denetimin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan normlann ölçü norm olarak dikkate alınacağı ancak anayasa yargısı denetimine tabi bir norm, oluşturulduğu süreçte geçerli olan yetki kuralları esas alınarak vücut bulduğundan bu unsura ilişkin denetimin -yürürlükten kalkmış olsa dahi- o tarihteki kurallar esas alınarak yapılması gerekeceği ifade edilmiştir. Geçerliliğini sürdüren ve yetki unsuru bakımından da anayasal denetime tabi olan KHK’lann çıkanlması sırasındaki anayasal yetkinin kaynağım, ilga edilmiş olsa da Anayasa’mn 91. maddesinin teşkil ettiği, bu itibarla KHK çıkarma yetkisinin Anayasa’ya uygun olarak kullanılıp kullanılmadığı yönünden yapılacak denetimin ancak söz konusu anayasal yetkinin tammlandığı, konu yönünden kapsam ve sınırlannm çizildiği normun ölçü alınması suretiyle gerçekleştirilecek bir inceleme ile mümkün olabileceği belirtilmiştir (AYM, E.2018/122, K.2020/14, 19/2/2020, §§ 11,12).

8.    Açıklanan nedenlerle mevcut KHK’lann Anayasa’mn mülga 91. maddesine uygunluğunun denetlenmesi gerekir.

9.    Anayasa’mn mülga 91. maddesinde düzenlenen KHK’lar işlevsel yönden yasama işlemi niteliğinde olduğundan bu kuralların yargısal denetimlerinin yapılması görev ve yetkisi Anayasa Mahkemesine verilmiştir. Anılan maddede KHK’lann Anayasa’ya şekil ve esas bakımlanndan uygunluğunun denetlenmesinden söz edilmekte olup Anayasa’ya uygunluk denetiminin içine KHK’nın yetki kanunu kapsamında olup olmadığının denetimi de girmektedir. Nitekim Anayasa’mn mülga

91. maddesinde Bakanlar Kuruluna ancak yetki kanununda belirtilen sınırlar içinde KHK çıkarma yetkisinin verilmesi öngörülmüştür. Söz konusu yetkinin dışına çıkılması, KHK’yı Anayasa’ya aykın duruma getirir. Dolayısıyla yargısal denetimde KHK’nın yetki kanunu kapsamında olup olmadığı sorununun da çözümlenmesi gerekir.

10.    Dayanaklarını doğrudan doğruya Anayasa’dan alan olağanüstü hâl KHK’larından farklı olarak olağan dönemlerdeki KHK’lann bir yetki kanununa dayanması zorunludur. Bu nedenle KHK’lar ile dayandıklan yetki kanunu arasında çok sıkı bir bağ vardır. KHK’nın yetki kanunu ile olan bağı, KHK’yı aynen ya da değiştirerek kabul eden kanun ile kesilir. KHK’nın Anayasa’ya uygun bir yetki kanununa dayanması, Anayasa’ya uygunluğunun ön koşuludur. Bir yetki kanununa dayanmadan çıkarılan veya dayandığı yetki kanunu iptal edilen KHK’lann içeriği Anayasa’ya aykırılık oluşturmasa bile bunlann Anayasa’ya uygunluğundan söz edilemez.

11.    KHK’lann Anayasa’ya uygunluk denetimi, kanunlann denetiminden farklıdır. Anayasa’mn 11. maddesinde “Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz'" denilmektedir. Bu nedenle kanunlann denetiminde, onlann yalnızca Anayasa kurallanna uygun olup olmadığı saptanır. KHK’lar ise konu, amaç, kapsam ve ilkeleri yönünden hem dayandıklan yetki kanununa hem de Anayasa’ya uygun olmak zorundadır.

12.    Anayasa’mn mülga 91. maddesinde kimi konulann KHK’larla düzenlenmesi yasaklanmıştır. Amlan maddenin birinci fıkrasında “...sıkıyönetim ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümde yer alan siyasî haklar ve ödevler kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemez.” denilmiştir. Bu kural uyannca TBMM, Bakanlar Kuruluna ancak KHK ile düzenlenmesi yasaklanmış alana girmeyen konularda KHK çıkarma yetkisi verebilir.

