- Haberler
- Kayseri'de yetiştirilen sülükler Avrupa'ya şifa veriyor
Kayseri'de yetiştirilen sülükler Avrupa'ya şifa veriyor
- Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından izinli Türkiye'nin ilk tıbbi sülük üretim tesisinde yetiştirilen sülükler, Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor - Firma yönetim kurulu başkanı Ekren: - 'Tamamen doğal ama bir o kadar da hijyenik, her türlü hastalık riskine karşı korunaklı şekilde ürettiğimiz sülüklerle iç piyasanın ihtiyacını karşıladığımız gibi yurt dışında da hastane, klinik veya güzellik merkezlerinde kullanılmak üzere ihracat yapıyoruz' - Prof. Dr. Gödekmerdan: - 'Türkiye'den elde edilen sülüklerin özellikle kronik hastalıkların tedavisinde başarıyla kullanıldığını biliyoruz. Sülük salyasında 100'ün üzerinde tedavi edici bioaktif madde bulunması birçok hastalıkta fayda sağlıyor'
KAYSERİ (AA) - MUSA ÖZYÜREK - Kayserili girişimci, kurduğu çiftlikte ürettiği sülükleri, yardımcı tıp alanında ve kozmetik sektöründe kullanılmak üzere Avrupa ülkelerine ihraç ediyor.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından izinli Türkiye'nin ilk tıbbi sülük üretim tesisinin yönetim kurulu başkanı Ahmet Ekren, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin sülük cenneti bir ülke olduğunu ancak bu potansiyelin iç piyasada ve uluslararası pazarda yeteri kadar değerlendirilemediğini belirtti.
Kayseri'de doğal, hijyenik ve her türlü dış etkenlerden korunaklı bir ortamda sülük üreterek ülke içindeki ve Avrupa ülkelerindeki talepleri karşılayarak ülkeye döviz girdisi sağlamayı amaçladığını ifade eden Ekren, şöyle dedi:
"Kayseri'nin Buğdaylı köyünde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından izinli tıbbi sülük üretim tesisi kurduk. Bu tesisimizde yıllık satışa hazır bir ton kapasiteyle sülük yetiştiriyoruz. Tamamen doğal ama bir o kadar da hijyenik, her türlü hastalık riskine karşı korunaklı şekilde ürettiğimiz sülüklerle iç piyasanın ihtiyacını karşıladığımız gibi yurt dışında da hastane, klinik veya güzellik merkezlerinde kullanılmak üzere ihracat yapıyoruz. Henüz bir yıllık bir tesis olmamıza rağmen 300 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdik. İngiltere, Almanya, Fransa, Belçika gibi ülkelerle direkt ihracat konumundayız. ABD ve Finlandiya başta olmak üzere birçok ülkeye de ihracat aşamasına geldik."
- Sülüklere menşei faturası kesiliyor
Tesisin kurulma aşamasında çok ciddi bir Ar-Ge çalışması yaptıklarını aktaran Ekren, bölgede ilk olarak toprak ve su analizleri yaptırdıklarını, suyun sertlik değerini incelettirdiklerini vurguladı.
İncelemeler sonrasında sülüklerin üremesi ve yaşaması için uygun alan olduğu sonucuna ulaştıktan sonra bölgede birisi yavrulama havuzu olmak üzere yedi havuz oluşturduklarını ve her bir havuzda 3 milyon sülük olduğunu dile getiren Ekren, havuzların içerisinde sülüğün beslenebilmesi için ot, yosun ve alglerin doğal halde bulunduğunu anlattı.
Doğadan steril olarak toplanan sülükleri anaç havuzuna bıraktıklarını ve dış dünyayla temasını kesmek için havuzların üzerini ve kenarlarını kapattıklarını aktaran Ekren, şu değerlendirmede bulundu:
"Herhangi bir hayvan veya canlıyla temas edip o canlıdaki hastalığın sülüklere bulaşmasını engellemiş olduk. Türkiye'de yıllardır bilinçsiz şekilde sulak alanlarda toplanan sülükler sağlık alanında kullanılıyordu. Bu sülükler sudan geçiş yapan her türlü canlıya yapıştığı için ondaki hastalığı da taşıma riskine sahip oluyor. Ürettiğimiz sülüklerin dış dünyayla bağlantısı olmadığı için hastalık taşıma riski de yok. Ama biz yine de tedarikten önce toprak, su veya yosunlardan herhangi bir mikrop kapmış mı diye özel bir solüsyon içinde üç gün bekletip test yaptıktan sonra merkezlere gönderiyoruz. Buradaki sülüklerimiz menşei faturası kesebildiğimiz menşei belli olan sülükler. Bunların menşei faturasında hayvan sağlığı belgesinde her türlü garantisi de bizde. Bu hayvanlardan herhangi bir hastalık bulaşma riski de yok."
- Yılda en az 6 sefer yavruluyorlar
Ekren, sülüklerin 24-28 derece sıcaklığı buldukları ortamda yavruladıklarını ve yaban hayatındaki sülüklerin yılda en fazla 2 kere yavru yaptıklarını, çiftlikleki sülüklere bu sıcak ortamı 6 kez oluşturarak yılda en az 6 sefer yavrulamalarını sağladıklarını ifade etti.
Toplamda 21 milyon sülük üretebildiklerini ancak bunların satışa hazır hale gelebilmesi için belli bir ağırlığa ulaşmaları gerektiğini kaydeden Ekren, "Kozmetikte kullanılan sülükler 6 ayda yetişirken dermatoloji de kullanılan sülükler 1 yılda yetişiyor. Çünkü kozmetik sektöründeki sülüklerin 1 gram, dermatolojide kullanılan sülüklerin ise 4-5 gram olması gerekiyor. Sülüklerimiz kullanım alanına göre sınıflandırılarak havuzlarda ayrıştırılıyor." diye konuştu.
- Sülük salyasında yüzün üzerinde bioaktif madde var
Sağlık Bakanlığı Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Bilim Komisyonu Üyesi, Kayseri Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri, immünoloji uzmanı Prof. Dr. Ahmet Gödekmerdan da sülük tedavisinin tarihte çok eski zamanlardan beri kullanıldığına işaret etti.
Gödekmerdan, dünyada tıbbi tedavi amacıyla kullanılan 10 sülük türünden üçünün Türkiye'de olduğunu ve özellikle hirudo medicinalis ve hirudo verbana türlerinin bol miktarda bulunduğunu ifade ederek, şu bilgileri verdi:
"Türkiye'den elde edilen sülüklerin özellikle kronik hastalıkların tedavisinde başarıyla kullanıldığını biliyoruz. Sülük salyasında yüzün üzerinde tedavi edici bioaktif madde bulunması birçok hastalıkta fayda sağlıyor. Yapılan araştırmalarda sülüğün salyasında antibiyotik, ağrı kesici, pıhtılaşmayı engelleyici, büyümeyi geliştirici, kopan uzvun yeniden kanlanması ya da damar hastalıkları gibi birçok sistemin kronik hastalığında kullanılıyor. Ayrıca eklem hastalıklarında, kadın hastalıklarında, diş hastalıklarında veteriner hekimlikte de çok önemli kullanım alanları var."