13.    Öte yandan Anayasa’mn herhangi bir maddesinde kanunla düzenleneceği öngörülen bir konunun, Anayasa’mn 91. maddesinin birinci fıkrasmın açıkça yasakladığı hükümler ile ilgili olmadıkça ya da Anayasa'nm 163. maddesinde olduğu gibi kanun hükmünde kararname çıkarılamayacağı açıkça belirtilmedikçe kanun hükmünde kararname ile düzenlenmesi Anayasa’ya aykırılık oluşturmaz (AYM, E.2011/107, K.2012/184,22/11/2012).

B. Anlam ve Kapsam
14.    (1) numaralı CBK’mn Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığımn düzenlendiği 95. maddesinin (2) numaralı fıkrasında müfettiş ve müfettiş yardımcılarının 375 sayılı KHK’nın ek 24. maddesine göre istihdam edileceği
öngörülmektedir, 375 sayılı KHK’nın ek 24. maddesinin ikinci fıkrasında ise bu madde kapsamında merkez teşkilatına ait kadro veya pozisyonlarda istihdam edilecekler hakkında 657 sayılı Kanun’un ek 41. maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile yabancı dil şartı hariç olmak üzere beşinci fıkrasında yer alan hükümlerin kiyaseti uygulanacağı belirtilmektedir.
15.    657 sayılı Kanun’un ek 41. maddesinde ise uzman ve uzman yardımcısı istihdamına ilişkin usul ve şartlar düzenlenmiş olup itiraz konusu kurala göre uzman yardımcılığına atananlar, en az üç yıl çalışmak ve istihdam edildikleri birimlerce belirlenecek konularda hazırlayacakları uzmanlık tezi, oluşturulacak tez jürisi tarafından kabul edilmek kaydıyla, yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanacaklardır. Yeterlik sınavına girişe ilişkin bu şartlar yukarıda yer verilen atıflar nedeniyle kıyasen müfettişler yönünden de uygulanmaktadır.

C. İtirazın Gerekçesi
16.    Başvuru kararında özetle; Anayasa’nın kanunla düzenlenmesini öngördüğü konularda yürütme organına genel ve sınırlan belirsiz bir düzenleme yetkisinin verilmesinin mümkün olmadığı, yeterlik sınavına girmeye hak kazanacakların düzenlendiği kuralda en az üç yıl çalışma şartı getirilmiş olmakla birlikte bu sınavın ne zaman yapılacağına ilişkin azami sürenin belirlenmediği, idareye bu konuda sınırsız bir tercih hakkı bırakılmasının kabul edilebilir olmadığı, mevcut durumun hukuki belirlilik ve istikrar ilkelerini zedelediği, kuralın Anayasa’mn 2., 7. ve 128. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Ç, Anayasa’ya Aykırılık Sorunu
1. Kuralın Anayasa’mn Mülga 91. Maddesi Yönünden İncelenmesi
17. 6216 sayılı Kanun’un 43. maddesinin (3) numaralı fıkrasında '‘Mahkemenin, kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya aykırılığı hususunda ileri sürülen gerekçelere dayanma zorunluluğu yoktur. Mahkeme, taleple bağlı kalmak şartıyla başka gerekçeyle de Anayasaya aykırılık kararı verebilir” hükmü yer almaktadır. Belirtilen fıkranın önceki hâlinde KHK’lara da yer verilmiş iken 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nın 209. maddesiyle fıkrada yer alan “...kanun hükmünde kararnamelerin...” ibaresi “...Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin...” şeklinde değiştirilmiştir.

18. Anılan değişikliğin “Anayasada yapılan değişikliklere uyum sağlanması amacıyla 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunda ibare değişiklikleri yapılması amaçlanmaktadır" biçimindeki gerekçesi, Anayasa’da 6771 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler kapsamında KHK çıkarılabilme imkânma anayasal olarak son verildiği ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin Anayasa’da geniş biçimde yeniden düzenlendiği gözetildiğinde, 6216 sayılı Kanun’un 43. maddesinin (3) numaralı fıkrasında yapılan değişiklikle ulaşılmak istenen amacın Anayasa Mahkemesinin KHK’lara ilişkin anılan fıkra kapsamındaki görev ve yetkisinde herhangi bir değişiklik yapmak olmayıp KHK çıkarılabilme imkânına son veren ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin yargısal denetiminin Anayasa Mahkemesince yapılmasını öngören Anayasa değişikliğine uyum sağlamak olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim Anayasa’ya 6771 sayılı KanunTa eklenen geçici 21. maddenin (F) fıkrasının “Yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler hakkında 152 nci ve 153 üncü maddelerin uygulanmasına devam olunur” hükmünü içeren ikinci cümlesinde “...devam olunur” ibaresine yer verilmesi de KHK’lara ilişkin yargısal denetim görev ve yetkisinin söz konusu Anayasa değişikliği öncesinde mevcut olduğu şekliyle devamının amaçlandığını göstermektedir (benzer yöndeki değerlendirme için bkz. AYM, E. 2018/122, K.2020/14, 19/2/2020, § 46).

19.    Bu bağlamda kanun koyucu da Anayasa Mahkemesinin KHK’lara ilişkin görev ve yetkisinin kapsamının var olduğu şekliyle aynen devamını sağlamak amacıyla 6216 sayılı Kanun’a 703 sayılı KHK ile eklenen geçici 2. maddenin (4) numaralı fıkrasında “Mahkemenin kanun hükmünde kararnamelere ilişkin görev ve yetkileri devam eder” hükmüne yer vermiştir. Mahkemenin KHK’lara ilişkin görev ve yetkisinin, yapılan denetimde ileri sürülen aykınlık gerekçelerine dayanma zorunluluğu olmamasını da içerdiği açıktır. Bu çerçevede 6216 sayılı Kanun’un 43. maddesinin (3) numaralı fıkrası, geçici 2. maddenin (4) numaralı fıkrasıyla birlikte yorumlandığında, Anayasa Mahkemesinin taleple bağlı kalmak şartıyla başka gerekçelerle de KHK’nın Anayasa’ya aykın olduğuna karar verebileceğine ilişkin görev ve yetkisinin de aynen devam ettiğinin kabulü gerekir (benzer yöndeki değerlendirme için bkz. AYM, E. 2018/122, K.2020/14,19/2/2020, § 47).

20.    Bu kapsamda 6216 sayılı Kanun’un 43. maddesi uyarınca kural ilgisi nedeniyle Anayasa’mn mülga 91. maddesi yönünden de incelenmiştir.

21.    Kural, 657 sayılı Kanun’a 666 sayılı KHK’nın 3. maddesi ile eklenmiştir. 666 sayılı KHK 6/4/2011 tarihli ve 6223 sayılı Kamu Hizmetlerinin Düzenli, Etkin ve Verimli Bir Şekilde Yürütülmesini Sağlamak Üzere Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Teşkilat, Görev ve Yetkileri ile Kamu Görevlilerine İlişkin Konularda Yetki Kanunu kapsamında çıkarılan KHK’lardandır.

22.    6223 sayılı Yetki Kanunu’nun amacım düzenleyen 1. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde “Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen memurlar, işçiler, sözleşmeli personel ile diğer kamu görevlilerinin çalışmalarında etkinliği artırmak üzere, bunların atanma, nakil, görevlendirilme, seçilme, terfi, yükselme, görevden alınma ve emekliye sevk edilme usul ve esaslarına,...” ilişkin konularda düzenlemelerde bulunmak üzere Bakanlar Kuruluna KHK çıkarma yetkisi verilmiştir. Öte yandan Kanun’un 2. maddesinin (2) numaralı fıkrasında verilen yetkinin Kanun’un yayımmdan itibaren altı ay süreyle geçerli olduğu belirtilmiştir.

23.    Kurala konu yeterlik sınavına girmeye hak kazanmayla ilgili düzenlemenin kamu görevlilerinin atanmasına dair usul ve esaslara yönelik olduğu, dolayısıyla Yetki Kanunu’nun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Aynca Yetki Kanunu’nun 3/5/2011 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlandığı ve KHK’nın kabul tarihinin 11/10/2011 olduğu gözetildiğinde KHK’nın Yetki Kanunu’nun tanıdığı süre içinde çıkarıldığı da açıktır.

24.    Öte yandan Anayasa’nm mülga 91. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde Anayasa’mn “İkinci Kısım” “Birinci Bölüm” ve “İkinci Bölüm”ünde yer alan temel haklar, kişi haklan ve ödevleriyle “Dördüncü Bölüm”ünde yer alan siyasi haklar ve ödevlerle ilgili olarak KHK ile düzenleme yapılması yasaklanmıştır.

25.    İtiraz konusu kuralda uzman yardımcılığına atananların yeterlik sınavına girmeye hak kazanabilmeleri için en az üç yıl süre çalışmaları ve hazırlayacakları uzmanlık tezinin oluşturulacak tez jürisi tarafından kabul edilmesi gerektiği öngörülmektedir. Bu yönüyle kural, Anayasa’nm KHK ile düzenlenmesi yasaklanan “İkinci Kısım’' “Birinci Bölüm" ve "İkinci Bölüm"ünde yer alan temel haklar, kişi haklan ve ödevleriyle “Dördüncü BölünTünde yer alan siyasi haklar ve ödevler ile ilgili herhangi bir düzenleme de içermemektedir.

26.    Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nm mülga 91. maddesine aykın değildir, îtirazın reddi gerekir.

2. Kuralın İçerik Yününden İncelenmesi
27.    Anayasa’nm 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuki güvenliği sağlayan, hukuk kurallarıyla kendini bağlı sayan ve yargı denetimine açık olan devlettir.

28.    Anayasa’nm anılan maddesinde belirtilen hukuk devletinin temel ilkelerinden biri de belirliliktir. Belirlilik ilkesi bireylerin hukuk kurallannı önceden bilmeleri, tutum ve davranışlarını bu kurallara göre güvenle belirleyebilmeleri anlamını taşımaktadır. Belirlilik ilkesi, yalmzca kanuni belirliliği değil daha geniş anlamda hukuki belirliliği ifade etmektedir. Bir başka deyişle hukuk kurallarının belirliliğinin sağlanması yalnızca kanunla düzenleme yapılması anlamına gelmemektedir. Kanuni düzenlemeye dayanarak erişilebilir, bilinebilir ve öngörülebilir gibi niteliksel gereklilikleri karşılaması şartıyla mahkeme içtihatları ve yürütmenin düzenleyici işlemleri ile de hukuki belirlilik sağlanabilir. Hukuki belirlilik ilkesinde asıl olan, bir hukuk normunun uygulanmasıyla ortaya çıkacak sonuçlann o hukuk düzeninde öngörülebilir olmasıdır (AYM, E.2017/156, K.2019/37,15/5/2019, § 39).

29.    Anayasa’nm 128. maddesinin ikinci fıkrasında da “Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir” denilmek suretiyle memurlar ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri ve atanmalarına ilişkin hususların kanunla düzenlenmesi öngörülmüştür. Anayasa’ran bu hükmü, memurların ve diğer kamu görevlilerinin anayasal ve yasal güvence altına alınması amacını taşımaktadır.

30.    İtiraz konusu kuralda uzman yardımcılığına atananların, en az üç yıl çalışmak ve istihdam edildikleri birimlerce belirlenecek konularda hazırlayacaktan uzmanlık tezlerinin oluşturulacak tez jürisi tarafindan kabul edilmesi kaydıyla, yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanacakları öngörülmektedir. (1) numaralı CBK’da yapılan atıflar nedeniyle kural birçok bakanlığın müfettiş yardımcılarına yönelik yapılacak yeterlik sınavlannda da uygulama alanı bulmaktadır.

31.    Gerek bakanlıklar bünyesinde istihdam edilen uzman yardımcısı ve uzmanların gerekse de müfettiş yardımcısı ve müfettişlerin sunacağı hizmetler ilgili bakanlıklann genel idare esaslanna göre yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerdendir. Dolayısıyla hem uzman yardımcılığından uzmanlığa hem de müfettiş yardımcılığından müfettişliğe atanmaya ilişkin şartlar ile bu atamanın dayanağı yeterlik sınavlarına dair genel esaslann kanunla düzenlenmesi gerekmektedir.

32.    Kurala göre uzman yardımcılığına atananlar en az üç yıl çalışmak ve istihdam edildikleri birimlerce belirlenecek konularda hazırlayacakları uzmanlık tezlerinin oluşturulacak tez jürisi tarafindan kabul edilmesi kaydıyla yeterlik sınavına girmeye hak kazanacaklardır. Ancak kuralda yeterlik sınavının ne zaman yapılacağına yönelik herhangi bir belirleme yapılmamıştır. Yeterlik sınavına ilişkin azami süre öngörülmemesi yeterlik sınavına ilişkin genel esaslann kanunla düzenlenmediği anlamım taşımaktadır.

33.    Öte yandan kural söz konusu kişiler yönünden belirlilik ve öngörülebilirlik kriterlerini de taşımamaktadır. Başka bir ifade ile yeterlik sınavına girmeye hak kazanan kişinin bu sınavın azami hangi sürede yapılabileceğine ilişkin herhangi bir öngörüsü oluşamamaktadır.

34.    Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’mn 2. ve 128. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.

İrfan FİDAN, Muhterem İNCE ile Yılmaz AKÇİL bu görüşe katılmamışlardır.
Kural Anayasa’mn 2. ve 128. maddelerine aykın görülerek iptal edildiğinden aynca Anayasa’mn 7. maddesi yönünden incelenmemiştir.

IV. İPTAL KARARININ YÜRÜRLÜĞE GİRECEĞİ GÜN SORUNU
35.    Anayasa’mn 153. maddesinin üçüncü fıkrasında ‘'Kamın. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemezi' denilmiş; 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrasında da bu kural tekrarlanarak Anayasa Mahkemesinin gerekli gördüğü hâllerde iptal kararının Resmî Gazete’de yayımlandığı günden başlayarak yürürlüğe gireceği tarihi bir yılı geçmemek üzere ayrıca kararlaştırabileceği belirtilmiştir.

36.    Anayasa’mn 153. maddesinin üçüncü fıkrasının önceki hâlinde KHK’lara da yer verilmişken 6771 sayılı Kanun’un 16. maddesiyle fıkrada yer alan “...kanun hükmünde kararname...” ibaresi “...Cumhurbaşkanlığı kararnamesi...” şeklinde değiştirilmiştir. 6216 sayılı Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrasının önceki hâlinde de KHK’lara yer verilmişken 703 sayılı KHK’nın 209. maddesiyle fıkrada yer alan “...kanun hükmünde kararname...” ibaresi “...Cumhurbaşkanlığı kararnamesi...” şeklinde değiştirilmiştir.

37.    Anılan değişikliğin gerekçesi ve Anayasa’da 6771 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler gözetildiğinde 6216 sayılı Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrasında yapılan değişiklikle ulaşılmak istenen amacın Anayasa Mahkemesinin KHK’lara ilişkin anılan fıkra kapsamındaki görev ve yetkisinde herhangi bir değişiklik yapmak olmayıp KHK çıkanlabilme imkânına son veren ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin yargısal denetiminin

Anayasa Mahkemesince yapılmasını öngören Anayasa değişikliğine uyum sağlamak olduğu anlaşılmaktadır.
38.    Mahkemenin KHK’lara İlişkin görev ve yetkisinin KHK kurallanmn iptali hâlinde iptal kararının yürürlüğe gireceği tarihi kararlaştırma yetkisini de içerdiği açıktır. Bu çerçevede 6216 sayılı Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası, geçici 2. maddenin (4) numaralı fıkrasıyla birlikte yorumlandığında Anayasa Mahkemesinin KHK’nın belirli kurallarının iptali sonucunda iptal kararının yürürlüğe gireceği tarihi aynca kararlaştırabileceğine ilişkin görev ve yetkisinin de aynen devam ettiğinin kabulü gerekir (AYM, E.2018/115, K.2020/81,30/12/2020, §§ 62-65).

39.    Bu kapsamda, 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na 11/10/2011 tarihli ve 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 3. maddesiyle eklenen ek 41. maddenin beşinci fıkrasmın birinci cümlesinin iptal edilmesi nedeniyle doğacak hukuksal boşluk kamu yararım ihlal edecek nitelikte görüldüğünden Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrası ile 6216 sayılı Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince iptal hükümlerinin kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesi uygun görülmüştür.

V. HÜKÜM
14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na 11/10/2011 tarihli ve 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 3. maddesiyle eklenen ek 41. maddenin beşinci fıkrasmın birinci cümlesinin Anayasa’ya aykın olduğuna ve İPTALİNE, İrfan FİDAN, Muhterem İNCE ile Yılmaz AKÇİL’in karşıoylan ve OYÇOKLUĞUYLA, iptal hükmünün Anayasa’mn 153. maddesinin üçüncü fıkrası İle 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince KARARIN RESMÎ GAZETE’DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK DOKUZ AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE OYBİRLİĞİYLE 7/3/2024 tarihinde karar verildi.

 

Bakmadan Geçme